Beşiktaşlı yöneticiler, mutluluktan, Serdal Adalı'ya "Aziz Bey'le vedalaşırken aynı revirde yatan Cübbeli Ahmet Hoca'dan dua alsaydın" diye espri yaptı
Televizyonlar ardı ardına altyazı geçmeye başladığında çoktan Balmumcu'dan çıkıp Metris yoluna düşmüştük. Beşiktaşlı görevli arkadaşın da yardımıyla avukatla birlikte, sanırım avukat sıfatıyla içeri girdim! Saatler 19.00'u gösteriyordu ve içerdeki 35-40 kişi 2 saat boyunca her dakika artan heyecanla geri sayım gibi tahliyeyi beklerken ailelerin yüzünde gülücükler saçılıyordu. Mesaisi biten gardiyanlara "Allah kurtarsın!" diye espri yapanlar bile oldu! Dikkatimi üç şey çekti. Neslihan Havutçu'nun 2 saat boyunca bir an yerinde duramaması. 18 ziyaretle rekor kıran Süleyman Eren'in üçüzleriyle hazır kıta olması... İstemediği için Serdal Adalı ailesinin gelmemesi... Tahliye anında Tayfur'un Mina'ya sarılışı kadar, Ahmet Ateş'in bebeğini sık sık öpmesi de ortama adeta duygu pompalıyordu. Kalabalık arasında Beşiktaş'ın ağırlığı İskender ve İbrahim Akın çıkarken alkışlar kesilince hissedildi. 8 kişiden ilk çıkan Ümit Karan, son çıkan Ahmet Ateş'ti ancak Metris'in sıcakkanlı amiri "Otoparktan konvoy halinde çıkılacak" deyince duygular ve coşku gibi araçlarda birbirine karıştı. Bir ara keyiften BJK'li yöneticilerden Serdal Adalı'ya "Aziz Bey'le vedalaşırken onunla birlikte revirde kalan Cübbeli Ahmet Hoca'nın da duasını alsaydın? diye espri yapan oldu. Ciddiyeti elden bırakmayan Serdal Adalı'nın gözlerinde ve sözlerinde "Yıpranmış değil aksine güçlenmiş bir karakterin izleri vardı. Ailesine 5 aydır "Metris'in kenarından bile geçmeyin" yasağı koyan Adanalı, "Şimdi ailemin yanına uçuyorum. Görüşeceğiz" sözleriyle Yıldırım Demirören başta olmak üzere kırgın olduklarıyla mücadeleye gireceğinin izlerini taşıyordu.
Haber Kaynağı: Sabah