İslamiyeti Seçen İlk Kadın Sahabi: Hz. Hatice (ra) Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in ilk hanımı olan Hz. Hatice (ra) aynı zamanda ilk Müslüman olan kadın olarak üstün ahlakı ve imanıyla her zaman müminlere örnek olmuştur. Değerli validemiz aklı feraseti basireti ve hikmeti ile Kuran ahlakının yayılmasında büyük bir çaba harcamış Peygamber Efendimiz (sav)’in en büyük destekçilerinden biri; tevekkülü cesareti fedakarlığı ile de tüm Müslümanlara örnek olmuştur. Yüce Allah'ın

Bu konu 1402 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
İslamiyeti Seçen İlk Kadın Sahabi: Hz. Hatice (ra) 1402 Reviews

    Konuyu değerlendir: İslamiyeti Seçen İlk Kadın Sahabi: Hz. Hatice (ra)

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1402 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart İslamiyeti Seçen İlk Kadın Sahabi: Hz. Hatice (ra)

    İslamiyeti Seçen İlk Kadın Sahabi: Hz. Hatice (ra)

    Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’in ilk hanımı olan Hz. Hatice (ra) aynı zamanda ilk Müslüman olan kadın olarak üstün ahlakı ve imanıyla her zaman müminlere örnek olmuştur. Değerli validemiz aklı feraseti basireti ve hikmeti ile Kuran ahlakının yayılmasında büyük bir çaba harcamış Peygamber Efendimiz (sav)’in en büyük destekçilerinden biri; tevekkülü cesareti fedakarlığı ile de tüm Müslümanlara örnek olmuştur.

    Yüce Allah'ın Kuran’da "... Hayır Biz onlara kendi şan ve şeref (zikir)lerini getirmiş bulunuyoruz..." (Müminun Suresi 71) ayetiyle bildirdiği gibi insanın sahip olduğu tüm özelliklere anlam kazandıracak olan tek değer onun imanıdır. İnsanın kişiliğini karakterini sağlamlaştıran ahlakını güzelleştiren tavırlarını etkileyici kılan asıl olarak o kişinin imanı Allah korkusu ve takvasıdır. Yüce Allah’ın izniyle bu samimi imanı yaşayan müminlerden biri olan Hz. Hatice (ra) de saygı duyulacak onurlu ve vakarlı bir karaktere sahiptir.

    Peygamberimiz (sav) kendisine vahiy geldiğini ilk olarak Hz. Hatice (ra)’ye söylemiş; o da aklı basireti Peygamber Efendimiz (sav)’e olan tereddütsüz itaati ve güveni ile onun Allah tarafından seçilmiş olduğunu anlamış ve hemen iman etmiştir. Yüce Allah’a ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)’e olan derin saygı ve sevgisi ile Peygamberimiz (sav)'e her zaman destek olmuştur. Nitekim Yüce Allah Peygamberimiz (sav)’e elçiye saygının ve onu savunup desteklemenin önemine ilişkin olarak şöyle vahyetmiştir:

    “Şüphesiz Biz seni bir şahid bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Ki Allah'a ve Resûlü’ne iman etmeniz O’nu savunup-destekle-meniz O’nu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (Allah'ı) tesbih etmeniz için.” (Fetih Suresi 8-9)

    Arapların önde gelen kavmi olan Kureyş kavminden olan ve ailesi de Peygamberimiz (sav) ile aynı soydan gelen Hz. Hatice (ra) yaşadığı Arap toplumunun cahiliye ahlakını yansıtan kuralları içerisinde pek çok zorlu imtihanla karşı karşıya kaldığı halde çok güçlü ve dirayetli bir karakter sergilemiştir. İslam ahlakının Allah'a gönülden iman etmenin derin bir tevekkül ve teslimiyetin kendisine verdiği güç ile karşılaştığı tüm zorluklara rağmen onurunu ve vakarını korumuş bu özellikleriyle insanlar arasında dikkat çeken bir tavır göstermiştir.

    Hz. Hatice (ra) validemizin kişiliğinde ve onurlu hayatında iman eden tüm kadınlar için güzel örnekler vardır.

    Hz. Hatice (ra)’nin Allah'a Olan Teslimiyeti

    Hz. Hatice (ra) Peygamber Efendimiz (sav)’e peygamberlik makamı verildiğinde "Senin Allah'ın Resulü olduğuna şehâdet ederim" demiş ve Müslümanlığı kabul etmiştir.

    Kalbinde hiçbir kuşkuya yer vermeden Allah'a iman etmiş imanındaki bu samimiyetini hayatının sonuna kadar sürdürmüştür. Rivayetlere göre hicretten üç yıl kadar önce (19 Nisan 620) vefat eden Hz. Hatice (ra) İslam’ın henüz hakimiyet kazanıp güçlenmediği bir dönemde yaşamıştır. O dönemde şartların güçlüğüne ve Mekkeli müşriklerin her türlü eziyetine rağmen hiçbir kuşku duymadan Allah’a ve Peygamberimiz (sav)’e duyduğu teslimiyeti sürdürmüştür. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)’in Yüce Allah’ın son peygamberi olduğuna dair inancını hiç kaybetmeyerek örnek bir mümin olmuştur. Rabbimiz'in kullarına olan sonsuz sevgisinden rahmetinden esirgeyiciliğinden ve bağışlayıcılığından emin bu tevekküllü tavrını hayatının sonuna kadar korumuştur.

    Hz. Hatice (ra)’nin Zorluklar Karşısındaki Sabrı

    Hz. Hatice (ra) yeryüzünde sadece üç Müslümanın bulunduğu İslamiyet'in ilk günlerinde Resûlullah (sav) ve Hz. Ali (ra) ile beraber bazen Kabe civarında bazen evinde ibadet etmiştir.

    (Kuşkusuz bu sapkın inançlara sahip bir toplum içinde ibadetlerin eziyet görmemek için zaman zaman büyük bir gizlilik içinde yapıldığı bir dönemdir.) Ayrıca ilk Müslümanlar müşriklerden oldukça eziyet verici sözler işitmişler ve birçok zorluğa göğüs germek durumunda kalmışlardır. Konuyla ilgili bir Kuran ayeti şöyledir:

    “… sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz…” (Al-i İmran Suresi 186)

    Hz. Hatice (ra) müşriklerin zulmü ve haksızlığı karşısında Resûlullah (sav)'i hiçbir zaman yalnız bırakmamış; Mekkeli müşrikler Şi'bü Ebi Talib'de Müslümanları kuşattığında kendisi de Peygamberimiz (sav) ile birlikte yaklaşık üç yıl boyunca kuşatmaya cesur kararlı ve yiğit bir tutumla sabretmiştir.

    Allah’ın “...Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir.” (Al-i İmran 186) hükmü gereği Hz. Hatice (ra) bu zorluk anında Allah'a olan sevgisinde teslimiyetinde ve güveninde kararlılık göstermiştir. Allah'ın adaletinden her olayı hayır ve hikmetle yarattığından ve vaadinden asla dönmeyeceğinden emin olduğu için hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmamış Allah'ın yardımından asla şüpheye düşmemiştir. Güzel bir sabır ve teslimiyetle her olayda bir hayır olduğuna kesin bir bilgiyle inanmıştır.

    Hz. Hatice (ra)’nin Canı ve Malıyla Allah Yolunda Mücadele Etmesi

    Ticaretle uğraşan zengin bir kişi olan Hz. Hatice validemiz (ra) Müslüman olduktan sonra dünyevi değerlerin peşinden gitmek yerine bunları Allah'ın rızasını kazanma yolunda seve seve ortaya koymuş ve servetini İslam uğrunda harcayarak örnek bir ahlak sergilemiştir. Yüce Allah’ın “Hiç şüphesiz Allah mü'minlerden -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar öldürürler ve öldürülürler; (bu) Tevrat'ta İncil'de ve Kur'an'da O'nun üzerine gerçek olan bir vaaddir. Allah'tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte 'büyük kurtuluş ve mutluluk' budur." (Tevbe Suresi 111) ayetinin hükmü gereği malını ve canını Allah yolunda seve seve vermeyi göze almıştır. Çünkü aklı ve basireti sayesinde dünya hayatında kazanılabilecek hiçbir menfaatin sonsuz ahiret nimetleriyle kıyaslanamayacağını görebilmiştir.

    Hz. Hatice (ra)’nin İffetli Onurlu ve Asil Karakteri

    Hz. Hatice (ra)'nin iffeti ve vakarı İslamiyet'i kabul etmesinden önceki dönemde de dikkati çekmiş ve bu özellikleri nedeniyle o zamanlarda bile "Tâhire" (pak ve temiz kadın) lakabıyla anılmıştır. Kuşkusuz Hazreti Peygamberimiz (sav)’in Hz. Hatice (ra)’yi kendisine eş olarak seçmesinde bu üstün ahlakının ve asil karakterinin büyük payı olmuştur.

    Yüce Allah bir Kuran ayetinde "Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi 'onurlu-üstün' bir makama sokarız." (Nisa Suresi 31) ayetiyle onuru Kuran ahlakını yaşamada samimi bir çaba gösteren Kendisi'nden gereği gibi korkup sakınan kimselere vereceğini bildirmiştir. Hz. Hatice (ra) de Allah'ın Kuran'da bildirdiği tüm sınırlara en güzel şekilde uyarak onur vakar ve saygınlık kazanmıştır. İçinde yaşadığı Arap toplumundaki cahiliye kadınlarından konuşmaları hareketleri yüzündeki ifadesi bakışları ile ayrılmış kendisinin iffetli ve vakarlı bir kadın olduğu hemen anlaşılmıştır. Bu doğal bir asaleti insani bir heybeti ve güvenilir bir kişiliği de beraberinde getirmiştir. Nitekim Allah müminlerin bu özellikleriyle 'tanındıklarına' bir Kuran ayetinde "... Belirtileri secde izinden yüzlerindedir..." (Fetih Suresi 29) ifadesiyle dikkat çekmiştir.

    Yüce Allah Kendi Yoluna Uyanları Cennetle Müjdeler

    Allah’ın rızasını herşeyin üstünde tutan üstün bir ahlaka sahip olan Hz. Hatice (ra) validemiz başta mümin kadınlar olmak üzere tüm müminler için güzel bir örnek oluşturur. Bu nedenle müminler Peygamber Efendimiz (sav)’in ve Hz. Hatice (ra)’nin ahlakını -koşullar ne olursa olsun- gösterdikleri üstün tavırları örnek alırlar. Allah Katında üstünlüğün takva ihlas tevazu ve iman şevkinde olduğunu bilirler.

    Unutulmamalıdır ki Yüce Rabbimiz Kuran’da "Erkek olsun kadın olsun inanmış olarak kim salih bir amelde bulunursa onlar cennete girecek ve onlar bir 'çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar' bile haksızlığa uğramayacaklardır." (Nisa Suresi 124) ayetiyle kadın ya da erkek hiçbir fark gözetilmeksizin salih amellerde bulunan her insanın Allah'ın rızası rahmeti nimeti ve cenneti ile karşılık göreceğini vadetmiştir. Kuşkusuz yaşamları boyunca Allah’ın rızasını kazanmak için samimi bir çaba harcayan tüm müminlerin duası da budur.

    “Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben erkek olsun kadın olsun sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam...” (Al-i İmran Suresi 195)
    (alıntı harun yahya)


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: İslamiyeti Seçen İlk Kadın Sahabi: Hz. Hatice (ra)

          Kategori: Dualar, Ayetler, Hadisler

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1402


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş