Kadının, mahremi olan erkeklerle bir arada oturmasında bir mahzur yoktur. Ancak, kocasının erkek kardeşi, dayısı, amcası, dayı ve amca çocukları, veya daha uzak akrabalar gibi nâmahremler varsa; kadın tam tesettürüne, oturuşuna-kalkışına, gülüşüne-konuşmasına, onların yanında kokulanıp süslenmeye, onlarla başbaşa bir odada kalmamaya dikkat etmek şartıyla birarada bulunabilir, beraber yemek yiyebilir. Bu durumda kadın ayrıca başını omuzlarıyla beraber örten bir başörtüsü (üstlük) bulundurmalı...

Bu konu 1268 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Kadının mahrem olanlarla oturması 1268 Reviews

    Konuyu değerlendir: Kadının mahrem olanlarla oturması

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1268 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1054
    @Aylin's

    Standart Kadının mahrem olanlarla oturması

    Kadının, mahremi olan erkeklerle bir arada oturmasında bir mahzur yoktur. Ancak, kocasının erkek kardeşi, dayısı, amcası, dayı ve amca çocukları, veya daha uzak akrabalar gibi nâmahremler varsa; kadın tam tesettürüne, oturuşuna-kalkışına, gülüşüne-konuşmasına, onların yanında kokulanıp süslenmeye, onlarla başbaşa bir odada kalmamaya dikkat etmek şartıyla birarada bulunabilir, beraber yemek yiyebilir. Bu durumda kadın ayrıca başını omuzlarıyla beraber örten bir başörtüsü (üstlük) bulundurmalı... Keza vücut hatlarını belirten dar ve ince elbiseler giymemelidir.

    Gelinle kayınpederi ebediyyen birbirine haram olduğu için, bir odada başbaşa kalmalarında haramlık yoktur. Ancak bir odada başkası yokken yatmaları haram olmamakla beraber, fitneye sebep olabileceğinden dolayı münâsip görülmemiştir. Zİra Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.), “Kadınların yanına girmekten sakınınız” buyurdular.

    Ensâr’dan bir zât, “Ya erkek akrabasına (havm) ne dersiniz?” diye sordu. Allah Resûlü, “Onlarla başbaşa kalmak ölümdür” (Tecrîd, 11/324)buyurdu. Burada kadınla başbaşa kalması yasaklanan, hatta ölüme benzetilen “havm”, kocasının kardeşi (kayını), dayı ve amca çocukları; kısacası kocasının babası, dedesi, ve oğulları dışındaki akrabalarıdır denmiştir. (Tecrîd, 11/325)

    Ağabeyin ve kardeşin hanımları hiçbir bakımdan kızkardeşe benzemez, nâmahremdirler. Kayını onun elini öpemez, seferî olacak kadar yola yanlarında başkası yokken çıkamaz, kapalı bir yerde başbaşa kalamaz. Yenge kayının yanında, ancak başkaları varken ve tesettüre tam riâyet ederek, yani en azından göğüsleriyle beraber omuzlarını örten bir başörtüyle oturabilir. Zira kadının yabancı bir erkekten sakınmasını gerektiren sebepler, kayında fazlasıyla mevcuttur.

    Bu yüzden Segili Peygamberimiz (s.a.v.), “Kadın, kayını gibilerle de mi başbaşa kalamaz?" diye soran sahâbiye, “Bu ise ölüm demektir”(Buhârî, Nikâh, 111) cevabını vermişlerdir. Medyada ve basında hemen her gün şâhidi olduğumuz hâdiseler de Allah Resûlü (s.a.v.)Efendimiz’i tasdik etmekte; böylece bunun ne kadar isabetli olduğunu yakînen öğrenmekteyiz. Hulâsa, bütün bu anlatılanlar elbette İslâm dininin, mensuplarından istediği hayat tarzıdır. “Müslümanım”diyen herkesin uymakla mükellef olduğu, ictimaî hayatın düsturlarıdır.

    Kaynak: 8-9 Mayıs 1997 Fazilet Takvimi


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Kadının mahrem olanlarla oturması

          Kategori: İslamiyete Dair Herşey

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1268

    HÜZÜNLER KALDI BENDE...

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş