ERMENİSTAN ŞİMDİ DE, BÖLGE İÇİN “NÜKLEER TEHDİT” UNSURU Çernobil Nükleer Santrali ile benzer teknolojiye sahip olan ve Türk sınırının hemen yanı başında faaliyet gösteren Ermenistan’a ait Metsamor Nükleer Santrali’nin, Türkiye’nin yanı sıra tüm bölge ülkeleri için oluşturduğu tehlike ve buna bağlı olarak duyulan endişenin, önümüzdeki on yıl içinde de devam edeceği anlaşılıyor. Ermenistan basınında yer alan haberlerde, Ermeni yönetimi tarafından Metsamor Nükleer Santrali’nin 10 yıl

Bu konu 1402 kez görüntülendi 2 yorum aldı ...
ermenistan nukleer santarli 1402 Reviews

    Konuyu değerlendir: ermenistan nukleer santarli

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1402 kez incelendi.

  1. #1
    Alptunga76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.08.2008
    Mesajlar
    123
    Konular
    33
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    611
    @Alptunga76

    Standart ermenistan nukleer santarli




    ERMENİSTAN ŞİMDİ DE, BÖLGE İÇİN “NÜKLEER TEHDİT” UNSURU


    Çernobil Nükleer Santrali ile benzer teknolojiye sahip olan ve Türk sınırının hemen yanı başında faaliyet gösteren Ermenistan’a ait Metsamor Nükleer Santrali’nin, Türkiye’nin yanı sıra tüm bölge ülkeleri için oluşturduğu tehlike ve buna bağlı olarak duyulan endişenin, önümüzdeki on yıl içinde de devam edeceği anlaşılıyor.

    Ermenistan basınında yer alan haberlerde, Ermeni yönetimi tarafından Metsamor Nükleer Santrali’nin 10 yıl daha işletilmesinin kararlaştırıldığı belirtiliyor.


    Metsamor Nükleer Santrali’nin “en az bir nükleer savaş kadar önemli bir tehlike olduğuna” dair endişelerin, bölge ülkeleri tarafından birçok kez dile getirilmesine rağmen; Ermeni yönetimi tarafından alınan “keyfe keder” kararın, Ermenistan’da temaslarda bulunan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Direktörü Mohamed Elbaradei’e de iletildiği, 10 yıl daha işletilmesi öngörülen Santral’deki mevcut güvenlik tedbirlerinin artırılacağı konusunda bizzat Ermenistan Devlet Başkanı Robert Koçaryan tarafından Elbaradei’e güvence verildiği bildiriliyor.


    Zira, Uluslararası Atom Enerji Ajansı (IAEA) standartlarına göre, kullanıma açılmasından sonraki 10 yılda 150'ye yakın kaza geçiren Metsamor Nükleer Santrali, dünyadaki 146 nükleer santral arasında güvenlik açısından son sırada yer alıyor.


    Oysa ki, Metsamor Nükleer Santrali, Ermenistan’ın Spitak Bölgesi’nde meydana gelen ve 25 bin kişinin ölümüne sebep olan depremden sonra, 1988 yılında kapatılmıştır. Başta Ermenistan’ın kendisi olmak üzere Türkiye ve diğer bölge ülkeleri için taşıdığı bütün risklere rağmen, yeni bir depremi daha kaldıramayacak nitelikte olan Santral’in ikinci bloğu 1995 yılında yeniden devreye sokulmuştur. Uluslararası standartlara göre, 5 ve üzeri şiddetteki depremlerin olabildiği bölgelerde nükleer santral yapılmasına izin verilmemesine rağmen Metsamor, Ağrı Dağı Fay Hattı üzerinde olması nedeniyle, birinci dereceli deprem bölgesinde halen faaliyet göstermektedir.


    Bu durumda akla gelen soru; 10 yıl daha işletilmesi öngörülen Santral’deki mevcut güvenlik tedbirlerinin artırılacağı konusunda güvence veren Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan’ın, “deprem fay hattı üzerine kurulan bir nükleer santralin depremden zarar görmeyeceği” ya da “Santral’in bulunduğu noktada bir depremin olmayacağı” hususunda garanti verip vermeyeceğidir!!!


    Ayrıca, Ermenistan Enerji Bakan Yardımcısı Areg Galstian’ın ifadelerine atıfta bulunan Ermeni basını, Metsamor’un kapatılma sürecinin başlatılması için gerekli hazırlıkların yapıldığını, Santral’in 2016 yılına kadar kapatılmasının hedeflendiğini, sözkonusu sürecin maliyetinin yüksek olacağını ve sadece ilk aşamasının 44 milyon ABD Doları’na ulaşacağını belirtiyor.


    Ermenistan’ın bu son atağı, Metsamor Nükleer Santrali’nin kapatılmasına ilişkin girişimleri sekteye vurmayı amaçlayan bir “zaman kazanma taktiği” olarak değerlendiriliyor. Ermeni yönetimi her zamanki kurnazlığını sergileyerek, “Kapatmam” demiyor, “Mevcut güvenlik tedbirlerini artırıp, bir 10 yıl daha açık tutacağım. Zaten kapatılmasını istiyorsanız -sadece ilk aşaması için- 44 milyon ABD Dolar vermeniz gerek” diyor nazikçe!


    Ermenistan yönetimi tarafından yapılan açıklamalarda dikkat çeken bir diğer husus da, “Santral’deki mevcut güvenlik tedbirlerinin artırılacağı”na dair ifadede saklı. Erivan, Santral için yeni bir güvenlik sisteminin tahsis edilmesinden değil, zaten elden çıkmış durumda olan mevcut çağdışı sistemin yenilenmesinden bahsediyor. Bu da, Çernobil Nükleer Santrali ile benzer teknolojiye sahip olan Metsamor Nükleer Santrali’ndeki değişimlerin, mevcut üzerinde göstermelik bir rötuştan ibaret olacağı anlamına geliyor.


    Öte yandan, Ermenistan hükümeti ile AB arasında, Eylül 1999’da Brüksel’de, Metsamor Nükleer Santrali’nin 2004 yılına kadar kapatılması konusunda bir anlaşma imzalanmıştır. Aynı şekilde Ermenistan, 25 Ocak 2001 tarihinde Avrupa Konseyi’ne üye olurken de, 2004 yılına kadar Metsamor Nükleer Santrali’ni kapatmayı taahhüt etmiştir. Ancak, bu taahhüde rağmen Ermenistan hükümeti bu yönde çalışmalara başlamamış, hatta ülkede yaşanan elektrik sıkıntısını bahane ederek, santralin elektrik üretim gücünü daha da arttırmıştır.


    Ermenistan yetkilileri şimdi de, Santrali en az 2016 yılına kadar çalıştıracaklarını ifade ederek, daha önce verdikleri taahhütlere uymadıklarını tescillemektedirler.


    Tabii bu bağlamda ele alındığında, uluslararası camiaya verdiği sözleri yerine getirmeyerek tam tersi tutum içerisine giren bir ülkenin, Metsamor’daki mevcut güvenlik önlemlerini geliştireceği yönündeki taahhütlerini yerine getireceği de kuşkuludur ayrıca, “mevcut güvenlik tedbirinin geliştirilmesinden” neyin kastedildiği de belli değildir.


    Öte yandan nükleer santrallerin yerleşim birimlerine en az 90 km. uzakta olması gerekirken, Metsamor Iğdır’a 16 km., Erivan’a 40 km. mesafededir. Yani, santralde herhangi bir kaza veya sızıntı olması durumunda, başta Iğdır olmak üzere Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgesi nükleer bulutların etkisi altında kalacaktır.


    Ermeni yetkililer söz konusu santralde her ne önlem alırsa alsın; bu, bir nükleer santralin yerleşim birimleriyle iç içe olduğu ve “nükleer tehlikenin” ilk hedefi konumunda bulunduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.


    Kaldı ki, Ermenistan tarafından Arpaçay ve Aras nehirlerinden çekilen suyun, Santral’in soğutulmasında kullanılmasının ardından nehirlere geri verilmesi işlemi bile, başlı başına, sulara radyasyon karışması anlamına geldiğinden, bölgedeki kanser vakalarındaki artış, sebze-meyvelerdeki deformasyon, ölü ya da sakat doğumların sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır.


    Dolayısıyla, Metsamor’da tüm güvenlik sistemi sil baştan yenilense dahi, Ermenistan yönetiminin hem mevcut prosedürü elden geçirmesi, hem de yerleşim bölgelerine yakınlığı nedeniyle uygun bir noktada bulunmayan Santral’in konumlanmasını yeniden planlaması gerekmektedir.


    Öte yandan, Metsamor Nükleer Santrali, sadece Türkiye ve Ermenistan için değil, Gürcistan, Azerbaycan, Nahçıvan ve İran’ın da aralarında bulunduğu tüm bölge ülkeleri ve buralarda yaşayan insanlar için ortak bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır.


    Özellikle, Gürcistan basınında konuya ilişkin yer alan haberlerde, Metsamor’da meydana gelebilecek bir kazanın Gürcistan’ı da yakından ilgilendirdiği”ne dair endişeler ön plana çıkmaktadır.


    Santralde hâlihazırda yakıt kıtlığı yaşandığını, Ermenistan makamlarınca Metsamor Nükleer Santrali’nde kullanılan nükleer yakıtın 15 Eylül 2005 tarihine kadar temin edileceğinin açıklandığını, Rusya’dan alınan sözkonusu yakıtın Gürcistan toprakları üzerinden Ermenistan’a ulaştırıldığını, nakliyatın bazen havayolu marifetiyle gerçekleştirildiğini, ancak bu konuda Gürcistan makamlarına hiçbir zaman resmi bildirimde bulunulmadığını bildiren Gürcistan basını da, dünya üzerinde başka bir örneği olmayan bu tehlikeli uygulamadan duyulan rahatsızlığa dikkat çekmektedir.


    Ne var ki, Santral’i kapatmakta direnerek, teknolojik alanda dahi uluslararası kurallarla belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve insan sağlığını umursamayan Ermenistan tarafından, bölge ülkelerinin duyduğu tüm bu endişelere yönelik cevap niteliği taşıyacak nitelikte bir açıklama henüz gelmiş değildir.


    Anlaşılan, saldırgan ve tehditkâr tavırlarıyla bölgede rahatsızlık yaratan Ermenistan, şimdi de, Metsamor konusundaki duyarsızlığı ve uzlaşmazlığı ile, bölgenin “Nükleer Tehlike Merkezi” olmaya aday.



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: ermenistan nukleer santarli

          Kategori: Dünya'dan Güncel Haberler

          Konuyu Baslatan: Alptunga76

          Cevaplar: 2

          Görüntüleme: 1402


  2. #2

  3. #3
    Azerhan
    Azerhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    insallah dedigin gibi olar gardas..emegine sgalık

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş