-C- CABBAR: (Ar.) Er. - (bkz. Cebbar). CABGU: (Ar.) Er. 1. Efendi, 2. Bey. 3. İleri gelen, saygın kimse. CABİR: (Ar.) Er. - 1. Cebreden, zorlayan. 2. Galip gelen. 3. Aziz ve kuvvetli olan. Allah'ın hükümlerini uygulamada güç kullanan. 4. Kırıkçı, kırık sancı. Cabir b. Abdullah b. el-Ensari: Sahabedendir (603-697). Birinci Akabe Bey'atından sonra müslüman oldu. Rasulullah'ın bulun savaşlarına katıldı. Sahabenin bilginlerindendi. Kendisinden çok sayıda hadis rivayet edilmiştir. CABİRE:

Bu konu 1017 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
C osmanli isimleri 1017 Reviews

    Konuyu değerlendir: C osmanli isimleri

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1017 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart C osmanli isimleri

    -C-

    CABBAR: (Ar.) Er. - (bkz. Cebbar).
    CABGU: (Ar.) Er. 1. Efendi, 2. Bey. 3. İleri gelen, saygın kimse.
    CABİR: (Ar.) Er. - 1. Cebreden, zorlayan. 2. Galip gelen. 3. Aziz ve kuvvetli olan. Allah'ın hükümlerini uygulamada güç kullanan. 4. Kırıkçı, kırık sancı. Cabir b. Abdullah b. el-Ensari: Sahabedendir (603-697). Birinci Akabe Bey'atından sonra müslüman oldu. Rasulullah'ın bulun savaşlarına katıldı. Sahabenin bilginlerindendi. Kendisinden çok sayıda hadis rivayet edilmiştir.
    CABİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Cabir).
    CABİYE: (Ar.) Ka. 1. Hazine (bkz. Semahat). 2. Şam'ın güneybatısında, Çavlan'da bir yer. 3. Havuz.
    CAFER: (Ar.) Er. - Küçük akarsı. Çay. Cafer b. Muhammed: Lakabı es-Sadık olup 12 imamın 6.'ncısıdır. Muhammed b. el-Bakır'ın yerine imamete geçmiştir. Cafer-i Tayyar: Hz. Alinin kardeşi olup, Mute savaşında bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehid olmuştur. Bugün Mute civarında kabri bulunmaktadır.
    CAHİD: (Ar.) - Er. - Cehdeden, elinden geldiği kadar çalışan. Bu kelime Kur'an-ı Kerim'de "cihad et". "Allah yolunda savaşa çık" anlamında kullanılmıştır. - Dil kuralında "d/t" olarak kullanılmaktadır.
    CAHİDE: Ka. - (bkz. Cahid).
    CAHİZ: (Ar.) Er. 1. Gözü pek, yürekli, cesur kimse. 2. Patlak gözlü. Daha çok lakap olarak kullanılmıştır. - Cahiz b. Ebu Osman, Basra Mutezile kelamcılarının ileri gelenlerinden. Bir köle olduğu halde ilimde ilerlemiş ve devrinin ünlü simalarından olmuştur.
    CAİZ: (Ar.) Er. 1. Geçer. 2. Caiz, İslam'ın mumaleta taalluk eden 5 ahkamından biridir. 3. İşlenmesi, yapılması "müsaade alınabilir" anlamında olup, şeran yasaklanmayan her fiili içerir.
    CAİZE: (Ar.) Ka. 1. Armağan, hediye. 2. Yol yiyeceği, azık. 3. Eski şairlere yazdıkları methiyeler için verilen bahşiş.
    CALİB: (Ar.) Er. - Çekici, celbedici, cazib.
    CALİBE: (Ar.) Ka. - Kendine çeken, celbeden, çekici.
    CALP: (Ar.) Er. - Güçlü, kuvvetli, gayretli.
    CALUT: (Ar.) Er. - Calut, Ad ve Semud kavimlerinin soyundandır. Hz. İsmail'den evvel bir müddet Beni İsrail'e hükümdar oldu. Onlara zulmetti. Filistin'de yaşayan Berberilerin krallarına Calut adı veriliyordu. Filistinlilere yaptığı zulümden dolayı Hz. Davud tarafından öldürülmüştür. Kur'an-ı Kerim'da üç yerde ismi geçmektedir (el-Bakara, 249-250-251). İsim olarak tercih edilmez.
    CAMİ: (Ar.) Er. 1. Derleyen, toplayan. 2. İçine alan. 3. Cuma namazı kılınan mescid. 4. En az sekiz bablık hadis kitabı. - Molla Cami: İranın XV. asırda yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir, alim ve şairi. Asıl adı Mevlana Nureddin Abdurrahman b. Nizameddin'dir. Birçok manzum ve mensur eserleri vardır.
    CAN: (Fars.) Er. 1. Can, ruh. Hayat. 2. Güç, kuvvet, hayatiyet, dirilik. 3. Gönül, yakın dost, çok sevilen arkadaş. 4. Mevlevi ve Bektaşi tarikatlarında dervişlerin birbirlerine hitabı. 5. Kişi, fert. 6. Sevgili.
    CANAL: (Tür.). 1. Gönül al. Kendini sevdir, sevilen biri ol. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CANALP: (Tür.) Er. - Özünde yiğitlik, güçlülük olan kimse. Cana yakın yiğit.
    CANAN: (Fars.) Ka. - Sevgili, gönül verilmiş, sevilen kadın.
    CANAY: (Tür.). - Ay gibi temiz, saf, parlak kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CANAYDIN: (Tür.) Er. - Özü temiz, aydınlık ruhlu kimse.
    CANBEK: (Tür.) Er. 1. Özü pek. 2. Güçlü kişilikli kimse. Canbek Giray (1568-1636): Kırım hanı. Devlet Giray'ın torunu. Şakay Mübarek Giray'ın oğlu. Selamet Giray'ın son zamanlarında kalgay (veliaht) oldu. Arkasından han oldu. IV. Murat tarafından Rodos'a sürüldü.
    CANBERK: (Tür.) Er. - Güçlü, sağlam kimse.
    CANBEY: (Tür.) Er. - Canım gibi sevgili.
    CANBULAT: (Tür.) Er. - Canbulat en-Naşirî. Mısır Memlûk sultanı. Yaşbekin kölesiydi. Yaşbek, Canbulat'ı Sultan Kayıtbay'a sattı. Kayıtbay kendisine önemli görevler verdi. Halep ve Şam valiliğine kadar yükseldi. 1500 yılında sultanlığı ele geçirdi.
    CANDAN: (Tür.) Ka. 1. Samimi, içten, kalbi. 2. Yakınlık belirten davranış.
    CANDANER: (Tür.) Er. - İçten, samimi, dost kimse.
    CANDAR: (Tür.) Er. 1. Silah taşıyan, can ve dar isimlerinden müteşekkil birleşik isim. 2. Osmanlı'da, hassa askeri, kılıç askeri, idam hükümlerini infaz eden kimse. 3. Jandarma. Muhafız.
    CANDEĞER: (Tür.) Er. - Uğrunda can verilecek kadar güzel, değerli, sevilen.
    CANDEMİR: (Tür.)Er. - Özü güçlü, demir gibi sağlam kişilikli.
    CANDOĞAN: (Tür.) Er. - Cana doğan.
    CANEL: (Tür.) Er. - İçten uzatılan el, dostluk eli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CANER: (Tür.) Er. - Delikanlı, genç, dinamik. - Can ve er kelimelerinden birleşik isim.
    CANFEDA: (Fars.). - Canını veren, özverili kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. Canfeda Hatun: III. Murad'ın annesinin en gözde cariyesiydi. Harem kethüdalığına getirildi ve sarayda büyük nüfuz kazandı.
    CANFER: (Fars.) Er. 1. Aydın bilgili. 2. Güçlü saygın.
    CANFEZA: (Fars.) Ka. - Can artıran, cana can katan.
    CANGİRAY: (Tür.) Er. - (bkz. Giray).
    CANGÜL: (Tür.) Ka. 1. Gül gibi canlı. 2. Güzel, temiz kimse.
    CANGÜN: (Tür.) Er. - Doğduğu gün çok sevinilen kimse.
    CANGÜR: (Tür.) Er. - Canlı, neşeli kimse.
    CANİB: (Ar.) - Ön taraf, cihet. -Türk dil kuralına göre "b/p" olarak kullanılır.
    CANİPEK: (Tür.) Ka. – Yumuşak huylu (kimse).
    CANKAN: (Tür.) Er. - Soyu temiz, asil kimse.
    CANKUT: (Tür.) Er. 1. Kişinin mutluluğu talihi, şansı, uğuru. 2. Mutlu talihli kimse.
    CANNUR: (Tür.) Ka. - Özü aydınlık, nurlu kimse.
    CANOL: (Tür.) Er. - Canım ol, can gibi içten ol.
    CANRUBA: (Fars.) Ka. - Gönül alan, sevgili.
    CANSAL: (Tür.) Er. - (bkz. Can). -Can ve sal kelimelerinden birleşik isim.
    CANSEL: (Tür.) Ka. - Hayat veren su. - Can ve sel kelimelerinden birleşik isim.
    CANSEN: (Tür.). - Sen cansın, sevilensin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CANSER: (Tür.). - (bkz. Can). - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CANSES: (Tür.) Ka. - (bkz. Canser).
    CANSET: (Tür.) Ka. - Küçük kraliçe, prenses.
    CANSEVER: (Tür.) Ka. - (bkz. Cansın).
    CANSIN: (Tür.) Ka. Canım gibisin, canımsın.
    CANSOY: (Tür.) Er. - Asil, soylu, cana yakın.
    CANSU: (Tür.) Ka. 1. Hayat veren su, tazelik. 2. Sevgili, sevimli.
    CANSUN: (Tür.) - (bkz. Cansu). -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CANTEKİN: (Tür.) Er. - Tek can, eşsiz can.
    CANTEZ: (Tür.) Er. - Tez canlı, aceleci.
    CANTÜRK: (Tür.) Er. - İyi hasletlere sahip Türk.
    CANVER: (Tür.) Er. - Canlı, haşere.
    CARULLAH: (Ar.) Er. - Allah'a yakın. Allah dostu. Carullah Zemahşeri: Müfessir, alim.
    CAVİD: (Fars.) Er. - Baki, daimi, ebedi.
    CAVİDAN: (Fars.) Ka. - Daimi kalacak olan, sonrasız, ebedi.
    CAVİDE: (Fars.) Ka. - (bkz. Cavidan).
    CAVİT: (Fars.) Er. - (bkz. Cavid).
    CAZİM: (Ar.) Er. 1. Kesin. 2. Kesin kararlı. Cazim Mehmed: Türk şair (1725).
    CEBBAR: (Ar.) Er. 1. Cebreden, zorlayıcı. 2. Kuvvet, kudret sahibi Allah, Allahın isimlerinden. 3. Becerikli. 4. Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi.
    CEBE: (Ar.) Er. 1. Zırh. 2. Osmanlıda silah ihtiyacını karşılayan aracın adı. Cebeci ocağı, Yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla ilga edilmiş, kaldırılmıştır. Cebe Ali Bey: Türk komutan (XV. yy.) İstanbul'un fethine kendi sipahileriyle katıldı. Ele geçirdiği kapı kendi adıyla anıldı. Cibali kapısı.
    CEBEL: (Ar.) Er. 1. Dağ. 2. Tarıma elverişsiz arazi.
    CEBERUT: (İbr.) Er. - İbranice "kudret" anlamına gelmektedir. Yeni Eflatuncu filozoflar ile işraki felsefesine tabi olan mutasavvıflara verilen ad.
    CEBİR: (Ar.) Er. 1. Zorlamak. 2. Düzeltme, onarma. 3. Kırık veya çıkık bir kemiği yerleştirip sarmak.
    CEBİRE: (Ar.) Ka. - (bkz. Cebir).
    CEBRAİL: (Ar.) Er. 1. Peygamberlere vahiy getiren dört büyük melekten biri. 2. Cibril, İbranice Allahın kulu. 3. Az çok zorla olgunlaştırmak. Cebrail b. Ömer. Batı Karahanlı hükümdar (1099-1102).
    CEDİS: (Ar.) Er. - Arabistanın yerli kabilelerinden birinin adı.
    CEHDİ: (Ar.) Er. - Uğraşan, çalışan. Çaba ve gayret gösteren.
    CEHİD: (Ar.) Er. - Çalışma, çabalama, uğraşma. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır.
    CEHM: (Ar.) Er. - Cehm b. Safvan: İslam kelamcısı. Mürcie ve Mutezile kelamından kendisine ait inanç kaidelerini belirleyerek özel bir akım geliştirmiştir. Öğrencileri II. yy.'a kadar Cehmiye inancını taşıyarak, Tirmiz'de yaşadılar. Daha sonra Eş'ariye mezhebine girmişlerdir.
    CEHVEN: (Ar.). - Kurtuba'da yerleşmiş, birçok alim, fakih, vezir yetiştirmiş meşhur bir Arap ailesi. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CELADET: (Ar.). 1. Gözüpeklik. 2. Yiğitlik. 3. Kahramanlık.
    CELAL: (Ar.) Er. 1. Büyüklük, ululuk azamet. 2. Hiddet, öfke. 3. Allah'ın "Kahhar, cebbar, mütekebbir" gibi sertlik ve büyüklük ifade eden sıfatları. Kur'an'da Rahman suresi 27, 78. ayetlerde geçmektedir. Zül Celali; Celal sahibi Allah.
    CELALEDDİN: (Ar.) Er. 1. Dini savunan. 2. Dinin ululadığı, övdüğü. Celaleddin Harizmşah: Son Harizm hükümdarı (Öl. 1231). Celaleddin Rumi: Ünlü Türk mutasavvıfı, Mevlana. - Türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılmaktadır.
    CELASUN: (Tür.) Er. 1. Kahraman, cesur, atak, delikanlı, yiğit. 2. Genç sağlıklı, gürbüz.
    CELAYİR: (Tür.) Er. - Moğol kavminin bir kolu olup birçok kabileyi bünyesinde toplamıştır. Celayirliler devleti, kendisine İlhanlılar devletini örnek almıştır.
    CELİL: (Ar.) Er. 1. Büyük, ulu. (bkz. Celal). Allah için sıfat olarak kullanılır. 2. Osmanlı devletinde vezir ve müşir rütbelerinde bulunanlara hitapta bu sıfat kullanılırdı. 3. Güzel sanatlarda bir yazı stili.
    CELİLAY: (a.t.i.). - Ulu, yüce ay. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
    CELİLE: (Ar.) Ka. - (bkz. Celil).
    CELVET: (Ar.) Er. 1. Yerini yurdunu terk etmek. 2. Tasavvufta, kulun, Allanın sıfatlarıyla halvetten çıkışına ve fena fillahda fani oluşuna denilir. Celvetiye; Aziz Mahmud Hüdayi'nin kurduğu tarikatının adı.
    CEM: (Ar.) Er. 1. Toplama, biraraya getirme, yığma. 2. Hükümdar, şah. 3. Süleyman Peygamberin lakabı. 4. Büyük İskender'in lakabı. Cem Sultan: Fatih Sultan Mehmed'in Çiçek hatundan olma oğlu (1459-1495).
    CEMAL: (Ar.) Er. - Yüz güzelliği, zahiri ve batıni güzellik. Allah'ın rahmetle tecellisi. Allah'ın lütuf, ihsan, rıza sıfatlarının karşılığı.
    CEMALLEDDİN: (Ar.) Er. 1. Dinin cemali, parlak yüzü. Daha çok şeref unvanı olarak kullanılmıştır. el-Cevad el-İsfahani tarafından ilk defa kullanılmıştır.
    CEMALULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ın lütfü, bağışı.
    CEMİL: (Ar.) Er. 1. Güzel erkek. 2. İyilikle anma. 3. Eskiden okullarda verilen başan kağıdı.
    CEMİLE: (Ar.) Ka. 1. Güzel kadın. 2. Gönül almak amacıyla yapılan davranış. 3. İlk Emevi devrinde yaşamış meşhur Arap şarkıcısı.
    CEMİNUR: (Ar.) Ka. - Işık, nur topluluğu, çok nurlu, aydınlık kimse.
    CEMRE: (Ar.) Er. 1. Ateş. 2. Kor halinde ateş. 3. Şubat ayında azar azar artan sıcaklık. 4. Hacıların Mina'da şeytan taşlaması. Küçük taş parçası. Arafat'ta hacıların şeytan taşlamaları.
    CEMŞASB: (Fars) Er. 1. Hz. Süleyman. 2. Cemşid'in oğlu.
    CEMŞİD: (Fars.) Er. - Cemşasb'ın babası.
    CENAB: (Ar.) Er. - "Yan"manasına gelir. Şeref, onur ve büyüklük terimi olarak kullanılır. Hazret, Cenab-ı Hakk, Cenab-ı Halik, Allah. - Dil kuralı açısından "b/p" olarak kullanılmaktadır.
    CENAN: (Ar.) Ka. - Kalb, yürek, gönül.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: C osmanli isimleri

          Kategori: Türk Tarihi

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1017


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş