Takıntılı İnsan Nasıl Olur - Takıntılı Olmak Hakkında - Takıntılı İnsanlar Tedavi Edilir mi - Takıntılardan Nasıl Kurtulunur Kimi sürekli elini yıkıyor, kimi apartman katlarını saymadan kendini alamıyor. Gereksiz tekrarlar, sürekli kontroller, biriktirmeler, mükemmel olmadan rahat etmemek, titizlik hastalığı... Kişilerin tekrar tekrar aynı şeyleri yapmasına sebep olan bu hast...alığa takıntı hastalığı (tıbben obsesif-kompulsif bozukluk (OKB)) deniliyor. Takıntı hastalığının da en önemli

Bu konu 3694 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Takıntılı Olmak 3694 Reviews

    Konuyu değerlendir: Takıntılı Olmak

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3694 kez incelendi.

  1. #1
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Takıntılı Olmak

    Takıntılı İnsan Nasıl Olur - Takıntılı Olmak Hakkında - Takıntılı İnsanlar Tedavi Edilir mi - Takıntılardan Nasıl Kurtulunur

    Kimi sürekli elini yıkıyor, kimi apartman katlarını saymadan kendini alamıyor. Gereksiz tekrarlar, sürekli kontroller, biriktirmeler, mükemmel olmadan rahat etmemek, titizlik hastalığı... Kişilerin tekrar tekrar aynı şeyleri yapmasına sebep olan bu hast...alığa takıntı hastalığı (tıbben obsesif-kompulsif bozukluk (OKB)) deniliyor. Takıntı hastalığının da en önemli özelliği kişilerin takıntılı düşüncelerinin ve davranışlarının farkında olması fakat bu kişiler akla takılan düşüncelerini istemli olarak uzaklaştırılamaz veya saçma olduğunu bile bile aynı davranış çok defa tekrar edebilir.(uzun süre el yıkamak veya kapının kilitli olduğunu bilerek tekrar tekrar kontrol etmek gibi). Bu hastalığa yakalanmış kişilerin günlük işlevlerini yerine getirmesi güçleşir, iş hayatı ve sosyal ilişkileri genelde bozulur. Yapılan araştırmalarda bu hastalığın toplumda %2-3 oranında görüldüğü tespit edilmiştir. Ancak tahmin edilen değerler bunun çok üstündedir. Bu hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir. Okul öncesi çocukluk döneminde veya yaşlılıkta ortaya çıkabilir, ortalama çıkış yaşı 40’dır.
    NELERE KAFA TAKILIYOR?
    Hastalar takıntılı düşüncelerden kurtulmak için akıllarına başka düşünceleri getirirler veya bazı davranışlarda bulunurlar bu tür düşünce ve davranışlara tekrarlayan davranışlar (kompulsiyon) denir. Sık görülen tekrarlanan davranışlar ise şu şekildedir; >
    Temizlik: saatlerce el yıkama, banyo yapma veya tekrar tekrar ev temizleme gibi. Bu şekilde el yıkayarak günde bir kalıp sabun bitiren veya çamaşır suyu ile elini yıkayan hastalar sıktır. >
    Tekrarlama: takıntılı düşünce ile oluşan sıkıntıyı gidermek için tekrarlayan davranışta bulunma veya akıldan başka düşünceleri geçirme gibi. Yakınlarının başına kotü bir şey geleceğini düşünen bir hasta bunun olmaması için halen yapmakta olduğu davranışı ikinci kez yaparak bu düşünceden kurtulabilir (yolda yürürken aynı yolu geri dönüp tekrar yürümek gibi) >
    Kontrol etme: evine bir şey olacak veya yangın çıkacak korkusu ile tekrar tekrar kapıyı veya tüpün kapalı olup olmadığını kontrol etmek gibi. >
    Biriktirme: işe yaramayan birçok eşyayı biriktirmek gibi. Son birkaç yıldır yurdumuzda gazetelere yansıyan çöplük evler buna en güzel örnektir. >
    Sayma: yolda yürürken kaldırım taşlarını sayma veya araba plakalarını okuma, günlük işleri yaparken belli sayılarda tekrar etme v.b.(örneğin kazağını beş kere giyip çıkarma veya aynı yere üç kere gitmeme gibi) >
    Tamamlama: bu kompulsiyonu olan hastalar bir dizi davranışı mükemmel olana kadar tekrar tekrar yaparlar.

    ÇAĞIN HASTALIĞI STRES YİNE SAHNEDE!!

    İnsanlar arasında çok yaygın olarak görülen "stres", korku, güvensizlik, umutsuzluk, aşırı heyecan, endişe, baskı gibi duyguların, vücuttaki dengeyi bozarak bedende oluşturduğu genel bir gerilim durumudur. İnsanlar strese girdikleri zaman, vücutları buna tepki gösterir ve alarma geçer. Vücutta çeşitli biyokimyasal reaksiyonlar başlar: Kandaki adrenalin seviyesi yükselir; enerji tüketimi ve vücut reaksiyonları maksimum seviyeye çıkar; şeker, kolesterol ve yağ asitleri kana bırakılır; kan basıncı artar ve kalp atışı hızlanır. Glikoz (şeker) beyne yönlendirildiğinde kolesterol miktarı yükselir, bu da vücut için tehlike anlamına gelir. Tüm bunların yanında davranış bozuklukları da baş göstermeye başlar. Davranış bozuklukları bazen tik ile bazen titremeler ile bazen de kontrolsüz devam eden davranış bozuklukları şeklinde görülebilir. Takıntı Hastalığında Sık Karşılaşılan Davranış Ve Düşünce Bozuklukları Bozukluklarına Örnekler:
    Fiziksel Şiddet: Kendisine veya başkalarına, kendisinin veya başkalarının zarar verebileceğini sürekli düşünme. Bununla ilgili düşünce; bebeğime kötü bir şey yapacağım, davranış ise; bebeği veya çocuğu ile yalnız kalamama.
    Ölüm: Ölüm ile ilgili düşünce; sevgilisinin veya eşinin ölebileceği düşüncesi, davranış da; bu kişinin sürekli yaşadığının kontrolü örnek olarak verilebilir.

    Uygunsuz Sosyal Davranışlar: Örneğin; müstehcen şeyler söylemek, kontrolü kaybetme korkusu. Bu konuya ilişkin düşüncelere örnek olarak; ahlaksız şeyler söyleme düşüncesi, davranış olarak da; kontrolü elinde tutma denemeleri, sosyal ortamlara girmeyi engelleme.

    Düzenlilik: Örneğin; eşyaların doğru yerlerinde olma zorunluluğu, davranışların doğru bir tarzda belirli bir örneğe uygun veya belirli sıklıklarla yapılması. Merdivende iken aklına kötü düşünceler gelen bir hasta, tekrar iyi veya olumlu düşünceler gelene kadar merdiveni inip çıkmaya devam ediyor olabilir.

    Kaybetme: Sağlıklı bireyler için bile önemli bir şeyleri kaybetme korkusu ya da cüzdanının yerinde olup olmadığını kontrol etme davranışı anormal değildir. Bazı takıntı (OKB) hastaları böyle düşünceler ve devamındaki kontrollerle saatler boyunca ayrıntılarla uğraşabilirler. Örneğin bir hasta, giyim eşyalarını yıkamak üzere banyoya getirdiğinde, yıkamaya atmadan önce ceplerinde önemli şeyler unutmamak için bir ceketi veya pantolonu 30 kez kontrol edip, çırptığını ifade etmektedir.
    Anlamsızlık: Örneğin; anlamsız ifadeler ve deyimler, resimler, melodiler, kelimeler ve sayılar. Bu kategoriye ilişkin düşüncelere; bir iş yaparken (örneğin kitap okurken), bir televizyon serisinin melodisinin işitilmesi örnek olarak verilebilir. Aynı düşünceye yönelik davranış ise; kafasında bu melodi yok olana kadar paragrafın tekrar tekrar okunmasıdır.

    Bilgi Gizliliği: Daha önce gözden geçirilmiş diğer korkular gibi, kişisel ve özel bilgilerin suiistimal edilme korkusunu içeren düşünce ve bunu takip eden davranışlar da azımsanmayacak kadar çoktur. Göndermek istediği bir mektubun bir yabancı tarafından ele geçirilerek görülme düşüncesi, evine gelen misafirlerin kişisel ve özel bilgilere ulaşabileceği korkusu bu tür düşüncelere örnek verilebilir. Bu tür davranışlara ise; sürekli kişilerin takibi, özel veya kişisel bilgileri saklamak için saatler süren çabalar verilebilir. Takıntılar sadece bu hastalığı yaşayanı değil yakın çevresini de çok rahatsız edebilmektedir. Sürekli kendini merak eden ebeveynlerini düşünmek zorunda kalan bir genç, eşinin temizlik takıntısı nedeniyle evde serbest davranamayan bir koca, tüpleri kapıları sürekli kontrol eden bir koca nedeniyle sürekli her yere geç kalmak, azarlanmak durumunda kalan bir kadın… Takıntılar yaşamı herkes için çekilmez hale getirir.
    Takıntılardan kurtularak yeni bir yaşama “merhaba” denilebilir.
    ***"... bütün genişliğine rağmen yeryüzü onlara dar gelmişti, nefisleri de kendilerine dar (sıkıntılı) gelmişti ve O'nun dışında (yine) Allah'tan başka bir sığınacak olmadığını iyice anladılar..." (Tevbe Suresi, 118)
    ***"Kim de Benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır..." (Taha Suresi, 124)
    Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Herbert Benson yaptığı bir araştırma sonucunda; "diğer hiçbir inancın, Allah'a olan inanç gibi zihne huzur vermediği sonucuna" vardığını açıklamaktadır. Allah’a güvenip teslim olmayan insanlar hayatlarını sürekli olarak üzüntü, panik ve sıkıntı içinde geçirirler. Bu nedenle psikolojik kökenli hastalıklara yakalanır, bedenen çok hızlı yıpranır, normalden daha kısa sürede yaşlanıp çökerler. İçinde bulundukları bozuk ruh halinin etkisi bedenlerinin her noktasında kendisini gösterir. İşte bu zor ve sıkıntılı yaşam, Allah’a teslim olmamanın, Allah’ın emrettiği güzel ahlakı yaşamamanın doğal bir sonucudur. Huzurlu ve rahat bir yaşam, ancak iman ile güzel ahlakın yaşanması ile mümkündür. ***
    "Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, Kendisi'ne dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah ile beraber başka bir İlah mı? Ne az öğüt-alıp düşünüyorsunuz."(NemlSuresi,62)
    ***Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz Biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 97)
    alıntıdır


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Takıntılı Olmak

          Kategori: Psikoloji

          Konuyu Baslatan: AyMaRaLCaN

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 3694

    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş