Hrant Dink’in cenaze töreninden etkilenen bir Türk anasının şehit eşine yazdığı mektubu sunuyorum. Bu Türk anası, ülkesinin birliği ve dirliği için sevgilisini kara toprağa verdi. Siz ise sadece beş dakikanızı verin lütfen. ÇÖZÜLME…Sevgilim… Ölüm denen o yoğun, kör karanlığın kederini, kahredici yalnızlığını ancak ben gibi

Bu konu 1735 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Şehit Eşe Yazılan Mektup 1735 Reviews

    Konuyu değerlendir: Şehit Eşe Yazılan Mektup

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1735 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1050
    @Aylin's

    Standart Şehit Eşe Yazılan Mektup

    Hrant Dink’in cenaze töreninden etkilenen bir Türk anasının şehit eşine yazdığı mektubu sunuyorum.

    Bu Türk anası, ülkesinin birliği ve dirliği için sevgilisini kara toprağa verdi. Siz ise sadece beş dakikanızı verin lütfen.



    ÇÖZÜLME…Sevgilim…

    Ölüm denen o yoğun, kör karanlığın kederini,
    kahredici yalnızlığını ancak ben gibi
    ayrılıklara mahkum edilenler bilir…

    Sen kahpe kurşunlarıyla son nefesini verdiğin gün
    ben de dilimi mühürledim… Baban “Vatan sağ olsun,
    bir evladım daha var, o da feda olsun diye
    ağlarken, 7 aylık oğlunu “emanetin diye kalan son
    gücümle sıkı sıkı sarmıştım da nedense
    ayaklarım beni taşımıyordu. İki yanımdan koluma
    girmişlerdi, o an kalabalık bana çok gelmişti..
    Kim bilir kaç kişilerdi.. Kasaba halkının yarısı
    arkamızdan geliyordu.. En önde giden sen!

    Üstüne örtülmüş al
    bayrağımdan gözlerime kızıl miller
    çekiliyordu… Son kez telefonda duyduğum sesin
    beynimde yankılanıyordu. “Hepinizi çok özledim…
    Özledim… “Özledim…

    Susmuştum….

    Oğlan büyüdü artık, her geçen gün biraz daha
    sana benziyor… Resimlerden tanıdığı sana
    özenerek saçlarını sen gibi tarıyor… O
    güldüğünde sanki sen gelip oturuyorsun
    karşıma… İçim ılık ılık kanıyor ama ne o
    gün ne ondan sonra, her sabah uyandığım ıslak
    yastığımı saymazsak, hiç ağlamadım.. Kavlimiz
    vardı unutmadım, “neden diye hiç
    sormadım, bir kahpe kurşunla yıkılmadım, rabbim
    verdi sabrını ne boyun büktüm, ne senden
    vazgeçtim..

    Her gelen kara haberde, hangi şehrin şehidiyse
    oranın valisi, kaymakamı, esnafı, askerler,
    tanıyanlar, yakınlar…Şimdiye değin ağıtlarla,
    bayraklarla uğurladıklarımız kadar olmasa bile
    yine de kalabalıklar… Televizyon ekranından
    geçiyorum, ben de yürüyorum
    onlarla… Bir kez daha… Bir kez daha… Bir …

    Sevgilim,

    Sen de oralardan görebildin mi bilmem, bu günlerde
    buralarda zamansız bir kırlangıç fırtınası
    var… Hangi televizyonu açsam, bir kahramandan söz
    ediliyor… Gazeteciymiş.. Ürkek bir güvercin
    gibiymiş.. İnsanlar
    gözyaşları arasında onun ne kadar mert, ne kadar
    vatansever olduğunu anlatıyor… Gündüz gözü
    şehrin tam ortasında vuruvermiş zalimler…
    Gördüm adamcağızın nasıl yattığını o soğuk
    taştan kaldırımda… Üzerine gazete
    örtmüşler… Ayakkabısı da yırtıkmış…
    İçim acıdı…Sahi sevgilim, operasyona gittiğiniz dağda, gecenin
    ayazında o karların arasında vurulduğunda karnın
    tok muydu ? Üşümüş müydü ellerin, esen deli
    rüzgar yaşartmış mıydı gözlerini? Bölücü
    hainlerle çatışırken, sağınızda solunuzda
    bombalar patlarken ne geçmişti aklından en son ?
    Bunları bilememek koyuyor insana, yine de mayınlara
    verdiğimiz şehitlerimizi düşününce
    şükrediyorum.. Hiç değilse sen parçalanmadın,
    vatan toprağında bütünsün, vedalaşırken
    kaskatı elini tutabilmiş, uzun uzun yüzüne
    bakabilmiş, mühürlediğim dudaklarımla solgun,
    soğuk alnından öpebilmiştim …





    Diyorlar ki öldürülen gazetecinin adı Hrant
    Dink’miş, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde
    Türklüğe hakaretten yargılanmış.. Kibarlık
    olsun, Türkleri incitmesin diye Ermeni soykırımı
    oldu demiyormuş da, Türkiye Ermenilere karşı suç
    işlemiştir bu suçu kabul etsin, iki devlet
    aralarında anlaşsın, gereken yapılsın diye
    yazıyormuş, söylüyormuş… Ermenistan da
    Türkiye’den toprak istiyormuş… Sen gibi
    şehit olanların canıyla kazanılan vatanın
    birazını “bize verin diyormuş…

    Günlerdir televizyonlarda bu gazeteci var sevgilim…
    Günlerdir kırlangıç fırtınası dinmiyor…
    Hükümetten birileri önermiş, Hrant Dink Türk
    bayrağına sarılsın demişler… Köşe yazarları
    da “Şehide ağıt yazmışlar… Bize vatan uğruna
    ölenlerin şehit olduğu öğretilmişti.. Bayrak,
    vatan uğruna, vatana hizmet ederken can verene
    sarılır bilirdik…

    Cenaze törenini canlı yayınla verdiler… Hem de
    Dünyanın her köşesinde… Ben de senin ve sen
    gibilerin cenazesini kalabalık sanırdım… Bütün
    yurt bizle ağlıyor, terörü lanetliyor bilirdim…
    Yurdun dört bir yanından çoluk çocuk, yaşlı,
    genç demeden koşturup gelenleri görmeliydin…
    Mahşer yeri gibiydi ortalık.. Hepsinin ellerindeki
    pankartlarda “Hepimiz Ermeniyiz yazıyordu… Ne çok
    Ermeni varmış, şaşırdım! Sadece onlar mı ?
    Türkiye’yi düşman belleyenler de davetle gelmiş…
    Geliş paralarını da devlet ödemiş… Bu defa
    geçemedim ekrandan.. Yürüyemedim onlarla.. Burada
    cenaze böyle törenle
    defnedilirken, Ermenistanda da “Soykırım Anıtı
    önünde tören yapmışlar… Acaba orada da “Hepimiz
    Türküz diyenler oldu mu ?Hani son konuşmamızda susmuştum.. İçimdeki
    korkuları göstermemek için boğazım
    düğümlenmiş, sesim çıkmamıştı… Şimdi
    söylüyorum… “Ben de seni
    ben de seni… BİLEMEZSİN NE ÇOK ÖZLEDİM
    SEVGİLİM
    Artık dilimdeki mührü çözüyorum, içimde
    biriktirdiğim feryadı salıyorum, gittiği yere
    gitsin kırlangıç fırtınasıyla… Böldürmemek
    için her biriniz siper ederek bedenlerinizi feda
    olmuştunuz vatana. Sizler kara toprağa bizlerse diri
    diri boşluğa gömülürken arkanızda yurdun dört
    bir yanından gelen “Ermeniler yürümemişti..
    Hiçbir yabancı televizyon acılarımızı dünyaya
    göstermemişti.. Karalara bürünen hayatıma,
    babasız büyüttüğüm evladıma karşın, yurdun
    dört bir yanında “hepimiz Ermeniyiz diye
    haykıranlara da helal ettim hakkımı …


    ALINTI


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Şehit Eşe Yazılan Mektup

          Kategori: Makaleler,Köşe Yazıları

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1735

    HÜZÜNLER KALDI BENDE...

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş