Erkek gururu, erkeğin kadınlarla ilişkisini “engelli koşuya” çevirir
Erkek gururundan dolayı, kadının istediği birçok şeyi yapmaz
Hıncal Uluç, “Ben gidenlere dön diyemedim Gururum izin vermedi” diyor
Gidenlere “dön” deseydi değil, “ancak dönmesi için büyük şeyler yapsaydı” kadınlar dönerdi
Çünkü kadın kendisi için erkeğin “önemli şeyler yapmasını ister”
Erkek gururu ise kadın gittiği anda birşey yapmaya izin vermez
Erkek kadın için, yapacaklarını ilişki esnasında yaptığına inanır
Kadının o yaptıkların anlamasını ister
Kadri bilinsin diye arzular
O anda kadına jest yapmaya erkeklik gururu müsade etmez
Kadın ise o anda, erkeğin ona onu ne kadar sevdiğini, onun için ne kadar değerli olduğunu göstermesini ister
O zaman onun kadınlık gururu okşanacak ve erkek tarafından sevildiğine inanacaktır
Erkek ve kadının gurur anları çakışmaz
Birinin gururunun müsade etmediği şeyi, ötekinin gururu mutlak ister
Hıncal Uluç’un ve birçok erkeğin gururu, sadece veda anlarında değil, ilişkinin içinde de kadını üzer
Kadın erkeğinin gururlu olmasını ister
Herkese karşı, güçlü, sözü dinlenen, hani mecazi anlamda kodu mu oturtan cinsinden olmasını arzular
Ama dışarda aslan olan erkeğin, kendine karşı öyle olmasından haz etmez
Dışardaki o müthiş adamın, kendisine karşı gurur göstermesini hazmedemez
Oysa dışarda öyle olan adam, içerde de öyledir
Dışarda esip gürleyen adem, içerde süt dökmüş kedi olmayacaktır
Aslında dışarda bukalemun olan erkek, içerde de bukalemundur
Kadın dışardaki bukalemunu sevmese de, içerdeki bukalemendan zaman zaman hoşnut olur
Onun, “müthiş iltifatları, ilgisi, kadını mutlu eder, gururunu onarır”
Kadınlar böyle anlarda, gururlarını gösteren erkekleri değil, ilgilerini gösteren erkekleri tercih ederler
O erkeklerin bukalemun olduklarını çok sonra fark ederler
Vakit herkes için çok geçtir
Gururlu şovalye yalnız ve üzgündür
Kadın anlık ilgilerin sonrasında tokat yemişcesine sendelemiştir
Bukalemun ise, derinleşemediği hayatta hafif sırıtarak ortalıktadır