SÖZÜN BİTTİGİ YER ALLAH ISLAH ETSIN , ETMIYORSA KAHHAR ADIYLA KAHRETSIN !!! https://fbcdn-sphotos-a-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/p480x480/534146_484801504923622_1925777571_n.jpg

Bu konu 2125 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Sözün bittigi yer allah ıslah etsın 5,00 2125 Reviews

    Konuyu değerlendir: Sözün bittigi yer allah ıslah etsın

    5 üzerinden 5,00 | Toplam: 3 kişi oyladı ve 2125 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart Sözün bittigi yer allah ıslah etsın

    SÖZÜN BİTTİGİ YER ALLAH ISLAH ETSIN ,
    ETMIYORSA KAHHAR ADIYLA KAHRETSIN !!!










    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Sözün bittigi yer allah ıslah etsın

          Kategori: Gazete, Dergi, İnternetten Alıntılar

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 2125


  2. #2
    Turkuaz&Tr. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    08.10.2010
    Yaş;
    64
    Mesajlar
    901
    Konular
    443
    Beğendikleri
    66
    Beğenileri
    54
    Tecrübe Puanı
    100
    @Turkuaz&Tr.

    Standart Cevap: Sözün bittigi yer allah ıslah etsın

    Bu haberi gördükçe, işittikçe yüreğim sızlar. Allah,genelde tüm hastalara, özelde de bu tür ağır hastalara acil şifalar versin. Tez elden sağlıklarına kavuştursun. İnanın manevi acısını çekenler bilir. Ben çekenlerden biriyim. Allahtan o kız çocuğu bütün medeni cesaretini toplayarak (çünkü çaresizdi) tedavisi için gerekli ve hayati önem taşıyan ilacın temini için girişimde bulundu. Ne yazik ki hastalar çaresiz ve her hasta yakını bu ilaca (Bleomisin) ulaşmanın yollarını bilmiyor. Bu kız çocuğunun basın önündeki yiğitçe girişimi, umarım bu ilaca ihtiyacı olanların daha kolay ulaşmasını sağlamıştır.
    Bizzat ben yaşadım ve aşağıda anlatacağım gerçekler bir nebze olsun bizlere ders verici olur.
    Bir buçuk yıl önceydi. Kendi çocuğum bu hastalığa (Hodgkin Lenfoma) yakalandı. 3. evre teşhisi konuldu ve çok acil zaman geçirilmeden tedavisine başlanması gerekiyordu. Bu illet hastalık çok kısa sürede yayılma ve ilerleme eğilimli bir hastalık. Teşhis konulduğu gün ABVD (Adriamisin-Bleomisin-V
    inblastin-Dakarbazin) protokol içerikli 12 seans (kür) kemoterapiye başlanması gerekiyordu. Bu tedavide temel, ana ilaç Bleomisindir. O günlerde Bleomisin'i bulmak imkansız. Türkiyede aramadığım ecza deposu kalmadı, tabi ilaç yok. Bleomisin olmazsa tedaviye başlanılamıyor. Bir dozu emaneten tedavi edecek o bilim insanı hekim buldu ve tedaviye başladı. 15 gün sonra 2. seansın yapılması gerekli. Ben yurt dışından şu yada bu şekilde 6 adet/doz buldum ve getirttim. Biraz nefes almış zaman kazanmıştım ama 6 doz/adet ilaca daha ihtiyacım vardı. Yurt dışı temini ve getirtilmesi imkansızlaşmıştı. O günlerde ilaç Türkiyede bulunsa eczane fiyatı 30 Tl. idi. Araştırmalarım sonucu İstanbul karaborsasında bulduğum ilacın bir dozu 1500 Tl. ile 3000 TL. arasında değişiyordu. Karaborsada bulduğum ilacın orjinalliğine güvensem alacam. Ama orjinal değilde sahte ise çocuğumu ölüme götürmüş olacaktım. Bu ikilemle cesaret edip karaborsadan ilaç almadım. Biraz daha araştırma yapınca bu orjinal ilacın kaynağını buldum. İlaç İstanbulda bir serbest bölgede ...... ilaç ithalatçısı bir firmanın soğuk hava depolarında bol miktarda vardı. Temasa geçtim. İlacı almak ne mümkün! Firma bu ilacın tek ithal yetkisine sahip bir ilaç firması ve o dönemde ithal edilen bu tür ilaçların ''fiyat farkları devlet tarafından ödenmediği'' için satışı yapılmıyormuş?
    Bakanlıkla temasa geçtim, yetkiliye durumu izah ettim. Şimdi gelişmeleri dikkatle okuyun. Bakanlık yetkilisi Türk Eczacılar Birliğinden (bundan sonra TEB olarak bahsedecem)bir yetkilinin ismini ve telefonunu vererek, onunla temasa geçmemi söyledi. Temasa geçtim. TEB'deki yetkili ''bu ilacın Türkiyede üretilmediğini, Türkiyede bulunmadığını, sosyal güvenlik kapsamında yurt dışından adıma getirtmelerinin prosedür gereği en az 3 ay alacağını, ancak bedelini öder isem 15-20 günde adıma getirtebileceklerini'' belirterek, kabul etmem durumunda vereceğim bir faks numarasına fakslıyacakları formu doldurup, reçete ile birlikte bankaya döviz cinsinden yatıracağım ilaç bedelinin (-ki ilaç bedeli bahsettikleri farkla birlikte oldukça yüksek bir meblag) dekontunu faksladığım taktirde en geç 15 günde ilaçları tarafıma ileteceklerini belirtti. Durumu kabul ettim ve verdiğim faks numarasına fakslanan formdaki şu ilginçlik çok dikkatimi çekti. İlginçlik aynen şöyle idi: '' .......isimli ilacın Türkiye'de ruhsatlı olmadığı ve ilacın çok kısa süre içerisinde uygulanmasının hayati öneme haiz olduğu tarafıma bildirildi. Birliğimiz ile Sosyal Güvenlik Kurumu protokolü kapsamında sigortalı olmam ve gerekli evraklar ile prosedürün tamamlanmasını beklemem halinde ilacın tarafıma/hastama bedelsiz olarak verileceği TEB yetkililerince açıkça belirtilmesine rağmen, prosedürün tamamlanmasını beklemek istememem nedeniyle ........ isimli ilacı TÜM DAVA ve TALEP HAKLARIMDAN KOŞULSUZ OLARAK VAZGEÇEREK BEDELİ KARŞILIĞINDA birliğinizden almak istemekteyim.
    Okudum, açıkça anladım ve imzaladım''
    Yukarıdaki ........ boşluklara ilacın adı ilacı isteyen tarafından yazılıyor. Yukarıdaki metinden ne anladınız acaba? Hangi baba prosedürün yerine gelmesini (en az 3 ay) beklerki? Aynı gün formu doldurup yenilettiğim reçete ile birlikte banka dekontunu ilgili yere faksladım. Saat 16.oo suları idi.
    İkinci gün saat 15. sularında ...... kargo kuryesinden bir telefon aldım. Bir koli kargomun olduğunu ve evde olup olmadığımı soruyor. Acilen eve geçtim, kuryeyi karşıladım. Bir şey dikkatimi çekmişti. Kuryenin geldiği araç, bana yakın ve hava alanı olan bir ilimizin plakasını taşıyordu. Tabi sordum ''hangi şubedensin'' diye. Cevap haklı olduğumu gösterdi)) Komşu vilayetten geliyordu.
    Ne olmuştuda 15 gün içerisinde ithalatı yapılacak, yurt dışından getirtilecek ve bana iletilecek bu ilaçlar, geceyide çıkartırsak 12 saatte elime ulaşmıştı? Olan şu idi: Bir gün önce benim bakanlıktan bir yetkili görüşmem ve TEB nin istedikleri formaliteleri kabul edip, gerekli evrakları fakslamam sonucunda, Bakanlık yetkilisi, TEB deki yetkili ve İstanbul'daki serbest bölgede ilaç stoğu olan firma yetkilileri ile telefon trafiği sonucu, Ayni gün gece, ilaç, İstanbul'dan uçağa verildi ve ikinci gün bana ulaştırıldı. İlacı aldıktan sonra yetkililerle yaptığım görüşmeleri aktarmıyorum. Sadece şunu diyebilirim. Yukarıda bahsettiğim tek yetkili ilaç firması, o kız çocuğuna ''para vererek'' yardım ettiğini düşünen bakanımızın soyadını taşıyan bir grubun ilaç firmasıdır. Ne tesadüf değilmi?
    Tabi, çocuğumun bu hastalığı, uzun süren tedavi maratonu sonunda iyileşti. Ama çekilen manevi acılar, endişeler, korkular kelimelerle anlatılamaz.
    Şimdi de (son üç aydır) Dünyada tedavisi olmayan ve ölümcül olan, ama ilacı olmayan, kullanılan bir tek ilaca mahkum (o da hastalığın seyrini yavaşlatan bir ilaç) olarak, SSPE hastalığıyla çocuğum ve ben savaşıyoruz. Allah tüm hastalıklarda olduğu gibi, bu tür hastalıkların şifasını verir ve bu hastalıktan müzdarip çocuklarımız sağlıklarına kavuşur inşallah.

    Not: Hodgkin Lenfoma ve Subakut sklerozan panensefalit (SSPE) ile ilgili tedavi - bakım vb. konularda bilgilenmek isteyen arkadaşlar olur ise buraya yazsınlar. Bilgi ve deneyimlerimi aktarmaktan büyük mutluluk duyarım.
    saygılarımla


    AZERBAYCAN BAYRAĞINDA MAVİ; TÜRKLÜK, BAĞIMSIZLIK VE GÖĞ'Ü İFADE EDER. MAVİ ÖZGÜRLÜK, MAVİ SONSUZLUKTUR.



    ''UYUYAN MİLLETLER YA ÖLÜR,
    YA DA KÖLE OLARAK UYANIR''

    Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş