Adıgelerde Misafirle Evsahibi Arasındaki Xabzeler АДЫГАГЪЭК1Э ХЬАЩ1ЭмРЭ БЫСЫМЫМРЭ ЯХУЭГЪЭЗА ХАБЗЭХЭР

Bu konu 4840 kez görüntülendi 11 yorum aldı ...
çerkeslerde misafirlik adetleri 4840 Reviews

    Konuyu değerlendir: çerkeslerde misafirlik adetleri

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 4840 kez incelendi.

  1. #1
    ŞiMaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.12.2009
    Mesajlar
    21.656
    Konular
    10831
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @ŞiMaL

    Yeni çerkeslerde misafirlik adetleri

    Adıgelerde Misafirle Evsahibi

    Arasındaki Xabzeler


    АДЫГАГЪЭК1Э ХЬАЩ1ЭмРЭ БЫСЫМЫМРЭ

    ЯХУЭГЪЭЗА ХАБЗЭХЭР


    Bu resim sayfaya sığmadığından küçültülmüştür.Orjinal halini görmek için buraya tıklayınız. Orjinal Boyutu:600x450 ve 31KB

    --------------------------------------------------------------------------------


    Dünyada yaşayan milletlerin, birbirine benzemezse de herkesin kendine göre misafir karşılama gelenekleri vardır. Kafkas halklarına bakacak olursak bu konuda ünlüdürler. Misafir ağırlama bakımından Kafkas halklarına yetişenlerin az olduğunu, söyleyenler çoğunluktadır.

    Kafkasya’da Adıgelere misafir olmuş yabancı yazar ve araştırmacılardan, bu halkların misafir karşılama ve onlara gösterdikleri hürmeti, içten ( cani gönülden) gelen sevgilerle yapıyorlar diye anlatmaktadırlar. Adıge yazarlar bu anlatımı şöyle açıklıyorlar : “дaхэу, ягурэ, япсэрэ kъaбгъaдэkы1у” –( daxev, yagure,yapsere kıbğadekıu). Güzel ve candan yaptıkları, gönüllerinin, canlarının yanından gelen çok içten davranışlar olarak ifade ediyorlar.

    19. yüzyılda Adıge topraklarında çok kalmış araştırmacı yazar Logvort Jon şöyle yazıyor: Adıge topraklarında meşhur olmak için üç şeyde kendini göstermen gerekir. “Erkeklikte, akıllıca güzel konuşmakta, misafiri güzel xabzelerle karşılamak ve konuk etmekte!”

    300 yıl geriye gittiğimizde dominikanske orden den monağ jan dö lyuk şöyle yazmış :

    “Herhalde dünyada misafir etmede, insanlıkta Adıgeleri geçecek bir millet yoktur!

    Adıgelerde misafire karşı tembellik etmek ayıptır, böyle olanın zaten toplum içinde bir saygınlığı, itibarı kalmazmış. Bu taktir edilen gelenek Adıgelerle iç içe yaşayarak çok eski yıllardan bu günlere gelmiştir. Xabzelerin kaç yıl geriye gittiğini kimse bilmemektedir. Bu xabzelerin yaşı herhalde Adıgelerin kendi yaşları kadar olsa gerek. Tabii ki xabzelerin ortaya çıkması birden olmamıştır. Seneler geçtikçe güzel olan xabzeler çoğalmış, olmayanlarda terk edilmiştir. Yıllardır Adıgeleri yücelten, saygı, güzellik kazandıran xabzeler bu günlere kadar gelmiş ve bizlere ulaşmıştır. Yemek ve misafirlikle ilgili şöyle bir söz vardır: Adıgenin en fakiri de olsa “şığure pastere” (pasta) yemeği vardır.

    Misafirle, misafir etme ile ilgili konular üzerinde Adıge yazarları da çok durmuşlardır. Bu yazarlar arasında şunları sayabiliriz : Keraşe Tembot, Bğajnokue Berasbiy, Mefedz Serebiy, Karden ğuş Zıramuk, Şogen Hazeşe, Mambet Halim, Mıjey Mihail, Kuajeşave L., Mamxeğ Pae. Yabancılardan da Adıgelerin misafirlikle ilgili xabzeleri üzerinde duran çok araştırmacı yazar vardır.

    Araştırmacı yazarlardan bize intikal eden, bizimde yaşlılardan dinleyip duyduklarımız, yabancı araştırmacıların yazılarından da okuduğumuz, anladığımıza göre başından sineğini kovabilen “ zişham badze tezıxujıf “ her Adıgenin evinin yanında birde misafir odası (Haçeş’i) vardı. Bu oda, kapı önünde avlu içinde gelen misafirin rahat görüp girebileceği bir yerdedir. Odanın içi o ailenin en güzel eşyalarıyla donatılmıştır, ne bir eksik nede bir fazla, misafirin rahat dinlenmesi için düzenlenmiştir. Misafir; Adıgenin kapısına geldiğinde kimse yoksa atını dışarıda at bağlama yerine bağlar kendisi odaya girebilirdi. Oda ev sahiplerinin kendi oturdukları evin hemen yanında olurdu. Adıgeler evlerini avlu kapısına uzak geri tarafta yaparlardı. Evden dışarısı, avlu kapısı rahat görülürdü. Dışarıdan gelecek düşmana karşı, toparlanmak için bir fırsat kalması için.

    Adıgeler kim gelirse gelsin, herkesi misafir ederlerdi ancak hepsine aynı şekilde davrandıklarını söylemek de biraz zor. Buna bağlı olarak Adıgeler de misafirler genelde şu gruplara ayrırlar.



    1-Xьaщ1э лъaп1э ( haşe lap’e )-----* Kıymetli misafir .

    2-Xьaщ1э kъызэрыk1уэ (haşe kızerıkue )---* Kendi gelen misafir.

    3-Ц1ыхухъ хьaш1э ( tsıxuğ haşe )------* Erkek misafir.

    4-Бзылъхугъэ хьaш1э (bzılxuğe haşe )-----* Bayan misafir.

    5-Хьaщ1эщ хьaщ1э (haşeş haşe )------* Oda misafiri.

    6-Лэгъунэ хьaщ1э ( leğune haşe ) *Akraba veya çok yakınları olan misafir.

    7-Хьaщ1э нaхуэ ( haşe naxue ) ------------- *Belli olan misafir, bilinen.

    8-Хьaщ1э щэху ( haşe şexu ) --------------- *İsmi anılmamış misafir.

    9-Хьaщ1э блaгъэ haşe blağe ) ------------- -*Yakın, akraba misafir.

    10-Хьaщ1э хaмэ ( haşe xame ) --------------*Yabancı misafir.

    11-Зэджa хьaщ1э (zega haşe ) --------------*Davet edilen misafir.

    12-Зэмыджa хьaш1э ( zemıga haşe )------* Davetsiz misafir.

    13-Хьaщ1э уэkъулэ : “Haşe vekule” evi yanmış herhangi bir felakete uğramış aileler.



    Köylerde felakete uğramış aileleri sıra ile misafir ederlerdi. Böyle misafirlere aynı zamanda “haşe leuvakue” ( zor durumda olduğu için, mecburiyetten ihtiyaçları gidermek için istekte bulunmak için gelen misafir) de denirdi. Bu tip ailelere köy yardımlaşarak belli bir zaman içinde ev mülk sahibi yaparlardı.

    14-“Бий хьaщ1э” ( biy haşe ) düşmanları olan misafir : Adıge adetlerine göre düşmanında, sana misafir gelmişse onu rahatsız etmeden kabul edeceksin. Düşman olan kişi karşı tarafla barışmak istiyorsa misafir olarak gider, bir fırsatını bulabilirse en yaşlı ninelerinin göğsüne saygıyla eğilir dudaklarını değdirirmiş( kendini affettirmek için başını yaşlı ninenin göğsüne koyardı beni çocuğun kabul et anlamına) . Eğer bu amacına ulaşırsa onun evladı sayılacağından ona kimse bir şey demez affedilirmiş, zaten kişi iyi niyetle barışmak için gidiyor. Yukarıdaki olayda kişiler arsındaki düşmanlık ölüm olaylarında olurmuş. Bu tip olayların dışında da düşman eve misafir gelmişse hizmette, muamelede bir eksiklik olmazmış. Çünkü misafiri üzmek Adıgelerde hoş karşılanmaz.

    Eskiden bir yerden bir yere gitmeler hep atla olurdu. Bir Adıgenin atı her zaman eyerlenmiş vaziyette hazırdır. Erkekler bir köyden başka köye veya değişik yerlere atlarına biner giderlerdi bayanlar ise kağnı arabasıyla götürülürdü. O kağnıların üstünde faytonlar gibi kapalı yağmurlukları olurdu. O kağnıların Adıgece adı guime dir. Bayanlar kağnı arabasının içinde yanlarında sürücü olarak bir genç,(bu genç kağnının ön tarafına oturur kağnıyı sürerdi) etrafında atlılarla birlikte, yolculuk öyle yapılırdı. Bu sürücü gencin adı da “гущхьa1ыгъ” (guşhaığ) dır.

    Atlı misafir olarak gideceği evin avlusuna girince kimse yoksa kamçısıyla atına vurarak ses çıkarırdı . Misafiri birileri görürse güler yüzle karşılar atını da gerekli yere dinlendirmek üzere çekerlerdi. Misafiri içeri alacakları oda avlu içinde müstakil olarak durduğu için giriş çıkışlar rahat olurdu. Ev sahibinin evlerinin hemen yanındadır. Misafiri başkalarından ve evdeki köpeklerden de korumak için ev sahibi (xeğarey) arkada misafir önde odaya girerlerdi. Misafiri dışarı çıkarırken de aynı nedenlerden dolayı ev sahibi (xeğaraey) önde misafir arkada çıkarlardı.

    Atlı misafir çok kalmayacaksa yamçısına (şakue) eyerden çözmezdi. Misafirin kamçısını (şopş) oda kapısının arkasına asılış şekline göre zamanının olup olmadığını anlaşılırdı:

    Misafir kamçısını uzun bir şekilde sallanır vaziyette tutacak yerdeki ipten asarsa zamanı var, acelesi yok, gecede kalacak demektir. Eğer kamçısı kapalı şekilde katlanır yerinden asarsa zamanı yok, sadece biraz dinlenmek ve açlığını gidermek için geldiği anlaşılırdı. ( Böyle zamanı olmayan misafire gedlıbje, koey japğe, kalmık şay gibi şeyler yedirirler böylece pratik olarak yemek işi halledilmiş olurdu) .

    Bayan misafir hiçbir zaman odaya alınmazdı o her zaman leğune ( ev içi ) misafiri idi.

    Bundan da Adıgelerde bayana farklı değer gösterdikleri anlaşılmaktadır.

    Misafir evden ayrılırken ev sahibinden memnun kalmışsa avlunun içinde atına binerken atın kafasını evin kapısına doğru çevirir atına öyle binerdi. Eğer memnun kalmamışsa atın kafasını avlu kapısına doğru çevirir o şekilde atına binerdi. Böyle bir durumun olması Adıgeler için çok üzücü olurdu, misafire bakamadı, razı edemedi denecekti. Bu durum hiçte hoş görülecek bir durum değildi . Onun için Adıgeler misafirlerine en yüksek seviyeden nezaketlerini esirgemez olması gereken her şeyi yaparlardı.

    Adıgelerin misafirle ilgili xabzelerini tam olarak yazmak için büyük bir kitap yazmak gerek. Biz burada günümüzde yapılabilir dediğimiz xabzelerden bahsediyoruz. Bu gün bize göre misafirle ilgili herkes tarafından yapılabilecek xabzeleri şöyle sıralayabiliriz.

    1-Misafir için “tham yi lıkuesş” der Adıgeler. Tanrı elçisi, tanrının gönderdiği gibi anlamlar yüklenebilir. Hal böyle olunca misafire saygı kaçınılmazdır, mutlak surette yapılması gerekir. Adıgelerin misafirliğe bakış açıları böyledir. Misafirin geldiği andan itibaren onu üzecek, hoş karşılanmadığı gibi bir havanın oluşmasına sebep olacak, herhangi bir davranış olmazdı. Dolayısıyla azami dikkat sarf edilirdi. Ev sahibi (bısım) ne yapmam gerekir, neyi eksik bıraktım acaba, utanacağımız bir durum oldu mu diye devamlı bu işin muhasebesini yapar. Bu gün ev sahibiysen yarın sende misafir olursun, sana yapıldığında memnun kalacağın hiçbir şeyi misafirden esirgemeyeceksin. Bunun için “Adıgeler haşer kihame xeğarer megufe” ( misafir gelirse ev sahibi sevinir) demişler.

    2- İsmi Adıge olup da ( ben Adıgeyim diyen) xabzeler çerçevesinde misafire iyi bakmalıdır. Misafiri memnun etmenin varlıkla bağdaştırılmaması gerekir. Kişi elinde ne varsa güler yüz, saygı, sevgi ile misafire sunduğunda oda fazlasıyla memnun olacaktır. Misafirin önüne var diye olur olmaz, lüzumlu lüzumsuz her şeyli koyarak boğmakta iyi değildir. Adıgelerde bir söz vardır “вы ныш нaхърэ нэщхъыф1э” (f’ı -öküz nış nağre, neşğıfe ) öküz kesip ağırlamaktan, güler yüzle karşılamak daha iyidir. Önemli olan karın doyurmaktan ziyade güler yüz tatlı dille misafire hizmet etmektir. “Адыгэм нaхъ мыгъуэри бысымщ “ Adıgenin en fakiri de ev sahibi (bısım ) dir derler.Yani misafiri ağırlamaya hazırdır.Adıgelerde başka bir söz vardır: “Şıxınır afıre mıafıre zebğaşenum, bısımım yi napem uple” derler. (Misafir : yemeğin tatlı olup olmadığını anlamak istiyorsan, bısımın suratına bak diyor.) Demek ki bısım güler yüzlü ise yemekler tatlı, asık suratlı ise yemekler acı.

    3-Adıge, kim olursa olsun gelen misafire kendini yüksek görmeden “zimğaferışu “ yeblağe demesi gerekir. Misafiri sevgi ve hoşgörüyle karşılamalı ve kaldığı sürece ne zaman gidecek acaba çok kaldı gibi düşüceler olmamalıdır, kaldığı sürede böyle bir şey hissettirecek davranışlar yapılmamalıdır. Adıge, misafir ne zaman gidecek diye düşünmez. Onun için Adıgeler gelmek misafirin, gitmek bısımın elndedir, misafiri içeri almak vardır dışarı çıkartmak yoktur derler. Bu sözlerin ifade şekli Adıgece güzel ve anlamlı olduğu için birde Adıgece yazalım.

    “Хьaщ1эр kъak1уэным йзыр хуитщ, и k1уэжыным хуитыр бысымырщ “ (haşer kakuenım yezır xuitsş, yi kuejınım xuitır bısımırş). “Хьaщ1э kъишэ шы1эщ нaхъ, хьaщ1э ишыж щы1эkъым” ( haşe kişe şıas nağ, haşe yişij şıakım).

    4-Adam ayırt etmeden yaşlı, genç, zengin, fakir, akraba, tanıdık, düşman, bay, bayan hepsine misafir olarak hizmet verilmelidir. Bizden öncekiler boşa söylememişler misafirin genci ile fazlası olmaz diye. “haşe şalere haşe leyre şıakım” . “Haşev kıpxuekuame vi jeğueğuriy vi nıbjeğus”. Misafir olarak gelmişse, düşmanında arkadaşındır demişler.

    5-Misafirler üst üste gelmişlerse birinci dereceden misafir uzaktan gelendir. “Хaщ1э гъунэгъу нaхърэ, хьaщ1э жыжэр нaхъ лъaп1эщ “( haşe ğuneğu nağre, haşe jıjer nağ l’apes). Misafirin yaşına bakmaksızın sağ taraflarında durdururlar.

    6-Günümüzde eskiden olduğu gibi müstakil odalar yoksa da herkesin evinde misafir için ayrılmış ayrı bir odası vardır. Misafir geldiğinde ona gösterecek yerleri hazır olarak bulunur.

    7-Kapına bir misafir gelmişse ona güler yüzle “fekhus apşi” (hoş geldin) deyip “yeblağe” (içeri buyur) demelisin . Misafiri dışarıda fazla bekletmek xabzelerimize göre uygun değildir. Hoş geldin dedikten sonra hemen içeri alınmalıdır. Eskiden misafir odaları bağımsız olduğu için, misafir önde içeri alınıyordu; ancak şimdiki evlerde misafir odası da diğerleriyle aynı dairede yer aldığından ev sahibi misafirin önünde kapıları açarak ilerler ve konuğunu misafir odasına alır. Önden misafirin gitmesi uygun olmaz çünkü hangi odaya gireceğini bilemez, yanlışlıkla uygun olmayan bir odaya girebilir.

    8-Misafiri odaya aldıktan sonra “jante” (başköşe) gösterilerek oturması teklif edilir. Ev sahibi misafirden büyük olsa da misafirden oturması yönünde bir teklif almadan hemen yanına oturması uygun olmaz. Misafirler evine grup olarak gelmişlerse oturuş şekillerine ev sahibi hiç karışmaz, kendi aralarında uygun şekilde herkes oturması gereken yere oturur; çünkü onlar birbirlerini tanımaktadırlar.

    9-Misafirler sıcak giysilerle (palto gibi) gelmişlerse onların çıkartılıp gerekli yerlere asılması için yardım etmek gerekir. Evde televizyon, radyo gibi müzik aletleri açıksa kapatılır.

    10-Misafirler biraz dinlendikten sora hal hatır sorulur. Uzaktan gelmişlerse yolculuklarının nasıl geçtiği, ardından da geldikleri yerlerle ilgili haberler sorulur.

    11-Eski zamanlarda gelen misafire üç gün pek bir şey sorulmazmış; ancak günümüz hızlı atların binildiği döneme uymuyor. Şimdi öyle bir durum söz konusu değil, gelen misafirin yemek işi bittikten sonra herhangi bir sorununun olup olmadığının sorulması uygundur. Misafirin davranışlarından rahat olduğu anlaşılıyorsa herhangi bir sıkıntısının olmadığı hissi uyandırıyorsa bir şeyler sormaya da gerek yoktur. Misafirin kendisinin anlatmasını beklemek nezakete daha uygundur. Geçmiş dönemlerde de söz sahibi yaşlıların bir araya geldiği büyük toplantılarda xabzelerle ilgili görüşmeler yapılır, geçerliliğini yitirmiş olanların kaldırılmasına yönelik kararların alındığı olurmuş. Bununla ilgili bir pselej şöyle diyor. “Блэk1a хaбзэм уыkъемыkъуж”(bleka xabzem vıkemıkuj)-geçerliliğini yitirmiş xabzeyi yapmak için zorlama. Çok eski dönemlerde Adıgelerde evlenen bayan ilk doğumunu baba evinde yaparmış. Bu xabze geçerliliğini yitirdiği için çok önceleri kaldırılmış. Bu bir örnektir. Onun için atalarımız bleka xabzem vikemıkuj demişler.

    12-Misafir veya misafirler odada yalnız başlarına bırakılmaz, ayıptır. Bir iş nedeniyle ayrılması gereken ev sahibi ev halkından birini, böyle biri yoksa komşulardan bir arkadaşını getirip misafirlerinin yanında oturmasını isteyebilir. Misafirlerin yanında oturması için çağrılan kişinin yaşça onlara yakın olması uygundur. Çok genç biri misafirlerin yanında oturamaz. Misafirlerin yanına bir genç kız girdiğinde arkasını dönmeden odadan ayrılır. Bu da Adıge xabzelerinin misafire saygı ifade edenlerinden bir tanesidir.

    13-Misafirlerin yemeklerini geciktirmek hoş karşılanmaz. Gelen misafire o an için hazırda ne varsa verilir. “узрихьaл1эр уишхыныф1щ” (vızirihaler vi şıxınıfş) “rasgeldiğin yemek, senin için iyi yemektir” derler. İmkânsızlık ayıp değildir; o anda var olanın geciktirilmeden ikram edilmesi gerekir. Gelen misafir “haşe lape” (kıymetli misafir) ise zaten eskiden beri adettir, o misafir mahallenin misafiri kabul edilip komşular gerekli her konuda yardımcı olurlar. Böyle durumlarda hane sahibi kendisinde olmayan bir şeyi komşusundan rahatlıkla isteyebilir.

    Ancak Adıgelerde her an bir misafir gelebilir düşüncesiyle her ev kendine göre yedekte yiyecek içecek bir şeyler bulundurur. Bununla ilgili güzel bir söz (pselej) vardır



    “Хьaщ1э kъak1уэмэ жы1и гъaт1ылъ, kуэдрэ щылъaщ жып1эу умышхыж” (haşe kakueme jıi ğatıl, kuedre şılas jıpav vımışxıj) .Misafir gelebilir diye sakla, çok bekledi diye de yeme. Gelen misafirlerin zamanları varsa misafirliklerine geniş elden özen gösterilirdi. Her ev gelen misafire “nış” (ikram olarak kesilen hayvan) keserdi. Ancak bunu yapmak günümüzde eskiden olduğu kadar kolay değildir. Nış ekonomik yönden ağır olmaktadır. Günümüzde bu ihtiyaç daha çok kümes hayvanlarıyla karşılanmaktadır ve uygun olanı da budur. Bunda çekinecek bir durum yoktur; zira misafirler de bugünkü şartları biliyorlar. Çok özel durumlarda ekonomik durumu uygun olanlar küçükbaş hayvanı nış olarak kesmektedirler. Bu durum zorunlu olmaktan kendiliğinden çıkmıştır. Ne demiş pselej : Bleka xabzem vıkemıkuj .

    14-Eve gelen misafirlerin sofrasına beyni bulandırıcı içkilerinden koymak ayıptır. Ancak yemeklerde içilebilecek meyve suyu türünden her çeşit içecek konulur.

    15-Adıgeler grup halinde baylı bayanlı düğün, baş sağlığı gibi yerlere gittiklerinde yemeklerde önce erkeler yer sonrada kadınlar yerdi. Burada ana düşünce bayanların rahat yemek yiyebilmeleri içindir. Kendi aralarında birlikte yemek yedikleri zamanlarda olur, bunlar şartlara göre değişir. Eskiden beri içki sofralarına bayanlar oturmaz çünkü erkeklerin konuşmalarında yerli yersiz ağızlarından çıkacak uygunsuz sözlerden her an bayanlar rahatsız olabilirdi. Adıge xabzelerinde bayan her zaman için içki sofrasına oturmama yetkisine sahiptir, zaten oturması için teklif etmek Adıge xabzelerine göre çok ayıptır. Bu durum kadının toplum içindeki saygınlığını korumaktadır.

    16-Eski zamanlarda misafire yemeklerden önce gençler ellerinde tas, kubğan, havlu ile odaya girer ellerini yıkatırlardı. Bu aynı zamanda onların yemek yeme vaktinin geldiğini de belli ediyordu. Yemek yendikten sonrada aynı şekilde elleri tekrar yıkatılırdı. Şimdi genelde tüm evlerde el yıkama yerleri bulunduğundan buna gerek kalmadı. Misafire lavabonun bulunduğu yer gösterilir, kendileri diledikleri şekilde el, yüz temizliklerini yaparlar. Misafirlere tuvalet ihtiyaçlarını karşılayacakları yerleri göstermek gerekir. İhtiyaçlarının olup olmadığını sormak ayıp değildir. Esas ayıp olan ihtiyacı olup da çekinip söyleyemeyen misafiri zor durumda bırakmaktır. Tuvaletlerde su, sabun, havlu mutlaka olmalıdır.

    17-Misafir sofrasından xeğarey (ev halkından hizmet eden) hiç gözünü eksik etmez, utanmadan misafirlerin rahat yemek yemeleri için ne gerekiyorsa yerine getirir. Misafirlerle yemek yerken kendisi tok olsa bile, ağırdan alarak misafirlerin yemek yemelerini bekler. Önceden yemeği bırakmaz rahat yemeleri için zaman tanır. Misafirden önce yemek yemeyi bırakmak çok ayıptır, sanki onlara bıraksanız da olur der gibi bir anlam çıkartılabilir. Yemek yeme bittikten sonra ellerini yıkatmak xabzedir. Adıge xabzelerine göre bısım misafir sofralarına yaşlı olarak oturmaz. Sofraya misafirlerle birlikte yaşlı olarak oturacak kişi o sülaleden yaşlı biridir, bu kişi misafir evinden değildir. Aynı sülaleden müsait biri yoksa, komşulardan uygun bir yaşlı yemeğe davet edilir. Bu davet edilen kişinin de yaşı uygun, misafirlerle sohbet edebilecek durumda olmalıdır.

    18-Gelen misafirler arasında çocuklarda varsa, Adıge xabzelerine göre önce çocukların yemekleri verilir. Böylece hem öncelikle, sabırsız olan çocuklar doyurulmuş olur, daha sonra yenecek yemeklerde ayak altıda dolaşmazlar gözleri ortalıkta görünen yemeklerde olmaz. Daha sonra erkeklerin sofraları kurulur bunun sebebi de, genelde evin zorluklarıyla öncelikle karşılaşan, eve çalışıp ihtiyaçları getiren, vatanın koruyucuları olan kişiler olarak düşünüldüğündendir.

    19-Misafir otururken xeğareyler kendi işleri ile ilgili konuşmazlar. Herhangi bir konuda misafirle tartışmazlar. Eskiden misafiri usandırmamak için yemeklere davet edilen haşe teğav ler vardı; mızıka, şıke pşıne ile karşılıklı türkülerde söyleyerek ortalığı şenlendirirlerdi Günümüzde artık onlar kalmadı. Şimdi her evde radyo, televizyon gibi yayınlar ve satranç ( шaшkе) gibi düşündürücü oyunlarda var. Gerektiğinde bunlardan yararlanılmaktadır.

    20-Misafir evde kaldığı sürece, elbisesinin temizliğine gerekiyorsa ütülerine de dikkat edilir. Misafire en temiz, güzel yataklar serilir. Bu yapılan hizmetler bısımın görevleridir, hiç yüksünmeden yapılır. Misafire yapılan hürmet, saygı o aileyi yüceltir.

    21-Misafir yolcu olacağı sırada, gideceği için seviniliyormuş gibi bir duygu hissettirilmemelidir. Yolcu edilirken varsa palto gibi giysileri, giyilmelerine yardımcı olmalıdır. Ev sahibi; misafir olarak geldikleri için çok memnun olduğunu ifade eder. Tekrar iyi günlerde görüşme dileğiyle hayırlı yolculuklar diler.

    22-Kıymetli misafir yolcu edilirken hediye verilir. Bu hediyenin para değeri hiç önemli değil hatıra olarak değeri vardır. Misafir uğurlanırken evin durumuna göre arabayla gelmişse arabasına bindirilir, yaya gidecekse evin dış kapısına kadar geçirilir. Otobüsle gideceklerse birlikte binecekleri yere kadar gidilir, otobüse bininceye kadar yanlarında beklenir.



    MİSAFİRİN YAPMASI GEREKEN XABZELER

    1-Misafir olarak bir yere gidince orada geçerli olan, azda olsa farklılıklar gösterebilecek xabzelerine kendini uydurmalısın. Söylediklerini kabul edip, beğenmediğini belli etmeyeceksin. “хьaщ1aп1э ущы1эмэ kъыпхуaщ1 уи унaфэщ *haşape vışıame kıpxuaş vi vınafeş* Misafir isen, sana ne söylerlerse kabul edeceksin. Başka bir pselej de “ haşer şınem xuedev u şabes” der. Misafirin sözlere dikkat etmeli tatlı dilli olmalı demektedir.

    Adıgelerde misafir olduğun yeri değiştirmek yoktur. Bısım değiştiren misafire pek kıymet vermezler. Böyle bir hataya düşen kişiye ikinci gittiği yer bir keçiyi nış olarak keserdi .Adıgeler iyi misafirine( haşe terez ım) keçi kesmezlerdi. Bısım değiştirmek hoş görülmediği için iyi misafirlerine kesmedikleri keçiyi böyle durumda bısım değiştirene keserlerdi. Keçinin bağırarak yakalanıp kesildiğini duyan komşular hemen durumu anlarlardı. Bu olayda adeta bısım değiştiren herkese ilan diliyordu. Bısım razı olmadan, değiştirmek büyük ayıplardan sayılır.

    2-Misafirin kaldığı evin işlerine akıl verir gibi karışması ayıptır. Eğer herhangi bir konuda misafire danışırlarsa misafir kendi görüşünü aklı erdiği kadar anlatır.

    3-Misafir kaldığın sürece çok konuşmak, çok yemek, çok içmek ayıptır. Yemek ayırt etmekte pek uygun değil, ancak perhizli değilsen. Sofraya konan yemeği methetmek güzel bir davranıştır. Adıgeler sofraya konan yemeklerin hepsini bitirmez, doğrusunu söyleyecek olursak silip süpürmez. Kendilerine “ Nıbe xuefıj, nıbapsej” midesine düşkün, büyük karınlı dedirtmezler, denmesinden de çekinirler.

    4-Misafir olarak gittiğin yerde o an için ortalık karışık olabilir, bu durumu misafir hoş görecek güler yüzle karşılayacak . Ev hali herkesin başında, öyle dağınık durumda da misafir gelebilir. Bunun için : “Haşer sıtşığui hazır şıhake, bısımır şımıhazıri meğu “ Misafir her zaman için hazır durumdadır, ancak bısımın hazır olmadığı durumlarda vardır diye söylerler.

    5-Misafirin çok sık girip çıkması uygun değildir. Kaldığın evin eşyalarına imrenmek yada o duyguları hissettirmekte hoş görülmeyen davranışlardandır. Ev sahibi kendisi bazı kullandıkları eşya, araç gibi şeylerden yeri gelirde gösterirse misafir olarak çok fazla abartmadan kısaca güle, güle kullanın hayrını görün, sağlıkla eskitin, daha iyisiyle değiştirin gibi sözler söylerler.

    6-Misafir ne zaman kalkacağını ne zaman gideceğini bilmelidir. Bir evde çok fazla kalmak iyi değildir. Bu duruma düşenlere “haşe p’e” kine derler. Gitmek için çok acele edip, hazırlanmış sofradan yemeden gitmekte hoş değildir. Eskiden bir evde üç günden fazla kalan misafir artık o evden sayıldığı için, ev sahibinin her işine yardımcı olması gerekiyordu. Misafirliğe giden kişinin xabzeleri iyi bilip utanacak bir duruma düşmeden evine tekrar dönmesi çok önemlidir. Yani misafir olacak kimsenin xabzeleri iyi bilmesi gerekiyor. Onun için Adıgeler : “vi deler haşape vımğakue” derler. (delini misafirliğe gönderme).

    7-Misafir olarak kaldığın yerde hoşuna gitmeyen,sevmediğin bir grup içinde kendini bulursan durumu olgunlukla idare edeceksin; bısımın( ev sahibi) hatırı için.

    8-Bısımın yemeğini yedikten sonra “thağapsov psalexer jepan xueys”(yemeklerle ilgili güzel sözler söylemeli): dıfğatğajas, fi tğajığaer tham kih yış- fi rızkır vubağue, kızıxefxar nıkue yıremuğ! – gibi. ( Adıgece bilmeyenler için açıklayacak olursak yedirdiniz bizi mutlu ettiniz, mutluluğunuz uzun olsun-rızkınız bol olsun, aldığınız yerler eksilmesin anlamında).

    9-Misafir ev sahibi tarafı ile ilgili olumsuz şeyleri gündeme getirmesi ayıptır. Terbiye görmemiş diye adlandırılırsın. Misafir erkekse bayanlara karşı, misafir bayansa erkelere karşı olumsuz davranışlarda bulunmaz, tavırlarında ciddi ve saygılı olur. Aksi davranışlardan misafirin bısıme saygılı olmadığı anlamı çıkar, bu tutum misafirin şahsiyetini küçültür.

    10-Misafir bir istekte bulunmaz, bu utanılacak bir durumdur. Misafire bir hediye verildiğinde, ne iyi oldu bu hediye gibi duygularla deyim yerindeyse hediyenin üzerine atılmaması gerekir. Bir hediye aldığınızda, bu hediye çok ihtiyacınız olan bir şey olsa bile, biraz ağırdan alarak, “çok düşüncelisiniz” gibi sözlerle memnuniyetinizi bildirmeniz uygun olur.

    11-Misafir evden ayrılırken kaldığı sürece rahat ettiğini memnuniyetini güzel bir konuşmayla ifade eder. Vedalaşır gelecekte sağlıklı, bol rızklı, bol misafirli bir ev olarak uzun yıllar yaşmaları dileğinde bulunur. Buraya bu sözlerin Adıgecesini okunabildiği kadar ekliyorum: “ mı duneym vızınşağam nakhre nakh lape şıakımi; fi vızınşağar bıdev, fi haşer kueduv, fi nakhıjxer jı şıhamaxuev, fi nakhışexer jıa dauev, fi nasıpır kueduv tham ğa minke fiğavıne.”

    Bu xabzeler; bizim yazamadığımız başka güzellikleriyle birlikte, yıllarca yaşanmıştır. Adaj xekute atalarımız her köyde kendileri de farklı güzellikler katarlarmış. Bu bölümde yazılanlar genelde günümüzde de yapılabilecek, yapıldığında mahcup olunmayacak bilakis başkaları tarafından takdir edilecek xabzelerdir.


    Not; XABZE: Adigelerin töreleri, hayat yasaları, gelenek görenek ve adetlerine verdikleri isimdir.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: çerkeslerde misafirlik adetleri

          Kategori: Türk Kültürü

          Konuyu Baslatan: ŞiMaL

          Cevaplar: 11

          Görüntüleme: 4840


  2. #2
    Cumhuriyet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.03.2010
    Mesajlar
    19
    Konular
    3
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    0
    @Cumhuriyet

    Standart

    Çerkesler Türk değildir. Bilginize

  3. #3
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart

    Teşekkuler Azper..emeğine sağlık..gerçi yarım okudum gözüm ağrıdı zaten başım ağrıyordu..yazı uzun olunca yarım bıraktım..

  4. #4
    kaf2020 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    07.05.2010
    Mesajlar
    327
    Konular
    3
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    517
    @kaf2020

    Standart

    Değerli Cumhuriyet Rumuzlu Kardeşim
    Bununla ne kastetmek istiyorsun ama göze pek hoş gelmiyor ,adeta soğuk duş etkisi yapıyor. Bence biraz acelece yazılmış yetersiz bir satır. Biz toplumları birleştirmeye çalışıyoruz.Amerika Birleşik Devletlerinin aslına ve üslublarına (Birlikci şuurlarına) bir göz atmak çok şey söylemez mi? Önemli olan insanların o memleket için faydalı olup olmadıkları. Bir zahmet meşhur Türkiye Çerkezlerine internetten bir göz atmanı öneririm. O zaman yazacak daha fazla satırların olabilir, belkide tamamen susarsın.Sevgilerimle.

  5. #5
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart

    CERKEZLER nasil turk olmaz bizim koyde okadar cok cerkez varki hepside turk
    hatda muacirler tatarlar cok yozgatda bence yanlisin var turkler onlarda

  6. #6
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart

    Alıntı kaf2020 Rumuzlu Üyeden Alıntı
    Değerli Cumhuriyet Rumuzlu Kardeşim
    Bununla ne kastetmek istiyorsun ama göze pek hoş gelmiyor ,adeta soğuk duş etkisi yapıyor. Bence biraz acelece yazılmış yetersiz bir satır. Biz toplumları birleştirmeye çalışıyoruz.Amerika Birleşik Devletlerinin aslına ve üslublarına (Birlikci şuurlarına) bir göz atmak çok şey söylemez mi? Önemli olan insanların o memleket için faydalı olup olmadıkları. Bir zahmet meşhur Türkiye Çerkezlerine internetten bir göz atmanı öneririm. O zaman yazacak daha fazla satırların olabilir, belkide tamamen susarsın.Sevgilerimle.
    COK HAKLISIN SONUNA KADAR DESTEKLIYORUM

  7. #7
    Cumhuriyet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.03.2010
    Mesajlar
    19
    Konular
    3
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    0
    @Cumhuriyet

    Standart

    Arkadaşlar Çerkezler Türk değil derken Türkiye vatandaşı olamazlar anlamında demedim yanlış anlaşılmasın. İnsanların bütünleştirilmesiylede alakasını ben analamadım. Konu Türk kültürü bölümüne açılmış ancak Dünya Kültürleri bölümüne açılmalıydı anlamında söyledim bunuda. Çerkezler, Kafkasya'dan gelen halklara verilen bir isimdir. İçlerinde Türkte(dilini unutmuş, kimliğini kaybetmiş olanlar veya kültürünü koruyabilen küçük gruplar) olabilir Rusda, Abazda, Lazda, Gürcüde. Ancak bu Çerkezler Türktür anlamına gelmez. Bende sizin Çerkezler'in Vikipedi'deki(dünya üzerindeki en büyük e-ansiklopedi) tanımlarını okumanızı tavsiye ederim sayın Kaf2020 kardeşim.
    Konu Cumhuriyet tarafından (20.05.2010 Saat 13:00 ) değiş;tirilmiş;tir.

  8. #8
    Cumhuriyet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.03.2010
    Mesajlar
    19
    Konular
    3
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    0
    @Cumhuriyet

    Standart

    Bakalım Vikipedi bu konuda ne söylüyor:

    "Çerkesler, Türkiye'ye Kafkasya'dan gelen Türk dili konuşmayan tüm etnik gruplara verilen genel adlandırmadır. Ancak Türkiye'ye göç etmiş Kafkas halkları kendi arasında pekçok alt gruba ayrılır.

    Çerkezler diğer isimleriyle Adigeler Kafkas Dağları'nın kuzeybatı eteklerinde, Kuban Irmağı ile güneyde Bzıb (Psıb) ırmakları arasındaki Karadeniz kıyılarında, doğuda Kuban ile Terek Irmağı güney havzalarını kapsayan büyük bir alanda oturmuş olan ve kendilerine Adige adını veren halktır.Ancak Türkiye'de, Kuzey Kafkasya kökenli Adige, Abhaz, Abaza, Çeçen, Oset, Dağıstanlı, vb insanların tümüne verilebilen ortak bir özel addır."

  9. #9
    kaf2020 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    07.05.2010
    Mesajlar
    327
    Konular
    3
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    517
    @kaf2020

    Standart

    Alıntı Cumhuriyet Rumuzlu Üyeden Alıntı
    Bakalım Vikipedi bu konuda ne söylüyor:

    "Çerkesler, Türkiye'ye Kafkasya'dan gelen Türk dili konuşmayan tüm etnik gruplara verilen genel adlandırmadır. Ancak Türkiye'ye göç etmiş Kafkas halkları kendi arasında pekçok alt gruba ayrılır.

    Çerkezler diğer isimleriyle Adigeler Kafkas Dağları'nın kuzeybatı eteklerinde, Kuban Irmağı ile güneyde Bzıb (Psıb) ırmakları arasındaki Karadeniz kıyılarında, doğuda Kuban ile Terek Irmağı güney havzalarını kapsayan büyük bir alanda oturmuş olan ve kendilerine Adige adını veren halktır.Ancak Türkiye'de, Kuzey Kafkasya kökenli Adige, Abhaz, Abaza, Çeçen, Oset, Dağıstanlı, vb insanların tümüne verilebilen ortak bir özel addır."
    Değerli kardeşim yazılarımız birbirine teğet geçiyor. Ben aksini söylemedim.___Ben sadece birden iki olsun, oda Türk Dünyasında olsun istiyorum___. Yazım acaba anlaşılır değil mi ? Düşmanlar kuvvetli olmak için Afrikada nerdeyse yamyamlarla soy kütüğü çıkartacaklar. Biz neden şu pırlanta insanlara sahip çıkmayalım.Bilmem feryadımı duyurabiliyormuyum? Örnek olarakda birkaç isim veriyim. Ahmet Necdet Sezer, Deniz Baykal, Abdüllatif Şener, Türkan Şoray, Ajda Pekkan, Halide Edip Adıvar, Ediz Hun,.. Sevgiyle Kucaklarım.

  10. #10
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart

    yani saf kan bir millet yaratmamız günümüzde artık olmaz olamaz..dünya küçüldü...dünyanın nersene giderseniz gidin ırklar karışmıştır..bizim ülkemizdede 72 millet olduğu vurgulanır..öyleyse bunları dezavantaj olarak değil,kendi ülkemiz için avantaja çevirmek ve tek bir millet olmanın gayreti içinde olmamız gerekir..(ırk değil) Bu gün AB niye kuruldu,yada ABD..sani safkanmılar..ama dünyanın süper devletidir..ve afrikadan gelen obama bu gün ABD nın devlet başkanıdır..ırkları ayırsak bu seferde ırklar kendi içinde ayrılacaktır..turk dedikmi tek bir şey gibi geliyor oysa ne turkü..? hangi turk..? azarbeycan turkümü,özbekmi,afganmı,türkmenmi vs vsvs geçmişte kendi aralarımızda bile ayrımcılık olmadımı..?
    İşte bu sebeblerden dolayı kaf2020 e yuzde yuz katılıyorum..!
    saygılar..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş