sessizlikte kayboluyor artık çığlıklarım...
çocuk gülüşlerim hüzne bulandı..!
oyuncakları elinden alınıp,
seninle yeni bir oyuna başlayalı.
içimdeki muzur çocuk kayıplara karıştı..!
avuçlarına hiç bilmediği bir duygular bırakıldı.
aşktı adı... sendi adı... birazda acı...
...aşk...
...acı...
...sen...
...ben...
...ve içimdeki çocuk...
çok karışık bir ilişki bu.
ben aşkı seninle, acıyı bir anlık gidişinde,
seni kara gözlerinde, ve kendimi, sadece senin yüreğinde buldum...
oyuncak bebeklerle avunmuyor ki, bu yüreğim artık.
aşka yenik, oyuncak olmuş bir yürekle;
belkide, toz bembe bir rüya görmek istiyorum...
birgün bu rüya bitip, sen gitsen bile;
ben bu oyuna bile bile, sana yenik başlıyorum...
oyuncak bebeklerim ise,
bana yaşattıkları mutlulukların ağır yükü altında,
çocukluğuma dair anıların arasında,
sadece anımsadığım kadar yanımdalar...
bu oyundan anlamıyor onlar..!
içimdeki çocuk ise, kayıp..!
bana, sen artık büyüdün der gibi,
aniden bırakıp gitti beni.
ilk o öğretti yani terkedilmeyi..!
artık hiç gelmeyecek, güldürmeyecek yüzümü.
eskiden olduğu gibi biliyorum...
büyüdüm artık anlıyorum...
artık oyun oynayarak değil, yaşayarak öğreniyorum..!
oynadığımız bu oyun hiç bitmese ne olur..!
içimdeki çocuk artık geri dönmese de olur