Sicilya adasinin güney kiylarinda Akragas(agrigentum) sehrinin siyasi ortaminda, cok sözü gecen bir aledendir. MÖ 492-432 yillari arasinda yasamistir. Cisimlerin bölünemeyecek ve algilanmayacak kadar kücük unsurlardan (rizomata) olustugunu söyler. Böylece Empedoklesle birlikte felsfeye öge kavrami girmis olur. Bu ögeler Empedokles’de 4 tanedir. Hava,su,ates,toprak.. Ancak bu 4 öge Parmanidesin varligi gibi degismez tözlere sahip oldugundan bunlarin kendilerini harekete gecirecek olan bir dis etkene ihtiyaclari vardir. Empedoklese göre bu dis etken sevgi ve nefrettir. Bilim adami olarak; havanin ayri bir töz oldugunu deneysel olarak kanitlamasi,nefes almanin mekanigi hakkindaki görüsleri,merkez kac kuvetinin kismi izahi,ayin yansiyan isikla parildadigi görüsü, bitkilerde cinsiyet oldugunu iddia etmesi,dünyanin küre biciminde oldugunu ileri sürüsü, günes tutulmasinin mekanigi hakkindaki savlari,isigin bir yerden bir yere gitmesi icin zaman gecmesi söylemi, önemli bilim adami oldugunun kanitlaridir.Diger enteresan yaklasimida kan konusundadir. Empedokles’e göre kann insan hayatinin ana tasiyicisi ve düsünmenin merkezidir. Temel ögeler kanda en olgun bir sekilde bir araya gelmislerdir. Insanin tüm yetenekleri ise bu karisimin olgunluguna baglidir.