Müminler Allah Yolunda Kendilerine İsabet Edebilecek Zorluklardan Kaçınmazlar Al...lah’a iman eden ve Allah’ın emir ve yasaklarına uygun yaşayan kişiler, tarih boyunca iman etmeyenler tarafından çeşitli baskılara uğratılmış ve yıldırılmaya çalışılmışlardır. Bu durumun temelinde müminlerin salih ve temiz ahlaklarının ve yaşantılarının, inkarcıların gayri meşru ve gayri ahlaki yaşantılarına ve menfaatlerine uymaması vardır. Her Müslüman, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmakla

Bu konu 1003 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Güzel Söze Uymanın Önemi 1003 Reviews

    Konuyu değerlendir: Güzel Söze Uymanın Önemi

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1003 kez incelendi.

  1. #1
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    758
    @Vuslata Hasret

    Standart Güzel Söze Uymanın Önemi

    Müminler Allah Yolunda Kendilerine İsabet Edebilecek Zorluklardan Kaçınmazlar

    Al...lah’a iman eden ve Allah’ın emir ve yasaklarına uygun yaşayan kişiler, tarih boyunca iman etmeyenler tarafından çeşitli baskılara uğratılmış ve yıldırılmaya çalışılmışlardır. Bu durumun temelinde müminlerin salih ve temiz ahlaklarının ve yaşantılarının, inkarcıların gayri meşru ve gayri ahlaki yaşantılarına ve menfaatlerine uymaması vardır. Her Müslüman, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmakla sorumludur. Dolayısıyla her mümin yaşadığı toplumu Allah’tan başkasına kulluk etmemeye ve samimi imana davet eder. Tabii ki bu durum şeytanın emellerine hizmet eden, kendi çıkarı peşinde koşan, haksızlık ve zulümle makam, mevki ve menfaat elde etmeyi alışkanlık haline getirmiş, gayrı ahlaki yaşantıyı, yalanı, iftirayı, illegal kazançları ve Allah'ın sınırlarını çiğnemeyi hayat şekli olarak benimsemiş bazı kimseleri rahatsız eder. Çünkü yalnızca Allah’tan korkup Allah’a kulluk eden bir mümin, asla dünyevi menfaatlerle veya baskı ile kontrol altına alınıp gayrı meşru işlere yönlendirilemez. Dolayısıyla Kuran ahlakının tam olarak yaşandığı bir toplumda, bu tür eğilimi olan insanlar illegal eylemlerine devam edemezler. Kuran ahlakını yaşayan temiz bir toplumda, yukarıda bahsi geçen kişiler sahtekarlık yapamaz, harama el uzatmaz, hırsızlık, bozgunculuk yapamaz hale gelirler ve bu da gayri ahlaki menfaatlerinin zarar görmesi demektir. İşte bu yüzden müminlerin Kuran ahlakını yaymaya ve insanların Allah korkularını kuvvetlendirmeye yönelik ilmi faaliyetleri, gayri meşru düzenleri ve sistemleri bozulan inkarcıları müthiş rahatsız eder.

    Allah’a kalpten teslim olmuş bir Müslüman ise her ne tepki alırsa alsın, asla Allah’ın rızasını kazanma yönündeki şevkini kaybetmez. Allah, Kendi rızasını aramak için sabreden ve gayret gösteren mümin kullarının yanındadır ve mutlaka onlara yardım eder. Bu gerçeğe iman eden Müslümanlar, Allah yolunda kendilerine isabet edebilecek zorluklardan kaçınmazlar. Allah’a güvenen ve kader inancı güçlü bir mümin, inkarcılar tarafından uğratılabileceği baskılardan ve görebileceği muhtemel zarardan korkuya kapılmaz. Her olayı Allah’ın kaderinde hayır olarak yarattığını ve bunun imtihanının bir parçası olduğu gerçeğini aklından çıkarmaz. Bu bir Müslümanın, gönülden coşkuyla sevip bağlı olduğu Allah’ına sevgisini ve sadakatini gösterebilmesi için yaratılan bir imkandır. Bu yüzden tarih boyunca yaşamış tüm müminler, Allah yolunda kendilerine isabet eden zorluklardan dolayı asla yılgınlığa kapılmamışlar, tam aksine Allah’ın rızasını kazanmak için sabrettikleri tüm zorlukları birer sevinç vesilesi olarak karşılamışlardır. Kuşkusuz, zaman zaman müminlere karşı yapılan saldırılar, Allah’a gerektiği gibi iman etmeyen, tevekkülü ruhlarında yaşamayan, zayıf karakterli insanları yıldırıp korkutacak saldırılardır. Ancak aslında, salih müminlerin takva yönünden daha ileri geçebilmeleri için Allah tarafından yaratılmış hayırlı bir denemedir. Çünkü müminler, Allah’a olan tevekküllerinden dolayı inkarcıların tehditlerine karşı son derece kararlı, son derece güvenli bir tavır sergilerler. Allah müminlerin bu tavrını bir Kuran ayetinde şu şekilde haber verir:

    Onlar, kendilerine insanlar: "Size karşı insanlar topladılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları artanlar ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir." (Al-i İmran Suresi, 173)

    Bu yüzden, salih bir Müslümanın baskılardan ve muhtemel kayıplardan çekinerek Allah’ın rızasını kazanmak için gayret göstermek yerine, ilmi mücadeleden kaçınan ve sözde tehlikeden uzak bir yaşam seçmesi ona yakışmaz. Öncelikle mümin, herşeyin Allah’ın kontrolünde olduğunu ve Allah’ın dilemesi dışında, başına gelecek hiçbir olayı engellemeye gücünün yetmeyeceğini bilir. Herşeyin ve herkesin tek sahibi olan Allah dilerse, bir Müslüman en tehlikeli gibi görünen bir olaydan hiç bir zarar görmeden kurtulur, fakat Allah eğer kaderde zahiren zarar gibi görünen bir olay yaşamasını dilemişse, evinde istirahat ederken de çok farklı bir olayla karşılaşabilir. Allah'ın takdir ettiği kadar dışında hiçbir şeyle karşılaşmayacağına iman edenler i&c! cedil;in, yalnız Allah'a sığınmak, O'na güvenip dayanmak ve Allah'ın takdir ettiği kadere gönülden teslim olmak büyük bri konfor ve üstünlüktür. Mümin Allah'ı dost edinmiş olmanın gücü ve kuvvetiyle yaşayan insandır. Allah bu ahlak özelliğini bir Kuran ayetinde şu şekilde bildirmektedir:

    De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiç bir şey isabet etmez. O bizim mevlamızdır. Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler." (Tevbe Suresi, 51)

    Baskılardan, zorluklardan, sıkıntılardan korunmak için ilmi mücadeleden kendilerini uzak tutan ve Allah’ın iradesi dışında (Allah’ı tenzih ederiz) kendilerini koruyabileceklerini sananlar büyük bir yanılgıdadırlar. Allah bazı Kuran ayetlerinde bu durumu şu şekilde bildirmektedir:

    ... De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı). Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (Al-i İmran Suresi, 154)

    Ey iman edenler, inkar edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: "Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın. Allah, bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı. Dirilten ve öldüren Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı görendir. (Al-i İmran Suresi, 156)


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Güzel Söze Uymanın Önemi

          Kategori: İslamiyete Dair Herşey

          Konuyu Baslatan: Vuslata Hasret

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1003


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş