Neden beni getirip, teneşirde soydunuz ? Arkasından yıkayıp, bir tabuta koydunuz ? Neden toplandı bugün, burada bunca kişi ? Bir yanlışlık olmalı, anlamadım bu işi !.. Niçin bağlandı çenem?.. Bu kefen neyin nesi ? Söyleyin!. Gerçek midir, duyduğum salâ sesi ? Ne işim var ki benim, bu musalla taşında ? Oysa olmam gerekir, işlerimin başında…

Bu konu 1446 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Dostlarım 1446 Reviews

    Konuyu değerlendir: Dostlarım

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1446 kez incelendi.

Konu: Dostlarım

  1. #1
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart Dostlarım

    Neden beni getirip, teneşirde soydunuz ?
    Arkasından yıkayıp, bir tabuta koydunuz ?
    Neden toplandı bugün, burada bunca kişi ?
    Bir yanlışlık olmalı, anlamadım bu işi !..

    Niçin bağlandı çenem?.. Bu kefen neyin nesi ?
    Söyleyin!. Gerçek midir, duyduğum salâ sesi ?
    Ne işim var ki benim, bu musalla taşında ?
    Oysa olmam gerekir, işlerimin başında…

    Yoksa bu yaptığınız; bir oyun , bir şaka mı ?
    Tadında kalsın artık, bırakın şu yakamı.
    Ya sen, hoca efendi!. Oyuna dahil misin ?
    Ben nasıl ölürüm ki; bu kadar cahil misin ?

    Yoksa kim olduğumu, sen de mi bilmiyorsun ?
    Bir özür dileyip de, kendine gelmiyorsun ?
    Haberin var mı benim, şöhretimden, şânımdan ?
    O derin mafyadaki, büyük itibarımdan?..

    Belki merak edersin, ünvanımı rütbemi;
    Ulemâ susta durur, bir giyersem cübbemi.
    Bana yakışıyor mu, burada böyle yatmak ?
    Sanki ölmüşüm gibi, omuzlarda tur atmak ?..

    Lütfen, hoca efendi, sürdürme şu oyunu;
    Benim gibi bir kurda, güldürme şu koyunu..
    Hele, şu cebindeki, telefonu bir ver de;
    Bak nasıl açılacak, kapılar perde perde…

    Şu gördüğün hüzünlü maskelere aldırma;
    Onlara inanıp da, sakın namaz kıldırma.
    Duydum ki; işgüzarlar, mezar bile kazmışlar.
    Görüyorsun ya hocam, bunlar hepten azmışlar…

    Kaldır artık tabutun, kapağını üstümden;
    Sıkılmaya başladım, şu dikişsiz kostümden.
    Aklını kullan hocam!.. Ben sözümü tutarım;
    Seni Ulu Cami’ye imam bile atarım…

    Karar ver de bu işi, tatlıya bağlayalım;
    Maaşına ilâve , bir katkı sağlayalım.
    Bu kadar şaka yeter, beni artık salıver;
    İlk taksitin yerine, şu zarfı da alıver…



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Dostlarım

          Kategori: Türkce Şiirler

          Konuyu Baslatan: Vuslata Hasret

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1446


  2. #2
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart

    Dinle ey âciz mevta!. Bu konuşan hocadır;
    Gördüklerin ne şaka, ne de kandırmacadır.
    Sağlığında ”yobaz” der, beni hep küçümserdin;
    Şimdi ne oldu sana, hocaya postu serdin ?..

    Uyan artık ey mevta!. Sen öldün.. Sağ değilsin ;
    Çırpınışın boşuna, o dik başın eğilsin!.
    Bu tabutlara daha, ne şöhretler girecek,
    Neler gördü bu hoca, daha neler görecek…

    Bekliyor Münker Nekir, şimdi seni mezarda;
    Rüşvet müşvet geçmiyor, gideceğin pazarda.
    Bu dünyada put yaptın, şan ,şöhreti, parayı;
    Az sonra göreceksin, orda akla karayı.

    Gelecek kulağına, önce şöyle bir hitap;
    ”Duymadın mı dünyada , Kurân diye bir kitap?”
    Duydum desen bir türlü , duymadım desen yalan.
    Kurtarır belki seni, mafyadan arta kalan…

    Gerçekleri bu fakir, böyle getirdi dile,
    Bilirim.. Bu satırlar, anlayana çok bile.
    Uzatıp bozmayalım, şiirin kıvamını;
    Herkes kendi getirsin öykünün devamını…

    (CENGİZ NUMANOĞLU)

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş