İkinci Dünya Savaşı biteli henüz iki yıl olmuştu. Dünya dengelerinin ve yeni dünya düzeninin ne olacağı konusunda ve mahvolmuş ülkelerin yeniden yapılandırılması büyük bir sorun oluşturuyorken 1947 yılında A.B.D., İngiltere ve Yeni Zellanda'dan 4.000' yakın askerden oluşan bir güç ortak bir harekat düzenleyerek Antartika'yı saracak bir kutup keşfine çıkmak üzere harekete geçtiler.
Daha bu ülkelerin savaş yaraları sarılmadan böylesine büyük bir harekata kalkışmaları, kendi kamuoylarından tepki almakla beraber bu ülkelerin üst düzey bürokratları tarafından kabul edildi. Bilimsel olarak binlerce fotoğraf çekildiği ve Antartika'nın ayrıntılı resimlerinin çekildiği ve haritasının yapılmasına yaradığını bildiğimiz harekat sadece bunlar için miydi? Bunun için üç ülkenin bir araya gelmesi, onlarca gemi , uçak ve binlerce askeri güney kutbuna göndererek Antartika'yı üç koldan sarmasına bilimsel olarak ne kadar normal gözle bakılabilir? Harekatın yönetici beyni olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Sekreteri James Forrestal'in orada gördüklerini anlatmaya başlamasından sonra apar topar Bethesda Deniz Hastahanesi'ne kapatılmasına ve karısıyla bile görüştürülmemesine ne demeli? A.B.D. ordusu iddia ettiği üzere "ruhen sorunlu" bu insana nasıl bu kadar büyük bir yetki verebilme hatasında bulundu? Bu kişi madem sorunluydu neden emekli olduktan sonra konuşmaya başladı? Sonuçta buna benzer oldukça fazla soru sorulabilir. Bu konuda bir başka iddia ise Antartika 'da bir Nazi üssü buluınduğu ve hatta harekat gücünün Antartika'ya vardığında yoğun bir savunmayla karşılaştığı. İddialara göre burdaki üste Alman yüksek teknolojisi ile yapılmış Nazi UFO'ları vardı ve yoğun şekilde direnişte bulundular. Hatta Amiral Byrd'ün uçağı bir motoru bozulmuş halde diğer uçaklardan üç saat geç gelmişti. İddialara göre Byrd Nazi üssüne inmek zorunda kalmış ve üstekiler ile görüşmüştü. O zaman akla hemen şu geliyor; madem düşmanlardı neden bir A.B.D subayı bir Nazi üssünden sağ çıkabiliyor? Bu üs yada şehir yoksa gizemli bir uygarlığa mı aitti? Byrd'ün uçağındaki alıcılar gerçekten de uçağın ve mürettabatın olağanüstü şeyler yaşadığını kaydetmişlerdi. Ama elbette diğer gizemli konularda olduğu gibi dosya sümen altı edildi. Hastaneye yatırıldığından kısa bir süre sonra eski Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Sekreteri James Forrestal'in kendini odasının penceresinden atarak intihar (!) etmesi vahim ve trajik olarak değerlendirilse de belki de olay hakkında konuşmak isteyenlerin başına neler geleceğini en yüksek yoldan gösteren bir gözdağı olmuştu. Yine her zamanki gibi oldu, çok konuşan bertaraf edildi ve dava kapandı.
Yer imleri