Eğer, herkes kendini kaybedip seni suçladığı zaman,
sen sogukkanlılığını koruyabilirsen;
Herkes senden kuşkulandığında sen kendine
güvenip tüm şüpheleri hoşgörüyle karşılayabilirsen;
Sabırla bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan;
yada iftiraya uğradığında yalana yalanla karşılık
vermezsen ve kin tutana kin duymazsan;
Eger,düşlere kapılmadan düş kurabilir; düşünebildiğin
halde düşüncelerin kölesi olmazsan ve aynı zamanda
ne çok uysal olup nede çok akıllı bir tavırla konuşmazsan,
Eger, ne kazandım diye sevinir, ne yıkıldım diye yerinir,
ikisinide karşılayip yüzleşebilirsen; uğrunda bir ömür
verdigin şeylerin yıkılışını seyredebilir ve yılmadan onları
yine kurmaya çalışırsan;
Eger, iş işten geçtikten sonra da yüreğini ve bedenini
bütün direncinle seferber edebilip herkesin vazgeçtiği
noktada, sen amacına yönebilirsen;
Herkesle birlikte olur da erdemli kalabilirsen, yada
krallarla dolaştığın halde gururlanıp özbenliğini ve
dostlarını unutmazsan;
Eger, ne sevgili dostların ne de düşmanların seni hiç incitmezse
ve kimseyi hem küçümsemez, hem de kimseye bağımlı olmamayı başarabilirsen;
Eger, her gününün her saatini ve her dakikasının her saniyesini
iç rahatlıgıyla yaşayabilirsen, bütün dünya senin olur.
İşte sen, o zaman insan oldun demektir...