Biz birbirimizi tanırız... Kim şeytan kim melek hemen anlarız...
Önce sırları ‘bir’ ‘bir’ açıkladı, şeytanı yakından tanıyabilmemiz için… Sonra hepimizi ‘bir’ ‘bir’ uyardı, Cehennem’e düşmememiz için… Ve şimdi perdeleri ‘bir’ ‘bir’ kaldırıyor. Cennet’i gösterebilmek için… Hayati Sır, ilk iki kitabı Hayati Sır ve CERN Kabala Deccal ve Mehdi’nin ardından İyiliğin Kılıcı - ‘Mehdi’nin Sözleri’ ile yine karşımızda. İşte klasik haline gelen bir iyibilgi-Hayati Sır özel röportajı daha…
İyilik ve kılıç… Birbirine zıt gibi görünün bu iki kelimenin yan yana gelmesi kolay olmasa gerek. Bu, ‘iyilik için gerektiğinde kılıçları da çekeceğiz’ anlamına geliyor mu? Kılıcı çekmek için bir Mehdi mi bekleniyor? Yoksa çoktan çekildi mi İyiliğin Kılıcı?
‘İyiliğin Kılıcı’ ile ilgili bana gelecek sorulara vereceğim cevapların âkıbetini şimdiden bilemem… Ve ‘Mehdi’nin Sözleri’ni! Bilen biliyordu aslında… Biz kimdik! Sözün kalemi! Yazdıkça kendini bilen ve o bildiklerini herkese bildiren! Arzın hakikati! Cennet talebi!
Cevap verilmesi gereken asıl soru şu olmalı! Basit olan ‘bir’ söz bile bazen anlaşılamayabilir mi? Hayatın ‘bir’ sözü! ‘Ağaç’, ‘su’, ‘gelincik çiçeği’ gibi… Hepimizin bildiği ama belki de üzerine hiç düşünmediği… Basit bir çiçek kadar saf sözler…
‘İyiliğin Kılıcı’ işte böyle bir söz dersem ne diyeceksiniz bunun üzerine! ‘Kılıç’ denilince kan, savaş ve ölümü anlayanlar ne diyecekler şimdi! Çocuksu geliyor onlara şeytanın bunca kötülüğü karşısında kelimelerin saf tutup, ‘bir’ iyilik peşinde koşmaları… Bunca kötülüğün karşısında kim durabilir ki Cenab-ı Allah’ın yardımı olmasa… Saflığını kaybeden her insan maalesef kendini de kaybetmiştir… Kendini kaybeden ise Rabbini nasıl bulacaktır!
Ey iyiliğin gücü! Biz birbirimizi tanırız… Kim şeytan kim melek hemen anlarız… ‘Kelimeler’ bildirir bunu bize… Onların kullandığı kelimeler… Kuşlar gibi söylerlerler bunu bize… İyiliği ve kötülüğü kelimeler söyler bize…
‘Mehdi’nin Sözleri’ de bu kelimelerin içindedir işte!
‘Oku’yabilen herkes anlar kalbin aslını… Çünkü her yazılanın içinde kendini yazan ‘bir’ başka anlam daha vardır… ‘Kalem’ olan her kimse bu iç içe, ikili, sarmal anlamlandırmayı anlar ve hemen secde eder… Secdede anlar ‘yazı’ya gelen hakikati az önce kendi kaleminden… Bilir o an işte kim ‘Mehdi’ ve kim ‘deccal’!
Ey inanmadan ‘oku’maya çalışan okuyucu! Olmaz, inanmadan iyi ‘bir’ okuma yapılamaz! Ve sen okuduğunu sansan bile o okuma iyi ‘bir’ okuma olmaz!
Ey ihtiyaç içinde çırpınan okuyucu, iyi ‘bir’ okuma yapabilmen için bizimle, önce Allah’a teslim olman gerekli… Sonra ‘oku’yabildiklerini ‘an’layabilirsin ancak!
O ‘an’lamanın içinde her ‘şey’ vardır!
İyilik ve kötülük!
İşte ‘Mehdi’nin Sözleri’, Allah’ın bize koyduğu bu sınırlar içinde söylenmiş ‘bir’ ‘İyiliğin Kılıcı’dır!
İyiliğin Kılıcı, Hayati Sır’ın ‘bir’ kul olarak Cenab-ı Allah’a ‘bir’ yakınlaşma çabasının tam da söze gelemeyen bir yansıması gibi. Bu anlamda çok özel. Okuyucu sizce bu ‘özel’ ilişkiyi anlayabiliyor mu?
Anlamak da birdenbire olur, aynı ölüm gibi! Tek bir anın içindedir her şey! Anlamak, ölmek ve Cennet’e yükselmek… Bu dünya hayatında dışına düştüğümüzü sandığımız o tek bir anı yeniden yakalamak içindir tüm çabamız… Secdedeyken en çok bunun için dua ederiz… Artık sükûna kavuşmuş bir benlikle, Cenab-ı Allah’ın huzuruna yükselebilmek için… İşte o saf tutan ‘kelimeler’ olmadan bu yolculuk yapılamaz maalesef… ‘İyiliğin Kılıcı’ bu kelimelerdir… İyilik için saf tutan kelimeler… İşte ancak o kelimelerle ‘Mehdi’nin Sözleri’ dile gelebilir… Ve ‘kalb’i olan her insanı etkiler… Barışa, esenliğe, İslam’a çağırır…
O zaman şöyle diyebilir miyiz? Daha önceki iki kitabınız ve bu kitap aslında Kur’an’a yapılan yolculukta birer ara durak, yolcunun kendini iyi hissedeceği birer ağaç gölgesi!
Ey! Ey! Ey! Kur’an’dan başka bir söze ihtiyaç var mıdır ki? Asıl olan Kur’an’dır elbette… Her kitap ‘oku’yucusunu Kur’an’a vardırabilmek için yazılmalıdır… Bahçedeki patikalardır bizim kitaplarımız… O avludaki şadırvandır… Kur’an-ı Kerim bir camidir… Ve o camide tek bir imam vardır… O da Resûl-i Ekrem Efendimizdir…
Bizim tüm çabamız o camide saf tutacak cemaate ‘Mehdi’nin Sözleri’ ile yeni bir çağrı yapabilmektir…
Çünkü o zaman bu zamandır!
İşte o ahir zamanda, biz umuyoruz ki bu cami cemaati ‘İyiliğin Kılıcı’ olacaktır…
Ahir zamandan Hayati Sır ne anlıyor? Herkesin İyiliğin Kılıcı’na ihtiyaç duyacağı, saf tutmayanın bertaraf olacağı bir berraklaşma dönemi mi?
Ağacın ağaç olmadığı, çiçeğin çiçek, insanın insan olmadığı ahir bir zamanın içindeyiz… Su içiyorsun, su değil… Elma yiyorsun elma değil… İki çift ‘bir’ söz edeyim ‘bir’ insanla diyorsun, o ‘bir’ insan değil…
‘Kelimeler’ artık özgür değil… Onları da kendileri gibi dumansız ateşin içine atmışlar… Hep birlikte yanıyorlar…
İşte böyle bir zamanda ‘Mehdi’nin Sözleri’ ‘oku’nmaz da ne okunur? ‘Bir’ ‘İyiliğin Kılıcı’na ihtiyaç duyulmaz da neye duyulur…
‘Şimdi’ kaybedilmek üzere! İnsanlar ya geçmişte kalmışlar ya da gelecekte yaşadıklarını sanıyorlar! Oysa ‘şimdi’ iyiliğin saklı gücünü hep içinde taşır… ‘Bir’ eylem anıdır…
‘Şimdi’yi insanlara hatırlatmak için yazıldı bu kitap… ‘Bir’ eylem yapabilmek için… Hepimizin, tüm mazlum insanların ‘İyiliğin Kılıcı’nı yeniden kuşanmamız için…
Ey! Ey! Ey! Gün bugündür…
Cenab-ı Allah huzuruna çağırıyor bizi…
alıntı
Hiç fark etmez artık, ne olursak, her kim olursak olalım, yeter ki O’na inanmış olalım…
Bu çağrı hâlâ kendini ‘iyi’ hissedebilen her insanadır…
Gelin ‘Mehdi’nin Sözleri’ni okuyun… Ve siz de ‘bir’ ‘İyiliğin Kılıcı’ kuşanın…
Çünkü gün bugündür… Zaman bu zamandır…
Elhamdülillah.