Bundan önce de açıklandığı gibi Şia, Peygamberimizin (s.a.a) getirmiş olduğu dinin kıyamet gününe kadar korunabilmesi için, imamet konusunun gerekliliğine inanmaktadır. Arapçada “imam” kelimesi önder ve yol gösterici anlamına gelmektedir. Bu sözlük anlamına göre “imam” kelimesi iyi ve kötü önderlerin her ikisi için de kullanılabilir. Aynı şekilde imamın önderlik sınırı bir millet veya bir ülkenin liderliği gibi çok geniş olabileceği gibi bir mescitte cemaat imamı gibi çok dar bir manada da

Bu konu 3111 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
İmamet 3111 Reviews

    Konuyu değerlendir: İmamet

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3111 kez incelendi.

Konu: İmamet

  1. #1
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart İmamet

    Bundan önce de açıklandığı gibi Şia, Peygamberimizin (s.a.a) getirmiş olduğu dinin kıyamet gününe kadar korunabilmesi için, imamet konusunun gerekliliğine inanmaktadır. Arapçada “imam” kelimesi önder ve yol gösterici anlamına gelmektedir. Bu sözlük anlamına göre “imam” kelimesi iyi ve kötü önderlerin her ikisi için de kullanılabilir. Aynı şekilde imamın önderlik sınırı bir millet veya bir ülkenin liderliği gibi çok geniş olabileceği gibi bir mescitte cemaat imamı gibi çok dar bir manada da kullanılabilir.

    Ama Şiî inancında “imam” kelimesinin özel bir anlamı vardır. Bu anlama göre İslam topluluğunun siyasi ve dinî konularının yönetimi için Allah (c.c.) tarafından görevlendirilen birisine imam denilmektedir. Yani imam, İslam topluluğunun önderliği, dinî ve şer’i kanunların beyanı ve korunması ve hayatın çeşitli alanlarında halkın kılavuzluğu için Allah (c.c.) tarafından seçilen Peygamber (s.a.a) ya da bir önceki imam yoluyla halka bildirilen kimsedir. İmam Allah’ın Peygamber’den (s.a.a) sonra yeryüzündeki halifesidir. Bu yüzden mutlaka günahsız ve Kurân-ı Kerim’in batını ve zahirine kâmil bir ilmi olması gerekmektedir.

    Ehl-İ Sünnet’in Görüşü:Ehl-i Sünnet mezhebine bağlı olan Müslümanlar “imam” kelimesini “halife” kelimesi ile aynı anlamda kullanmaktadırlar. Arapçada “halife” kelimesi bir öncekinin yerine geçen ve onun görevini üstlenen anlamına gelmektedir. Bu unvanı hükümetin başına geçen ve Peygamber’in (s.a.a) vefatından sonra İslam topluluğuna hükmeden herkese vermektedirler. Halifenin halk tarafından seçilmesi ya da önceki halife tarafından atanması ya da belli bir şuranın seçmesi, hatta güç kullanarak başa geçmesi dahi mümkündür. Halifenin günahsız veya iman ve ilim gibi sıfatlarda başkalarından üstün olması gerekli değildir.

    Şiîler (İsn’a aşarî) aşağıdaki sıraya göre Peygamber (s.a.a)’den sonra on iki imamın geldiğine inanmaktadırlar:

    1- İmam Ali b. Ebu Talip, el-Murteza[41] (40 h.k şehit oldu)

    2- İmam Hasan b. Ali, el-Müctaba (50 h.k şehit oldu)

    3- İmam Hüseyin b.Ali,Seyyidü’ş-Şüheda (61 h.k şehit oldu)

    4- İmam Ali b. Hüseyin, Zeynü’l-Abidin (95 h.k şehit oldu)

    5- İmam Muhammed b. Ali, el-Bâkır (114 h.k şehit oldu)

    6- İmam Cafer b. Muhammed es-Sâdık (148 h.k şehit oldu)

    7- İmam Musa b. Câfer, el-Kâzım, (183 h.k şehit oldu)

    8- İmam Ali b. Musa, er-Rıza (203 h.k şehit oldu)

    9- İmam Muhammed b. Ali, el-Cevâd (220 h.k şehit oldu)

    10- İmam Ali b. Muhammed, el-Hâdi (254 h.k şehit oldu)

    11- İmam Hasan b. Ali, el-Askerî (260 h.k yılında şehit oldu)

    12- İmam Muhammed b. Hasan, el-Mehdî (Şu anda hayatta gözlerden uzak bir şekilde yaşamaktadır.)[42]

    Bütün ilahî dinlerde, bir kurtarıcının geleceği inancı vardır. İslam dininde ise bu kurtarıcıya olan inanç, mehdilik öğretisinde konu olmuştur. İmam Mehdi (a.f) yeryüzü zulümle dolduktan sonra Allah’ın (c.c.) izni ile kıyam edecek ve yeryüzünü baştan sona adaletle dolduracaktır. Müjdelenmiş kurtarıcı veya dünya için iyi bir son inancı Kuran’ın birçok ayetlerinde ve Peygamber’in (s.a.a) hadislerinde beyan edilmiştir:

    “And olsun Zikir’den sonra Zebur’da da “Yeryüzüne iyi kullarım vâris olacaktır” diye yazmıştık.”[43]

    “Biz ise, yeryüzünde güçsüz düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önder yapmak ve onları vâris kılmak istiyoruz.”[44]

    Burada Ehl-i Sünnet’in önemli kaynaklarında bulunan kurtarıcı ile ilgili hadislere değineceğiz:

    1- Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyuruyor:

    “Dünyanın sadece bir günlük ömrü kalsa bile Allah (c.c.) o günü o kadar uzatır ki, ta soyumdan ismi benim ismimle aynı olan birisinin, yeryüzüne hâkim olsun.”[45]

    2- Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor:

    “Mehdi, benim Ehl-i Beyt’imdendir. Allah-u Teala onun için gerekli şartları bir gecede hazırlar.”[46]

    3- Peygamber (s.a.a)’den şöyle naklediliyor:

    “Vaat edilmiş Mehdi, benim Ehl-i Beyt’imden ve Fatıma’nın evlatlarındandır.”[47]

    4- Cabir b. Abdullah Ensarî Peygamber (s.a.a)’den şöyle naklediyor:

    “Ümmetimden bir topluluk kıyamet gününe yakın bir zamana kadar hakkı ayakta tutmak için savaşacaklardır. O sırada Meryem oğlu İsa gökyüzünden yeryüzüne inecektir. Ve o topluluğun imamı, İsa b. Meryem’den kendilerine cemaat namazı kıldırmasını isteyecek; ama Hz. İsa bunu kabul etmeyerek şöyle buyuracaktır: “Hayır, Allah bu ümmeti şereflendirmek için imamları sizin aranızda karar kılmıştır.”

    Özet olarak, Hz. Mehdi (a.f), bütün insanlık için görevlendirilecek ve kıyamının başlangıcı da Arap yarımadasında olacaktır. Onun ismi Peygamber’in (s.a.a) ismi olan Muhammed’dir ve o Hz. Fatıma’nın (s.a) neslinden gelecektir. Peygamber’in (s.a.a) hadisleri ve Ehl-i Beyt’in (a.s) sözlerine göre Mehdi on birinci imam Hasan Askeri (a.s)’in oğludur. Hz. Mehdi (a.f) 255 h.k yılında dünyaya gelmiş ve 260 h.k yılında ise imam Hasan Askeri’nin şehit olmasının ardından gaybete çekilmiştir. İmam Mehdi (a.f) hayattadır ve ne zaman ortam müsait olursa zuhur edecektir.

    Ehl-i Sünnet âlimlerinin birçoğu da aynı şekilde bu konuyu kendi kitaplarında zikretmişlerdir. Ama bunun karşısında Ehl-i Sünnet âlimlerinin bir başka çoğunluğu ise Mehdi’nin henüz dünyaya gelmediğine inanmaktadırlar.

    Ünlü Şiî araştırmacı Seyit Muhsin Emin “Ayanü’ş-Şia” kitabında Mehdi’nin, imam Hasan Askeri’nin (a.s) oğlu olduğuna inanan Ehl-i Sünnet âlimlerinden on üç kişinin ismini zikretmiştir. Örnek olarak; Muhammed b. Yusuf el-Kenci eş-Şafiî “el-Beyan fi Âhbarî Sahibi’z-Zaman” ve “Kifayetü’t-Talib fi Menakibî Ali b. Ebu Talib” kitabında; Nuruddin Ali b. Muhammed el-Mâlik “el-Fusulu’l-Mühimme fi Ma’ifeti’l-Eimme” kitabında ve ibn-i Cûzi “Tezkiretü’l-Havas” kitabında bu konuyu zikretmişlerdir.



    [41] - İmam Ali (a.s) Peygamber’in (s.a.a) damadı,amcasının oğlu ve aynı zamanda İslam dinine ilk iman getiren kimsedir. İmam Ali (a.s) Peygamber’in (s.a.a) evinde O’nun terbiyesi altında büyümüştür.

    [42]- Şiî ve Sünnî kaynakların naklettiği hadislere göre Peygamber (s.a.a) kendinden sonra on iki tane imamın geleceğini bildirmiştir. Örnek olarak; Buhari, “Sahih-i Buhari” kitabında Peygamber’den (s.a.a) şöyle naklediyor: “Benden sonra on iki tane imam gelecektir.” Bu sırada ravi Peygamber (s.a.a)’in bir şey söylediğini ama duymadığını söylüyor. Sonra orada yanında bulunan babasına Peygamber (s.a.a)’in ne söylediğini soruyor. Babasının Peygamber (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu söylüyor: “Bunların hepsi Kureyş’ten olacaktır.” (Sahih-i Buhari, Kitabü’l-Ahkam, hadis.6682) Müslim de “Sahih-i Müslim” kitabında, bu hadisi şöyle nakletmektedir:

    Bu hadisin râvisi, babası ile beraber Peygamber’in (s.a.a) bulunduğu bir yere gitmişlerdi. Orada Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Bu din benden sonra on iki tane imam gelene kadar devam edecektir.” Sonra râvi Peygamber (s.a.a)’in bir şey söylediğini ama anlamadığını ve babasından sorduğunu, babasının da Peygamber (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu ekliyor: “Onların hepsi Kureyş’ten olacaklardır.”

    Örnek olarak bkz: Sünen-i Tirmizi, Kitabü’l-Fiten, hadis.2149, Müsned-i Ahmed ibn-i Hanbel, Müsnedü’l-Basriyyin, hadis.19920)

    [43]- Enbiya, 105

    [44]- Kasas, 5

    [45]- Sünen-i Tirmizi, Kitabü’l-Fiten, hadis.2156 ve 2157; Sünen-i ebu Davut, Kitabü’l-Mehdi, hadis.3733 ve 3734, ebu Davut’un nakline göre Peygamber (s.a.a) bu hadisin devamında şöyle buyuruyor: “O yeryüzünü zulümle dolduktan sonra adaletle dolduracaktır.”; Müsned-i Ahmet, Müsnedü’l-aşeretü’l-Mübeşşirin, hadis.734; Sünen-i ibn-i Mace, hadis.2769

    [46]- Sünen-i ibn-i Mace, kitabü’l-Fiten, hadis.4075, Müsned-i Ahmet, Müsnedü’l-aşeretü’l-Mübeşşirin, hadis.610

    [47]- Sahih-i Müslim, Kitabü’l-İmam, hadis.225; Müsned-i Ahmet, Müsnedü’l-Mükessirin, hadis. 14193 ve 14595





    alıntı


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: İmamet

          Kategori: İslamın Temel Esasları

          Konuyu Baslatan: Aybalam76

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 3111

    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

  2. #2
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart

    Şiî ve Sünnî kaynakların naklettiği hadislere göre Peygamber (s.a.a) kendinden sonra on iki tane imamın geleceğini bildirmiştir. Örnek olarak; Buhari, “Sahih-i Buhari” kitabında Peygamber’den (s.a.a) şöyle naklediyor: “Benden sonra on iki tane imam gelecektir.” Bu sırada ravi Peygamber (s.a.a)’in bir şey söylediğini ama duymadığını söylüyor. Sonra orada yanında bulunan babasına Peygamber (s.a.a)’in ne söylediğini soruyor. Babasının Peygamber (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu söylüyor: “Bunların hepsi Kureyş’ten olacaktır.” (Sahih-i Buhari, Kitabü’l-Ahkam, hadis.6682) Müslim de “Sahih-i Müslim” kitabında, bu hadisi şöyle nakletmektedir:

    Bu hadisin râvisi, babası ile beraber Peygamber’in (s.a.a) bulunduğu bir yere gitmişlerdi. Orada Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Bu din benden sonra on iki tane imam gelene kadar devam edecektir.” Sonra râvi Peygamber (s.a.a)’in bir şey söylediğini ama anlamadığını ve babasından sorduğunu, babasının da Peygamber (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu ekliyor: “Onların hepsi Kureyş’ten olacaklardır.”
    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş