Meclis-i Ferâmuşan" (Unutulmuşların Mec-lisi), 1872'de Şuşa'da, Mir Möhsün Nevvab'in te-şebbüsü ile teşkil olunmuştur. Meclisin adı Hurşid Bânu Nâtevan'm "Meclis-i Üns" üyelerini saraya çekmesiyle ilgiliydi. Böylece, saraya gö-türüİmeyenler, yani unutulanlar kendi meclislerini kurmuşlardı. Buradan da anlaşılıyor ki, yeni mec-lisin çoğu üyeleri, başlangıçta "Meclis-i Üns"ün üyeleri olarak faaliyet göstermiştiler.
"Meclis-i Ferâmuşan"m kırka yakm üyesi vardı. Şairlerle beraber, buraya hanende ve sa-zendeler de iştirak ediyorlardı. Meclis başkanı Mir Möhsün Nevvab aynı zamanda güzel müzikçi ve müzik nazariyatçısıydı. Toplantılar da onun evin-de yapılırdı.
Karabağ'm kültürel muhitine büyük etkisi olan "Meclis-i Ferâmuşan" XX. yy. başlarına kadar devam etmiştir.
Meclisin başkanı MİR MÖHSÜN MİR AHMED OĞLU AĞAMİRZÂDE NEVVAB,
1833'te Şuşa'da doğdu. Mükemmel tahsil almış, Fars ve Arap dillerini, felsefeyi, astronomiyi, ma-tematiği, müziği, Şark Edebiyatını, tarihini, İslâm hukukunu vb. ilim sahalarını bir uzman se-viyesinde öğrenmişti. Bütün hayatı boyunca ho-calık yapmış, evi yalnız Şuşalı olanların değil, tüm Karabağ aydınlarının ocağına çevrilmişti. İlmin farklı sahalarıyla ilgili Azerî Türkçesi ve Fars dil-lerinde yirmiden fazla araştırmanın müellifidir. Müzikle ilgili "Vüzuhül-Ergam", didaktik ve pe-dagojik konularda "Pendnâme" ve "Keşf'ül-Heqiqe", astronomiden söz eden "Kifayetü'l-Etfal" bu eserler sırasındadır. Nevvam, ayrıca kendi dö-neminin tanınan ressamlarından biriydi. 1919'da Şuşa'da vefat etmiş ve şehirdeki Mirze Hesen me-zarlığında defnolunmuştur.
ABDULLABEY ELİBEY OĞLU ÂSİ, 1841'de
Şuşa'da doğmuştu. Şair Kasımbey Zâkir'in kızdan torunuydu. Arap, Fars, Rus dillerini, bunun ya-nında, Nevaî eserlerini derinden öğrenmesi ne-ticesinde Çağatay Türkçesini mükemmel bilir, hatta bu dilde şiirler yazardı. Bohem hayatı geçirir, kurallara uymazdı. İsyankâr tabiatından dolayı, kendisine "Âsi" mahlasını seçmişti. Gezellerinin yanı sıra güzel mersiye şiirleri de yazmıştır. Ab-dulla Bey Asi 1874'te, 33 yaşında iken vefat et-miştir.
SE'Dİ SÂNİ KARABAĞÎ, 1854'te Karabağ'm Cinli köyünde doğmuştu. Tahsilim Şuşa'da almış, Nakşibendî terikatmm üyesi olduğundan, daha sonra Türkiye'nin Amasya şehrine göçerek, mür-şidi Hacı Mir Hemze Seyid Nigarî'nin yanında yer-leşmiştir. Klâsik üslûptaki şiirleri, Azerî Türkçesi ve Fars dillerindedir. Çok genç iken 1879'da Amas-ya'da ölmüş ve orada da defnohmmustur.
İBRAHİM BEY AZER, Abdullabey Âsi'nİn büyük kardeşi, Zâkir'in torunuydu. 1836'da Şuşa'da doğmuş, Karabağ'm sonuncu egemen hanı Mehdikulu Han'ın himayesinde büyümüştü. Rus dilinde mükemmel tahsil almış, Rus mah-kemelerinde avukat olmuştur. Farsça ve Azerî Türkçesiyle yazmıştır. 1885'te Şuşa'da vefat eden Ibrahimbey Azer'in eserlerinin küçük bir kısmı gü-nümüze intikal etmiştir.
"Meclis-i Ferâmuşan" iştirakçilerinden MİRZE MEHEMMED KÂTİB İse, 1833'te Şuşa'da doğmuş, orada tahsil almıştır. Halk şiiri üslûbunda yazdığı güzel şiirleriyle ve hattat olarak tanınırdı. Mirze Feteli Ahundzâde'nin dostu olmuş, onunla mektuplaşmıştır. Kâtib, bütün hayatı boyu Şuşa'da yaşamış ve 1888 'de burada rahmetli olmuştur.
MİRZE İSMAYIL MEHZÛN, 1821 Şuşa do-ğumlu ve "Meclis-i Ferâmuşan" üyelerinden bi-ridir. Şuşa'nm mahir hattatlarından sayılırdı. 1894'te vefat etmiştir.
Firudinbey Köçerli'nin, "Karabağ'm üçüncü şairey-i-möhteremesi" dediği FATMA HANIM KEMİNE, Karabağ'daki her iki edebî meclisin -"Mcclis-i Üns"im ve "Meclis-i Ferâmuşan"m- top-lantılarına katılırdı. Köçerli'nin yazdığına göre; "Fatma Hanım hakikatde çok gözel ve zarif bir can idi ve zahirî gözelliyine muvafık bâtinî ve manevî tarafdan dexi ehlak-i hesene sahibesi olub, ziyade hoşhülk, mülayim ve hoşreftar bir nadereyi ze-mane idi". Fatma Hanım 1841Tde Şuşa'da doğ-muştu. Babası Beybaba Bey de "Fena" mahlasıyla şiirler yazardı. Fatma Hanım, Nâtevan'm yakın ar-kadaşıydı. Diğer kalem arkadaşları ile birlikte XIX yy. Şuşa'smın manevî-kültürel hayatında önemli
rol oynamıştı. Her iki dilde güzel gezeller yaz-mıştır. 1898'de Şuşa'da vefat etmiş ve Mirze Hesen kabristanlığında defnolunmuştur.
MİRZE EBDÜL HÜSEYNELİ OĞLU ŞAHİN,
1849'da Şuşa'da doğmuş ve orada tahsil almıştır. "Meclis-i Ferâmuşan"m başlangıç dönemdeki fa-aliyetine katılmış, sonraları Kuzey Kafkasya'nın Buynaksk şehrine göçmüştür. Şiirlerinden az örnek kalmıştır. Kaynaklarda 1900'de Buynaksk'ta vefat etdiği belirtilir.
MEŞEDÎ EYYUB BÂKİ "Meclis-i ferâmuşan" şairlerindendir. 1866'da Şuşa'da doğdu. Medresede ve özel muallimlerden ders aldı. Klâsik üslûpta ve halk şiiri üslûbunda eserlerin müellifidir. 1909'da vefat etmiştir.
Şuşa'daki her iki meclisin faaliyetine katılan, ama "Meclis-i Ferâmuşan"in üvesi olan ME-HEMMED BÜLBÜL GARYAĞDI, tehminen 1863'te Şuşa'da doğmuş, mollahane tahsili alnııştır. Şairliğin yanı sıra hanendelik de etmiştir. "Bülbül" mahlasını da bu yüzden kazanmıştır. 1918'de vefat etmiştir. Yarım bir "Divan"ı kalmıştır.
HESENELİ HAN KARADAĞÎ, aslen Cenubi-Güney-Azerbaycan'm Karadağ bölgesindendi. De-deleri 1804'te Şuşa'ya göç etmiş, Heseneli Han 1847'de burada doğmuştu. Şuşa'daki Rus okulunu bitirmesine rağmen kişisel çalışmasıyla Arap ve Fars dillerini de Öğrenmişti. Orijinal şiirlerinin yanı sıra Rus Edebiyatından tercümeler de yapmıştır. 1868-1922 yıllan arasında Şuşa'da hocalık yapmış, 1929'da ölmüştür.
Eserlerinden burada örnek verilen NECEF-QULUBEY ŞEYDA, 1858'de Şuşa yakınlarındaki Baharlı köyünde doğmuş, Şuşa'da medrese tahsili görmüştü. Fler iki edebî meclisin toplantılarına ka-tılmıştı. Vefat tarihi belli değildir.
Burada adları zikredilen ve eserlerinden ör-nekler verilen şairlerden başka, Hesen Kara Hadi, Mehemmedeli bey Mehfi, Abdullabey Abış, Behrambey Fedai, Mirze Eli Müherrir, Mirze İb-rahim Miriş vb. Karabağ şairleri de "Meclis-i Ferâmuşan"m üyesi olmuş, onun toplantılarına de-vamlı suretde katılmış, onların bir şair olarak ye-tişmesinde bu incelisin büyük rolü olmuştur.