Kur’anöyle bir nurlu ışık ki, ondan istifade etmek isteyenin, önce gönül gözüne,Kur’an ın gözlüğünü takması gerekir. Eğer gönül gözüne Kur’an ın gözlüğünü takmayıp, hakka batıl karıştırmışsa, onunnurundan istifade etmesi, gerçekleri görmesi de, asla mümkün olmayacaktır. Allah ilmini ancak, bu ilmin değerini bilmeyenlerden, ondan istifade etmekyerine, edindikleri velilerin kitaplarını rehber almaya kalkanlardan ilminigeri alır. Bakın Allah, Kur’an için ne söylüyor. Enam 104: Gerçekten

Bu konu 977 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Allah ilmini ne zaman geri alır 977 Reviews

    Konuyu değerlendir: Allah ilmini ne zaman geri alır

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 977 kez incelendi.

  1. #1
    halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    26.08.2012
    Yaş;
    66
    Mesajlar
    148
    Konular
    141
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    514
    @halukgta

    Standart Allah ilmini ne zaman geri alır


    Kur’anöyle bir nurlu ışık ki, ondan istifade etmek isteyenin, önce gönül gözüne,Kur’an ın gözlüğünü takması gerekir.

    Eğer gönül gözüne Kur’an ın gözlüğünü takmayıp, hakka batıl karıştırmışsa, onunnurundan istifade etmesi, gerçekleri görmesi de, asla mümkün olmayacaktır.

    Allah ilmini ancak, bu ilmin değerini bilmeyenlerden, ondan istifade etmekyerine, edindikleri velilerin kitaplarını rehber almaya kalkanlardan ilminigeri alır.
    Bakın Allah, Kur’an için ne söylüyor.

    Enam 104: Gerçekten Rabbinizden size birçok deliller geldi, artık kim gözünüaçarda, onları görürse kendi lehine, kim de körlük ederse, kendi aleyhinedir.Ve o durumda ben sizin bekçiniz değilim.

    Muhammed 24: Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye düşünmüyorlar mı?Yoksa kalpler üzerinde o kalplerin kilitleri mi var?

    Yaradan doğru yolu bulabilmemiz adına, bizlere birçok delili Kur’an ilegönderdiğini söylüyor. Lütfen dikkat ediniz, yalnız Kur’an. Kim gözünü açardaRabbin sözlerini dinlerse, kendi lehine, kimde Rahmanın sözleri yerine, beşerinsözlerine kulak verirse, kendi aleyhinedir diyor.

    Devamındaki ayette de, bizlere çok dikkat çekici bir ipucu veriyor Yaradan.Kur’an ayetleri üzerinde dikkatle ve itinayla düşünmemizi istiyor. Devamındaise çok daha düşündürücü bir söz söylüyor.

    Ayetler üzerinde düşünüp de, anlayamadığını söyleyenleriniz varsa, onlarınmutlaka kalpleri üzerinde kilitleri vardır diyor.

    Bu uyarıdan ders alana ne mutlu.

    Allah Kur’an ın ipine sarılarak, ayetler üzerinde düşünerek, asla Kur’an ınsınırlarını zorlamadan, orta yolu izleyen bir toplum olmamızı ister. Yinebakara suresi 42. ayetinde de bizleri bakın nasıl uyarır.

    (BİLEREK HAKKI BATIL İLE KARIŞTIRMAYIN, HAKKI GİZLEMEYİN.)

    Peki, bu sözden bizler ne anlamalıyız? Allah ın emrettiği Kur’an dışından, dineasla ilaveler yapmadan, inancımızı Kur’an ın özünde yaşanması gerektiğinisöylüyor Rabbimiz.
    Fakat bizler ne yazık ki, Kur’an dışından öyle ilaveler yaptık ki dine, şimdide neyin doğru neyin yanlış olduğunun ayrımını yapamıyoruz. Hurafeler öyle içimizegirmiş ki, bunlar dinden değildir diyenleri, dinsiz ilan eder olmuşuz.

    İslam dininin tek kaynağı ve sorumlu olduğumuz yalnız Kur’an dır. Bunu söyleyenYaradandır, Kur’an dır bu gerçeği göz ardı etmeyelim. Allah sizleri Kur’an dansorumlu tutuyorum, Kur’an ın ipine sarılın diyorsa ayetinde, sizce İslamdininde, sorumlu olduğumuz başka kaynak olabilir mi?

    Peygamberimizin sünnetini yani Kur’an ı yaşamına geçirme şeklini, günümüzdesanki Allah ın hükümlerine ilave gibi gösterenler, şunu sakın unutmasınlar,Allah hükmüne hiç kimseyi ortak etmez diyorsa ayetinde, lütfen Rabbimize kulakverelim.

    Peygamberimizin sünnetti farklı, Allah ın sünneti farklı gösterenler, dinibölen ve parçalayanlardır. Peygamberimizin sünneti, yaşamı Allah ın sünnetininhayata geçiriliş şeklidir. Bunları farklıymış gibi gösterenler yüzünden, bu dinbölündü, parçalandı.
    Rivayetler ve sanı dinde hüküm koyucu asla olamaz, bunu unutmayalım. Elbettetamamen yokta saymak doğru olmaz. Her bilgi dikkatle araştırılmalı ve mutlakaKur’an dan onay alınmalı ve öyle yararlanılmalıdır.

    Eğer Kur’an din ve iman adına bizlere yeterli olmasaydı, peygamberimizsağlığında, tıpkı Kur’an gibi bu bilgileri de yazdırıp, bizlere sağlıklıulaşmasını sağlar, Rabbimizde bu bilgileri koruması altına alırdı.

    Allah o günkü topluma, size indirdiğimiz Kur’an yetmiyor mu, bu Kur’an dansonra hangi söze inanacaksınız diyorsa, bugün bizler bu ayetleri görmezdengelmemiz, bizleri Kur’an dan uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

    Peygamberimiz sağlığında, hiçbir hadis yazdırmamış, hatta yazımınıyasaklamıştır. Önce yasaklamış, daha sonra izin vermiştir diyenler, dört halifedevrinde, hadis naklinin yasaklandığı konusunda verilen çabaları iyiaraştırmalıdırlar.

    Dikkat ederseniz hadislerin hitap şeklinde, genel olarak, peygamberimizinümmetine hitabı yoktur. Hepsi ikinci, üçüncü şahıslar tarafından duyduklarını,nakil yoluyla günümüze ulaştırmışlardır. Bu çok riskli bir nakil şeklidir.

    Dört halife devrini araştırdığımızda, bu yasağın devam ettiğini görmekteyiz. Nezamanki kendi aralarında halife seçilemedi ve İslam mezheplere bölündü, iştebundan sonra her mezhep, kendince doğru rivayet hadisleri toplamaya ve bu yöndeimanlarını yaşamaya başladı. SİZCE BU YOLU ALLAH VE RESULÜ BİZLERE ÖNERİR Mİ?

    Çok daha ilginci, hadislerin ilk toplanmaya başlandığı dönemde, toplanan hadissayısının, 500 kadar olduğu rivayet edilir. Günümüzde ise milyonları geçmesi vedaha da ilginci, sayının gün geçtikçe artması, İslam ı bu bilgilerle yaşamanın,ne derece büyük tehlikelerle dolu olduğunu göstermeye sanırım yetecektir.

    Lütfen unutmayalım, Allah yalnız Kur’an ı koruması altına aldığını söylüyor.Birileri çıkıp ta, hayır yalnız Kur’an ı değil, peygamberimizin rivayethadislerini de Allah koruması altına almıştır diyorsa, lütfen bu ve buna benzersözlere inanarak, Allah ın ilminden uzaklaşmayalım.

    Peygamberimizin yaşamı, hayata bakışı, bizler için örnektir. Bu örneği verendeKur’an dır. Bu konuları doğru araştırmalı ve peygamberimizin hayata bakışınıiyi öğrenmeliyiz. Allah elçisine verdiği görev, yetki ve sorumluluk çok açıkbir şekilde anlatılmıştır Kur’an da. Bunu doğru anlamalıyız. Hiç kimse bu yetkive sorumluluğa ilaveler yapamaz. Yapmaya çalışırsa dinden uzaklaşır.

    Yüce Rabbimiz ilmini, nasıl bu toplumdan geri alacağını, peygamberimizin Kur’anın özünü, amacını anlatan aşağıdaki rivayet hadisinden, ibretle okuyalım.

    Okuyalım ki, içinde bulunduğumuz korkunç yanlışın farkında olalım. Doğru vefaydalı bilgiden kim faydalanmaz? Yeter ki Kur’an dan onay alsın. İşte peygamberimizinsünnetinden, o güzel sözlerinden, böyle faydalanmalıyız.

    4108 - İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullahaleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah ilmi (verdikten sonra),insanların (kalbinden) zorla söküp almaz. Fakat ilmi, ülemayı kabzetmeksuretiyle alır. Ülema kabzedilir, öyle ki, tek bir âlim kalmaz. Halk dacahilleri kendine reis yapar. Bunlara meseleler sorulur, onlar da ilmedayanmaksızın (kendi reyleriyle) fetva verirler, böylece hem kendilerini hem debaşkalarını dalâlete atarlar."
    Buhari, İlim 34, İ'tisam 7; Müslim, ilm 13, (2573); Tirmizi, ilm 5, (2654).

    O kadar güzel bir örnek ki, tamda günümüz olaylarını, içinde bulunduğumuzaçmazı ve yaptığımız yanlışları tarif ediyor. Günümüzde, âlim- ilim sahibidediğimiz kişiler, bu örneğe ne kadar çok uyuyor.

    Bu kişilerin, topluma karşı din ve iman adına konuşmalarına, sohbetlerinebaktığımızda, Allah ın hiç bahsetmediği, hüküm vermediği o kadar çok konuları,bunlarda Allah katındandır, sorumluyuz dediklerini görüyoruz.

    Televizyonlarda boy gösteren ve halkın sorularına cevap veren kişilerinsöylemlerine bakıp, Kur’an ile karşılaştırdığımızda, ne yazık ki bu toplumunâlim, ulema dediği kişilerden Rabbimizin Kur’an ilmini, geri aldığını açıkçagörüyoruz.

    Hâlbuki Rabbimiz açıklamadığı, hüküm vermediği konularda konuşmamızı, nasılHARAM kıldığını, bakın ayetinde nasıl açıklıyor.

    Araf 33; De ki: "Rabbim, ancak şunları HARAM kıldı:"İğrençlikleri-görünenini, gizli olanını-günahı, haksız yere saldırmayı,hakkında hiçbir kanıt indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmayı, bir de Allahhakkında bilmediğiniz şeyleri söylemeyi."

    Allah ayetinde çok açık bir hüküm veriyor ve diyor ki, hakkında hiçbir kanıtindirmediği konuları, Allah a nispet etmeyi ve Allah hakkında yani onunkatından açıklama yapmadığı, detay vermediği konuları da söyleyip, konuşmamızıHARAM KILDIĞINI SÖYLÜYOR.

    Değerli din kardeşlerim, lütfen Rabbin bu hükmü üzerinde bir an düşünelim.Allah Kur’an da açıklamadığı, detay vermediği halde, bunlarda Allah katındandırdiyerek, televizyonlarda âlim, din bilgini sıfatıyla konuşanların anlattıkları,sizce HARAMI tıka basa yemek değil midir?

    İşte Allah ilmini, böyle geri alır toplumdan. İlimden bahseden ilimsizlerinardına düşersek, Kur’an da her şey yazmaz diyerek, Allah ın hiçbahsetmediklerine, bunlarda Allah katındandır diye inanırsak, BU TOPLUMDA NEİLİM KALIR, NEDE ÂLİM.

    Toplum olarak Kur’an ı anlamaya çaba harcamamız gerekirken, emin olmadığımızbilgilerin ardına düştük, Kur’an ı rivayetlerle anlamaya çalışıyoruz. Bu yanlışıyapanları uyarıp, bu bilgileri gelin Kur’an a soralım, ondan onay alalımdediğimiz de ise, sen bilmem kim âlimden, ulemadan, şeyh efendiden daha iyimibileceksin sözleriyle, emin olduğumuz Kur’an ın tarafında olmamız gerekirken,emin olmadığımız bilgilerin, kişilerin savunuculuğunu yapıyoruz. Allah bizleriaffetsin.

    Bizler eğer inancımızı Kur’an merkezli, Kur’an onaylı yaşamayıp, sanı ve eminolmadığımız rivayetler üzerine yaşarsak, âlim, ulema zannettiklerimizin,bataklığında boğulup gideriz. Her bilgiden elbette yararlanmalıyız, ama birşartla. Kur’an onay veriyorsa, onun iznini alıyorsak.

    Yaptığımız ibadetlerimizin, Rahmana yaptığımız dualarımızın kabul edilmesini,karşılık bulmasını istiyorsak, Kur’an dan başka rehber edinmeden, onun ipinesarılmalıyız.

    Din ve iman adına takip edilecek ilim yalnız Kur’an dır. Aramızda bölünerek,eğer din adına farklı şeyler söylüyorsak, ilimden uzaklaşmışız demektir. BakınYaradan bu konuda nasıl uyarıyor bizleri.

    Allah açıkça bilgiye yani ilme dayalı, ayrıntılı açıkladığımız bir kitapindirdik diyor ayetinde.

    Araf 52: Gerçekten, onlara inanan bir toplum için yol gösterici ve rahmetolarak, bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitabıulaştırmıştık.

    Peki, bizler bu kadar açık ayetler dururken, nasıl bir saygısızlık yapıyoruzAllah ın ilmine? Kur’an ı herkes anlayamaz, Kur’an da her konu detaylıaçıklanmamıştır diyoruz. İşte böylece bizler, bunlara inandığımız için, kendiellerimizle Allah ın ilminden uzaklaşıyoruz. İlimsiz, rehbersiz bir toplum oluyoruz.

    Allah dayanılacak, yardım istenecek veliniz yalnız benim diyorsa, yardımı,şefaati yalnız Allah dan dilemeliyiz. Bütün şan ve şerefimizin Kur’an daolduğunu söylüyorsa Yaradan, sizce o kitapta her bilgi, detaylı ve açıkanlatılmayıp, anlaşılması zor olabilir mi?

    Enbiya 10; And olsun, size öyle bir kitap indirdik ki, bütün şan ve şerefinizondadır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

    Gönül gözleri açık olup, tüm gerçekleri görenlere ne mutlu.

    Dilerim, Allah ın gerçek ilmi ile gönlünü aydınlatan, Rabbin halis kullarındanoluruz. Yine dilerim, imanını hurafe ve sanı ile değil, eğriyi doğrudan ayıran,Allah ın nuru FURKAN ile yaşayan, kulları arasında oluruz.

    Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Allah ilmini ne zaman geri alır

          Kategori: İslamiyete Dair Herşey

          Konuyu Baslatan: halukgta

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 977


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş