Atatürk’ün Bir Tarih Öğretmenine Öğüdü Atatürk’ün, 2 Eylül 1928 de Gelibolu ve 24 Aralık 1930 da Edirne Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaretlerinde O’na çiçek sunan ve Atatürk’ün isteği ile tarih öğretmeni olup, İkinci Türk Tarih Kongresi’ne Gelibolu Ortaokulu tarih öğretmeni olarak katılan Refet Angın anlatıyor: 20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan İkinci Türk Tarih Kongresi’nde delege olarak bulunuyordum. Dolmabahçe Sarayı’nda kongre çalışmaları devam ederken Afet İnan hanım, beni,

Bu konu 1123 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Atatürk’ün Bir Tarih Öğretmenine Öğüdü 1123 Reviews

    Konuyu değerlendir: Atatürk’ün Bir Tarih Öğretmenine Öğüdü

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1123 kez incelendi.

  1. #1
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Atatürk’ün Bir Tarih Öğretmenine Öğüdü

    Atatürk’ün Bir Tarih Öğretmenine Öğüdü

    Atatürk’ün, 2 Eylül 1928 de Gelibolu ve 24 Aralık 1930 da Edirne Kız Öğretmen Okulu’nu ziyaretlerinde O’na çiçek sunan ve Atatürk’ün isteği ile tarih öğretmeni olup, İkinci Türk Tarih Kongresi’ne Gelibolu Ortaokulu tarih öğretmeni olarak katılan Refet Angın anlatıyor:

    20-25 Eylül 1937 tarihleri arasında yapılan İkinci Türk Tarih Kongresi’nde delege olarak bulunuyordum.

    Dolmabahçe Sarayı’nda kongre çalışmaları devam ederken Afet İnan hanım, beni, bir gün Atatürk’e şöyle tanıttı:

    -Size, çiçeği burnunda bir tarih öğretmeni tanıtmak istiyorum.

    Atatürk, bu söz üzerine dedi ki:

    -Çocuk, sen geç kalmışsın; ben, onu tanıyorum.

    Ben de:

    -Paşam, ben emrinizi yerine getirdim ve tarih öğretmeni olarak emrinizdeyim, dedim.

    Atatürk:

    -Bak, öğretmen olmak kâfi değil; görev şimdi başlıyor. Şunu iyi bil ki, çok iyi öğretmen olacaksın. Çok okuyacaksın. Sen, zaten okuyorsun; ama, daha çok okuyacaksın. Talebelerini, çok iyi yetiştireceksin. Onlara, Kurtuluş Savaşı’nı çok iyi öğreteceksin. Ve bu arada Çanakkale Savaşlarını sakın unutma! dedi.

    Ben:

    -Efendim, biliyorsunuz, ben Geliboluluyum, dedim.

    Atatürk:

    -Evet, biliyorum. Bak, çocuk; bunu neden söylüyorum? Bizi, bu günlere getiren Çanakkale Savaşlarıdır. Ezkaza biz onu kaybetse idik, bugün hür dünya camiası yoktu, diye konuşmasına devam etti.

    Ben ise:

    -Tamam, Paşam! Emredersiniz! şeklinde karşılıklar veriyorum.

    Atatürk, sözlerine şunları da ekledi:

    -Bak, çocuk; sana bir şey daha söyleyeceğim. İnkılâpları ve ilkeleri yaşatacaksın. Gerektiğinde mücadele edeceksin. Sakın ha, unutma!

    Ben:

    -Paşa’m, nasıl unuturum? Cumhuriyeti nasıl kazandık? Siz, Yüce Kahraman Atatürk’sünüz, diye cevap verdim.

    Atatürk, sözlerini şöyle bitirdi:

    -Biliyorum; ama, yine de unutma diyorum!

    Kaynak: Ahmet Bekir Palazoğlu, Başöğretmen Atatürk 1928-1938, Cilt:II, s.877-878


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Atatürk’ün Bir Tarih Öğretmenine Öğüdü

          Kategori: Atatürk'ün Anıları

          Konuyu Baslatan: AyMaRaLCaN

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1123

    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş