[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Pazartesi'yi Hiç Bu Kadar Sendromsuz Görmediniz
Pazartesi.
O da diğerleri gibi sıradan bir gündü en başta... Sonradan ne anlamlar yükledik şu pazartesiye.
Mesela bütün diyetlerin başlangıç tarihi yaptık. Salı da versek kararımızı olurdu ama biz ısrarla pazartesileri bekler olduk.
Değişimin günü yaptık, yeni oluşumların günü yaptık ya da bitirişlerin günü...
O kadar anlam yükledik ki zavallıya sonradan sevemez hale geldik.
Diyete başlamak, sevdiğimize açılmak, planlarımızı uygulamaya geçirmek, alışkanlıklarımıza yeni bir yön vermek.... Herşeyimize alet ettik. İstenilen, buna rağmen bir türlü neresinden nasıl başlanacağını kestiremediğimiz değişimlerin zorunlu başlangıç günü oldu pazartesi.
Oysa ki ne kadar da kendi halinde, ne kadar masum, bir o kadar da sıradan bir gündü... Kendine ait bir adı bile yoktu aslında... Pazarın üvey kardeşi gibi bir şeydi. Onun gölgesindeydi sürekli...
O kadar çok anlam yükledik ki şimdi de ne yapsak sevemiyoruz...
Siz hiç Salı sendromu duydunuz mu? Duyamazsınız. Ben de duymadım zaten. Çünkü sendrom sıfatı pazartesinin patentindedir artık. Sayemizde...
“48 Saat Etkisi” oluşturduk pazartesi üzerine...
Diğer günler gibi sıradan değil artık o. 24 saatte bitiremeyiz günü. Biyolojik saatimiz durur sanki pazartesi günleri. En yoğun iş günü, en kararsız anlar, en sevimsiz kelimeler bugüne aittir.
Bu kadar anlam yüklenen bir başka gün daha var mıdır acaba?
İşe, okula, erken kalkmaya uyum sağladığımız gündür salı. Çarşamba gün ortasıdır. Geçti yolun yarısı, deriz. Onun bile ayrı bir güzelliği vardır. Hafta sonu planlarının temelinin atıldığı gündür perşembe de... Pazartesiyi duyunca surat asan yüzler cuma dendiğinde tebessüm eder. Cumartesinin adı yeter. İster yarım gün çalışın isterseniz gün boyu tatil yapın. Ama o Pazar gününe bir gün kalmasının büyük beklentisiyle her şekilde güzel geçirirsiniz. Pazara ne yazsam boş. Adı yeter....
Peki ya pazartesi öyle mi?
Kimin aklına güzel bir anı geliyor pazartesi günü yaşanan? Kim erken kalkarken söylenmiyor pazartesi sabahları? Kim daha yorgun, daha bitkin gelmiyor evine pazartesi akşamları?
Aslında salı, perşembe ya da cuma gibi sıradan bir gün aslında pazartesi. Belki onlardan daha bile güzel.
Yeni başlangıçların temelinin atıldığı gün. Ders çalışmaya başlamanın, diyetin ve sporun ilk günü...
Yepyeni bir gündür pazartesi.
“Bugünden sonra kesinlikle ........... yapacağım / yapmayacağım” cümlelerinin asıl sahibidir Pazartesi.
Aslında çok zengindir. Bir sürü yeni başlangıçlar taşır içinde.
Tembellik dolu koca iki günün ardından tekrardan hayatın temposuna uyum sağlatandır pazartesi...
Ajandamızın en dolu dolu yazılmış sayfalarıdır pazartesi günleri.
Bize, bir işimizin olduğunu, bir hedefimizin olduğunu hatırlatandır... Ve bunu her hafta istikrarla yapandır...
Belki de biraz daha hoşgörülü davranmalıyız pazartesiye.
Eee hangi gün, bizim hayatımıza bu kadar anlam katıyor değil mi?
Sendromsuz, keyifli bir pazartesi geçirmeniz dileğiyle...