Benim Tek Kusurum Huzursuzluğum ! İnsan dünyaya gözlerini açar ve hızla büyümeye başlar. Büyüdükçe istekleri artar. Doymaz, daha fazla ister. Çalışır, çabalar ve bir gün bazı şeylerin ters gittiğini fark eder. İçinde, ta derinlerden gelen ses ne için çabaladığını sorar. Hiç durmadan tüketen insan, o içindeki kuytu yerden sinyaller almaya devam ettikçe bir gün o eksikliği fark eder. Beş harfli bir kelime: "H-U-Z-U-R" Huzur nedir? Huzur, her türlü karmaşaya rağmen kötünün içinde iyiyi

Bu konu 1090 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Benim Tek Kusurum Huzursuzluğum ! 1090 Reviews

    Konuyu değerlendir: Benim Tek Kusurum Huzursuzluğum !

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1090 kez incelendi.

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1050
    @Dygsuz

    Standart Benim Tek Kusurum Huzursuzluğum !

    Benim Tek Kusurum Huzursuzluğum !
    İnsan dünyaya gözlerini açar ve hızla büyümeye başlar. Büyüdükçe istekleri artar. Doymaz, daha fazla ister. Çalışır, çabalar ve bir gün bazı şeylerin ters gittiğini fark eder. İçinde, ta derinlerden gelen ses ne için çabaladığını sorar. Hiç durmadan tüketen insan, o içindeki kuytu yerden sinyaller almaya devam ettikçe bir gün o eksikliği fark eder. Beş harfli bir kelime: "H-U-Z-U-R"

    Huzur nedir? Huzur, her türlü karmaşaya rağmen kötünün içinde iyiyi görebilmek, karanın yanında beyazlığı fark edebilmek, öfkenin yerine sabrı ve sevgiyi yudumlayabilmektir. Huzur, fırtınanın ve kara bulutların ardında, sımsıcak gülümseyecek güneşi görebilmektir. Huzur, varlığının farkında, ne çok şeye sahip olduğunun bilincinde şükreden bir insanın resmidir aslında.
    Eğer iç dünyanızda huzur varsa, huzursuz bir insanın en leziz baklavasından daha lezizdir kuru ekmeğinizin katığı tuz ve soğan olsa bile.

    Hiç inşaatta çalışan işçileri yemek saatinde gözlemlediniz mi? Ekmekle beraber yenen domates, soğan, peynir veya karpuz en lezzetli bir yemek gibi iştahla yeniyor. Her çekiç sallayışta, savururken toprağı huzuru da yanına alır işçi. Çekilen acılar, sıkıntılar dingin bir gülümseme ve tatlı bir huzur bırakır dudaklarda.

    Ve o insan, akşam evde kendini bekleyen çocuklarına götürdüğü nevalenin yanına o iç huzuru da koyduğunda ne kadar da mutlu olurlar, değil mi?

    Huzurun Resmi

    Halkı tarafından sevilen bir bilge kral, huzuru en güzel resmedecek kişiye büyük bir ödül vereceğini ilan eder. Yarışmaya çok sayıda sanatçı katılır. Günlerce çalışan sanatçılar çok güzel resimler yaparlar. Eserleri saraya teslim ederler. Kral sadece tablolardan ikisini beğenir. Ama birinciyi seçmesi için karar vermesi gereklidir. Tablolardan birinde güzel bir göl vardır. Göl, bir ayna misali etrafında yükselen dağların aksini yansıtmaktadır. Dağların üzerinde pamuk beyazı bulutlar gökyüzünü süsler. Resme kim baktı ise onun mükemmel bir huzur resmi olduğunda hemfikirdir. Diğer tabloda da sarp ve çıplak dağlar, gri bulutlar vardır.

    Öfkeli bir gökyüzünden yağmurlar boşanmaktadır. Resim hiç de huzuru yansıtmamaktadır. Fakat kral resme bakınca şelalenin ardında kayalıklardaki yeşilliği fark eder gülümseyerek. Çatlaktan çıkan küçücük bir çalılık vardır. Çalılığın üstünde anne kuşun yaptığı bir kuş yuvası görünür. Şiddetle akan suyun yanı başında anne kuş yuvasını kurmaktadır. Keşmekeşliğin ve gürültünün içinde muhteşem bir huzur görüntüsü...

    Ödülü kim kazanmıştır sizce? Elbette ikinci resim. Neden mi? İşte kralın açıklaması: "Huzur, hiçbir gürültünün, patırtının, sıkıntının bulunmadığı yer demek değildir. Bütün zorluklarına, gürültüsüne ve keşmekeşliğine rağmen yüreğimizin dingin kalabilmesidir ve yüzünüzdeki tebessümün kaybolmaması…"

    Huzuru Yakalayabilmenin Yolları

    * Karşılık beklemeden insanlara yardımda bulunun. Ailenizin daima yanında olun. Vakıflarda görev alın. Yaşlılar yurduna gidin, kitap okuyun onlarla, bahçeye çıkın.

    * İbadet edin. Özellikle sabahın enerji dolu saatlerinde dua ve ibadet etmek gün boyu daha canlı olmanızı sağlar.

    * Meditasyon, yoga, reiki yaparak evrendeki enerjiyi mıknatıs gibi kendinize çekip kendinizle baş başa kalmanın içsel huzurunu yaşayın.

    * Sahip olmadıklarınızı değil, sahip olduğunuz şeyleri düşünün. Şükredin, çalışın; size verilene razı oluyorsanız mesele yok.

    * Sahile gidin, ayakkabılarınızdan kurtulun ve sımsıcak kumların üzerinde içinizin ısıtan sıcaklığı hissedin. Dalgaların sesindeki melodiyi duyun. Masmavi denizin ufukta son bulan çizgisine kadar ulaşsın nazarınız. Sizi dinlendirecek denizin tuzlu suyuna bırakın bedeninizi. Denizin o köpüklü sularında dolaştırın ellerinizi.

    * Derin derin nefes alıp verirken sevdiklerinizle olduğunuzu düşünerek pozitif enerji depolayın.

    * Haftada bir gün olsa da oksijenin bol olduğu ormanlık alanlarda tazelenin.

    * Dostluklar kurun. Sokrates, "İyi dostlar bana iyi atlardan ya da köpeklerden ya da dövüşçü horozlardan daha tatmin vermektedir. Eğer iyi bir şeye sahipsem, ben bunu dostlarıma öğretirim ve kazanım elde edeceklerini düşündüğüm kişiler ile paylaşırım. İyi ve güvenilir bir dosttan daha değerli bir şey yoktur." der.


    Ferit Delen


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Benim Tek Kusurum Huzursuzluğum !

          Kategori: Psikoloji

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1090


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş