EYYÛBİLER (1174-1250) Eyyubî Devleti’nin Kuruluflu Filistin ve Mısır bölgesini elinde bulunduran Fa›mîler, bu bölgeleri Haçlılara karşı iyi koruyamamışllar ve I. Haçlı Seferi sonunda Haçlılar Kudüs’ü ele geçirerek Kudüs Krallığı’n›üı kurmuşlardı. Haçlılar ayrıca Mısır’a da saldırmaya kalkışlınca, Fatimî vezirlerinden Şaver, Musul Atabeyi Nurettin Mahmut Zengi’den yardım istemişti. Nurettin Mahmut Zengi’de etkinliğini artırmak ve Mısır’a hâkim olabilmek amacıyla komutanlarından Şirkûh’u bir

Bu konu 2559 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Eyyubiler 2559 Reviews

    Konuyu değerlendir: Eyyubiler

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2559 kez incelendi.

Konu: Eyyubiler

  1. #1
    CaucasianEagle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.09.2009
    Yaş;
    30
    Mesajlar
    3.172
    Konular
    2089
    Beğendikleri
    1
    Beğenileri
    7
    Tecrübe Puanı
    100
    @CaucasianEagle

    Standart Eyyubiler

    EYYÛBİLER (1174-1250)


    Eyyubî Devleti’nin Kuruluflu Filistin ve Mısır bölgesini elinde bulunduran Fa›mîler, bu bölgeleri Haçlılara karşı iyi koruyamamışllar ve I. Haçlı Seferi sonunda Haçlılar Kudüs’ü ele geçirerek Kudüs Krallığı’n›üı kurmuşlardı. Haçlılar ayrıca Mısır’a da saldırmaya kalkışlınca, Fatimî vezirlerinden Şaver, Musul Atabeyi Nurettin Mahmut Zengi’den yardım istemişti. Nurettin Mahmut Zengi’de etkinliğini artırmak ve Mısır’a hâkim olabilmek amacıyla komutanlarından Şirkûh’u bir ordu ile Mısır’a göndermişti.Şrkuh’un yardımıyla yeniden vezir olan Şaver, daha önce Nurettin Mahmut Zengi’ye verdiği sözü unutarak, bu sefer de Kudüs Krallığı ile ilişki kurup onlardan yardım istemişti. Şirkûh’un ordusunda bulunan yeğeni Selâhaddin ve arkadaflları, Şaver’i öldürerek yerineŞirkûh’u vezir yaptılar. Göreve gelişinden kısa bir süre sonra ölen Şirkûh’un yerine Selâhaddin, Fatimî veziri olmuştur (1171).
    Musul Atabeyi Nurettin Mahmut Zengi, Selâhaddin’e haberciler göndererek Mısır’da okunan hutbenin Abbasi halifesi adına okunmasını istemiştl, Selâhaddin’de bu isteğe uyarak hutbeyi Abbasi halifesi adına okutmuştur. Şii olan Fatimî halkının büyük bir kısmı, zamanla kendi istekleri ile Sünniliği benimsemişlerdir. Selâhaddin Mısır’da gittikçe güçlenmeye ve bağımsız bir hükümdar gibi davranmaya bafllayınca, Musul Atabeyi Nurettin Mahmut Zengi ile arası açılmıştır.Nurettin Mahmut, Mısır’a sefer hazırlığı içinde iken ölmüştür (1174). Bunun üzerine serbest kalan Selâhaddin, Mısır’da bağımsızlığını ilan etmiştir. Merkezi Kahire olan bu devlete, Selâhaddin’nin babası Necmeddin Eyyûb’den dolayı Eyyubî Devleti denilmiştir.
    Selâhaddin Eyyubî Dönemi Selâhaddin Eyyubî, daha bağımsızlığını ilan etmeden önce kardeşi Turan şah'ı Yemen'i fethetmesi için göndermişti. Turan şah' da 1176'da Yemen'i fethederek burada 1228 yılına kadar siyasi yaşamını sürdürecek olan Yemen Eyyubî kolunu kurmuştur. Selâhaddin Eyyubî hükümdar olur olmaz, önce Suriye'yi ele geçirmiş, daha sonra da Irak topraklarının büyük bir kısmını fethetmiştir. İsteği üzerine Abbasi halifesi onun saltanatını onaylayarak elindeki toprakların hâkimiyetini tanımıştır. Sınırlarını Fırat'a kadar genişleten Selâhaddin' in asıl amacı Kudüs'ü Haçlıların elinden kurtarmaktı. Kudüs, 1099'da I. Haçlı Seferi sonucunda Haçlılar tarafından ele geçirilmişti. Büyük bir ordu hazırlayan Selâhaddin Eyyubî, Filistin'e girerek Taberiye şehrini ülkesinin topraklarına kattı. Daha sonra Kudüs Kralı ile Hıttin'de yaptığı savaşı kazanan Selâhaddin, Kudüs'ü Haçlıların elinden kurtarmayı başardı (1187). Böylece Eyyubîler, Hıttin zaferiyle Kudüs ve Filistin'i ele geçirmiş oldular. Kudüs ve Filistin'nin fetihleri İslam dünyasında ve Batı'da Selâhaddin Eyyubî'ye büyük ün kazandırmıştır. Kudüs'ün Müslümanların eline geçmesi üzerine Papa, Avrupa devletlerine bir çağrıda bulunarak, kendi aralarındaki çatışmaları durdurup, Kudüs'ü kurtarmak için büyük bir Haçlı ordusu kurmalarını istemiştir. Tarihte III. Haçlı Seferi (1189-1192) olarak bilinen bu sefere; Alman İmparatoru Frederik Barbaros (Friedrich Barbarossa), Fransa Kralı Filip Ogüst (Philippe Auguste) ve İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar (Richard) katılmışlardır. Alman İmparatoru Frederik, Tarsus yakınlarında ölünce ordusu dağılmıştır. İngiltere ve Fransa kralları Akka Kalesi'ni kuşattılar (1189). Uzun bir kuşatmadan sonra Akka Kalesi'ni almayı başaran Haçlılar, Kudüs'ü ise alamadan geri dönmek zorunda kalmışlardır. İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar, Selâhaddin Eyyubî ile bir antlaşma yaparak Avrupa'ya geri dönmüştür.
    Antlaşmaya göre, Hristiyan Avrupalılar, Kudüs'ü silahsız olarak ziyaret edebilme hakkını elde etmişlerdir. Selâhaddin Eyyûbî 1193 yılında öldü (Resim 4-2). Onun zamanı Eyyubî Devleti'nin ekonomik, kültürel ve sanat alanlarında ileri gittiği bir dönem olmuştur. Selâhaddin, bilginleri ve sanatçıları koruyarak ülkesinin kalkınmasına ve halkının mutlu olmasına gayret göstermiştir. Ayrıca onun döneminde Doğu Anadolu'nun bir kısmı, Güneydoğu Anadolu'nun tamamı, Kuzey Irak, Suriye, Lübnan ve Filistin'in büyük bir bölümü, Ürdün, Hicaz, Yemen, Mısır ve Libya fethedilerek Eyyubî Devleti'nin sınırları içine alınmıştı. Selâhaddin Eyyubî, Avrupa edebiyatında Saladin adı ile tanınmış ve Orta Çağ İngiliz, Fransız ve İtalyan şiirlerine konu olmuş ayrıca şövalyeliğin ve adaletin timsali olarak da kabul edilmiştir. Selâhaddin Eyyubî, sağlığında ülkesini oğulları ve kardeşleri arasında paylaştırmıştı. Onun ölümüyle ülke topraklarında dört ayrı devlet kurulmuştur. Kardeşi Turanşah Yemen'de, diğer kardeşi Melik Âdil Ürdün ve Kuzey Mezopotamya'da, Selâhaddin'in oğullarından el-Aziz Mısır'da, el-Zahir de Halep'te (Suriye) kendi devletlerini kurmuşlardı.
    Eyyubî Devleti'nin Yıkılışı Selâhaddin Eyyûbî'nin ölümü sonrasında, oğulları birbirleriyle geçinemeyerek iktidar savaşına girmişlerdir. Bundan yararlanan Selâhaddin'in kardeşi Melik Âdil, yeğenlerini etkisiz hale getirerek, tüm Eyyûbî topraklarına hâkim oldu. Ülkede birlik ve düzeni sağlayan Melik Âdil, Haçlılara karşı da başarılı mücadelelerde bulunmuştur. Melik Âdil de ülkeyi oğulları arasında paylaştırınca, küçüklü büyüklü birçok Eyyûbî devletleri ortaya çıkmıştır. V. Haçlı Seferi'nde Eyyûbî ordusundaki düzensizlik yüzünden Haçlılar, Dimyat'ı ele geçirdikleri sırada Melik Âdil öldü (1218).
    Melik Âdil'in ölümünden sonra Eyyûbî Devleti birliğini koruyamadı. Mısır, Suriye ve Yemen'de Eyyûbî devletleri kuruldu. Bunların içinde en önemlileri Mısır'a hâkim olan Kamil ile Şam'a hâkim olan Eşrefin kurduğu devletlerdir. Bu devletlerin her biri kendi aralarında iktidar mücadelesi yaptığı için Eyyûbî hükümdarlarından hiç biri Eyyubî birliğini tekrar sağlayamamışlardır.
    Alman İmparatoru II. Frederik yeni bir Haçlı ordusuyla (VI. Haçlı Seferi) Akka'ya gelmişti. Eyyûbîlerin içinde bulunduğu durumdan yararlanmak isteyen II. Frederik, Mısır Eyyubîlerinin başında bulunan Kamil ile bir antlaşma yaptı. Bu antlaşmaya göre Haçlılar, savaşmadan Kudüs'ü ele geçirdiler (1229). Ancak Eyyubî hizmetine giren Harzem Türklerinin de yardımıyla Eyyubîler Kudüs'ü geri almışlardır. Eyyubîlerin arasındaki iç karışıklıkları fırsat bilen Haçlılar, Kudüs'ü tekrar ele geçirebilmek için VII. Haçlı Seferini gerçekleştirdiler. Bu sırada Kamil ölmüş, yerine oğlu Salih geçmişti. Salih, Eyyubî birliğini sağlamak için Kıpçak Türklerinden bir Memlûk Ordusu kurdurdu. Fakat Salih, VII. Haçlı ordusunun başında bulunan Fransa Kralı Sen Louis'in (Saint-Louis) , Dimyat'ı almasını önleyememiştir.
    Salih'in ölümü sonrasında yerine oğlu Turanşah geçti. Turanşah, Kahire üzerine yürüyen Sen Louis'i Mansure'de yenerek kralı esir aldı (1250). Kral Sen Louis'le anlaşma fırsatı yakalayan Turanşah, Dimyat'ı geri almayı başardı. Ayrıca Sen Louis, Turanşah'a yüksek miktarda kurtuluş fidyesi ödeyerek serbest kaldı. Turanşah'ın Haçlılarla antlaşma yapması ordu içinde huzursuzluk çıkmasını sağladı ve Kıpçak Türklerinin harekete geçmesine neden oldu. Sonunda Memlûk komutanı Aybek, Turanşah'ı öldürttü (1250). Bu olay Eyyubî Devleti'nin yıkılışı olarak kabul edildi.
    Türk Memlûklarının komutanı olan Aybek, Turanşah'ın annesiyle evlenerek Eyyubî saltanatına son verdi ve Mısır'da Memlûk Devleti'ni kurdu (1250). Eyyubî Devleti'nin kolları olan Şam, Halep, Hama ve Meyyâfarıkin (Silvan) Eyyubîleri, Moğollar tarafından yıkılmıştır. Hısn-ı Keyfâ Eyyûbîleri ise 1524 yılında Osmanlılar tarafından, Humus, Baalbek ve Kerek Eyyûbîlerine de Memlûklar son vermişlerdir.
    Selâhaddin Eyyubî, Fatımî Devleti'ne son vererek Müslümanlar arasındaki mezhep kavgalarını büyük ölçüde önlemiş, İslam dünyasındaki birlik ve beraberliği tekrar sağlamıştı. Kudüs'ü Haçlılardan geri alarak İslam dünyasına kazandırmıştır. Böylece Suriye ve Filistin üzerindeki Hristiyan üstünlüğüne son vermiştir. Eyyubîler kültürleri ile de Haçlıları etkilemişlerdir. Avrupalı şövalyeler, Eyyubî ordusunun kullandığı arma sistemini örnek alarak kendi armalarını oluşturmuşlardır.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Eyyubiler

          Kategori: Tarih

          Konuyu Baslatan: CaucasianEagle

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 2559



    Sor bakalım...
    Çay içtiği biri var mıymış?
    Gönlünü gönlünde demlediği
    gözlerinin gözlerine aktığı

    hayatına iki şeker kattığı biri
    İçini ısıtan biri, demek gibi

    Çay içtiği biri var mıymış?

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş