“Şöyle bir hayatımın panoramasını çizmeye kalksam nasıl bir görüntü ortaya çıkar bilemiyorum. Bir yanda yıkıntılar, çaresizlikler, yaşama baş eğme zorunluluklarım; bir yanda yeni doğmaya başlayan ümitlerim. Yaşamım boyunca serseri ruhumu dizginlemek için başvurduğum tek çare aslında çaresizliklerimdi. Herkes çok şanslı doğmuyor. Şanssızlıkların da kader olduğuna inandım sonunda. Çaresizlik en büyük çare oldu benim için. İnsan neler yapabileceğine değil de neler yapamayacağına inandığında çözülüyor her şey…”