Türkiye'de genel af Genel af, Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılması veya azaltılmasıdır. Türk Ceza Kanunu'nun 65. maddesine göre: Genel af halinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar. Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek

Bu konu 2562 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Türkiye'de genel af 2562 Reviews

    Konuyu değerlendir: Türkiye'de genel af

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2562 kez incelendi.

  1. #1
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Türkiye'de genel af

    Türkiye'de genel af




    Genel af, Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre kamu yararına uygunluğu anlaşıldığında belli bir veya birkaç suç çeşidi için yapılan kovuşturmaların durdurulması, verilmiş cezaların kaldırılması veya azaltılmasıdır.

    Türk Ceza Kanunu'nun 65. maddesine göre:
    Genel af halinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar.
    Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adli para cezasına çevrilebilir.
    Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir.
    74. maddeye göre genel af, özel af ve şikâyetten vazgeçme, müsadere olunan şeylerin veya ödenen adli para cezasının geri alınmasını gerektirmez. Ayrıca, genel af halinde yargılama giderleri de istenemez.
    6 Şubat 2003 cezaların ertelenmesini sağlamıştır.
    Bir başka örnek ise, 27 Nisan 2002 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı hapis cezasına mahkûm edilenlerin, 4758 numaralı kanun gereğiyle toplam cezalarından on yıl indirilmesidir.
    Genel af halinde, soruşturma yürütülen ve henüz dava açılmayan soruşturmalarlaa ilgili dava açılmaz. Haklarında hüküm verilip henüz kesinleşmeyenler ve davası açılıp mahkemesi devam edenler hakkında davanın düşmesine karar verilir. Haklarındaki hüküm kesinleşip henüz infaza başlanmayanlar ile ilgili cezalar infaz edilmez. İnfaz edilmekte olanlar derhal serbest bırakılır.
    Ayrıca genel af halinde adli sicil kaydı silinir.

    Resmi Tanımlamalar

    Bakanlık: Adalet Bakanlığını,
    Genel Müdürlük: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü,
    Gözlem ve sınıflandırma: Hükümlülerin kişisel özellikleri, bedensel, aklî ve sağlık durumları, suç işlemeden önceki yaşamları, sosyal çevre ve ilişkileri, sanat ve meslek faaliyetleri, ahlakî eğilimleri, suça bakış açıları, hükümlülük süreleri ve suç türlerine göre uygulanacak infaz rejiminin belirlenmesi, gönderilmesi gereken ceza infaz kurumunun tespiti işlemlerini, Ceza infaz kurumları: Kapalı, yüksek güvenlikli kapalı, kadın kapalı, çocuk kapalı, gençlik kapalı, açık ceza infaz kurumları ile gözlem ve sınıflandırma merkezleri ve çocuk eğitimevlerini,
    Kapalı ceza infaz kurumları: Kapalı, yüksek güvenlikli kapalı, kadın kapalı, çocuk kapalı, gençlik kapalı ceza infaz kurumlarını,
    Açık ceza infaz kurumları: Hükümlülerin iyileştirilmelerinde, çalıştırılmaları ve meslek edindirilmelerine öncelik verilen, firara karşı engelleri ve dış güvenlik görevlisi bulunmayan, güvenlik bakımından kurum personelinin gözetim ve denetimi ile yetinilen erkek, kadın ve genç hükümlüler için düzenlenmiş ceza infaz kurumlarını,
    Koşullu salıverilme: Hükümlülerin, cezalarının kanunlarda belirtilen sürelerini ceza infaz kurumlarında iyi hâlli olarak geçirdikten sonra, mahkeme kararı ile salıverilmelerini,
    Hakederek salıverilme: Hükümlülerin cezalarının tamamını çektikten sonra salıverilmelerini,
    İdare ve gözlem kurulu: Ceza infaz kurumu idare ve gözlem kurulunu, ifade eder.

    Siyasi Aflar

    Rahşan Affı
    Asıl adı Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası olan 22 Aralık 2000'de Rahşan Ecevit'in önerisiyle çıkarılan, devlete karşı işlenen suçlar dışındaki suçlara erteleme veya şartlı salıverme getiren yasa. Kamuoyunda Rahşan Affı olarak bilinir.
    9 Aralık 2000’de ölüm orucu eylemlerini sona erdirmek için başlatılan ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ndan 3 gün sonra (22 Aralık) 4616 sayılı ‘Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası’ çıkarılmıştı. Cezaevlerinde yer kalmadığı için çıkarılan af yasasının ardından 70 bin kişilik kapasitesi dolan cezaevlerinin nüfusu 40 bine kadar düşmüştü. Ancak, 3 yılda mahkûm sayısı 20 bin artarak yeniden 64 bine çıktı.
    4616 sayılı Şartla Salıverme ve Erteleme Yasası 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen suçları kapsıyordu. Yasa çıktıktan sonra ilk planda cezaevlerindeki 23 bini aşkın tutuklu ve hükümlü aftan yararlanarak tahliye oldu. Daha sonra Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararlarıyla yasanın kapsamının genişlemesi sonucu cezaevinden tahliye olanların sayısı 45 bini buldu. Ancak affın sonuçları bununla sınırlı kalmadı. Suç tarihi 23 Nisan 1999'dan önce olmasına karşılık sonradan açılan ve yargılaması uzun süren davalarda affın etkisi hâlâ sürüyor. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün derlediği istatistikler, 2005 yılında 4 bin 715 kişi hakkındaki davanın af yasası çerçevesinde ertelendiğini ortaya çıkardı.Bu yüzden af hala tartışılmaktadır. Rahşan Ecevit daha sonra "Ben affı garibanlar için istedim, katiller yararlandı." demiştir.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Türkiye'de genel af

          Kategori: Hukuk Köşesi

          Konuyu Baslatan: AyMaRaLCaN

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 2562

    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

  2. #2
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cevap: Türkiye'de genel af

    23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan
    Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların
    Ertelenmesine Dair Kanun




    Kanun No. 4616
    Kabul Tarihi: 21.12.2000




    MADDE 1. — 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlar nedeniyle;
    1. Verilen ölüm cezaları yerine getirilmez. Bu durumda olanlar hakkında tâbi oldukları kanunlardaki infaz hükümleri aynen uygulanır.
    2. Müebbet ağır hapis cezasına hükümlü olanların çekmeleri gereken toplam cezalarından; şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilenler ile aldıkları ceza herhangi bir nedenle şahsî hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin toplam hükümlülük süresinden on yıl indirilir. İndirim, verilen her bir ceza için ayrı ayrı değil, toplam ceza üzerinden bir defaya mahsus yapılır. Ancak bir kişinin muhtelif suçlarından dolayı cezaları ayrı ayrı tarihlerde verilmiş olsa bile, bu cezalarının toplamı üzerinden yapılacak indirim on yılı geçemez.
    Tâbi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından veya toplam hükümlülük sürelerinden on yıllık indirim yapıldıktan sonra ceza süresi veya hükümlülük süresi dolmuş olanlar, iyi hâlli olup olmadıklarına bakılmaksızın ve istemleri olmaksızın derhal; toplam cezaları on yıldan fazla olanlar ise tâbi oldukları infaz hükümlerine göre fazla olan cezalarını çektikten sonra şartla salıverilirler.
    3. 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlar nedeniyle tutuklu olan sanıklardan;
    a) Hazırlık soruşturmasında, iddianameye esas olan suçun niteliğine,
    b) Son soruşturmada, iddianamede yazılı suça veya değişen suç niteliğine
    göre kanunda belirtilen cezanın asgari haddi esas alınmak suretiyle, tâbi oldukları infaz hükümlerine göre on yıllık indirim göz önüne alınarak, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren otuz gün içinde, kamu davası açılmamışlar için savcılıklarca, kamu davası açılan tutuklu sanıklar için mahkemelerce, dosyaları Yargıtayda veya Askerî Yargıtayda bulunanlar ilgili dairesince veya başsavcılıklarınca bu Kanuna göre hesaplamalar yapılarak; tutukluluk halinin devamı veya kaldırılması hakkında karar verilir.
    23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde ölüm, müebbet ağır hapis ve üst sınırı on yılı aşan şahsî hürriyeti bağlayıcı ceza öngörülen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış olan sanıkların yargılamaları yapılır. Yapılan yargılama sonunda mahkûmiyetine karar verilenlere de hükmün kesinleşmesinden sonra bu maddedeki şartla salıverilme hükümleri uygulanır.
    4. 23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenmiş ve ilgili kanun maddesinde öngörülen şahsî hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı on yılı geçmeyen suçlardan dolayı haklarında henüz takibata geçilmemiş veya hazırlık soruşturmasına girişilmiş olmakla beraber dava açılmamış veya son soruşturma aşamasına geçilmiş olmakla beraber henüz hüküm verilmemiş veya verilen hüküm kesinleşmemiş ise, davanın açılması veya kesin hükme bağlanması ertelenir; varsa tutukluluk halinin kaldırılmasına karar verilir. Bu suçlarla ilgili dosya ve deliller, bu bentte öngörülen sürelerin sonuna kadar muhafaza edilir.
    Erteleme konusu suç kabahat ise bir yıl, cürüm ise beş yıl içinde bu kabahat veya cürüm ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde, erteleme konusu suçtan dolayı da dava açılır veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edilerek hüküm verilir. Öngörülen süreler, erteleme konusu kabahat veya cürüm ile aynı cins veya daha ağır şahsî hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, ertelemeden yararlanan hakkında kamu davası açılmaz, açılmış olan davanın ortadan kaldırılmasına karar verilir.
    5. Ancak;
    a) Türk Ceza Kanununun 125 ilâ 157, 161, 162, 168, 171, 172, 188, 191, 192, 202, 205, 208, 209, 211 ilâ 214, 216 ilâ 219, 240, 243, 264, 298, 301 ilâ 303, 305 inci maddelerinde, 312 nci maddenin ikinci fıkrasında, 313 üncü maddesinde, 314 üncü maddesinin birinci fıkrasında, 339 ilâ 349, 366, 367, 383, 394, 403 ilâ 408, 414 ilâ 418 ve 503 ilâ 506 ncı maddelerinde,
    b) Askerî Ceza Kanununun 54 ilâ 62, 69, 76, 78, 79 ilâ 82, 85, 87 ilâ 102, 118, 121 ilâ 129, 131, 134, 135, 140, 148, 153, 159 ve 160 ıncı maddelerinde,
    c) Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanunun 26 ilâ 30, 33 ve 36 ncı maddelerinde,
    d) Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda,
    e) Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesinde,
    f) Orman Kanununun 91 ilâ 94, 104 ilâ 114 üncü maddelerinde,
    g) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 inci maddesinde,
    h) Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanununda,
    ı) Karaparanın Aklanmasının Önlenmesine, 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda ve 178 Sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 7 nci maddesinde,
    i) Bankalar Kanununda,
    j) Vergi, resim ve harçlara ilişkin kanunlarda
    yer alan suçları işleyenler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz.
    6. Daha önce şartla salıverilme hükümlerinden yararlandığı halde yeniden suç işleyerek hüküm giyenler ile daha önce çıkarılmış bir aftan yararlananlar, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.
    7. Bu maddeden yararlanacaklar hakkında 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun Ek 2 nci maddesindeki indirim hükümleri uygulanmaz.
    8. Bu Kanunun yayımı tarihinden sonra, cezaevinin disiplinini bozucu hareketlerinden dolayı disiplin cezası alanlar, Ceza İnfaz Kurumları ile Tevkifevlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük hükümlerine göre disiplin cezaları kaldırılmadığı sürece, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.
    9. Haklarında yakalama, tutuklama veya mahkûmiyet kararı bulunup da firar halinde olanlar bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde resmî mercilere başvurup teslim olmadıkları takdirde bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.
    MADDE 2. — 28.8.1999 tarihli ve 4454 sayılı Basın ve Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunun 1 inci maddesinin Anayasa Mahkemesince bir bölümü iptal edilen birinci fıkrası aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
    23 Nisan 1999 tarihine kadar sorumlu müdür sıfatı ile işlenmiş suçlar dahil, basın yoluyla veya sözlü veya görüntülü yayın araçlarıyla yahut miting, kongre, konferans, seminer, sempozyum, açık oturum veya panel gibi her türlü toplantılarda yapılan konuşmalarla işlenmiş olup; ilgili kanun maddesinde öngörülen şahsî hürriyeti bağlayıcı cezanın üst sınırı oniki yılı geçmeyen suçlardan dolayı oniki yıl veya daha az şahsî hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm edilmiş bulunan kimselerin cezalarının infazı ertelenmiştir.
    MADDE 3. — Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
    MADDE 4. — Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
    21/12/2000
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş