cesetlerin vücut yağlarının nemli toprahın etkisiyle sabunumsu ve beyaz bir hal almasıdır.cesetlerin doğal mumyalara dönüşmesini sağlar örnek:bozulmayan cesetlerle ilgili bir çok örneğe katolik kilisesinin aziz kayıtlarında rastlanır. bunlar, kilise tarihcisi rahip thurston'un deyişi ile''mezarın dehşetine karşı koyan ''mistiklrin bedenleridir. ne var ki çürümeye direnen cesetlerin sadece katoliklerde görüldüğü söylenemez. bunlara hıristiyan kilisesi'nin bütün mezheplerinde ve diğer dinlerdede

Bu konu 1003 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Adipocere 1003 Reviews

    Konuyu değerlendir: Adipocere

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1003 kez incelendi.

Konu: Adipocere

  1. #1
    bYMuH@mM£d76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    1.238
    Konular
    584
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    612
    @bYMuH@mM£d76

    Standart Adipocere

    cesetlerin vücut yağlarının nemli toprahın etkisiyle sabunumsu ve beyaz bir hal almasıdır.cesetlerin doğal mumyalara dönüşmesini sağlar örnek:bozulmayan cesetlerle ilgili bir çok örneğe katolik kilisesinin aziz kayıtlarında rastlanır. bunlar, kilise tarihcisi rahip thurston'un deyişi ile''mezarın dehşetine karşı koyan ''mistiklrin bedenleridir. ne var ki çürümeye direnen cesetlerin sadece katoliklerde görüldüğü söylenemez. bunlara hıristiyan kilisesi'nin bütün mezheplerinde ve diğer dinlerdede rastlanıyor. örneğin,budist azizlerin yaşamı adlı çin tarihinde,katolik kayıtlarına uyan tanımlamalarvar.
    564 yıllık olmasına rağmen
    ch'an(zen)ulularının en iyi bilinenlerinden olan hui neng'in öyküsüde bunlardan biri. hui neng,m.s.712 yılında öldü.kwantung eyaletinde ders vermekte olduğu kuo-en manastırında gömüldü.sung hanedanın çöküşü sırasında 1276 yılında moğol askerleri cesedini mezardan çıkardılar.cesedin mucizevi bir şekilde korunmuş olduğu yolundaki rivayetlerin doğruluğunu görmek istiyorlardı.ölümünden 564 yıl sonra bile,zen üstadının derisi halen esnek ve parlaktı. hiç bir çürüm ve bozulma belirtisi yoktu.askerler merakla gövdeyi yardılar.kalp ve akciğerin kusursuz biçimde olduğunu gördüler.o kadar etkilenmişlerdiki kutsallığa daha fazla saygısızlık etmeden oradan uzaklaştılar...
    aziz mertebesine yükselsin 1977'de ispanya'da espertias'da bir aile mezarı bir erkek cesedini gömmek için açıldı. zangoç ve yardımcıları,adamın 40 yıl önce ölen oğlunun bozulmamış cesedini görünce şaşırmışlardır. jose garcia moreno adındaki bu kişi 1937 yılında 11 yaşındayken menenjitten ölmüştü.aile çocuğun gömülmeden önce ilaçlandığı yolundaki iddiaları yalanladı.kısa sure içinde,köy halkı çürümüş kefeni içindeki cesedi görmeye geldi.insanın böyle bir lütfa uğraması için mutlaka aziz olması gerektiğini düşünüyorlardı.resmen aziz ilan edilmesi içi roma'ya talep üzerine talep yağdırıldı. ancak kilise bu olaya pek talep göstermedi..
    pürüzsüz güzelliği bozulmadı dinsel yanı ağırlık basmayan bir olay daha ışığa cıkmıştı.1544 yılında zofıa bosniakova adında güzel bir macar kontes 35 yaşında öldü. kontes,iki kez evlenmiş ve bir erkek çocuk doğurmuştu.genç kadın 17 yaşında evlendikten sonra,ilk kocası öldü. ikinci kocası franco wesselenyi tanınmış bir silahşör ve diplomattı.ne yazık ki, aynı zamanda önüne gelenle alenen düşüp kalkmaktan çekinmezdi.genç kontes kuzey slovakya'daki strecno şatosuna çekildi.basit ve dindar bir hayat sürdürerek burada öldü. 1689'da şatoda iyileştirilme çalışmaları yapılırken tabutu açıldı ve pürüzsüz güzelliği ortaya çıktı.yöre tariğinde şöyle deniyor:''strenco'nun hanımı(leydi) gerçi azizlik mertebesine yükseltilmedi ama çekoslovak'ya da ki teplice-snov'da bir kilise'de yatıyor.üzerinde kendi diktiği bir elbise olan kontesin cenazesi açık tabutta teşğir ediliyor.ölümünden 336 yıl geçmiş olmasına rağmen halen güzel ! mumyalanmadığı halde corruptibles adlı kitabın yazarı joan cruz çürümeyen cesetleri üç katagoriye ayırıyor.kısıtlı olarak muhafaza edilenler,tesadüfen yada doğal olarak korunan cesetler ve gerçekten zamana meydan okuyanlar. ikinci kategoriye girenlerde aslında büyüklükleriden birşey kaybetmiyorla. rahip thurston ve cruz,insan cesetlerinin korunması bakımından üne kavuşmuş bir çok yerin adını veriyorlar.üstelik bu cesetlerin'de her zaman mumyalanmış olması gerekmiyor.
    ilaçlama yöntemi ile'de mümkün cruz,1954 yılında şili'deki bir dağ mağarasında bulunan doğal mumyadan söz ediyor. bunun, 500 yıl önce,kurban edilmek amacı ile ilaçla uyuşturulup orada donmaya bırakılan bir erkek çocuğu cesedi olduğu sanılıyordu.öte yandan,danımarka,irlanda ve iskoçyada demir çağın'dan kalma kusursuz durumda cesetler bulundu.ancak doğal kimyevi süreçler bunlerın renginin bozulmasına sebep olmuştu.alkol,formalehit,bal,rom,kum,tuz ve başka bir çok olağan dışı bileşimlerle cesetlerin korunduğu biliniyor.ne var ki,bunların gerçek anlamda zamana meydan okuyan cesetler olmaları oldukca güç....iskelet haline gelmiyor bazı yerler mezar yeri olarak önceden seçiliyordu.çünkü doğal koşullar,çözülmenin başlamasını geciktiriyor ve hızını azaltıyor. palermo ve malta'daki capuchın katakompları,kasvetli örnekleriyle ünlüydü.19.yüzyıl gezgini bunu şöyle anlatıyordu.hepsinin sırtında nornal olarak giydikleri elbiseler vardı....deri ve kaslar çiroz gibi kuruyup katılaşmış.çoğu 250 yıl önce gömüldüğü halde iskelet haline gelmemiş....18.yüz yılda ise bremen katedrali'in kurşun kaplı kemerleri arasına gömülmek alman soyluları arasında adeta moda olmuştu sebebi ise burada yıllar önce bir kazada ölen işcinin cesediydi ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rahmen bulunduğunda hemen hiç çürümeyişiydi.
    bebeğin bozulmamış cesedi dublin'de st.michan kilisesi'nin altındaki kemerli mezarlarda benzer özellikler taşımaktadır.1901 yılında kilisede yapılan bir araştırmada,bulunan bir bebek cesedinden söz ediliyor.'' tombul bileklerinden hala cenazede takılan solmuş beyaz kurdeleler sarkıyordu'' tabut'un üzerindeki tarih 1679 yılıydı.koruyucu etkiye ,havanın sonderece kuru ve tozdan arınmış oluşunun yol açdığı sanılıyor...
    radrasyon etkisi oladilir mi ? aynı koşullara rusya'nın kiev kentindeki nekropoliste rastlanıyor.bu gün burada bir çok kurumuş ceset üzerlerine cam örtülü tabutlarda yatıyorlar. yine almanyanın wesserburg somersdorf şatosu'nda bulunan cesetler için de radyasyonun etken olduğu söyleniyor.almanya'daki mittelfranken'deki bu şatoda 250 yıllık kuruyup kalmış cesetler bulundu. gerçi şatonun mezarlığında düşük oranda radyasyona rastlandı ama,kurumanın tek sırrı'nın bu olduğu söylenemez. gerçekten el değmemiş gibi duran cesetleri radyasyonla açıklamak olanaksız..
    nemli ve esnek söz konusu yerlerin hepsinde bulunan cesetler,sonunda büzülmüş,büyük ölçüde biçimleri bozulmuş ve kaskatıydı. joan cruz'un da belirttiği gibi gerçek bozulmama olaylar'ında bu özelliklere rastlanmıyor.zamana meydan okuyanların cesetleri,aradan yuzlerce yıl geçmiş olmasına rağmen oldukca nemli ve esnek olarak kalıyor.
    ''sabunsu madde'nin etkisi'' bir başka gerçek ise,sabunlaşma adı verilen doğal süreçten kaynaklanıyor.bu süreçte,vücut dokuları amonyaklı bir sabuna dönüşüyor.bu sabunumsu maddeyi ise sertleşen dış deri kaplıyor.sabunumsu maddeye''adıpocere''adı veriliyor. adıpocere,latince yağ anlamına gelen ''adeps'' ve mum anlamına gelen ''cera''kelimelerinden oluşuyor.bu maddeye verilen bir diğer ad fransızca'' kadavra yağı'' anlamına geliyor.sabunlaşma çürüme olan yerlerin yakınında, nemli toprağa gömülmekten kaynaklanıyor.neden bazı durumlarda ortaya çıkıp bazılarında ortaya çıkmadığı bilinmiyor.1785 yılında paris'te kutsal masumlar kilisesinin mezarlığını temizlemekle görevli monsieur thouret,cesetlerden çoğunun bu sadunumsu maddeye dönüştüğünü gördü.cüsselrinden birşey kaybetmeden,cesetlerin kendileri,görünüşte çürümemiş gibilerdi.kocaman sürfeler gibi kefenlerine sarılmış yatıyorlardı.kefenlerini yırtınca tekbir değişiklikle karşılaştık.gevşek yada yumuşak bir madde'ye dönüşmüşlerdi.du kitle yada maddenin beyazlığı,içinde yattıkları karanlıkta büsbütün dikkati çekiyorlardı.dolgunlukları,gözleri ve saçları gömüleli beş yıl yada dağa uzun zaman geçmesine rağmen hala bozulmamıştı.
    dünya'ya bağlılık bozulmayan cesetler hakkında çok güçlü bir teori var.bu teori ruh beden ilişkisine dayanıyor.buna göre cesedin bozulmamasının nedeni, ruh'un bedeni terketmemesinden kaynaklanıyor.öyleki ruh ayrılmadığı gibi bedenini'de koruyor. eğer dış etkiler güçlüyse ruh bedenini koruyamıyor ve ceset bozuluyor,fakat dış etkiler zayıfsa işte o zaman doğal mumyalar oluşuyor. sonuç olarak her çürümeyen cesetler kutsal ve mucizevi değildir
    alıntıdır


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Adipocere

          Kategori: Enteresan,Yaşanmış Olaylar

          Konuyu Baslatan: bYMuH@mM£d76

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1003

    ßŶ ๓ยђค๓๓є๔

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş