04 Ocak 2011
Geleceğin su savaşları...
Avustralya’nın bazı bölgeleri on yıllardır tanık olunan en kötü sellerle boğuşuyor; halbuki yakın zamana dek bu ülke, bitmek bilmez bir kuraklıkla kavruluyordu...
The Daily Telegraph Gazetesinde yayınlanan başyazıda susuzluk-sel felaketleri ve küresel ısınma üçgenindeki belirsizlik ve gelecek analizi yapıldı. İşte o yazı
Avustralya’nın bazı bölgeleri on yıllardır tanık olunan en kötü sellerle boğuşuyor; halbuki yakın zamana dek bu ülke, bitmek bilmez bir kuraklıkla kavruluyordu. Britanya’nın yağmurlarının bolluğuyla bilinen köşesi Kuzey İrlanda’daysa binlerce ev susuz kaldı; zira ana borular donu takip eden ani erimeden dolayı patladı. Avustralyalılar, ‘kutsal kitaplarda bahsi geçen’ boyutta bir selden bahsediyor; İrlanda’nın Ulster eyaletiyse maruz kaldıkları ‘Üçüncü Dünya koşullarından’ şikâyetçi. Suyun önemini, ancak fazlasıyla karşılaştığımızda ya da ondan yoksun kaldığımızda anlıyoruz. Fakat dünyanın birçok bölgesindeki insanlar, temiz su kaynaklarına ulaşamıyorlar. 1998’de 28 ülke su kıtlığı çekmişti. Bu sayının 2025’te 56’ya yükselmesi bekleniyor. 1990’la 2025 arasında yeterli suyu olmayan ülkelerde yaşayan nüfusunsa, 131 milyondan 817 milyona yükseleceği tahmin ediliyor.
Abu Dabi yağmur yağdırıyor
Dünyanın en kurak bazı bölgeleri bunun üstesinden gelebiliyor, zira bir başka değerli sıvıya sahipler. Petrol zengini Abu Dabi’nin tuttuğu bilim insanları, bulut oluşumu sağlayan dev iyonizerlerle sağanak silsilesi üretiyor. Bulut tohumlama yöntemi daha önce başarılı olsa da, bunun açık göklerden sağlanan ilk yağış olduğu düşünülüyor. Sonuçlara temkinli yaklaşmak gerek ama eğer bu teknoloji bilim insanlarının inandığı türden bir dönüm noktasıysa, gerçekten muazzam bir gelişmeyle karşı karşıyayız demektir. Temiz suya erişememek hem perişan edici hem de istikrarsızlaştırıcı. Neticede geleceğin savaşları muhtemelen petrolden ziyade su için verilecek.