1. Konularına Göre Bayatılar:
Azerbaycan bayatılarında genellikle gündelik hayatla ilgili hemen hemen her konu ele alınır. Azerbaycan Türk halk şiirinin bir mucizesi sayılan ve kişilerin iç dünyasını yansıttığı gibi millet hayatının da iyi ve kötü günlerini yansıtan bayatılar, milletin millî ruhunu aksettirir. Ayrılık, ölüm, göç, gurbet ve düğün gibi insan hayatındaki değişim ve dönüşümlerin ortaya çıkardığı duygu ve düşünceler en kısa şekilde bayatılar vasıtasıyla dile getirilir.
Azerbaycan’da okunan/söylenen bayatılar, şekil/yapı bakımından farklılık arz ettiği gibi, ayrılık, ölüm, göç, savaş, gurbet, bayram, düğün, nişan sırasında ve çeşitli eğlence meclislerinde söylenen veya âşıklar tarafından saz eşliğinde okunan bayatılar muhteva bakımından da farklılık arz eder. Yani zaman içerisinde, farklı yer ve zamanların ürünleri olan bayatıların konusu da farklılaşır.
Azerbaycan bayatılarında işlenen genel konuların başında acıyı, ayrılığı ve Azerbaycan’ın bölünmüşlüğünü sembolize eden Aras nehri yer almaktadır. Bunun dışında aşk, ayrılık, beddua, birlik-beraberlik, acı, dert-gam, keder, dostluk, düğün, eğlence, soy sop, mertlik, namertlik, nasihat, gurbet, savaş, dua, beddua, vatan, vefasızlık, devirden şikâyet, yoksulluk, zulüm, haksızlık, zulme karşı isyan, nefret, sevgi, yas, kardeşlik, hürriyet, aile, ar, namus vb. konuların işlendiği görülmektedir.
Biz burada tespit edebildiğimiz kadarıyla tarihî ve gündelik hayatla ilgili farklı konularda okunan/söylenen/yazılan bazı bayatı örnekleri üzerinde duracağız.
2.1. Aras Nehri’yle İlgili Bayatı Örnekleri:
Azerbaycan’da okunan / söylenen / yazılan bazı bayatılarda değişik yerleşim yeri adları geçtiği gibi, Azerbaycan’ın parçalanmışlığını sembolize eden Aras nehri de geçmektedir. Azerbaycan’da gerek sözlü ve gerekse yazılı edebiyatta, Aras nehri denildiği zaman genellikle ayrılık, hasret, gözyaşı, ailelerin ve vatanın bölünüp parçalanmış olması akla gelir. Bunun için Aras nehri hâlen, bayatılarda ele alınan önemli konulardan biri olmayı sürdürmektedir:
Araz axar, yan vérer ,
Sesi mene can vérer,
Yaramı möhkem bağla,
Bağlamasan qan vérer .
Araz’ı ayırdılar,
Qanınan doyurdular,
Biz yurddan ayrılmazdıq,
Zorunan ayırdılar .
Araz gelir, lillenir ,
Suyu gelir, güllenir,
Yarı xelvetde görcek ,
Menim qelbim dillenir - .
Azerbaycan bayatılarında ifadeye akıcılık, canlılık, hareketlilik, sadelik kazandıran ve mısraların ifade gücünü artırıp zenginleştiren tekrar kelimeler önemli bir yer tutar. İnsana bıkkınlık vermeyen söz konusu tekrar edilen kelimelerden biri de ‘Aras’tır. Aras nehriyle ilgili olan bayatılarda, bayatıyı söyleyen şahsın acısı, ayrılığı ve kederi de dramatik bir şekilde göz önünde canlanır:
Araz, Araz xan Araz,
Dağlardan axan Araz.
Yardan bir xeber getir,
Évimi yıxan Araz .
Araz, Araz xan Araz,
Gel éyleme qan Araz.,
Qoy gédim yar gözleyir,
Nedir bu tuğyan , Araz ?
Araz, Araz xan Araz,
Dağlardan axan Araz.
Qardaşdan ayrı saldın,
Évimi yıxan Araz !
Azerbaycan’da okunan / söylenen / yazılan bazı bayatılarda Kür nehriyle, Gence, Derbend, Bakü, Salyan gibi değişik yerleşim yeri adlarının yanında ayrılığın sembolü olarak değerlendirilen Aras nehrine karşı duyulan hasret motifi de ağırlıklı olarak işlenmiştir. Bu tür bayatılarda çoğu zaman şahsî acılar, kederler, dertler, gamlar ve hasretler millî bir kimliğe büründürülmüş, birleşip bütünleşme hususunda insanlara büyük bir ümit aşılar hâle getirilmiştir. Bugün de Azerbaycan’da bu çeşit bayatıların yaşatılması, Azerbaycan Türklerinin birleşme ve bütünleşme hususundaki sevinç ve ümidini artırmaktadır:
Araz qalmaz axmaqdan,
Şimşek doymaz çaxmaqdan.
Gözlerime qan damdı ,
O taylara baxmaqdan .
Araz axar daşınnan,
Suyu qalxar başınnan,
Ezeli dumduruydu ,
Bulandı göz yaşınnan .
Ayın üzü deridir,
Kür Gence’den beridir.
Sözün düzünü dédim,
Dédiler serseridir .
2.2. Aşkla İlgili Bayatı Örnekleri:
Derin ve felsefî düşüncelerin de çoğunlukla dile getirildiği âşık meclislerinde, beşik başında, iş başında ve düğünlerde okunan/söylenen Azerbaycan bayatılarının birçoğu insan kalbinin derinliklerinde kendisine yer bulan aşk ve sevgi konusunu ele alır:
Terlan gelip bu bağa,
Qonur budaq budağa,
Ölü olsam dirillem ,
Deyse dodaq dodağa.
Gel gédek bizim bağa,
Qoyaq dodaq dodağa,
Bülbül olaq, oxuyaq,
Qonaq budaq budağa.
Yar gelibdi yatmağa,
Günde bir boy atmağa,
Sabah yuxusu şirin,
Qıymıram oyatmağa .
2.3. Duayla İlgili Bayatı Örnekleri:
Azerbaycan Türk halk edebiyatında genelde vefayla ilgili olarak ‘ekmek ve tuz’ çok önemli bir kültür değeri olarak karşımıza çıkar. ‘Ekmek ve tuz’a bağlı olmak, kadir bilir olmak da vefalı olmayı gerektirir. Vefalı olmak ise Azerbaycan bayatılarında çoğu zaman dua olarak da ifade edilir:
Bağ içinde adalar,
Dostum doldur badalar.
Gelsin menim canıma,
Sene gelen qadalar .
Qurbanam qaşına yar,
Qoy dönüm başına, yar,
Meni bu qemnen qurtar,
Dolandır başına yar .
2.4. Bedduayla İlgili Bayatı Örnekleri:
Azerbaycan Türk halk edebiyatında ‘ekmek ve vefa’ mukaddes sayılır. Azerbaycan’da mukaddes addedilen bu inanç değerleriyle ilgili birçok bayatı olduğu gibi ‘çörək səni tutsun, çörək qənim olsun, çörəyə həsrət qalasan, çörək atlı olsun, sən piyada’ gibi ekmekle ilgili çeşitli beddualar ortaya çıkmıştır. Azerbaycan’da her konuda söylenen beddua, özellikle aşk ve sevgili konusunda söylenen bayatılarda yer alması dikkat çekicidir:
Ağ alman ağlı qalsın,
Desmala bağlı qalsın,
İstekli yarın ölsün,
Üreyin dağlı qalsın.
Ağ donun ağlı qalsın,
Boğçada bağlı qalsın,
Mennen üz dönderen yar,
Üzün duvaqlı qalsın .
Bağlardan derdim qora ,
Kimsem yox derdim sora.
Seni menden édeni,
İmansız énsin gôra - .
2.5. Faşizme ve Savaşa Beddua Eden Cinaslı Bayatı Örnekleri:
2. Dünya Savaşı sırasında Sovyetler tarafından Azerî, Kazak, Kırgız, Türkmen ve Özbek adıyla cepheye sürülen Türk gençleri, Sovyet Rusya’ya karşı kendi vatanlarını kurtarmak ve kimliklerini korumak için Almanların safına geçer. Hitler, bu Türkleri esir olarak değerlendirir ve esir kamplarına yerleştirir. Hitler’in esir kamplarında teşkilâtlanan Türkler, Türkistan Birliği’ni kurar. Almanların verdiği silah ve üniformalarla Rusya’ya karşı birçok cephede savaşır.
Önce esir, sonra asker olan Türkistan Türkleri, Almanların kendilerini kullandığını biliyordu. Fakat, başka çıkış yollarının olmadığının da farkındaydılar. Türkistan Birliği’nin yüz binlerce askeri, Fransa, Hollanda, Rusya, Avusturya ve Yunanistan cephelerinde hayatını kaybeder. Cephelerde ölmeyen Türk evlatları esir değişimi adı altında Ruslara teslim edilirken kurşuna dizilir. Bütün bu acı hâdiseler, Azerbaycan bayatılarında yerini alır:
Ezizim yara yara,
Göv éler yara yara.
Dağ çekilsin Hitler’e,
El çatmır yara yara.
Ezizinem qaralı,
Dağlar başın gar alı.
Gün o gün olsun görüm,
Hitler, çıran qaralı .
Éle mi ilan çala ,
Daraşıb ilan çala.
Hitler’i yatağında,
Zeherli ilan çala .
2.6. Millî Birlik - Beraberlikle İlgili Bayatı Örnekleri:
Azerbaycan Türk halk kültüründe önemli bir rol üstlenen, geçmişte yaşanan acı ve tatlı günlerin hatıralarını günümüze kadar taşıyan bayatılar, millî kimliğin korunması konusunda da ciddî bir görev yapar. Hatta, bazen teselli bulma, bazen direnme ve bazen de ilgililer arasında özel anlaşma vasıtası olarak kullanılır. Bu çerçevede Azerbaycan bayatılarında en geniş olarak işlenen konulardan biri de bugün İran’ın sınırları içerisinde kalan Güney Azerbaycan coğrafyasına karşı duyulan hasret ve sevgidir. Bu hasret ve sevgi daha çok söz konusu tarihî Türk şehri olan Tebriz, Hoy, Merend vb. yerleşim yeri adlarıyla ifade edilmektedir: