http://img189.imageshack.us/img189/1772/44650113.png TÜRKİYEM, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM! Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye. Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye! O tezek topladığım kırlar, yaylalar...

Bu konu 3079 kez görüntülendi 3 yorum aldı ...
GÖNÜLDEN NAĞMELER: Seçme Şiirler 3079 Reviews

    Konuyu değerlendir: GÖNÜLDEN NAĞMELER: Seçme Şiirler

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3079 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart GÖNÜLDEN NAĞMELER: Seçme Şiirler



    TÜRKİYEM, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM!

    Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim
    Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye.
    Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla
    Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye!

    O tezek topladığım kırlar, yaylalar...
    Başına oturduğum, yemek yediğim atandır.
    Türkiye'm, anayurdum, sebebim, çarem...
    Taşına toprağına vurgunluğum bundandır...

    Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar
    Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye.
    Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle.
    Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye!

    Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
    Biraz tandır ekmeği, biraz çökelek...
    Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana
    Mecnunlar gibi üstelik.

    Yağmurlar başlayınca, odalarımız damlardı
    Dizlerini döve döve ağlardı anam.
    Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
    Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!

    Türkiye'm! Hasretim! Kınalı türküm!..
    İç içe güzellik, uc uca kahır
    Yüreğimi bin parçaya bölseler
    Her parçası yine seni çağrışır.
    Yavuz Bülent Bakiler



    Sana, Bana, Vatanıma, Memleketimin İnsanlarına Dair

    "Telgrafın tellerini kurşunlamalı..."
    Böyle değildi bu türkü bilirim
    Bir de içime
    -Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen-
    Bir posta katarı gibi simsiyah dumanlar dökerek
    Bazen gelmesi beklenen bazen ansızın çıkagelen
    Haberler bilirim, mektuplar bilirim

    Gamdan dağlar kurmalıyım
    Kayaları kelimeler olan
    Kırk ikindi saymalıyım
    Kırk gün hüzün boşaltan omuzlarıma, saçlarıma
    Saçlarının akışını anar anmaz omuzlarından
    Bastan ayağa ıslanmalıyım
    Gam dağlarına çıkıp, naralar atmalıyım

    İçimde kaynayan bir mahşer var
    Bu mahşer bir de annelerin kalbinde kaynar
    Çünkü onlar, yün örerken pencere önlerinde
    Ya da çamaşır sererken bahçelerde
    Birden alıverirler kara haberini
    Okul dönüşü bir trafik kazasında
    Can veren oğullarının

    Bir de gencecik aşıkların yüreklerini bilirim
    Bir dolmuşta; yorgun şoförler için bestelenmiş
    Bir şarkıdan bir kelime duruverince içlerine
    Karanlık sokaklarına dalarak şehirlerin
    Beton apartmanların sağır duvarlarını yumruklayan
    Ya da melal denizi parkların ıssız yerlerinde
    Örneğin hint okyanusu gibi derin
    İsyanın kapkara sularına dalan

    Nice akşamlar bilirim ki
    Karanlığını
    Bir millet hastanesinde
    Dokuz kişilik kadınlar koğuşu koridorunda
    Başını kalorifer borularına gömmüş
    Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiplerden
    Haber sormaya korkan genç kızların yüreğinden almıştır

    Bir de baharlar bilirim
    Apartman odalarında büyüyen çocukların bilmediği
    Bilemeyeceği
    Anadolu bozkırlarında
    İstanbuldan çıkıp, Diyarbekire doğru
    Tekerleri
    Yamalı asfaltları bir ağustos susuzluğuyla içen
    Cesur otobüs pencerelerinden
    Bilinçsiz baş kaymasıyla görülen
    Evrensen kadınların iki büklüm çapa yaptıkları
    tarla kenarlarında
    Çıplak ayakları yumuşsak topraklara batmış
    ırgat çocuklarının
    Bir ellerinde bayat bir ekmeği kemirirken
    Diğer ellerinde sarkan yemyeşil bir soğanla gelen

    Yazlar bilirim, memleketime özgü
    Yiğit koy delikanlılarının
    İncir çekirdeği meselelerle birbirlerini kurşunladıkları
    Birinin ölü dudaklarından sızan kan daha kurumadan
    Üstüne cehennem güneşlerde mor sinekler
    konup kalkan
    Diğeri kan-ter içinde yayla yollarında
    Mavzerinin demirini alnına dayamış
    Yüreği susuzluktan bunalan
    İçinden makûshane çeşmeleri akan
    Ansızın parlayan keklikleri jandarma baskını sanıp
    Apansız silahına davranan
    Nice delikanlıların figuranlık yaptığı
    Yazlar bilirim memleketime özgü

    Güzler bilirim, ülkeme dair
    Karşılıksız kalmış bir sevda gibi gelir
    Kalakalmış bir kıyıda melûl ve tenha
    Kalbim gibi
    Kaybolmuş daracık ceplerinde elleri
    Titreyen kenar mahalle çocukları
    Bir sıcak somun için
    Yalın kat bir don için
    Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi

    kadınlar bilirim ülkeme ait
    Yürekleri Akdeniz gibi geniş
    Soluğu Afrika gibi sıcak
    Göğüsleri çukurova gibi mümbit
    Dağ gibi otururlar evlerinde
    Limanlar gemileri nasıl beklerse
    Öyle beklerler erkeklerini
    Yaslandın mı çınar gibidir onlar sardınmı umut gibi

    İsyan şiirleri bilirim sonra
    Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden
    Harfler harp düzeni almıştır mısralarda
    Kimi bir vurguncuyu gece rüyasında yakalamıştır
    Kimi bir soygun sofrasında ışıklı salonlarda
    Hırsızın gırtlağına tıkanmıştır

    Müslüman yürekler bilirim daha
    Kızdımı cehennem kesilir sevdimi cennet
    Eller bilirim haşin, hoyrat, mert
    Alınlar görmüşüm ki vatanımın coğrafyasıdır
    Her kırışığı, sorulacak bir hesabı
    Her çizgisi, tarihten bir yaprağı anlatır

    Bütün bunların üstüne
    Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim
    Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim

    Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
    Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
    Cankuşum umudum canım sevgilim.

    Erdem Beyazıt

    ***



    DEMEDİM Mİ?

    Oraya gitme demedim mi sana?
    Seni yalnız ben tanırım demedim mi?
    Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim?
    Bir gün kızsan bana, alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen
    Dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?
    Demedim mi şu görünene razı olma
    Demedim mi sana yaraşır otağ kuran benim asıl.
    Onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?
    Ben bir denizim demedim mi sana.
    Sen bir balıksın demedim mi,
    demedim mi o kuru yerlere gitme sakin.
    Senin duru denizin benim demedim mi?
    Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
    Demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
    senin kolun kanadın benim, demedim mi?
    Demedim mi yolunu vururlar senin,
    demedim mi tövbeni bozarlar senin.
    Oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
    Türlü şeyler derler sana demedim mi?
    Ölmezlik kaynağını kaybedersin,
    yani BEN'i kaybedersin demedim mi?
    Söyle, bunları sana hep demedim mi?

    Mevlâna Celâleddin-i Rûmi

    ***


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: GÖNÜLDEN NAĞMELER: Seçme Şiirler

          Kategori: Türkce Şiirler

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 3

          Görüntüleme: 3079


  2. #2
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart



    ARARSAN

    Beni aramaya çıkarsa düşlerin
    Hüznün ruhuna çizdiği resimlerdeyim
    Gamsız bir gecenin karanlığında değil
    Yüreğinde kanayan kesimlerdeyim

    Aklına düşerim hani olur da
    Güzelliklerin görünmeyen yüzünde ara
    Sevginin menfaate döndüğü yerde
    Bir gönül yarasının izinde ara

    Yıkılmış umutların enkazından geç
    Öksüz bir çocuğun gözünde ara
    Ağıtların tüttüğü evlere uğra
    Bir ananın boş kalmış dizinde ara

    Beni yıldızlarda arama boşa
    Yüreğini yasa boğan sızılardayım
    Dertlerinle bulursun beni başbaşa
    Senin gibi karayazılardayım

    Sahte sevgileri tanımaz kalbim
    Beni seven gönüllerin ocağında ara
    Menfaatle bakmasını bilmez gözlerim
    Beni gerçek dostlukların kucağında ara

    Mutluluğu anlatan şarkılarda değil
    Yaralı yüreklerin ağıtlarında ara
    Beni menfaat ve ihanetten uzakta
    Yağacak sevgi bulutlarında ara

    Öyle senden çok uzaklarda değilim
    Görmesini bilen gözlerin bakışındayım
    Belki sana senden daha yakın bir yerde
    Çarpan kalbinin her atışındayım

    Aklına düşerim hani olur da
    Beni sığmadığın duyguların içinde ara
    O kadar da kolay bulurum sanma
    Beni benim seni görebileceğim biçimde ara.

    ***




    35 Yaş

    Yaş otuz beş yolun yarısı eder.
    Dante gibi ortasındayız ömrün.
    Delikanlı çağımızdaki cevher,
    Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
    Gözünün yaşına bakmadan gider.

    Şakaklarıma kar mı yağdı, ne var
    Benim mi Allah'ım bu çizgili yüz
    Ya gözler altındaki mor halkalar
    Neden öyle düşman görünürsünüz,
    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar

    Zamanla nasıl değişiyor insan!
    Hangi resmime baksam ben değilim.
    Nerde o günler, o şevk, o heyecan
    Bu güler yüzlü adam ben değilim;
    Yalandır kaygısız olduğum yalan.

    Hayâl meyâl şeylerden ilk aşkımız;
    Hatırası bile yabancı gelir.
    Hayata beraber başladığımız
    Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir,
    Gittikçe artıyor yalnızlığımız.

    Gökyüzünün başka rengi de varmış!
    Geç farkettim taşın sert olduğunu.
    Su insanı boğar, ateş yakarmış!
    Her doğan günün bir dert olduğunu,
    İnsan bu yaşa gelince anlarmış.

    Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
    Her yıl biraz daha benimsediğim.
    Ne dönüp duruyor havada kuşlar
    Nerden çıktı bu cenaze Ölen kim
    Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.

    Neylersin ölüm herkesin başında,
    Uyudun uyanamadın olacak.
    Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında
    Bir namazlık saltanatın olacak,
    Taht misâli o musalla taşında.

    Cahit Sıtkı Tarancı


    ***

  3. #3
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart


    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


    ADI HÜZÜN OLSUN

    Adı hüzün olsun bu gerçeğin.
    Ayrılığın tekil sızısını hissetmenin
    Ve senden sonraki yaşantımın,
    Adı hüzün olsun!

    Öteki renklerini aldığın,
    Tek mevsimlik dünyamın,
    Ve senden bana kalanların,
    Rotasız başlayan yolculuğumun,
    Her limanda yüzleştiğim sensizliğin,
    Adı hüzün olsun!

    Bir türlü gelmeyen geleceklerin,
    Bir yarısı sende kalan geçmişin,
    Ve her gün biraz daha kaybolan iyimserliğimin,
    Adı hüzün olsun!

    Gittikçe tuhaflaşan tavırlarımın,
    Azalan ideallerimin,
    Alışkanlık haline gelen sıradanlıkların
    Birbirine benzeyen her günün
    Adı hüzün olsun!

    Aklımda kalan şarkı sözlerinin,
    Anılarını sakladığım kirli odamın,
    Yağan yağmurun,
    Cama dayanmış soluk yüzümün,
    İçimde ağlayan çocuğun,
    Adı hüzün olsun!

    Artık gelmeyeceğine olan inancımın,
    Eksik yüreğimin, göremediğim renklerin,
    Sensizliğin, yarım kalmışlığın,
    Adı hüzün olsun!

    Değişmeyen şeylerin,
    Aynı filmin tekrarına benzeyen rüyaların,
    Sadakatini elden bırakmayan gönlümün,
    İçimdeki yalnız şairin, bu yaşantının,
    Ve bu şiirin adı hüzün olsun!

    Şemsettin Kaya

  4. #4
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart



    Aşk Hali

    Hak-kı keşf-etmeyen seydim diyemez:
    Sevmeyen, Hak nedir? Zaten bilemez.

    Yaşamak sevmektir, yârin hayali;
    Sevenin kalbidir, aşkın menzili.

    Aşıkın arzusu, yârin hayali;
    Gören mecnun olur, görmeyen deli.

    Aşka talib olan çeker cefayı;
    Sevmeyen ne bilir aşkı, vefayı?

    Aşığın kalbidir, yârin mekanı;
    Yâr için fedadır aşığın canı.

    Aşk şarabı içen, sarhoş ayılmaz;
    Seven, sevdiğinden ölse ayrılmaz.

    Aşk başa gelince mekan dar gelir;
    Seven kalbe yârsız hayat ar gelir.

    Aşk ateşi yaka yaka pişirir;
    Köle eder tacdan-tahttan düşürür.

    Aşk: deyince sır perdesi açılır;
    Yâr aşkıyla candan-serden geçilir.

    Ömer Albayrak

    ***

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş