Hem laik hem müslüman olunur.

[Türk Milliyetçisi]

[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]



[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


BURASI İZMİR....Karşıyakalının Cumhuriyetin Kurucusu Ulu önder Atatürk’e Vefası
Türkiye’de bir ilktir. Karşıyaka Çarşı içinde Cami.
Bilmeyenler bu camiye bazen Çarşı Camisi der.
Bazı imamlarında bazı yerlerde caminin ismini özellikle farklı isimde söyledikleri de bilinir.
O caminin ismi 1956 yılında verilmiştir. MUSTAFA KEMAL PAŞA CAMİİ…
Caminin inşaatına 1956 yılında başlanmış. 1962 yılında hizmete girmiş.
Karşıyaka Mustafa Kemalpaşa Camii’nin restorasyonu Dernek Başkanlığını Hamdi Karahafız’ın Başkan Yardımcılığını Osman Avcı’nın ,Genel Sekreterliğini Kasım Üner’in ve İsmet Sarı’nın yaptığı Mustafa Kemalpaşa Cami Yaptırma derneği tarafından yaptırıldı. Karşıyaka’da bulunan bir çok esnafın, Sanayicinin ve işadamının destek verdiği çalışma tamamlandı.
Karşıyaka’nın en gözde noktasında Çarşısında ULU ÖNDER ATATÜRK’ÜN adını taşıyan MUSTAFA KEMAL PAŞA CAMİSİNİ adına yakışır şekilde restore edenlere, katkı sağlayanlara teşekkürler.
Camilerde Atatürk’ümüzün imzasının olması da ayrı bir güzellik vermiş…
Karşıyaka bir başka Yaka…

[Turkuaz&Tr.]

Heyy gidi İzmir, koca İzmir, birilerine göre ''Gavur'' İzmir. Türkiyemin Galyası. Bagımsızlık için, özgürlük için ilk kurşunun sıkıldığı, ''ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, İleri!!!'' nin son durağı, canım İzmirim. Eğer bugün semalarımızda Ezan sesleri yankılanıyorsa, isimlerimiz Hüsnüyadis, George, Eleni vs. değilse bunu ''mehdi'' derviş memetlere, şeyh esat'lara, şeyh saitlere, zapsulara değil, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün ekibine ve isimsiz Anadolu yiğitlerine (Kuva-yi milliye ye) yani atalarımıza, ninelerimize borçluyuz.
Evet, hem Laik hem Müslüman olunur. Hem laik hem Hıristiyan olunur. Hem laik hem Musevi olunur. Kısaca hem laik hem şu yada bu dini inanıştan olunur. Önemli olan; dini inancın bir başkasına dayatılması yapılmasın. İnancın kurallarının topluma dayatılması yapılmasın. İnanç hukuğu çagdaş toplumsal hukuğun yerine işlerliğe konulmasın. Aksi kaostur, toplumsal huzursuzluktur, savaştır, kandır, göz yaşıdır. Her toplumsal birey inancında özgür olmalı. İnancı, kendisi ile yaratan arasında kutsal kalmalı. Toplumu bir arada tutan, kaynaştıran birlik ve beraberlik içinde özgürce yaşamayı mutlak kılan ulus bilincidir. Bir ulusun bireyleri dini inanç baglamında müslüman, musevi, hıristiyan vb. olabilirler. Dini baglamda bir birlerine dayatma yapmadan ortak bir bilinçle özgürce yaşamaları Ulus bilinciyle olur. Kullandığımız teknolojik ürünlere (en basitinden, cep telefonları, televizyonlar, otomobiller ve binlercesi) müslüman üretimi, musevi üretimi hıristiyan üretimi diyebilirmiyiz. Yada, bu meyve müslüman şu sebze hıristiyan diyebilirmiyiz. Diyen varsa bu dünyada yaşamasın. İşte burada önemli olan bunların hepsinin garantisi laikliktir. Tüm dini inançların yaşanmasının garantisi laiklikliktir. Laikliğin adaletide çağdaş hukuk sistemidir. HEM LAİK HEM MÜSLÜMAN BAL GİBİ OLUNUR. Aksini iddaa edenler, bölücüdür, işbirlikçidir, en önemlisi Allaha şirk koşanlardır. Onlar dindar değil, din taciri, din tüccarlarıdır. Müslüman geçinipte bilerek yada bilmeyerek Ulusu parçalamaya çalışan çıkarları için akla hayale gelemeyecek hilelere baş vuranlardır. Bunları iyi tanıyalım. Bunlar, dini çıkarlarına alet ettikleri için, dini iyi bilmeliyiz. Bilmeliyiz -ki bunların Allahın dini diye yutturdukları sahte dinlerini iyi tanıyalım, maskelerini düşürelim. Dinimizi özgürce yaşamamızın ibadetlerimizin garantisi laikliktir unutmayalım.

Eline emeğine saglık water angel. Konuyu açtığın için teşekkür ederim.

Saygılarımla.