KOPEK ISEDI, DIREK DEVRILDI. Belcika'nin Ostende kentinde bir aydinlatma direginin bir aracin uzerine devrilmesi ve surucusunun rastlanti eseri kurtulmasi uzerine sorusturma baslatildi. inceleme yapan uzmanlar, kazanin, kopeklerin surekli olarak diregin dibine cis yapmalari sonucu curuyen diregin devrilmesi ile meydana geldigini tespit ettiler.

Bu konu 1125 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Cok Garip Ama Gercek Yasanmis 1125 Reviews

    Konuyu değerlendir: Cok Garip Ama Gercek Yasanmis

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1125 kez incelendi.

  1. #1
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cok Garip Ama Gercek Yasanmis

    KOPEK ISEDI, DIREK DEVRILDI.

    Belcika'nin Ostende kentinde bir aydinlatma direginin bir aracin
    uzerine devrilmesi ve surucusunun rastlanti eseri kurtulmasi uzerine
    sorusturma baslatildi. inceleme yapan uzmanlar, kazanin, kopeklerin
    surekli olarak diregin dibine cis yapmalari sonucu curuyen diregin
    devrilmesi ile meydana geldigini tespit ettiler.



    BELA DOMUZUN SON LANETI.
    Bulgaristan'in baskenti Sofya yakinlarindaki Dupnitsa kasabasinda yasayan bir koylu, bahcesine verdigi zararlar nedeniyle domuzundan nefret ediyordu, sonunda domuzu dinamitle oldurmeye karar verdi. Arkadaslariyla iddiaya giren koylu komsularinin saskin bakislarinin arasinda dinamit lokumunu hayvanin agzina sokarak fitili atesledi. Bahce duvarinin arkasina saklanip patlamanin sonucunu bekleyen "hain" sahip ve arkadaslari, ummadiklari bir olayla karsilastilar. Domuzun, agzindaki dinamit lokumuyla aniden evin acik unutulan kapisindan iceriye girmesiyle dinamitin patlamasi bir oldu. Harabeye donen evine bakip bakip dertlenen koylu, "Bu domuz,basima surekli dert oluyordu. Ancak, olumu en buyuk belayi basimiza acti" dedi.



    TAZI AVCIYI VURDU.

    ABD'nin Kentucky eyaletinde Inez kentinde avlanmaya cikan bir avci yeni aldigi tazinin acemiligine kurban gitti. John Philip adli avci, vurdugu kusu tazinin agzindan almak icin tufegini yere koydu. Ancak acemi tazi, kusu birakmak istemeyince avci ile kopegi arasinda bir cekisme yasandi. Kopek bu sirada yanlislikla yerdeki tufegin tetigine basti ve silahin ates almasi sonucunda Philip, bacaklarindan yaralandi.



    AYNI ANDA YARALANDILAR.

    Londra'nin guneyinde minibusune bir otomobil carpmasinin ardindan Terry Connell'in bir kolu ve bacagi kirildi. Talihsiz kazazede ertesi gun The Sun Gazetesinde bir baska Terry Connell'in fotografini gordu. ikinci Terry, Londra'nin kuzeyinde buzda kayarak dusmus ve onun da bir kolu ile bacagi kirilmisti. Her iki Terry'de 52 yasindaydi, ikisi de kasapti ve ikisi de Noel'i yatakta geciriyordu. Aralarindaki tek fark birinin sag, digerinin ise sol kolunun kirilmasiydi.



    FOSFORLU PATLAYAN FARE.

    Ingiltere'de Roger ve Sylvia Blindell cifti, evlerine musallat olan farelerle savasmak icin belirli koselere cok guclu bir zehir yerlestirdi. Fare, zehiri yedikten sonra beklenmedik birsey oldu. Zehirin icinde bulunan fosfor, hayvanin vucut hucrelerinden disariya sizdi ve havayla temas ederek
    reaksiyona gecti. Patlama sonucunda cikan yanginda ev tamamen tahrip oldu.



    SOFOR AYNI KAZAZEDE AYNI.

    Viyana'da Anna Hascher'a 1983 yilinda Milance Zivojinovic'in kullandigi bir minubus carpti. Tam 10 yil sonra 21 Mayis 1993'te Bayan Hascher'a bu kez de bir kamyon carpti. Kaza yeri 10 yil oncekinin 500 metre uzagindaydi. Kamyonun surucusu yine ayni kisiydi: Milance Zivojinovic.



    BABAYLA KIZIN OLUMU.

    Italya'nin kuzeyinde Reggio Emilia'da Vittorio Veroni adli bir adam, hemzemin gecitte bir trenin otomobile carpmasi sonucunda hayata veda etti. Veroni'nin kizi Cristina da olaydan 4 yil once ayni gecitte ayni makinistin kullandigi ayni trenin carpmasi sonucunda olmustu.



    23 YIL ARAYLA AYNI KAZA.

    Brezilya'nin Salvador kentinde 1966 yilinda kamyonunun denetimini kaybeden bir surucu, Cristina Costa'nin evine girdi. Bu olaydan 23 yil sonra ayni surucu, yine kamyonla Cristina Costa'nin evine carparak hane sakinlerini sok etti.



    ANNE KIZ KAZADA BULUSTU.

    Hollanda'da yillardir birbirleriyle gorusmeyen 63 yasindaki anne ile 44 yasindaki kizi birbirlerine carptilar. Anne, otomobiliyle bir kavsakta sola donus yapmak isterken, motosikletiyle oradan gecen kizina vurdu. Hastaneye kaldirilan dargin ana kiz tedavi altina alindi.



    LAZ FIKRASIMI? KAZA MI?

    Rize'nin Cayeli ilcesinin Yanikdag koyunde eski model cakmakli dolma av tufegini temizlemek isteyen 15 yasindaki Mustafa Safi, tufeğinin namlusuna su doldurarak sobaya soktu. Isinan namludaki barutun ates almasi sonucu tufek birdenbire infilak etti ve sacmalar Mustafa'yi kasigindan yaraladi. Cayeli Devlet Hastanesine kaldirilan Mustafa Safi "Atesle barutun yanyana gelmeyecegiini boylece anlamis oldum" dedi.

    OGRENCI TEZI


    ABD'de Massachusetts Institute of Technology'de okuyan bir ögrencinin tanik oldugu bu öykü, bir tez çalismasinin nelere yol açacagini göstermesi açisindan ilginç bir örnek olusturuyor:

    Bir lisansüstü ögrencisi bir yaz mevsimi süresince her gün üzerine siyah-beyaz çizgili bir tisört giyerek Harvard futbol sahasina gider.15 dakika boyunca sahayi bir bastan diger uca yürüyerek yerlere kus yemi serper. Bu arada cebinden bir hakem düdügü çikartip öttürür. Yagmur, çamur demeden hergün ayni saatte ayni hareketleri törensel bir ciddiyetle yapar.

    Derken sonbahar gelir, futbol mevsimi baslar. Harvard futbol takiminin ilk maçi oynanacaktir. Siyah-beyaz tisörtlü hakem baslama düdügünü çalar ve o anda olanlar olur. Yüzlerce kus sahaya hücum eder ve dogal olarak maç ertelenir. Bu arada ögrenci tezini vermis ve mezun olmustur.



    BEYIN TIKACI


    Bu ilginç öykü ABD' den Alexandra Donahue'nun arkadasi Linda'nin basindan geçiyor:

    Arkansas'a akrabalarini ziyarete giden Linda, alisveris için bir süpermarkete gider. Arabasini park ederken yanindaki park ettmis arabanin sürücü mahalinde oturan kadin dikkatini çeker. Kadin ellerini basinin arkasina kavusturmus, gözleri kapali, kipirdamadan durmaktadir. Linda, kadinin durumunda bir tuhaflik sezer, ancak müdahale etmez. Alisverisini tamamlayip, arabasina döndügünde kadini ayni pozisyonda görünce dayanamayip arabanin camina vurur: "Iyi misiniz?". Kadin cevap verir:"Basimdan vuruldum. Beynim disari akmasin diye tutuyorum". Bu cevap üzerine telaslanan Linda, süpermarket yetkililerinden yardim ister. Ambulans çagrilir. Otomobilinin kapi kilidi kirilarak açilir ve kadin disari çikartilir. Ancak büyük bir saskinlikla kadinin basinin arkasinda bir parça ekmek hamurunu sikica bastirarak tuttugu görülür. Sonunda olay anlasilir. Kadinin marketten satin aldigi mayali ekmek hamuru otomobilin içindeki sicak havanin etkisiyle, tabanca sesine benzer bir sesle patlamis; hamur parçalari büyük bir hizla çevreye saçilmistir. Duydugu sesi tabanca sesi, basinin arkasina yapisan hamuru kursun deliginden disari sizan beyni sanan kadin, Linda'nin gelisiyle sanal kâbustan kurtulur.



    KIZARMIS HAYALET


    Bu öykü Yeni Zelanda'dan Kay Martin' e ait:

    Aksam yemegine arkadaslarini çagiran Kay yemekten önce küçük bir aperatif hazirlarken bir tavugun aci aci bagirdigini duyar. Sesin nereden geldigini merak eden Kay bahçeye çikar. Bahçede bir sey göremez. Ancak ses daha yakinlardan, hatta mutfaktan gelmektedir. Giderek yükselen sesin kaynagini kesfettigi zaman tüyleri diken diken olur. Kizarmasi için firina yerlestirdigi tavuktan çiglik çigliga sesler gelmektedir. "O anda elim ayagim bosandi.Tavugu canli canli pisiriyorum sandim. Korkudan az daha ölüyordum." Tavugun çigliklari Kay'inkiler ile birlesince konuklar mutfaga üsüsür ve çigliklarin nedeni ortaya cikar. Tavugu firindan çikartan konuklar, hayvan sogudukça seslerin kesildigini fark ederler. Yeni Zelandâ da tavuk çiftliklerinde hayvanlar, bizde oldugu gibi boynu kesilerek öldürülmez. Kay'in aksam yemegi için hazirladigi tavugun ses telleri kesilmedigi için tavugun karninda biriken buhar, hayvanin bogazindan geçerken büyük bir basinçla ses tellerini harekete geçirmistir. Bu olaydan sonra, tahmin edebileceginiz gibi, Kay bir daha evinde tavuk pisirmez.




    DUYAN HERKESI SASKINA ÇEVIREN HIKAYE


    Amerikan Adlî Tip Dernegi'nin ödül yemeginde baskan
    Don Harper Mills, San Diego'daki dinleyicilerini, aktardigi acayip bir ölüm olayindaki adlî komplikasyonlarla saskina çevirdi. Iste hikâye:

    23 Mart 1994'te Ronald Opus'un cesedini inceleyen adli tabip, onun kafasindan yedigi kursunla öldügü sonucuna vardi.

    Ronald Opus 10 katli bir binanin tepesinden intihar niyetiyle asagi atlamisti. (Umutsuzlugunu, geride biraktigini bir notta açikliyordu.)

    9. katin önünden geçerken pencereden gelen bir kursunla hayati sona ermisti.

    8. kat penceresi düzeyinde cam silicileri korumak için konulmus bir ag bulundugunu, ne silahi çeken ne de Opus biliyordu. Kursun olmasaydi Opus'un intihar girisimi zaten basarili olamayacakti.

    Normal olarak, diye devam etti Dr. Mills, intihar etmeye karar veren biri, mekanizma tasarladigi gibi olmasa da, bunu eninde sonunda basarir... Opus'un 9 kat asagidaki kesin ölüm yolunda vurulmus olmasi, muhtemelen, onun ölüm modunu intihardan cinayete çevirmeyecekti. Fakat onun intihar girisiminin basarili olmayisi, savciyi elinde bir cinayet vakasi oldugu düsüncesine itti.

    Silahin patladigi 9. kattaki odada yasli bir adam ve karisi yasiyordu. Tartisiyorlardi ve adam kadini silahla tehdit ediyordu. Öyle sinirlenmisti ki tetigi çekti, mermi kadini iskalayarak pencereden disari yöneldi ve Opus'a isabet etti. Bir insan A sahsini öldürmeye tesebbüs eder fakat B sahsini öldürürse, o B sahsini öldürmekten suçludur.

    Bu suçlamayla karsi karsiya kaldiginda, hem adam hem de kadin silahin dolu olmadigi konusunda kesinlikle emin olduklarini söylediler. Çünkü yasli adam uzunca bir süreden beri, bos silahla karisini korkutmayi aliskanlik haline getirmisti.

    Öldürme kasti yoktu. Böylece Opus'un öldürülmesi bir kaza oluyordu, yani silah kazara doldurulmustu.

    Arastirmalara devam edilince, ölümcül kazadan yaklasik 6 hafta önce yasli çiftin oglunu, silahi doldururken gören bir tanik ortaya çikti.

    Anlasildigina göre, yasli kadin, oglundan mali destegini çekmisti ve babasinin onu silahla korkutma temayülünü bilen ogul, onun annesini vuracagini umarak
    silahi doldurmustu. Artik olay, oglun Ronald Opus cinayetinden sorumlu oldugu noktasina gelmisti.

    Tam bu sirada yeni bir 'viraj' çikti. Arastirmalara devam edilince, annesinin ölümünü bir türlü saglayamayisi sebebiyle oglun umutsuzlugunun arttigi
    anlasildi.

    Bu onu 23 Martta, 10 katli binanin tepesinden atlayarak intihar etmeye itmisti. Ancak ölümü planladigi gibi olmamisti; 9. katin önünden geçerken pencereden gelen kursunun kafasina isabet etmesi nedeniyle Ronald Opus'un hayati sona ermisti.

    Dosya intihar olarak kapatildi..........alinti........


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Cok Garip Ama Gercek Yasanmis

          Kategori: Enteresan,Yaşanmış Olaylar

          Konuyu Baslatan: AyMaRaLCaN

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1125


  2. #2
    ŞiMaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.12.2009
    Mesajlar
    21.656
    Konular
    10831
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @ŞiMaL

    Standart

    gerçekten çok ilgiç geldiler bana

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş