Özledikçe ölmek
Ve yaşlanmak için yaşamak
Seni
Seni yaşamayı arzulamak
Ölmeyi sana gelme bilmek uzaklarında
Göz kırpıp Azrail’e
Gecede urganı takıp hilale
Asmak kendini
Kavuşurcasına ölmek için
Sana
Suçu hilale atıp
Birde seni masum çıkarmanın hesaplarında kaybolmak
Sevmek seni
Seni özlemek
Hasretinden
Eskitmek tüm prangaları
Koşaaa-koşaa sana gelmek bazen özlemek
Düşüp kanatmak dizlerini
Duymamak acısını sızısını
Vurgun yemek her saniye
Ölmemek
Acısında bitip harap olmak
Hasret
Hasretin tırnaklarını hissetmek yüreğinde
Yürek yara bere
Kanayan gözlerle ağlamak sana
Uzakken
Yürek acırken
Hasretten
Sevmek işte seni
Utanmadan söylemek
Taparcasına sevmek
Bir yiğit olup
Destanlar yazmak kavuşurcasına sana
Sana kavuşurcasına
Yıkmak tüm dağları
Enginleri bile boğmak yürekle
Yitirmek kendini
Ama senli bir ben olmak
Senli bir ben yaratmak aşk
Seni sevmek demek
Yaşamak
Gözlerinin arzularında
Kollarının arasında değil
Ortamın tenhasında
Tenine değmek değil
Kokunun hükmünde olmak bile
Yaşamaya çalışmak seni
Körelmesi tüm umutlara dair ümitlerin
Ve sende yeşillenmek
Yaşarcasına sanki bin yııll boyunca
Kör olabilmek belki de hasret
Hasretinle
Onca insanlı kalabalıklarda
Tutabilmek elinden
Tanıyabilircesine sevmek
O kadar özlemek işte seni sevmek
Bir damla kan bile olsa
Sana akıtmak tüm içtenliğimle
Hasretin kavurması tüm bedenimi
Soğuk yıl başlangıçlarında
Sonbaharda sevdalanmışken sana
Delicesine
Ölüp-ölüp yaşamak işte senin hasretini çekmek
Yırtarken geceyi ay ışığı
Sırf sen değilsin diye
Nefes bile almamak içime
Uykusuzca
Nefessizce geçirmek
Tüm akşamları
Korkmak sensiz günden
Saatten dakikadan
Yaşamak bile dememek her an’a
Hasret demekten korkmak
Anlatamamak özlemini
Hiçbir dilde
Hiçbir alfabeyle
Oturup ağlamak bazen
Gece yıldız dolu
Ay ışıldarken bir çocuk gibi
Unutup tüm güzellikleri
Oturup ağlamak
Seni özlemek
Seni sevmek işte
Yaşamak
Seni özlemekmiş seni sevmek
Tüm kainatı unutup
Kainatında yaşamakmış seni sevmek