Anneler Günü Hikayesi Asıl mesleği öğretmenlik olan 1864 doğumlu Anna Jarvis, 1902 yılında babası ölünce annesi ile beraber Amerika’da Philadelphia’da yaşayıp çalışmaya başladı 3 yıl sonra 9 Mayıs 1905 yılında annesini kaybetti Sürekli annesi ile beraber yaşamasına rağmen öldükten sonra, Ona hayattayken gerekli ilgiyi gösteremediğine inanıyor ve bunun ezikliğini duyuyordu İki yıl sonra Mayıs’ın ikinci pazarında, annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşlarını evine çağırdı ve bu günün

Bu konu 1593 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Anneler Günü Hikayesi 1593 Reviews

    Konuyu değerlendir: Anneler Günü Hikayesi

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1593 kez incelendi.

  1. #1
    MeRaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    09.04.2012
    Mesajlar
    225
    Konular
    142
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    549
    @MeRaL

    Standart Anneler Günü Hikayesi

    Anneler Günü Hikayesi




    Asıl mesleği öğretmenlik olan 1864 doğumlu Anna Jarvis, 1902 yılında babası ölünce annesi ile beraber Amerika’da Philadelphia’da yaşayıp çalışmaya başladı 3 yıl sonra 9 Mayıs 1905 yılında annesini kaybetti Sürekli annesi ile beraber yaşamasına rağmen öldükten sonra, Ona hayattayken gerekli ilgiyi gösteremediğine inanıyor ve bunun ezikliğini duyuyordu

    İki yıl sonra Mayıs’ın ikinci pazarında, annesinin ölüm yıldönümünde arkadaşlarını evine çağırdı ve bu günün anneler günü olarak ülke çapında kutlanması fikrini ilk onlara açtı Fikir kabul gördü, anneler memnun kaldı, babalar itiraz etmedi, Amerika’nın önde gelen bir giysi tüccarı da finansal desteği sağladı

    İlk anneler günü Jarvis’in annesinin 20 yıl süresince haftalık dini dersler verdiği Grafton’daki bir kilisede, 10 Mayıs 1908′de, 407 çocuk ve annesinin katılımı ile kutlandı Jarvin her bir anneye ve çocuğa kendi annesinin en çok sevdiği çiçek olan karanfillerden birer tane verdi O günden sonra, temizliği, asaleti, şefkati ve sabrı ifade eden beyaz karanfil Amerika’da anneler gününün sembolü olarak kabul edildi

    Sıra anneler gününü “milli bir gün” olarak kabul ettirmeye gelmişti Jarvis, tarihte tek bir kişi tarafından gerçekleştirilen en başarılı mektup yazma kampanyası ile gazete patronlarından işadamlarına, devlet adamlarından din adamlarına kadar ulaşabildiği herkese bu fikrini iletti Fikir o kadar çok ve çabuk kabul gördü ki, Senato onaylamadan çok önce, bir çok eyalet ve şehirde anneler günü kutlamaları gayrı resmi olarak başlatılmıştı bile

    Sonunda 8 Mayıs 1914′de Senato’nun onayı, Başkan Wilson’ın da imzası ile Mayıs’ın ikinci pazarı ‘Anneler Günü’ olarak resmen ilan edildi Çok kısa sürede diğer ülkelere de yayılan bu gün çiçek ve tebrik kartı satışlarının
    tavana vurduğu bir gün oldu

    Anna Jarvis sonunda muradına ermiş, kampanyasını başarı ile sonuçlandırmıştı ama kendi hayatı pek mutlu sonla bitmedi Yoğun çalışmadan evlenmeye ve çocuk sahibi olmaya fırsat bulamadı Her anneler günü onun için bu yönden acı oldu

    Daha ziyade dini ağırlıklı bir kutlama olarak düşündüğü bu günden ticari çıkar sağlamaya çalışanlara karşı hukuki savaş açtı Davaların hepsini kaybetti Dünyadan elini eteğini çekti
    Bütün gelirlerini hatta ailesinden kalan evini bile kaybetti

    Kalan hayatını adadığı, gözleri görmeyen kız kardeşi Elsinore’da 1944′de ölünce sağlığı da tehlikeye girdi Dostları ona destek vererek son yılını sanatoryumda geçirmesini sağladılar Bütün dünya annelerinin en azından senede bir gün mutlu olmalarını sağlayan Anna Jarvin, mutsuz, yarı görmez ve yalnız bir şekilde 1948′de 84 yaşında öldü

    Türkiye’de de Türk Kadınlar Birliği’nin girişimi ve önerisi üzerine 1955 yılından bu yana Mayıs ayının ikinci Pazar günü ‘Anneler Günü’ olarak kutlanmaktadır


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Anneler Günü Hikayesi

          Kategori: Kısa Hikayeler

          Konuyu Baslatan: MeRaL

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1593

    -Bildiklerini anlat,
    Ama akil veryeme kalkma!
    -Anlatilanlari iyi dinle,
    Ama hepsini doğru sanma!
    -Sessiz kalkmak,birsey bilmediğin anlamina gelmez,
    Çok konuşmak da çok sey bildiğini göstermez!
    -Herkesi kendine eşit gör,
    Herkim olursa olsun bir insani küçümsemek akilsizlik,
    Çok büyük görmek de korkakliktir!
    -Cesaret akildan gelirse cesarettir,
    Bilgisizlikten gelirse cehalettir!



Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş