12 EYLÜL

[**€L@..]

12/09/1624 Dünyanın ilk denizaltısı Londra'da test edildi.


12/09/1888 Fransız şarkıcı, sinema oyuncusu Maurice Chevalier


12/09/1921 Polonyalı bilimkurgu yazarı Stanislaw Lem


12/09/1932 Ahmet Rasim


12/09/1937 Dersim isyanının lideri Seyit Rıza teslim oldu. Seyit Rıza yargılama sonucu 15 Kasım'da idam edildi.


12/09/1941 Çetin İnanç, Rejisör


12/09/1951 Bertie Ahern, İrlandalı siyasetçi


12/09/1952 Kanadalı müzisyen, Rush davulcusu Neil Peart


12/09/1953 Sovyetler Birliği'nde Nikita Kruşçev Komünist Partisi 1. sekreterliğine seçildi.


12/09/1956 6-7 Eylül Olayları davası başladı.


12/09/1959 Sovyetler Birliği, Luna II roketini aya fırlattı.


12/09/1963 Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında Ortaklık Antlaşması imzalandı.


12/09/1969 Türkiye İşçi Partisi, Adıyaman'da bir toprak ağası ve Alevi dedesi olan Sabri Tanrıverdi'yi aday gösterdi. Tanrıverdi'nin adaylığı parti içinde rahatsızlık yarattı.


12/09/1970 Filistinli gerillalar, Amerika Birleşik Devletleri, İsviçre, İngiltere ve Almanya'ya ait dört uçağı kaçırdılar. Gerillalar uçaklardan üçünü Ürdün çölünde havaya uçurdular; yolcuları rehin aldılar.


12/09/1975 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu Kıbrıs konusunda Türkiye aleyhine karar verdi.


12/09/1977 Güney Afrika'da siyah hakları için mücadele eden Steve Biko (gözaltında iken)
12/09/1977 32. Uluslararası Halk Oyunları Yarışması Fransa'nın Dijon kentinde yapıldı. Türkiye 48 ülke arasında birinci oldu.


12/09/1980 Yao Ming, Çinli 2.29 boyunda basketbol oyuncusu.
12/09/1980 Ordu yönetime el koydu. Parlamento feshedildi, siyasi faaliyetler durduruldu, tüm yurtta sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi.


12/09/1987 Metris Askeri Cezaevi yönetimi tutuklu ve mahkumların isteklerini kabul etti; 63 siyasi tutuklu 30 gündür sürdürdükleri açlık grevine son verdi.


12/09/1992 Amerikalı aktör Antony Perkins


12/09/1993 Nurhan Süleymanoğlu Avrupa Boks Şampiyonası'nda altın madalya kazandı. Bu, Türkiye'nin boksta aldığı ilk altın madalya.


12/09/1996 Türkiye, 2 bin 500 Iraklı Kürt'ün ülkeye girmesine izin verdi.


12/09/1997 "Susurluk davası" sanığı İbrahim Şahin ile 2 özel tim mensubu ve "köstebek davası" sanığı Bülent Orakoğlu tahliye edildi.


12/09/2001 Gazeteci Abbas Parmaksızoğlu, İstanbul'da öldü. Parmaksızoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin ilk üyelerindendi.


12/09/2003 Amerikalı müzisyen Johnny Cash


12/09/2006 Diyarbakır'da meydana gelen patlamada 7'si çocuk 10 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.

[SaiL]

emeğine sağlık..

[CiLqiN-GözDé]

p.için tesekkürler

[**€L@..]

ne dimek)rica ederim guzum

[K_H-zade]

guzel paylasim icin tsk ler

[Turkuaz&Tr.]

''12/09/1980 Ordu yönetime el koydu. Parlamento feshedildi, siyasi faaliyetler durduruldu, tüm yurtta sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildi.''

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, önemle üzerinde durulması gereken günlerden biridir 12 Eylül 1980 (Darbesi). Üzerinde çok şey
yazıldı, çizildi ve konuşuldu. Ama şu sorulara bir türlü cevap verilemedi.

1. ABD Ankara büyük elçisinin ülkesindeki ilgili bakanlığı arıyarak ''Bizim çocuklar işi başardı'' demesindeki bu ''bu çocuklar'' bu gün yargılanabiliyormu?
2. 12 Eylül 1980 den yıllar sonra, Emniyet genel müdürlüğünün silah balestik raporlarında, 12 Eylül 1980 den önce siyasi cinayetlerde
kullanılan 10 binlerce ele geçirilen silahın, aynı zamanda bir ''sağcıyı'' ve aynı zamanda bir ''solcuyu'' veya bir kaçının birden öldürülmesinde kullanıldığının tespit edilmesine ragmen neden bu güne kadar bir şey yapılamadığı sorgulanamıyor?
Örnek; Aynı gün sabahleyin Adanada Bir ''solcuyu'' vuran silah, öğleden sonra Kahraman Maraşta bir''sağcıyı'' vuruyor.
Yine aynı gün sabahleyin Yozgatta bir ''sağcıyı'' vuran silah, öğleden sonra Sivasta bir''solcuyu'' vuruyor. Bunun gibi binlerce
örnek var emniyet kayıtlarında.
3. Hiç kimse bu ''sağcı'' ve ''solcu'' ların hangi ulustan olduğunu sormadı sormuyorda. Hepsi bu vatanın evlatlarıydı. Enteresan değilmi?
4.Bir gizli el düğmeye bastı ve ''bizim çocuklar'' işi bitirir bitirmez, bir hafta içerisinde bütün olaylar nerdeyse sıfıra indi. Sonra yakalama operasyonları. Sonuçta bu gizli el, Askeri diktatörlüğü pekiştirmek için yüzbinlerce insanı işkencelerden geçirtti. İbret olsun mahiyetinde gencecik delikanlıları astırtdı. Şimdi bu işkenceden geçen, sakat kalan, ırzına geçilen, öldürülen ve gizlice faili meçhul gömülen, idam edilen insanlar afrikalı değildi. Mısırlı, pakistanlı, İngiliz veya Alman da değildi. Hepsi Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı idi. Bunların hesabını kimse sormadı, soramadı.
5.Yine bu dönemin en çarpıcı ve en kötü, iğrenç mirası PKK palazlandırıldı. Bu güne kadar şehit olan yavrularımızın kanları ''bu gizli el'' ve onun uşaklarının ellerindedir. Hiç kimse PeKaKa kadrolarının 12 Eylül 1980 den hemen önce, Suriye ye kimler tarafından gönderildiğini ve Suriye Bekaa'da nasıl konuşlandırdığını sormadı, sorgulayamadı.
6. Yine bu döneme kadar hazırlanan ve bu dönemden sonra palazlandırılıp Türkiye ye bela edilen ''kökten dinci'' Emevi mentaliteli
Türkiye Hizbullah örgütü ve bu güne kadar verdiği semereleri kimse sorgulamadı ve sorgulayamadı.

Kısacası, bu günün Türkiyesine ve gelinen noktadaki sürece bakar isek, 12 Eylül 1980 in ne olduğunu net olarak görürüz.