Celadet ve adaletin timsali Yavuz Sultan Selim(rahmetullahialeyh) Mısır seferinden sonra fethettiği beldede adalet ve otoriteyi tesis için bir süre kalmak ister. Bunun için hazırlıklar yapılır ve padişahın otağ'ı hümayunu kurulur. Sultanın çadırını temizlemekle vazifeli kadınlardan biri, akşamları çadıra dönen Yavuz'u o gün ilk defa yakından görür ve ondan sonra onun sevgisiyle yanmaya başlar. Zamanla bu sevgi bir sevda olur Mısırlı kadının yüreğinde. O, düştüğü derdin çaresizliğini bilir;

Bu konu 1439 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Yavuz Sultan Selim Ve Gerçek Aşk 1439 Reviews

    Konuyu değerlendir: Yavuz Sultan Selim Ve Gerçek Aşk

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1439 kez incelendi.

  1. #1
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    755
    @Vuslata Hasret

    Standart Yavuz Sultan Selim Ve Gerçek Aşk

    Celadet ve adaletin timsali Yavuz Sultan Selim(rahmetullahialeyh) Mısır seferinden sonra fethettiği
    beldede adalet ve otoriteyi tesis için bir süre kalmak ister. Bunun için hazırlıklar yapılır ve
    padişahın otağ'ı hümayunu kurulur. Sultanın çadırını temizlemekle vazifeli kadınlardan biri,
    akşamları çadıra dönen Yavuz'u o gün ilk defa yakından görür ve ondan sonra onun sevgisiyle yanmaya
    başlar. Zamanla bu sevgi bir sevda olur Mısırlı kadının yüreğinde. O, düştüğü derdin çaresizliğini
    bilir; fakat bununla birlikte çare aramaktan geri durmaz.
    Kadın, bir cuma günü Koca Yavuz çadırdan çıktıktan sonra, bir tanıdığına yazdırdığı kağıdı, sultanın
    yastığının yanı başına iliştiriverir. Kağıtta; "Derdi olan neylesin?" yazmaktadır. Sultan, gece
    istirahatına çekildiğinde yastığının yanında bulduğu kağıtta yazılı bu ümitsiz cümleye karşılık
    yazıp yastığının altına bırakır. Kadıncağız sabah,"Acaba Sultan cevap yazdı mı?" diye heyecanla
    belkide biraz ümitle yastığın altına bakar ve kağıdının arkasına bir şeyler yazılmış olduğunu görür.
    Sırdaşına okuttuğu bu notta,"Derdi olan söylesin." yazmaktadır. Kadıncağız en azından derdini
    anlatabileceği düşüncesiyle biraz da olsa sevinir, ümitlenir bu cümleye. Fakat padişahın celadeti
    onu korkutmaktadır. "Şirlerin pençe'i kahrında lerzan olduğu" Koca Yavuz'a böyle bir şey söylemek
    kolay mıdır?... Bu defa kadın, "Korkuyorsa neylesin?" yazılı kağıt bırakır Sultanın yastığının
    altına ve ertesi günü sabırsızlıkla bekler. Ertesi sabah yine yastığının altına heyecanla bakar.
    Sultanın kaleminden çıkan, "Hiç korkmasın söylesin!" yazısını görünce kadının ümidi biraz daha
    artmıştır. Hiç olmazsa kendini yakıp kavuran derdini söyleyecek, kabul görmese de, derdinden bir
    nebze olsun kurtulacaktır. Kadıncağız Bütün cesaretini toplayıp akşam sultanın gelme vaktinde
    çadırın girişinde bekler. Birazdan Koca Yavuz, bütün haşmetiyle görünür; halinden, duruşundan
    kadının kendisine bir şeyler söylemek istediğini fark eder: "Söyle!" deyince, kadın, heyecanından
    sadece; " Efendim!" der ve gerisini getiremez; Koca Sultan'ın celadetinden duyduğu heyecanla yere
    yığılır ve ruhunu oracıkta Rabbine teslim eder. Herkesi bir telaş ve heyecan sarsa da, gözler Koca
    Yavuz'dadır. Meseleyi günlerdir hisseden Yavuz'un bu tablo karşısında yüreği yanar,gözleri dolar ve
    şöyle der:
    "Hakiki aşık odur ki, sevdiği uğruna kalbi dursun!"
    alıntı


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Yavuz Sultan Selim Ve Gerçek Aşk

          Kategori: Türk Tarihi

          Konuyu Baslatan: Vuslata Hasret

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1439


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş