Hz. Zeyneb salt Kerbelâ demek değilse de, Kerbelâ ile bir çetin sınav yaşamıştır. Bu bakımdan Onun asıl görevinin Kerbelâ vakası ile başladığı da söylenebilir. Ortalığın sütliman olduğu, hiçbir açık tehlikenin korkutucu boyutlara vararak gözükmediği Sünnetullah'ın hükmünü sürdürür gibi gözüktüğü dönemlerde bir Zeyneb olabilmenin güçlükleri olsa da; zulmün, fesadın, baskının ve İslâm'a aykırı bir takım uygulamaların içinde Zeyneb olabilmenin güçlülüğü ve önemi daha bir yadsınamaz anlam taşır.

Bu konu 6854 kez görüntülendi 22 yorum aldı ...
Peygamber Torunları Kufe Yolunda.. 6854 Reviews

    Konuyu değerlendir: Peygamber Torunları Kufe Yolunda..

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 6854 kez incelendi.

  1. #21
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart Mısır'a Gidiş

    Bitmez tükenmez gibiydi yolculuk Zeyneb için. Ömrünün şu döneminde sanki hep yollarda geçirmiş gibiydi günlerini, işte yine bir çırpıda değişiyordu yaşamı ve ne olup biteceğini yalnız Allah biliyordu. Hicri 61 senesinde. Şaban Ayında bir gün, içi buruk ve titreyerek vardı Mısır'a Zeyneb.

    Zeyneb'i karşılamaya gelmişti bir çokları. Gittikçe daha da artıyordu kalabalık. O'nun geldiğini işiten kadınlı erkekli grup grup insanlar kervanına katılıyor, duygularını paylaşmaya çalışıyordu. Bir sevgi ve dostluk çemberiyle sarılıvermişti çevresi. Belbis Köyü'ne varıncaya değin sürdü bu katılmalar. Başkentten gelip katılanlar bile vardı onlara. Başlarında Mısır'ın Hâkim’i Müslim îbn-i Muhled Ensari bulunuyordu ve daha tanınmış, önemli birçokları... Zeyneb'i gören başlıyordu ağlamaya. Mısırın başkentine kadar sürdü bu böyle.

    Başkente varınca Müslim, bu acılı yolculuktan bîtap düşmüş Zeyneb'i kendi evine davet etti ve orada kalmasını rica etti kendisinden.

    Kaynaklar Zeyneb'in bir sene kadar bu evde kaldığını ve Mısır'a alışmaya çalıştığını göstermekte. Ondan sonra ne yaptığı ve nasıl yaşadığı hakkında net bir bilgi bulmak mümkün değil. Ancak geçirdiği yoğun acılarla dolu günlerin derinden etkilediği Zeyneb, bir daha kendini toparlayamamıştır anlaşıldığı kadarıyla. İnsanlardan kaçmakta ve kimselerin gözüne ilişmek istememektedir artık. Ölümü beklemektedir Zeyneb, tıpkı bir zamanlar annesi Fatıma'nın beklediği gibi...

    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

  2. #22
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart Ölümü

    Zeyneb Mısır'da çok fazla yaşamaz. Birçok ravi gelişinden bir buçuk sene kadar sonra Hicrî 63 senesinde Receb Ayının on dördünde ebediyete irtihal ettiğinde hemfikirdir. Mezarı, Mısır'a geldiğinde ilk geldiği evde, Müslim'in evindedir aynı kaynaklara göre. Ancak bazı kaynaklarca Zeyneb'in mezarının Mısır'da değil, Şam yakınlarında Zeynebiye denilen yerde olduğu bildirilmektedir. Mısırlı yazar -ki Ehl-i Beyt uzmanı diye tanınmaktadır- Dr. Ayşe Bint-i Şatti'nin kanaatine göre mezarı Mısırdadır.

    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

  3. #23
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart

    GÜNCELLEME
    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş