Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kare yazmışlar
Şiir:
Ezel kâtipleri uşşâk bahtın kare yazmışlar
Bu mazmûn ile hat ol safha-i ruhsâre yazmışlar
Havâs-ı hâk-i pâyun şerhini tahkîk edîp merdüm
Gubâr îlen beyâz-ı dîde-i hûnbûre yazmışlar
Girip büthâneye kılsan tekellüm cân bulur şeksiz
Musavvirler ne sûret kim der ü dîvâne yazmışlar
Muharrirler yazanda her kime âlemde bir rûzî
Bana her gün dil-i sad-pâreden bir pâre yazmışlar
Yazanda Vâmık u Ferhâd u Mecnûn vasfın ehl-i derd
Fuzûlî adını gördüm ser-i tumâre yazmışlar
Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Ey musavvir yâr timsâline sûret vermedün
Şiir:
Ey musavvir yâr timsâline sûret vermedün
Zülf ü ruh çekdün velî tâb u terâvet vermedün
Işk sevdâsından ey nâsih meni men' eyledün
Yoh imiş aklın mana yahşi nasîhat vermedün
Dün ki fursat düşdü hâk-i dergehünden kâm alam
N'oldu ey göz yaşı göz açmağa fursat vermedün
Göz yumup âlemde isterdüm açam ruhsâruna
Cânum aldun göz yumup açınca möhlet vermedün
Bu mıdur rahmün ki hâlün eyler iken kasd-i cân
Çıhdı hattun kim anı men'e de ruhsât vermedün
Verme hüsn ehline yâ Rab kudret-i resm-i cefâ
Çün vefâ çekmekde ışk ehline tâkat vermedün
Ey Fuzûlî öldün efgân etmedün rahmet sana
Rahm kıldun halka efgânunla zahmet vermedün
Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn
Şiir:
Dost bî-pervâ felek bî-rahm ü devran bî-sükûn
Derd çoh hem-derd yoh düşmen kavî tâli' zebûn
Sâye-i ümmîd zâ'il âfitâb-ı şevk germ
Rütbe-i idbâr âlî pâye-i tedbîr dûn
Akl dun-himmet sadâ-yı tâ'ne yer yerden bülend
Baht kem-şefkat belâ-yı ışk gün günden füzûn
Men garîb ü râh-ı mülk-i vasl pür-teşvîş ü mekr
Men harîf-i sâde-levh ü dehr pür-nakş-ı füsûn
Her sehî-kad cilvesi bir seyl-i tûfân-ı belâ
Her hilâl-ebrû kaşı bir ser-hat-ı meşk-i cünûn
Yelde berg-i lâle tek temkîn-i dâniş bî-sebât
Suda aks-i serv tek te'sir-i devlet vâj-gûn
Ser-had-i matlûba pür-mihnet tarîk-i imtihân
Menzil-i maksûda pür-âsîb râh-ı âzmûn
Şâhid-i maksad nevâ-yı çeng tek perde-nişîn
Sâğar-ı işret habâb-ı sâf-ı sahbâ tek nigûn
Tefrika hâsıl tarîk-i mülk-i cem'iyyet mahûf
Ah bilmen neyleyem yoh bir muvâfık reh-nümûn
Çihre-i zerdin Fuzûlî'nün dutupdur eşk-i âl
Gör ana ne rengler geçmiş sipihr-i nîl-gûn
Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Şiir:
Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever
Her kimün âlemde mıkdârıncadur tab'ınde meyl
Men leb-i cânânumu Hızr Ab-ı Hayvânın sever
Başa dem düştükçe taksîr eylemez eyler meded
Ol sebebden muttasıl çeşmüm ciger kanın sever
Müşg-i Çîn âvâre olmuşdur vatandan men kimi
Hansı şûhun bilmezem zülf-i perîşânın sever
Şu ki ser-gerdân gezer başında vardur ki hevâ
Gâlibâ bir gül-ruhun serv-i hırâmânın sever
Akıbet rusvâ olub mey-tek düşer il ağzına
Kim ki bir ser-mest sâkî lâ'l-i handânın sever
N'olacakdur terk-i ışk etme Fuzûlî vehm edüb
Gâyeti derler ola bir bende sultânın sever
Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Ol ki her sa'at gülerdi çeşm-i giryânım görüp
Şiir:
Ol ki her sa'at gülerdi çeşm-i giryânım görüp
Ağlar oldu hâlime bî-rahm cânânım görüp
Eyleyen ta'yin-i cezâ-yi müdâvâ derdime
Terk edip cem' etmedi hâl-i perîşânım görüp
Lâle-ruhlar göğsümün çâkine kılmazlar nazar
Hiç bir rahm eylemezler dâğ-i hicrânım görüp
Tut gözün ey dûd-i dil çerhin ki devrin terk edip
Kalmasın hayrette çeşm-i gevher efşânım görüp
Pertev-i hur-şîd sanmam yerde kim devr-i felek
Yere urmuş âf-tâbın mâh-i tâbânım görüp
Suda aks-i serv sanmam kim koparıp bağ-bân
Suya salmış servini serv-i hırâmânım görüp
Ey Fuzûlî bil ki ol gül-'ârızı görmiş değil
Kim ki ayb eyler benim çâk-i girîbânım görüp
Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Şiir:
Batalı kana ohun dîde-i giryân içre
Bir elifdür sanasan kim yazılur cân içre
Yeridür sîne-i sûzânuma külhan deseler
Anca kim yandı ohun sîne-i sûzan içre
Cânı ten içre ne sahlardum eger bilse idüm
Ki degül gizlü gam-ı lâ'l-i lebün cân içre
Ala gör ohlarını dîdelerümden ey dil
Hayfdur olmaya nâ-geh ite müjgân içre
Çâk gönlüm yarasında yaraşur peykânun
Akd-i şebnem hoş olur gonca-i handân içre
Kaddüne serv demiş goncalarun ta'nından
Duramaz bâd-ı sabâ hîç gülistân içre
Ey Fuzûlî kime sûz-ı dilümi şerh edeyüm
Yoh menüm kimi yanan âteş-i hicrân içre
Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Mürde cânım iltifâtundan bulur her dem hayât
Şiir:
Mürde cânım iltifâtundan bulur her dem hayât
Ölürem ger kılmasan her dem mana bir iltifât
Yaza bilmez leblerün vasfın temâm-ı ömrde
Âb-ı Hayvân verse kilk-i Hızr'a zulmetden devât
Men fakîrem sen ganî vergil zekât-ı hüsn kim
Şer' içinde hem manadur hem sana vâcib zekât
Görmeyince ışkunı îmâna gelmez âşıkun
Yüz peygamber cem' olub gösterseler min mu'cizât
Mazhar-ı âsâr kudretdür vücûd-ı kâmilün
Feyz-i fıtratdan garaz sensen tufeylün kâ'inât
Cevher-i zâtundadur mecmu-ı evsâf-ı kemâl
Bu sıfât ile ki sensen kandadur bir pâk zât
Işka tâ düşdün Fuzûlî çekmedün dünya gamın
Bil ki kayd-ı ışk imiş dâm-ı ta'allûkdan necât
Şair: Fuzulî
Türü: Gazel
Başlık: Yâ Rab hemîşe et lutfunu reh-nümâ mana
Şiir:
Yâ Rab hemîşe et lutfunu reh-nümâ mana
Gösterme ol tarîki ki gitmez sana mana
Kat'eyle âşinâluğum andan ki gayrdur
Ancak öz âşinâlarun et âşinâ mana
Bir yolda sâbit et kadem-i i'tibârumı
Kim reh-ber-i şerî'at ola muktedâ mana
Yok mende bir amel sana şâyeste ah eger
A'mâlüme göre vere adlün cezâ mana
Havf-i hatâda muztaribem var ümîd kim
Lutfun vere beşâret-i afv-i hatâ mana
Men bilmezem mana geregin sen hakîmsen
Men'eyle verme her ne gerekmez sana mana
Oldur mana murâd ki oldur sana murâd
Hâşâ ki senden özge ola müdde'â mana
Habs-i hevâda koyma Fuzûlî-sıfat esîr
Yâ Rab hidâyet eyle tarîk-i fenâ mana
Şair: Fuzulî
Türü: gazel
Başlık: Âşiyân-ı mürg-i dil zülf-i perîşânundadur
Şiir:
Âşiyân-ı mürg-i dil zülf-i perîşânundadur
Kanda olsam ey perî gönlüm senin yanındadur
‘Aşk derdiyle hoşem el çek ‘ilâcumdan tabîb
Kılma dermân kim helaküm zehri dermânundadur
Çekme dâmen nâz idüb üftâdelerden vehm kıl
Göklere açılmasun eller ki dâmânundadur
Gözlerüm yaşın görüb şûr itme nefret kim bu hem
Ol nemekdendür ki la’l-i şeker-efşânundadur
Mest-i hâb-ı nâz olub cem’ it dil-i sad-pâremi
Kim anun her pâresi bir nevk-i müjgânundadur
Bes ki hicrânundadur hâsiyet-i kat’ı hayât
Ol hayât ehline hayrânem ki hicrânundadur
Ey Fuzulî şem’ veş mutlak açılmaz yanmadan
Tâblar kim sünbülünden rişte-i cânundadur
Açıklama: vezni: fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün
alıntı