ŞimaL'den Hz. Muhammed (s.a.v) in tek resmi...arşivi..

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Halife Hz. Ebu Bekir döneminde beş sahabe İslamiyet’e davet için Bizans imparatoruna gönderildi. Önce Bizans’ın elindeki Şam’a giden grubun ikinci durağı İstanbul’du. Burada görüştükleri imparator Heraklius gelen elçilere çok iyi davrandı. Sarayında ağırladığı elçilere bir akşam sürpriz yapan Heraklius onları gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin resimlerini gösterdi.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
İmparatorun gösterdiği resimler arasında şüphesiz en şaşırtıcısı Hz. Muhammed’e ait olanıydı. Siz hiç Hz.Muhammed’in resmini gördünüz mü? Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan minyatürlerden, yüzü kapalı, ışıklar içindeki tasvirlerden söz etmiyorum.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Günümüzün anlayışıyla ya da ona yakın çizilmiş bir portreden söz ediyorum. Siz ve sizin gibi milyonlar, hatta milyarlarca insan görmemiş olabilir ama Hz.Muhammed’in resmini gören en azından bildiğimiz altı kişi var. Hem de Hz.Muhammed’in en yakınları, sahabeleri arasından.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Hz. Ebu Bekir’in halifeliği döneminde Bizans İmparatoru Heraklius’u İslamiyet’e davet için gönderilen elçiler heyeti Şam ve İstanbul’da saraylarda ağırlanmış. Heraklius gelenlere son derece nazik davranmış, çeşitli hediyeler vermiş.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Ancak en büyük sürprizini sona saklamış; hazinesinden çıkardığı bir tomar peygamber resmini tek tek elçilere göstermiş. Elçileri şaşkınlığa uğratan, bu resimler arasında yer alan Hz. Muhammed’in portresi olmuş.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Heraklius’un elinde, atalarından kalan peygamber resimleri arasında Hz. Muhammed’in birebir yapılmış portresi de varmış. Bu ilginç rivayetin öyküsü, Hicri Onuncu yıla yani Hz.Muhammed’in vefat ettiği günlere uzanıyor

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Hz. Muhammed’in Medine’de ölümünün ardından devlet başkanlığı görevine Hz. Ebu Bekir seçilmiş, “Halife” ünvanını almıştı. Tarihte “Halife” ünvanını alan ve kullanan ilk isim olmuştu. Hz. Ebu Bekir’in halifeliği İslam tarihinin belki de en zor günlerine tekabül ediyordu.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Hz. Muhammed’in vefatının ardından Müslümanlıkla geç tanışan kabilelerde isyanlar çıkmış, yeniden putperestliğe dönenler olmuştu. Arap yarımadasının bazı yerlerinde yalancı peygamberler çıkmıştı ki bunlar içerisinde hiç şüphesiz en ünlüsü Müseylemet–ül Kezzab’dı.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Sadece zekât vermemek için isyan eden kabileler bile vardı. Hz. Ebu Bekir hiç yılgınlığa düşmeden her olayın üzerine titizlikle gitti. Hz. Muhammed’in eşi ve Hz. Ebu Bekir’in kızı Hz. Ayşe o günleri “Babamın üzerine binen yük (sorumluluk) dağlara binseydi onları dümdüz ederdi” sözleriyle anlatıyordu.

[ŞiMaL]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Hz. Ebu Bekir önce isyanları bastırmış, ardından da Yemame’de Müseylemet– ül Kezzab ve ona inananları dize getirmişti. Müseyleme savaşta öldürülmüş, taraftarları dağılmıştı. Ancak Hz. Ebu Bekir bu arada asıl gücünü yarım kalmış bir işi tamamlamak için harcamıştı.