ve sadece susmalıyım... Yüreğimin hecelerini susturmaya çalıştım gece boyunca, ancak hükmedebildim.. (Ya da öyle sandım..) Kendimle başbaşa kalmaya çalıştıkça, yüzüme vurdu yüzsüzlüğünü hayat. Bir sahnede rol yapmaktan daha zordu sahnesi... Perdeler hesapsız açılır kapanırdı...

Bu konu 1481 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
ve sadece susmalıyım... 1481 Reviews

    Konuyu değerlendir: ve sadece susmalıyım...

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1481 kez incelendi.

  1. #1
    aybala__@ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    654
    Konular
    66
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    597
    @aybala__@

    Standart ve sadece susmalıyım...



    ve sadece susmalıyım...

    Yüreğimin hecelerini susturmaya çalıştım gece boyunca, ancak hükmedebildim..
    (Ya da öyle sandım..)
    Kendimle başbaşa kalmaya çalıştıkça, yüzüme vurdu yüzsüzlüğünü hayat.

    Bir sahnede rol yapmaktan daha zordu sahnesi...

    Perdeler hesapsız açılır kapanırdı...

    Dublör yoktu...

    Prova yoktu...

    Yaşardın olabildiğince...

    Nereye olduğunu bilmediğim yollara girmekten korkarak, çaresizliğime yenisini ekledi yeni bir yol!
    Hayat(mış) ..!
    Acıya alışmış bir bedenin yüzüne mi vurmak gerek sancılarını tüm kök hücreleriyle..!

    Bu yolun ortasında yer almalı ve işime gelmediğinde geri dönmeliyim belki de...

    Yorgunlukların, düne benzemesini istemiyorum.

    Soğuk odalarda yankılanan isyan sözcüklerini duymak istemiyorum.

    Acı istemiyorum...

    Kendim için istiyorsam, namerdim! ! !

    Yine mi?

    Kendimi ne kadar arasam, o kadar uzağıma düşü(rülü) yor suretim...

    Sonsuz kelimeler biriktirmeye çalışıyordum ve son kelimelerini duyduğumu hissettim..

    'Geceydi ay vardı, bütün hayatımız, Uzak bir yıldızdan düşmüş gibiydi, Dilimde bir gençlik şarkısıyla aradım eski hayalleri, Vakitsiz gelip geçen trenlerde sevgili arkadaş yüzleri..'

    S ana birileri lazımdı.

    S enden daha çok biri olmalıydı bu..

    S ana güç vermeliydi, dualar etmeliydi, sabır dilemeliydi...

    İnatla karaya bulayanlara, beyazdan bahsetmeliydi..!

    Ağlatmamalıydı.. İncitmemeliydi...

    Yazacağım son hecelerin anlamı ağır olmalı...

    Kan...

    Can...

    Çare(sizlik) ...

    Hesap...

    Ömür... (ölüm)

    zaman...

    Zamandan bahsedebiliyorsam hala, demek ki yarın güneş doğacaktı...

    Güneşe leke sürülmemeliydi...

    Demek ki ellerimiz temiz olmalıydı.

    Güzel bir düş olacaksa eğer uyanacağım, kinimi akıtmamalıydım hayata daha çok...

    Ve.. Sadece Susmalıydım...



    -
    alıntı





    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: ve sadece susmalıyım...

          Kategori: Makaleler,Köşe Yazıları

          Konuyu Baslatan: aybala__@

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1481


  2. #2
    aybala__@ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    654
    Konular
    66
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    597
    @aybala__@

    Standart gece gecilen sehirler işik seli gibidir...




    acilar büyütülerek unutulur sevdigim
    yüzünden kopunca bir buzul çiglik
    ellerin buz tutmuş iki yarim şarki olur
    ve ben yoksulluk kokulu bir gidiş birakirim sana

    beni adresime sorsun esmer bakişlarin
    dönsen de bulamazsin nasilsa gitsen de

    kentlerden sakindigim bekçi duruşlarimi ara
    emaresi boldur sokaklarin
    sol omuz başimdaki kokundan yakalanirim
    sokul ki geceme avuçlarin islanmasin

    saat başlarini beş geçer yelkovanin
    senle zamansizim amansizim
    senle büyük susarim
    kendime yenilirim her kavgada
    sonra koca agiz bir çocuk olurum
    bütün trabzanlardan kayarim
    bütün köprülerden sarkarim
    yüzüm kente sürülür
    içime sesin kaçar
    ben seni aglarim

    alişmak ölümdür
    sanki hiç ölmedik
    tanrinin gögsümüze taktigi bir nişandir ölüm

    teneşirlere yatiriliyor şimdi ellerim
    sana uzanmaktan yargiliyim

    hirçin bir iklimin sir girdabisin
    seni anlamak kendine çelmeler takmaktir
    ve kendini affetmesidir her seferinde
    (bazen beni affedebiliyorum istanbul)

    zehir yüklü bir mektup var
    dalga kiranlarimda parçali bulutlu durur
    sana kent şiirleri biriktirdigim bir gecede
    çok eşli bir yagmur başlar
    kentin en dövüşçü çocuklari aglar
    bilirim dişarida yagmur varsa
    sen içinde agliyorsundur
    aglama ki gülmesinler bize
    bak sen seviyorsun diye var sonbahar
    her mevsim gelişine söz veriyor
    saçlarina fisildiyor
    saçlarina
    bana bir pencere bile açmadigin saçlarina

    sensizlige alişmak bir bozgun agirlamaktir içinde biliyorum
    örtülerine unutma beni çiçekleri takiyorum
    şimdi yaşama hakkim sana
    gel de yagmurumdan iç
    seni seviyorum


    Kahraman Tazeoğlu


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş