TURİZM CENNETİ ... MUĞLA Ege Bölgesinin güneyinde yer alan Muğlahttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif Asar (Hisar) dağı eteklerinde ovaya doğru yayılmışhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif kendine has mimarisihttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gif daracık sokakları ve herbiri turizm merkezi ilçeleri ile tam bir turizm cennetidir. MUĞLAhttp://www.tekplatform.com/images/smilies/virgs.gifülkemizin güneybatı

Bu konu 2073 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Turizm cenneti ... Muğla 2073 Reviews

    Konuyu değerlendir: Turizm cenneti ... Muğla

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2073 kez incelendi.

  1. #1
    ŞiMaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.12.2009
    Mesajlar
    21.656
    Konular
    10831
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @ŞiMaL

    Yeni Turizm cenneti ... Muğla

    TURİZM CENNETİ ... MUĞLA

    Ege Bölgesinin güneyinde yer alan Muğla Asar (Hisar) dağı eteklerinde ovaya doğru yayılmış kendine has mimarisi daracık sokakları ve herbiri turizm merkezi ilçeleri ile tam bir turizm cennetidir.

    MUĞLAülkemizin güneybatı köşesinde Toros kıvrım sistemiyle Batı Anadolu kıvrım sisteminin iç içe girdiği dağlık ve engebeliğin Menteşe yöresinde yer almaktadır. Dağları örten kıyıya inen ormanları ve geçmiş uygarlıkların kalıntılarıyla bezenmiş doyumsuz güzellikleri vardır. Şehir merkezi Karadağ Kızıldağ Masa dağı Hamursuz Dağı ile çevrelenmiş olup Hisar Dağından ovaya doğru yayılır.

    Muğla'da Akdeniz iklimi etkisinde kalan kara iklimi hüküm sürmektedir. Yazlar sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır. Yağışlar genellikle Kasım ve Mart ayında yoğundur. Yıllık sıcaklık ortalaması 14.9'dur.

    Muğla ili Antikçağ’da Karia olarak bilinen bölgenin sınırları içinde kalmaktadır. Kentin adı 1889 Aydın Vilayet Salnamesi’nde “Mobella” olarak geçmektedir.

    Yerleşim tarihi M.Ö. 3000’lerdeki Doğu Yunanistan ile Batı Anadolu kıyıları arasındaki karşılıklı göç hareketleriyle başlamaktadır. Bölgedeki ikinci büyük göç olayı M.Ö. 12. yüzyıl başlarındadır. Muğla bölgesine hâkim olan Karialılardan sonra M.Ö. 1200’lerde gelen kolonistlerin egemenliği görülür. Daha sonra Pers Makedonya egemenliğine giren bölge Büyük İskender’in ölümüyle sırasıyla Seleukosların Rodos Krallığı’nın Roma ve Bizans İmparatorluklarının egemenliğine girmiştir.

    1261 yılından sonra Menteşe Beyliğiyle Türklerin eline geçen Muğla Yıldırım Bayezid zamanında Osmanlıların egemenliğine geçmiş ve sancak yapılarak Anadolu Eyaleti’ne bağlanmıştır.

    GEZİLECEK YERLER :

    MUĞLA MÜZESİ :
    Müzenin Turollan Parkı bölümünde Merkez İlçeye bağlı Özlüce Köyünün yaklaşık 1 km. Kuzeydoğusunda Kaklıca Tepenin kuzey yamaçlarında bulunan 3 adet fosil yatağından getirilen fosiller sergilenmektedir.

    Ayrıca Müzede Yatağan-Stratonikeia Antik Kentinden çıkan eserler da sergilenmektedir.


    Stratonikeia (Eskihisar) :
    Stratonikeia antik kenti Yatağan ilçesinin 6-7 km. batısındaki Eskihisar köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Kent M.Ö. 3. yüzyılda kurulmuştur. Yapılan araştırmalara göre; Suriye Kralı I. Antiokhos tarafından eşi Stratonike için kurulduğu söylense de arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklar daha önce de burada bir şehir bulunduğunu göstermektedir. Gezgin ve yazar Strabon’a göre çok güzel yapılarla donatılan kent bilinmeyen bir tarihte Rodos’a armağan edilmiş M.Ö. 167 yılında ise Roma Senatosunca Karia’nın bağımsızlığına karar verilince Rodos egemenliği sona ermiştir. Yapılan kazılarda ele geçirilen sikkelerden Stratonikeia sikkelerinin Rodos’tan bağımsızlığını kazandığı M.Ö. 167’den itibaren basılmaya başlandığı ve Gallienus (M.S. 253 - 268) zamanına kadar devam ettiği anlaşılmaktadır.

    Kentin akropolü güneydeki dağın tepesinde olup kuzeyinde yamaçtaki bir teras üzerinde (şimdiki kentler arası yolun hemen altında) bir yazıtta imparator tapınımına ayrıldığı yazılan küçük bir tapınağın kalıntıları göze çarpar. Bunun aşağısında da büyük bir tiyatro bulunmaktadır. Tiyatronun tek diazoması vardır. Sahne binasının kalıntıları yapılan kazılarda büyük ölçüde ortaya çıkarılmıştır.

    Lagina :
    Lagina-Hekate kutsal alanı Yatağan ilçesine bağlı Turgut beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Karialalıların önemli kültür merkezi olan Lagina kutsal alanının ünü zamanımıza kadar gelmiş olup bu yöre halen Leyne ismi ile tanınır. Son yapılan araştırmalar yörenin Eski Tunç Çağı’ndan (M.Ö. 3000) günümüze kadar kesintisiz bir iskana sahne olduğunu göstermektedir. Seleukos kralları büyük imar çalışmaları ile Lagina kutsal alanını dini merkez ve buraya 11 km. uzaklıktaki Stratonikeia kentini de siyasi merkez yapmışlardır. Lagina’da ve Stratonikeia Bouleuterion’u duvarlarında halen mevcut olan yazıtlardan öğrenildiğine göre bu iki kent birbirlerine kutsal bir yol ile bağlanmıştır.

    Cedreae / Kedreai (Sedir Adası) :
    Ula ilçesi sınırları içerisinde Gökova Körfezi’nde yer alan Sedir Adası (Cedreae-Kedreai antik kenti) arkeolojik ve doğal yapısı ile yörenin kültür turizminin en yoğun yaşandığı bölgelerden birisidir. Sedir Adasına Gökova-Akyaka beldesinden ya da Çamlıköy’den teknelerle ulaşılabilmektedir.

    Düzgün kesme taştan çok sayıda kulesi sur duvarları Apollon Tapınağı ve onun yerinde sonradan yapılan kilisesi hala ayakta duran iyi korunmuş tiyatrosu ve izleri görülebilen agorası ile oldukça zengin arkeolojik veriler sunan Sedir Adasında antik liman kalıntıları da görülebilmektedir.

    Bodrum Su altı Arkeoloji müzesi...

    Halikarnassos (Bodrum): Dor Birliği’nin altı üyesinden biri olan Halikarnassos ve yöresinin yerli halkı Lelegler ve Karialılardır.

    Müsgebi ve Çömlekçi’de ortaya çıkan mezarlar ve buluntuları bölgede Miken kültürü ile çağdaş bir yerleşim olduğunu göstermektedir.

    M.Ö. 6. yüzyılın ilk yarısında Lydia egemenliğinde olan şehir daha sonra Perslerin egemenliği altına girmiştir. Persler kendilerine yakın yerli bir aile olan Halikarnassos’lu Lygdamis ailesini kenti yönetmesi için görevlendirmişlerdir. M.Ö. 387’de Karia satraplığının Mylasa’da oturan Hekatomnos’a geçtiği bilinmektedir. Hekatomnos’un oğlu Maussolos M.Ö. 377’de Karia satrapı olmuş ve merkezi Mylasa’dan Halikarnassos’a taşımıştır.

    Maussolos öldükten sonra II. Artemisia yönetime gelmiştir. Büyük İskender şehri kuşattığında yönetimde Orontobates vardı. İskender Alinda Kraliçesi Ada’yı bütün Karia bölgesinin hâkimi yapmıştır. İskender’den sonra II. Ptolemaios’un hâkimiyeti altına giren Halikarnassos Roma döneminde Rodos yönetimine verilmişse de bağımsız kabul edilmiştir. M.Ö. 1. yüzyılda korsanların akınları yüzünden fakirleşen kentin yeniden canlanması Augustus zamanıdır. M.S. 4. yüzyılda Roma eyaletleri düzenlenirken Karia ayrı bir eyalet Halikarnassos metropolisi Aphrodisias olan bu eyalete bağlı bir şehir olmuştur.

    Şehir 11. yüzyılda Türklerin eline geçmiş Menteşe Beyliği toprakları içinde kalmıştır. 1402 yılında Rodos Şövalyeleri tarafından ele geçirilen şehrin eski Dor akropolünün olduğu yerde kale inşa edilmiştir. Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u almasına kadar şövalyelerin elinde kalmıştır.

    Halikarnassos’ta 1857 yılında Newton tarafından bulunarak frizleri Londra’daki British Museum’a taşınan Maussoleion dünyanın yedi harikasından biri olarak tanımlanmaktadır. Maussoleion Maussolos için karısı II. Artemisia tarafından yaptırılan bir mezar anıtıdır. Bugün sadece temel izleri ile frizlerinden bir parça kalmıştır.

    Halikarnassos’taki görülebilen diğer kalıntılar ise; yer yer poligonal ve rektagonal tekniğin kullanıldığı surlar ile Roma Çağı tiyatrosudur.








    TURİZM CENNETİ ... MUĞLA



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Turizm cenneti ... Muğla

          Kategori: Bölgelerimiz & İllerimiz

          Konuyu Baslatan: ŞiMaL

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 2073


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş