Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra uzun süre durgunluğa giren Azeri sineması yeni bir çıkış yapmaya hazırlanıyor. Bu çıkışın önemi sadece sanat açısından değil. Olay politik açıdan da oldukça anlamlı, çünkü iki Kafkas ülkesini ortak bir kültürel projede yan yana getiriyor : Gürcistan – Azerbaycan ortaklığıyla gerçekleşiyor sözkonusu yapıt. ‘’Saha’’ adını taşıyan filmin yönetmeni ve tasarlayıcısı Azeri, teknik ekip ise ağırlıklı olarak Gürcü. Yapım ortakları Azerbaycan’dan Nariman

Bu konu 1931 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Azeri Sineması yeniden doğuyor 1931 Reviews

    Konuyu değerlendir: Azeri Sineması yeniden doğuyor

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1931 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1054
    @Aylin's

    Standart Azeri Sineması yeniden doğuyor

    Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra uzun süre durgunluğa giren Azeri sineması yeni bir çıkış yapmaya hazırlanıyor. Bu çıkışın önemi sadece sanat açısından değil. Olay politik açıdan da oldukça anlamlı, çünkü iki Kafkas ülkesini ortak bir kültürel projede yan yana getiriyor : Gürcistan – Azerbaycan ortaklığıyla gerçekleşiyor sözkonusu yapıt.

    ‘’Saha’’ adını taşıyan filmin yönetmeni ve tasarlayıcısı Azeri, teknik ekip ise ağırlıklı olarak Gürcü. Yapım ortakları Azerbaycan’dan Nariman Film, Gürcistan’dan ise Bagira Film.

    Geçtiğimiz aylarda çekimi tamamlanan 129 dakikalık film şu an montaj aşamasında ve Cannes Film festivaline yetişmesi için uğraşılıyor. Genellikle bir ay veya 5 hafta gibi kısa sürelerde çekimi yapılan filmlerden çok farklı ‘’Saha’’. Sinema eğitimini Moskova’da alan yetenekli yönetmen Ilgar Safat tam 3 ay çekim yaptı. Bir dantel işlercesine her diyaloğun, her görüntünün üzerinde titizlikle durarak 3 ay süren hummalı bir çalışma ile filmi tamamladı. Gürcistan’dan güzel bir yaz günü ince yazlık giysilerle gelen teknik ekip Tiflis’e kışın başlangıcında kalın paltolar ve çizmelerle dönebildi.

    Azerbaycan kültür bakanlığının da desteklediği film hem psikolojik bir iç hesaplaşmayı, bir kaçış ve yüzleşmeyi, hem de sembolik anlamı ağır basan bir saha içinde kıstırılmışlığı ele alıyor. Bir aşk hikayesi anlatırken sosyal ilişkilere ve psikolojik baskılara da ayna tutuyor. Filmin kahramanı genç fotoğrafçı, nişanlısıyla birlikte bir araba kazası sonucu getirildikleri polis karakolunda, Kafka'vari bir mizansenle karşı karşıya gelirken, fotoğrafçı genç hafızasında çocukluk günlerine kadar geri dönüyor. Geçmişteki ve günümüzdeki Baku görüntüleri estetik yanı çok güçlü planlarla birbirini izliyor, tarih ve tarihsizlik iç içe geçiyor.

    Filmin ilginç yanlarından biri de oyuncuIarın değişik ülkelerden gelmiş olmaları ve filmde karşılıklı dialogları bazen ayrı dillerde yapmaları. Örneğin baş erkek rol oyuncusu Gürcü Zaza Bejashvili ile onun nişanlısı rolündeki Fransız oyuncu Melissa Papel birbirleriyle aynı dili konuşmuyorlar. Fransız oyuncu kendi repliklerini daha Fransa’dayken çalışıp öğrendiği Azerice söylerken, nişanlısı rolündeki Gürcü oyuncu ise kendi konuşmalarını Rusca yapıyor. Tabi sonunda bütün bu Rusca repliklere Azerice dublaj olacak, ama her iki oyuncunun da ayrı dillerde konuşarak yine de mükemmel uyumlu bir oyun çıkarabilmeleri gerçekten inanılmaz bir başarı. Öte yandan, film setinde de Azerice’nin yanı sıra Gürcüce, Rusca, Türkçe, Fransızca ve İngilizce konuşulması bu çekimin alışılagelmişlerden çok farklı olduğunu, şimdiden uluslararası bir boyut taşıdığını gösteriyor.

    Yönetmen lgar Safat ile kardeş olan prodüktör Nariman Mammadov ise herhalde tüm bölgede az rastlanan türden, örnek oluşturacak ciddiyette bir yapımcı. Her şeyin pek çok aksama gösterdiği, verilen sözlerin pek tutulmadığı ve her şeyin her an değişebildiği eski Sovyet dünyasında Nariman Mammadov şaşırrtıcı bir istisna. Son derece düzgün ve planlı bir çalışmayla öngörülen programın eksiksiz ve kusursuz uygulanmasını sağlıyor, çekim boyunca ortaya çıkan zorlukların hiç birini çekim ekibine hissettirmeden çözümleyerek işin sorunsuzmuş gibi akıp gitmesini örgütlüyor.

    Yetenek, beceri ve bilgiyi ustalıkla birleştiren iki kardeş Azeri sineması için hiç kuşkusuz sağlam ve ses getirici bir atılımın öncüleri olacaklar. Şimdiden Fransa, İsviçre gibi ülkelerden ortak yapım teklifleri alan Nariman Mammadov bunları inceleyip değerlendireceğini söylüyor. Ama en büyük arzusu, ilerdeki projelerinde Türk sinemacılarıyla da ortak bir çalışma yapabilmek.

    Nur DOLAY


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Azeri Sineması yeniden doğuyor

          Kategori: Azerbaycan Sineması

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1931


  2. #2
    elimgünüm
    elimgünüm - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    beni en cok etkileyen azeri filmi üvey ana oldu..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş