Hüseyni Kıyamın Kahramanları ''Allah rızası için bu yazıyı sonuna kadar okuyun...'' Tarih, acı tatlı tüm olayları yansıtan bir ayna gibidir. İslam tarihi olayları arasında Kerbela hadisesi, ayrı özelliklere sahiptir. Hak ile batılın mücadele simgesi olan imam Hüseyin (sa) hamaseti, ayrıca din yolunda canını feda etmenin de simgesi olmuştur. İmam Hüseyin (sa) hareketi sadece bir olay değil, aynı zamanda yaşayan ve yaşatan kültürel bir harekettir. Bu kültür İslam’ın içinden yükselmiş ve

Bu konu 1496 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Hüseyni Kıyamın Kahramanları 1496 Reviews

    Konuyu değerlendir: Hüseyni Kıyamın Kahramanları

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1496 kez incelendi.

  1. #1
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart Hüseyni Kıyamın Kahramanları

    Hüseyni Kıyamın Kahramanları
    ''Allah rızası için bu yazıyı sonuna kadar okuyun...''

    Tarih, acı tatlı tüm olayları yansıtan bir ayna gibidir. İslam tarihi olayları arasında Kerbela hadisesi, ayrı özelliklere sahiptir.
    Hak ile batılın mücadele simgesi olan imam Hüseyin (sa) hamaseti, ayrıca din yolunda canını feda etmenin de simgesi olmuştur.
    İmam Hüseyin (sa) hareketi sadece bir olay değil, aynı zamanda yaşayan ve yaşatan kültürel bir harekettir. Bu kültür İslam’ın içinden yükselmiş ve dinin yüce değerlerinin korunması yolunda hayati rol ifa etmiştir. Bu hadise zaman sürecinde adeta kaynayan bir pınar gibi hakikat ve adalete susamış insanların susuzluğuna karşılık vermiş ve bir çok haktalep hareketin ilham kaynağı olmuştur. Gerçekten de bu kalıcı ve ebedileşen kıyamın her bir sahnesi ve kıyamda rol ifa eden kahramanların yazdıkları hamasetler basiretli ve adalettalep insanların ebedi örneği olmuştur.
    Bu gerçek, imam Hüseyin (sa) ordusunda açıkça görülmektedir. O hazreti yalnız bırakmayan insanlar doğru bir tanımla bu kervana katıldı ve her biri aşk, şevk ve iman coşkusu ile fedakârlık arenasına ayakbastı.
    İmam Hüseyin ve sahabeleri için insanların cehaletinden doğan yara ve acılar, düşmanın kılıçlarının oluşturduğu yaralardan daha da acı vericiydi. Bu yüzden onlar için insanların cahilliğini bertaraf etmek, önemli bir cihat konusuydu.
    Kerbela tarihinde de ifade edildiği gibi imamın sahabeleri aydınlatıcı ve bilinçlendirici teşebbüslerde ve açıklamalarda bulunarak hakikati göstermeye çalıştı. Bu insanlar savaş sırasında da ilkin imam Hüseyin (sa) ve Allah Resulü’nün (sav) pak hanedanını tanıtıyor ve daha sonra savaş arenasına ayak basıyordu. Bu durum, düşmanların Ehli Beyt (as) fertlerini karalamak için büyük bir kampanya yürüttüğünü gösteriyordu.
    Bu durum karşısında tepki gösteren imam Hüseyin (sa)’ın sahabeleri, her fırsatta o hazreti ve izlediği yolu savunmaya yönlendiriyordu.
    İmam Hüseyin (sa) ve sahabeleri takva ve cesaret simgeleriydi. Bu insanlar pak ruhları ve düşünceleri itibarı ile zulüm ve fesada karşı susamazdı.
    Kerbela çölünde imam Hüseyin’in (sa) ve sahabesinin üstlendiği görevi insani faziletlere bürünmeden yerine getirmek imkansızdı. Kuşkusuz Kerbela çölünde onca hamasete imza atan bu insanların tarihte ebedileşmelerinin sebebi, taşıdıkları ahlaki özellikler ve faziletlerdi. Gerçekte imam Hüseyin (sa)’ın sahabesi iman zirvelerine ulaşmıştı ve bu insanların Kerbela çölünde canlarını feda etmesi de onların yücelmiş imanlarını yansıtıyor.
    Kerbela hamasetini yazanların bir başka seçkin özelliği, hepsinin imam Hüseyin (sa) ve emellerine sadık kalmalarıydı. Bu insanlar en zor şartlarda imam ile sözleşmelerini çiğnemediler.
    İmam Hüseyin’in (sa) sahabeleri arasında Hz. Abbas’ın (sa) ayrı bir konumu var. O hazretin adı her zaman kahramanlıklar ve sadakat ile özdeştir. Hz. Abbas (sa), imam Ali’nin (sa) oğlu ve imam Hüseyin’in (sa) kardeşiydi. Ummul Benin’den doğan Hz. Abbas (sa) genç ve cesur bir yiğitti. Hz. Abbas, ahlaki faziletler ve ilmi dereceler bakımından imam Hüseyin (sa) hanedanı arasında seçkin biriydi.
    Hz. Abbas’a cazip çehresi yüzünden “Haşimoğullarının kameri yani ay’ı” lakabıyla anılmaktaydı. Hz. Abbas, çocukluğundan itibaren imam Hüseyin’e (sa) karşı özel bir sevgi ve sempati besliyordu ve her zaman o hazreti sever, sayardı.
    Kerbela kıyamında imam Hüseyin (sa) ordusunun komutası Hz. Abbas’a verildi. İmam Hüseyin’i (sa) korumak, kadınların ve çocukların bulunduğu çadırları düşman saldırısından korumak ve imam Hüseyin (sa) evlatlarına su yetiştirmek için canını feda etmek, Hz. Abbas’ın Kerbela çölündeki yaşamının en güzel hamasetleri ve cilveleriydi.
    O gün Kerbela’da Yezid ordusu imam Hüseyin (sa) ve sahabelerini dize getirmek için suyun yolunu kesti. İmam Hüseyin (sa) evlatları susuzluktan acı çekiyordu. Hz. Abbas (sa) onlara su getirmek için gönüllü oldu. O hazret büyük bir cesaret sergileyerek düşman kuşatmasını kırdı ve kendini Fırat ırmağına ulaştırdı. Elini Fırat suyuna daldırdı. Su, billur ve serindi. Hz. Abbas (sa) sudan içmek istedi, çünkü kendisini de çok susamıştı, ama birden imam Hüseyin’in (sa) susuzluktan acı çeken evlatlarını hatırladı. Suyu içmekten vazgeçti ve beraberinde getirdiği tulumu sudan doldurarak çadırlara doğru yola çıktı. O sırada düşman attığı bir okla o hazretin bir elini kesti. Hz. Abbas, su tulumunu öbür eli ile taşımaya başladı, fakat bu kez öbür eli de kesildi. Su tulumunu her ne pahasına çadırlara ulaştırmak isteyen Hz. Abbas, bu kez tulumu dişleri ile tutarak yoluna devam etme azmindeydi. Fakat düşman ordusundan yağan oklar o hazreti sonunda şehit etti.
    Kerbela çölü, imam Hüseyin (sa) ve evlatlarının eşsiz kahramanlıklarına sahne oldu. Bu çölün bir başka kahramanı da imam Hüseyin’in (sa) oğlu, Ali Ekber’dir. Genç ve cesur bir yiğit olan Ali Ekber, dedesi Hz. Muhammed’e (sav) çok benziyordu. Ali Ekber fazilet ve konuşma konusunda da yetenekli ve seçkin bir gençti.
    Ali Ekber, savaş arenasına çıkmak istediğinde imam Hüseyin (sa) onu sevmesine karşın buna izin verdi. İmamın büyük oğlu savaş arenasına çıktı. Uzaktan evladını seyreden imam Hüseyin (sa) yüce Allah’a şöyle sesleniyordu: Ey Rabbim, sen şahit ol ki şu anda savaş arenasına giden bu genç, ahlak, sima ve sözleri itibarı ile Allah Resulü’ne (sav) en çok benzeyen insandır. Biz ne zaman Allah Resulü’nü (sav) özleyecek olursak, ona bakarız.”
    Ve Ali Ekber büyük bir cesaretle savaştı, düşmandan bir çoğunu helak etti, yüz yüze savaşmaya cesaret edemeyen Yezid askerleri kalleşçe bu yiğidi arkasından vurarak şehit etti.
    İmam Hüseyin (sa)’in sahabeleri arasında yaşlı insanlar da vardı. Bunlardan bazıları Allah Resulü’nün (sav) de sahabeleriydi. Bu insanların arasında Allah Resulü (sav) ve imam Ali (sa) ile birlikte İslam’ı savunan Habib Bin Mezahir dikkat çekiyordu.
    İlerleyen yaşına karşın Habib Bin Mezahir, cesur bir şekilde çarpıştı ve sonunda şehit düştü.
    Mezahir’in eski dostu Müslim Bin Avsece, Mezahir ile birlikte Kufe’den gelmiş ve imam Hüseyin (sa) ordusuna katılmıştı. Mezahir’den sonra Müslim Bin Avsece de çarpışarak şehit düştü.
    Müslim Bin Avsece’nin imam Hüseyin’e (sa) hitaben ünlü bir sözü vardır: Eğer 70 kez öldürülür ve yine dirilecek olursam, yine seni desteklemekten vazgeçmem.
    Vahab, kerbela’da hamasat yazan bir başka kahramandı. Vahab, Küfeli Hıristiyan bir gençti ve imam Hüseyin’in (sa)’in mesajını duyar duymaz annesi ile birlikte Kerbela’ya doğru yola çıkmıştı. Vahab, imam Hüseyin’in (sa) zulüm karşıtlığı, haktalepliği ve cesaretine hayran olmuştu. Vahab, imamı İslam’ın simgesi olarak görümüş ve o hazretin emellerine duyduğu hayranlıktan hareketle İslam’ı benimsemişti sonunda. Vahab, Aşura günü annesinin tavsiyesi ve imam Hüseyin’in (sa) izni üzerine savaş arenasına çıktı.
    Rivayetlere göre Vahab düşman ordusundan 19 kişiyi helak ettikten sonra iki eli yara aldı ve ardından şehit düştü. Düşman, Vahab’ın kesilen başını imam Hüseyin (sa) ordusuna doğru attı. Vahab’ın annesi oğlunun kesilen başını kucağına aldı ve ardından düşmana tepki mahiyetinde oğlunun kesilen başını düşman ordusuna doğru atı. Vahab şehit düştüğünde sadece 25 yaşındaydı.
    Aşura gelişmeleri arasında bir de imam Hasan’ın (sa) oğlu Kasım’ın adı çok duyulur. Kasım, imam Hüseyin’in (sa) yeğeni ve imam Hasan’ın (sa) oğluydu. Aşura’ya bağlanan gecede imam Hüseyin (sa) sahabelere şehit düşeceği haberini verince Kasım sordu: Amca, acaba ben de bu saadete nail olacak mıyım? Kasım’ın sözlerinden etkilenen imam Hüseyin (sa) şöyle karşılık verdi: Oğlum, ölüm sende nasıl bir iz bırakabilir? Kasım: Hak yolunda ölmek, baldan daha tatlı gelir, şeklinde cevap verdi.
    Aşura günü henüz 13 yaşında olan Kasım büyük ısrarla imamdan izin aldı ve savaş arenasına çıktı. Genç Kasım kendini tanıttıktan sonra düşman ordusunun üzerine yürüdü ve sonunda şehit düştü.
    Kerbela çölünün bir başka yiğidi de dinlemeye değer öyküsü olan Hür Bin Yezid’i Riyahi’ydi.
    Hür ilkin Yezid ordusunun bir komutanı olarak İmam hazretlerinin yolunu kesmiş ancak daha sonra yaptıından pişmanlık duyarak Allah indinde tevbe ederek İmam Hüseyin’in yaranı saflarına katılmıştı. Gerçekte Hür ordusu, Aşura’dan önce imam Hüseyin (sa) kervanını karşılayan ilk gruptu. Ancak imamın Hür ordusuna karşı sevgi ve şevkat dolu tavrı, Hür’rü büyük ölçüde etkiledi. İmam Hüseyin (sa), çok susuzluk çeken Hür ordusunun askerleri ve atlarına su verilmesini emretti. Aşura günü, hak ile batıl savaşı sırasında Hür’de büyük bir değişim yaşandı. İmam Hüseyin (sa) ordusu paklık, yiğitlik ve insani faziletleri simgelerken karşı taraftaki ordu, namertlik, vahşilik ve rezalet simgesiydi. Hür o sıradaki duygularını, cennetle cehennem arasında kalmış birine benzetiyordu. Sonunda Hür dayanamamış ve kesin kararını vererek batılı dinlemekten vazgeçtmiş ve böylece düşman ordusunu terk ederek insani kemalin simgesi olan imam Hüseyin (sa) ordusuna katılmıştı.
    İmamın Hür’rü bağışlaması ona ayrı bir cesaret ve şevk kazandırdı ve zulüm ve karanlığın esaretinden kurtulan Hür, imamdan izin alarak bir an önce savaş arenasına çıkmayı talep etti. imam, Hür’re izin verdi ve Hür, savaş arenasında sergilediği kahramanlıklar ardından kerbela hadisesinde ilk şehid unvanını aldı.
    Bu anlattıklarımız, Kerbela kıyamında hamaset yazanların aşk ve sevgilerinin sadece küçük bir bölümünü yansıtıyordu. İmam Hüseyin (sa) hareketinde yer alan kahramanların her biri birer yıldız misali tarihte ebedi bir iz bıraktı. Bu insanların vasfını imam Hüseyin’den (sa) bir cümle ile noktalamak istiyoruz. İmam şöyle buyurdu:
    Ben, kendi sahabelerimden daha iyisini görmedim ve Ehli Beyt’imden daha iyi ve sıla-i rahime daha bağlı kimseyi tanımadım. Allah hepinizi bana yardım ettiğiniz için iyi mükafatlarla mükafatlandıracaktır.
    __________________


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Hüseyni Kıyamın Kahramanları

          Kategori: Ehlibeyt

          Konuyu Baslatan: Aybalam76

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1496

    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş