Sonsuz bir karanligin içinden dogdum. Isigi gördüm, korktum. Agladim. Zamanla isikta yasamayi ögrendim. Karanligi gördüm, korktum. Gün geldi sonsuz karanliga ugurladim sevdiklerimi. .. Agladim. Yasamayi ögrendim.

Bu konu 1365 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Mevlana'dan inciler... 1365 Reviews

    Konuyu değerlendir: Mevlana'dan inciler...

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1365 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1055
    @Aylin's

    Standart Mevlana'dan inciler...

    Sonsuz bir karanligin içinden dogdum.
    Isigi gördüm, korktum.
    Agladim.

    Zamanla isikta yasamayi ögrendim.
    Karanligi gördüm, korktum.
    Gün geldi sonsuz karanliga ugurladim sevdiklerimi. ..
    Agladim.

    Yasamayi ögrendim.
    Dogumun, hayatin bitmeye basladigi an oldugunu;
    aradaki bölümün, ölümden çalinan zamanlar oldugunu
    ögrendim.

    Zamani ögrendim.
    Yaristim onunla...
    Zamanla yarisilmayacagini,
    zamanla barisilacagini, zamanla ögrendim...

    Insani ögrendim.
    Sonra insanlarin içinde iyiler ve kötüler oldugunu...
    Sonra da her insanin içinde
    iyilik ve kötülük bulundugunu ögrendim.

    Sevmeyi ögrendim.
    Sonra güvenmeyi...
    Sonra da güvenin sevgiden daha kalici oldugunu,
    sevginin güvenin saglam zemini üzerine kuruldugunu
    ögrendim.

    Insan tenini ögrendim.
    Sonra tenin altnda bir ruh bulundugunu. ..
    Sonra da ruhun aslinda tenin üstünde oldugunu ögrendim.

    Evreni ögrendim.
    Sonra evreni aydinlatmanin yollarini ögrendim.
    Sonunda evreni aydinlatabilmek için önce çevreni aydinlatabilmek gerektigin ögrendim.

    Ekmegi ögrendim.
    Sonra baris için ekmegin bolca üretilmesi gerektigini.
    Sonra da ekmegi hakça ülesmenin, bolca üretmek kadar
    önemli oldugunu ögrendim.


    Okumayi ögrendim.
    Kendime yaziyi ögrettim sonra...
    Ve bir süre sonra yazi, kendimi ögretti bana...

    Gitmeyi ögrendim.
    Sonra dayanamayip dönmeyi...
    Daha da sonra kendime ragmen gitmeyi...

    Dünyaya tek basina meydan okumayi ögrendim genç yasta...
    Sonra kalabaliklarla birlikte yürümek gerektigi fikrine vardim.
    Sonra da asil yürüyüsün kalabaliklara karsi olmasi gerektigine aydim.

    Düsünmeyi ögrendim.
    Sonra kaliplar içinde düsünmeyi ögrendim.
    Sonra saglikli düsünmenin kaliplari yikarak düsünmek
    oldugunu ögrendim.

    Namusun önemini ögrendim evde...
    Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk oldugunu;
    gerçek namusun, günah elinin altindayken, günaha el
    sürmemek oldugunu ögrendim.

    Gerçegi ögrendim bir gün...
    Ve gerçegin aci oldugunu...
    Sonra dozunda acinin, yemege oldugu kadar hayata da
    lezzet kattigini ögrendim.

    Her canlinin ölümü tadacagini, ama sadece bazilarinin
    hayati tadacagini ögrendim.

    Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
    Olur ya ...
    Kalp durur ...
    Akıl unutur ...
    Ben dostlarımı ruhumla severim.
    O ne durur, ne de unutur ...


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Mevlana'dan inciler...

          Kategori: Tasavvuf

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1365


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş