ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş: - Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne Zaman yiyecek? Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş: - Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı Zaman. YIKA DA GETİR Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:

Bu konu 1519 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
HAZIR CEVAPLAR... 1519 Reviews

    Konuyu değerlendir: HAZIR CEVAPLAR...

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1519 kez incelendi.

  1. #1
    GARAGÖZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.03.2010
    Mesajlar
    124
    Konular
    65
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    522
    @GARAGÖZ

    Standart HAZIR CEVAPLAR...

    ÖLÜLER ÇİÇEK KOKLAMAZ

    Amerikalı iş adamı, bir Çinliye alay ederek sormuş:
    - Ölüleriniz, mezarlarına koyduğunuz pirinçleri ne Zaman yiyecek?
    Çinli başını kaldırmadan cevap vermiş:
    - Sizin ölüleriniz, koyduğunuz çiçekleri kokladığı Zaman.

    YIKA DA GETİR

    Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:
    - Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.

    SUSTURUCU TEDAVİ

    Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akifi küçük düşürmeye çalışıp:
    - Siz baytardinız, değil mi? Demiş.
    Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
    - Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu?

    NE ALIRSINIZ?

    Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:
    - Buyrun beyim ne alırsınız?
    Yahya Kemal tebessümle:
    - Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.

    SIR SAKLAMAK

    Yavuz Sultan Selim, bir çok Osmanlı Padişahı gibi devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir keresinde vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
    - Sen sır saklamasını bilir misin? diye sormuş.
    Vezir, Yavuzdan cevap alacağı ümidiyle:
    - Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:
    - Ben de bilirim.

    CENNETİN YOLU

    Hristiyan din adamlarından biri, Ülkemize gelerek küçük bir çocuktan kendisine o şehirdeki kiliseyi göstermesini ister. Kiliseye ulaştıklarında, papaz:
    - Aferin çocuğum, der. Yarın buraya gel de, sana cennetin yolunu göstereyim.
    Çocuk, papazın niyetini sezerek:
    - Siz, kilisenin yolunu dahi bilmiyorsunuz, diye cevap verir. Cennetin yolunu nasıl bileceksiniz ki?

    NE ALIRSINIZ?

    Çok şişman olan Yahya Kemâl, bir yokuşun sonundaki lokantanın önünde dinlenirken,içeriden çıkan garson:
    - Buyurun beyim, diye atılmış. Ne alırsınız?
    Yahya Kemal, tebessüm edip:
    - Evlât, demiş. Müsaade edersen biraz nefes alacağım.

    Çanakkale İÇİNDE

    İngiliz garson, Türk müşteriye:
    - Çanakkale‘de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz deyince, bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış:
    - Orada ne işiniz vardı? HASTANIN YEMEĞİ
    Lokman Hekime:
    - Hastamıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
    - Acı söz yedirmeyin de, ne yese olur.

    NEYZENİN NEZAKETİ!

    Mehmet Âkif, elini yıkadıktan sonra, Neyzen Tevfik’in kendisine uzattığı havlunun kirini görünce:
    - Hayır, diye bağırmış. Elimi daha yeni yıkadım.

    GÖNÜLSÜZ GÖNÜL

    Abdülhak Hâmidin evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamide döner ve:
    - Efendim, gönül kocamaz! der.
    Hamid cevap verir:
    - Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.

    BÖYLE KORUNUR

    Çok değerli olan kütüphanesini millete vakfeden Koca Ragıp Paşa, onların bakımı için tanıdıklarından birini memur tayin eder. öss
    Bir gün ansızın kütüphanesini ziyarete giden Paşa, etrafı ve kitapları toz, toprak içinde bulunca canı çok sıkılır ve belli etmemeye çalışarak:
    - Seni tebrik ederim yavrum, der. Gerçekten de gerçekten de emniyetli bir adammışsın. Teslim edilen şeylere hiç el sürmemişsin, âferin!

    VELÂYETİN GÖRDÜĞÜ

    Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
    - Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz diye çıkışır.
    Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
    - Peder ne der, kader ne der.

    ÇIKMAYAN MANA

    Mehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz. Yazıyı kaleme alan Salih Efendiyi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:
    - Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif dayanamaz ve:
    - Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.

    SOKRAT VE BİLEYTAŞI

    Talebelerden biri Sokrata sormuş:
    - Herkese güzel konuşma dersleri verdiğin ve onlara hitabet sanatını öğrettiğin halde, niçin sen de çıkıp bir konuşma yapmıyorsun?
    - Evlat, demiş Sokrat. Bileytaşı keskin değildir amma, en sert demiri bile keskin eder…

    ANLADIĞININ İSPATI

    Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek fikrini sorar:
    Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:
    - İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!
    Neyzen Tevfik şu cevabı verir:
    - Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.

    BİRBİRİNE BAĞLI

    Hâkim, kaza yaparak birkaç kişinin ölümüne yol açan bir şoförün ehliyetini iptal edince, şoför:
    - Aman hakim bey, diye sızlanmış. Benim yaşayabilmem, şoförlük yapmama bağlı.
    Hâkim cevap vermiş:
    - Başkalarının yaşaması da sizin şoförlük yapmamanıza bağlı.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: HAZIR CEVAPLAR...

          Kategori: Atış Serbest

          Konuyu Baslatan: GARAGÖZ

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1519

    Bahar Behleyen Gocalır , İş Odu'ki Bu Günü Yaşıyasan...

  2. #2
    Furkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    18.04.2010
    Mesajlar
    1.526
    Konular
    205
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    584
    @Furkan

    Standart

    güzel konu ama başaka yerde de var galiba aynı konu başkasından da okumuştum




    Bir gün öləcəksən, bunu bilirsən,
    Ölmək istəmirsən, çünki sevirsən.
    Sevgilin ölübsə, sən də ölürsən,
    Ölümü sevirsən, bu tamam başqa,
    Durma dostum, sən də yer ver aşka!

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş