Millî Cemiyetler I. Dünya Savaşı'nda yenilen Türkiye'nin galip devletler tarafından işgalini ve savaş yıllarında Anadolu'dan sürülen gayrimüslim halkın geri dönmesini önlemek amacıyla kurulan dernek ve topluluklara verilen ad. 1918 Ekim ayında iktidardan düşen İttihat ve Terakki hükümetinin yerel düzeydeki önderleri tarafından Türkiye'nin hemen her bölgesinde 1919 yılının ilk aylarında kurulmuşlardır. * Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti * İzmir Müdafaa-i Hukuku Osmaniye

Bu konu 3622 kez görüntülendi 6 yorum aldı ...
Cemiyetler 3622 Reviews

    Konuyu değerlendir: Cemiyetler

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3622 kez incelendi.

Konu: Cemiyetler

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Dygsuz

    Standart Cemiyetler

    Millî Cemiyetler I. Dünya Savaşı'nda yenilen Türkiye'nin galip devletler tarafından işgalini ve savaş yıllarında Anadolu'dan sürülen gayrimüslim halkın geri dönmesini önlemek amacıyla kurulan dernek ve topluluklara verilen ad. 1918 Ekim ayında iktidardan düşen İttihat ve Terakki hükümetinin yerel düzeydeki önderleri tarafından Türkiye'nin hemen her bölgesinde 1919 yılının ilk aylarında kurulmuşlardır.

    * Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
    * İzmir Müdafaa-i Hukuku Osmaniye Cemiyeti
    * İstihlası Vatan Cemiyeti
    * Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi
    * Trabzon Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyeti
    * Kilikya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
    * Hareket-i Milliye ve Redd-i İlhak Teşkilatları
    * Adana Vilayeti Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
    * Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti
    * Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
    * Kozan Müdafaa-i Hukuku Cemiyeti


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Cemiyetler

          Kategori: Tarih

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 6

          Görüntüleme: 3622


  2. #2
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Dygsuz

    Standart

    Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

    Ağustos 1919 tarihinde Erzurum merkezli kurulmuştur. Elazığ'da da şubesi vardır. Bu cemiyet önce İstanbul’da kurulmuş olan Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyetine bağlı olarak açılmış daha sonra Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı ile İstanbul’dan ayrılmış doğuda müdafaa-i hukuk akımını temsil ederek Mustafa Kemal’in sevk ve idaresinde güçlenmiş bütün memlekete yayılacak bir program hazırlamıştır. Ayrıca bu dernek Erzurum kongresini toplayarak tüm yurdun savunulmasını kararlaştırmıştır.

  3. #3
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Dygsuz

    Standart

    İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti Mondros Mütarekesi'nin (30 Ekim 1918) imzalanmasından sonra Anadolu'da kurulan ilk direniş örgütü.
    Kasım 1918'de İzmir'in önde gelen tüccarları Moralızade Halit ve Nail Beyler ile arkadaşlarınca kuruldu. Ama İttihat ve Terakki'nin güçlü olduğu merkezlerden biri olan İzmir'de Mondros Mütarekesi'nin hemen ardından örgütlenmeye gidilmesi sakıncalı bulunabileceği için kuruluş bildirgesi ancak 1 Aralık'ta vilayete verilebildi. Örgütün etkin bir yapıya kavuşması Nurettin Paşa'nın İzmir'e vali olarak atanmasından sonra gerçekleşti. Ocak 1919'da bu dönemde kurulmuş bir başka örgüt olan Heyet-i İlmiye'yle birleşti.
    İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti daha çok diplomatik etkinliklere ağırlık verdi. İlk iş olarak İstanbul'a bir kurul gönderildi ve Sadrazam Tevfik Paşa ve İtilaf Devletleri yüksek komiserleri ile ilişki kurulmaya çalışıldı. Amaç Paris Barış Konferansı'na (1919) katılma olanağını elde ederek büyük devletleri ikna etmek ve İzmir'in Yunanlılarca işgalini önlemeye çalışmaktı. İzmir'den İstanbul'a gönderilen kurula yalnızca öteki devletlerin saf dışı bırakmaya çalıştıkları İtalya'nın yüksek komiseri Kont Sforza yakınlık gösterdi; kurul İzmir'in yakında Yunanlılarca işgal edileceğini de ondan öğrendi. Bu arada sağlanan bir İtalyan gemisiyle Avrupa'ya bir yolculuk hazırlıklarına girişildiyse de örgüt içinde patlak veren bir anlaşmazlık nedeniyle bu yolculuktan vazgeçildi.

    Yunan işgalinin yaklaşması ve bu konudaki söylentilerin artık gizlenemez duruma gelmesi üzerine İzmir Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti Mart 1919'da bir kongre düzenledi. Çevre kent ve kasabalardan delegelerin de katıldığı bu kongrede İzmir'in nüfusunun çoğunluğunu Türklerin oluşturduğunu hatırlatan ve işgal söylentilerini kınayan bir uyarı bildirisi hazırlandı ve bu bildiri Barış Konferansı'nın toplandığı Paris'e iletildi. Örgüt çalışmalarını Haziran 1919'a değin İzmir'de sürdürdü. Daha sonra Alaşehir Kongresi'nde alınan bir karar gereğince merkezini İstanbul'a taşıdı. İstanbul'un işgalinden sonra çalışmalarına son verdi.İttihatçı ve bolşevik olmakla suçlanmışlardüzenli bir cemiyet olmamışlardır.

  4. #4
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Dygsuz

    Standart

    İstihlası Vatan Cemiyeti

    İstihlası Vatan Cemiyeti Manisa’da kurulmuş olup Ege’de öncü müdafaa-i hukuk cemiyetlerinden biridir. Daha sonra 19 Mart Kongresi ile İzmir Müdafaa-i Hukuku Osmaniye Cemiyeti ile birleşmiştir.

  5. #5
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Dygsuz

    Standart

    Trabzon Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyeti


    Karadeniz kıyıları üzerindeki yabancı emellerine tepki olarak ortaya çıkmıştır. Bu yörede faaliyet gösteren Trabzon Havalisi Ademi Merkeziyet Cemiyeti ile mücadele eden bu teşkilat Erzurum Kongresi’nden sonra Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin şubesi haline gelmiştir .
    Milli Mücadele döneminde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nden başka Türk Ocağı Eczacılar Cemiyeti Ihtiyat Zabitleri CemiyetiHilal-i Ahmer (Kızılay) CemiyetiTrabzon Müslüman Cemiyet-i Hayriyyesi Muallimin Cemiyeti Himaye-i Etfal Cemiyeti Idman Ocağı gibi muhtelif


    amaçlı cemijıetler kurulmuştur. 1923 yılında Sanatkarlar Cemiyeti ile Gençler Birliği kuruldu.Trabzon'da Cumhuriyet'in kuru*luşuna yakın tarihlerde iki sinema bulunuyordu. Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında Meydan Parkı'nda açılan Turan Sinemasında ilk zamanlarda daha ziyade müsamereler ve konser*ler düzenleniyordu. 1923'ten itibaren yerli filimlerin yanı sıra yabancı filimler de programda yer almaya başladı. 1923 yılının ilk günlerinde Kunduracılar Caddesinde Hac Harunzadeler tarafından Yıldız Sineması açıldı. Milli Mücadele'nin başlangıcındar Cumhııriyet"in ilanına kadar geçersüre içinde Trabzon Valiliğinde bulu*nanlar göreve başlama ve ayrılış ta*rihleri itibariyle şunlardır :
    Süleyman Necmi Bey (Nisan 1918 - 27 Mart 1919) Mehmet Galip Bey (19 Nisan 1919 - 24 Eylül 1919) Ali Haydar (Yücebaş) Bey (Kasım 1919 *Ocak 1920) Hamit (Kapancı) Bey (17 Şubat 1920 - Ekim 1920) Abdullah Naci (Akbay) Bey (Nisan 1921*Ortahisar`da bir sokak Ağustos 1921) Ebubekir Hazim (Tepeyran) (26 Ağustos 1921 - Aralık 1922) Şükrü Bey (10 Mayıs 1923 - 25 Ağustos 1923). 1918-1923 yıllarında . muhtelif zamanlarda Defterdar Hüseyin Avni Bey Ibrahim Bey Ihsan Bey Üçüncü Tümen Komutanları Nuri Seyfi (Düzgören) ve Sami Sabit (Karaman) Beyler Vali Vekilliğinde bulundular. Istanbul Hükümetinin 22 Nisan 1920'de vali olarak atadığı Hacı Hamdi (Pirselimoğlu) Bey göreve başlayamadan 19 Mayıs 1920 günü bir Ingiliz gemisiyle Istanbul'a dön*mek zorunda kalmıştır. Hamit Bey'in milletvekilliği sıfatıyla Ankara'da bulunduğu (Haziran - Eylül 1920) sırada Üçüncü Tümen Komutanı Rüştü Bey Vali Vekilliğinde bulunmuştur.
    1918 - 1923 tarihleri arasında Barutcuzade Hacı Ahmet Efendi (Şubat 1918 - 1922) ve Hacı Ali Hafızzade Hakkı Efendi (1922 - 1923) Belediye Başkanlığı yaptılar.
    12 Ocak 1920'de Istanbul'da toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne Trabzon Vilayeti Merkez Sancağı adına Ali Şükrü Ali Şefik (Bekman) Eşref Hüsrev (Gerede) Ismail Hasarı (Saka) ve Muhtar Beyler katıldılar.


    23 Nisan 1920'de toplanan ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Trabzorı adına Vali Hamit (Kapancı) Eyübzade Izzet Nemlizade Sabri 4laybeyzade Faik ve Arif Kadızade Recai Beyler seçildiler. Bunlardan Alaybeyzade Faik Efendi Recai ve Hamit Beyler Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne katıldılar. Eyubzade Izzet Bey Ankara'ya giderken yolda öldürülmüş Nemlizade Sabri Bey de sağlık sebebiyle istifa etmiştir.
    B) Cumhuriyet Döneminde Trabzon


    Milli Mücadelenin kazanılmasında büyük çaba ve fedakarlıklara kat*lanmış olan Trabzonlular Cumhu*riyet'in ilanını büyük bir coşkuyla karşıladılar. 31 Ekim 1923 günü Boztepe'den top atışlarıyla başlayan ve eski hükümet binasının önündeki sahada yapılan törene çok sayıda halk ve Trabzon'daki tüm okulların öğrencileri katıldılar. Öğretmen Oku*lu öğretmenlerinden Avukat Salih Zeki (Tuğtekin) Bey halka hitaben yaptığı konuşmasında Cumhuriyet idaresinden ve Cumhuriyet'le idare edilecek olan Türk milletinin önemli ilerlemeler kaydedeceğinden bahset*miş ve bu konuşması halkın alkış*larıyla karşılanmıştı.


    Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon Vilayeti merkez kaza ile Vakfıkebir (Büyük Liman) Akçaabat (Polathane) Maçka (Cevizlik) Sürmene (Hamurgan) Of (Solaklı) kaza*larından oluşuyordu. Vilayet merkezi*nin Yomra (Diron) adıyla bir nahiyesi ve 32 adet köyü vardı. Vakfıkebir kazasına Tonya nahiyesi ve 111 köy Sürmene kazasına Karadere nahiyesi ve 35 köy; Of kazasına Kadahor nahiyesiyle 124 köy bağlıydı.
    1925 - 1927 yıllarında Trabzon'da Cumhuriyet Halk Fırkası Türk Ocağı Kızılay (Hilal-i Ahmer Cemiyeti) Tayyare Cemiyeti (Türk Hava Kurumu) Himaye-i Etfal (Çocuk Esirgeme Kurumu) Ihtiyat Zabitleri Cemiyet*lerinin şubeleriyle Muallimler Birliği ve Vilayat-ı Şarkiyye Hekimler Birliği Mıntıka Heyet-i Merkeziyesi Idman Ocağı Idman Grubu Idman Gücü Necmiati Spor Kulübü Birlik Spor Kulübü Ticaret Mahfeli Sahil Idman Yuvası ve Hanımlar Birliği Yuvası gibi birtakım dernek ve spor kulüpleri vardı. Bunlardan bir kısmı Cumhu*riyet'ten sonra kurulmuştu.
    Ilçelerde bu cemiyetlerden bazılarının şubesi vardı. Akçaabat Sürmene ve Of'ta Cumhuriyet Halk Fırkası Hilal-i Ahmer Himaye-i Etfal Türk Ocağı Tayyare Cemiyetlerinin şubeleri; Vakfıkebir ve Maçka'da Cumhuriyet Halk Fırkası Hilal-i Ahmer Himaye-i Etfal ve Tayyare Cemiyeti'nin şubeleri açılmıştı.
    Trabzon'da 1923 yılından itibaren Turan ve Yıldız sinemalarında yerli ve yabancı filmler gösterilmekteydi. Turan Sineması 28 Mart 1924'te Belediye'ye devredildi.
    Inkılapların halka tanıtılması ve benimsetilmesinde Trabzon Türk Ocağı ve Mayıs 1925'te yeniden kurulan Muallimler Birliği'nin önemli rolü olmuştur. 2 Ekim 1925 günü Türk Ocağı'nda yapılan kadınlı erkekli ilk toplantıda Mustafa Reşit (Tarak*çıoğlu) Türk Ocağı'nın inkılap hareketlerini desteklemek amacıyla halka öncülük yapmaya çalıştığını belirterek kadın - erkek tüm üyeleri bu göreve çağırmıştı: Mustafa Reşit Bey o yıllarda Türk Ocağı ile Muallimler Birliği'nin kurucu ve her ikisinin de başkanı idi. Muallimler Birliği Türk Ocağı ile aynı binada bulunuyordu. Her iki cemiyetin aynı gaye etrafında birlikte çalışmaları sağlanmıştı. Böylece Türk Ocağı - Mu*allimler Birliği tarafından Sürmene Of Maçka Akçaabat ve Vakfıkebir kazalarında şubeler açılmış ve halkı aydınlatmak amacıyla köylere öğretmen ve doktorlardan oluşan heyetler gönderilmişti. 1926 yılında Maçka ve köylerine yapılan böyle bir geziye Muallimler Birliği'nden öğretmen Feyzi Mehmet Salih Beylerle Türk Ocağı üyelerinden öğretmen Hüseyin Avni ve Ömer Hikmet Beyler katılarak konferanslar vermişlerdi.


    Cumhuriyet'in benimsediği çağdaş ve milli değerleri yaymada etkili olan Türk Ocakları bu görevleri 1930'lardan şonra Halkevlerine bırak*mıştır. 1931 yılında Türk Ocaklarının kapanmasından sonra 24 Haziran 1932'de Trabzon Halkevi açıldı. Yeni Yol gazetesi bu açılışa büyük yer vermişti. Trabzon Halkevi 1951 yılında kapanışına kadar bir çok kültür ve sanat faaliyetlerinde bulundu; Akın ve Inan dergilerini yayınlandı. 29 Haziran 1933 Cuma günü Halkevi Temsil Kolu tarafından Akın piyesi sahnelendi. Ilk yıllarda Celal (Pulat*haneli) Bekir Sukuti (Kulaksızoğlu) ve Osman Cudi (Gürsoy) Beyler Halkevi başkanlığı yaptılar.


    Transit ticaret yolu üzerinde bulunması sebebiyle 1820'lerden itibaren önemi artan Trabzon Cumhuriyet'e eski ticari önemini yitir*miş olarak girmişti. Asya içlerinden Karadeniz kıyılarına kadar uzanan ve Trabzon - Erzurum - Tebriz - Tahran güzergahını takip eden bu yol eski fonksiyonunu büyük ölçüde kaybet*mişti. 1869'da Süveyş Kanalının açılması ve buradan Iran'a giden yeni yolların kullanıma girmesi buna sebep olmuştu. Diğer taraftan Çarlık Rusya'nın Iran ticaretini denetlemek amacıyla Batum - Tiflis - Culfa - Tebriz - Bakü Demiryolunu açması da Trabzon'un ekonomik gelişmesini özellikle ticaret hayatını olumsuz yönde etkiledi. Eskiden kervanlarla aylarca süren nakliyatın yerini demir*yolu ve motorlu vasıtalara devretmesi de bu sebepler arasında sayılabilir.


    Bu olumsuzluklara rağmen Iran transit ticaret yolunun Cumhuriyet döneminde tamamen terkedilmediği ve özellikle Iran'la olan nakliyatın devam ettiği bilinmektedir. 1926'da Iran'ın Trabzon konsolosuna ait bir belgede bu yol üzerinde kervan taşımacılığının devam ettiği "Kızıldize civarında Diyadin karyesinde eşkiya tarafından on deve Iran transit eşyasının gasb edilmiş olduğundan" bahsedilmektedir.
    Transit yolun bir parçası olan Trabzon - Erzurum yolu 1931 - 1937 yılları arasındaki inşaattan sonra 19 Haziran 1937'de yapılan törenle açıldı. Busing marka mazotla çalışan ikişer tonluk 24 kamyon ve on üçer kişilik 8 otobüs bu yolda hizmete girdi. Nakliyat haftada üç defa Trabzon'dan ve Iran hudutundan hareket eden bir otobüs ile bir kamyondan oluşan katarlar yardımıyla yapılıyordu. Bu yol üzerinde açılışının ilk altı ayında 264 otobüs seferi yapılarak 3.881 yolcu taşındı. Yine aynı tarihlerde 875 kamyon seferi yapılarak çok miktarda yük taşındı. Transit yolu Trabzon *Gümüşhane - Bayburt - Erzurum *Karaköse - Diyadin - Kızıldize - Tebriz *Tahran güzergahını takip etmekteydi.

  6. #6
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Dygsuz

    Standart

    Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

    Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Mondros Mütarekesi'nden sonra Anadolu'nun ve Rumeli'nin çeşitli şehirlerinde işgallere karşı kurulan milli cemiyetlerin 7 Eylül 1919'da Sivas Kongresi'nde birleştirilmesinden sonra oluşan yeni cemiyete verilen isimdir. Bu cemiyet Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Halk Fırkası'na dönüştürülmüştür.

  7. #7
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Dygsuz

    Standart

    CEMİYETLER

    Mondros Ateşkes Anlaşması'nın imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri’nin stratejik noktaları işgal etmeleri,İtilaf Devletleri’nin Osmanlı Hükümeti’ni denetimlerine almaları,Osmanlı ordularının terhis edilmesi,Azınlıkların işgal güçlerinden aldıkları destekle kendi çıkarları doğrultusunda faaliyetlere başlamaları Anadolu’da büyük bir kargaşaya yol açtı. Bu kargaşa ortamında hem zararlı hem de yararlı cemiyetler kuruldu. Devlet otoritesinin yokluğundan yararlanan Ermeniler ve Rumlar ülkemizin değişik yerlerinde cemiyetler Osmanlı ordusunun da yokluğundan yararlanan azınlık cemiyetlerinin her yerde etkisi artınca Türk milleti işgallere karşı ilk tepki olarak yararlı cemiyetler kurmuş ve mücadeleyi başlatmıştır kurdular.


    I) ZARARLI CEMİYETLER

    Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra işgallerin başlamasıyla bundan yararlanan bazı unsurlar ayrılıkçı cemiyetler kurdular. Bunun yanında işgalcilerin desteği ile de milli çıkarlarımızla bağdaşmayan içimizdeki bir takım insanlar Türk milletinin gücüne inanmayan insanlar tarafından cemiyetler kuruldu.

    * Azınlık Cemiyetleri

    Yüzlerce yıldan beri Osmanlı vatandaşı olarak, huzur içinde yaşamış ve devletin her türlü imkanlarından yararlanmış azınlıklar (Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler), Osmanlı Devleti’nin içine düştüğü kötü durumu fırsat bilerek, topraklarımızı, işgal devletleriyle işbirliği yaparak paylaşmaya çalışmışlardır. Bunun için cemiyetler kurdular. Bunların en önemlileri Rum azınlık tarafından kurulan cemiyetlerdir.


    a-Rum Cemiyetleri



    1-Etnik-i Eterya Cemiyeti

    a.Yunanistan’a bağımsızlığını kazandırmak amacıyla kurulmuştur(1814).
    b.Girit İsyanı’na neden olmuşlardır (1896).
    c.I.Dünya Savaşı’nda ise Rumların yaşadığı tüm toprakları Yunanistan’a katarak eski Bizans’ı canlandırmayı amaçlamışlardır.
    d.Mavri Mira İstanbul'da Fener Patrikhanesinde Yunan Hükümetine bağlı olarak çalışmıştır.
    e.Derneğin ihtiyaçları bu hükümet tarafından karşılanmaktadır.

    2-Mavri Mira Cemiyeti

    a.İstanbul’daki Rum Patrikhanesi’ne bağlı olarak patrik vekili bu cemiyetin başkanlığını yapmıştır.
    b.Yunan hükümetinin emirleri doğrultusunda hareket eden bu cemiyetin amacı; Trakya, İstanbul, Batı ve Orta Anadolu’da “Büyük Yunanistan’ı” kurarak Bizans İmparatorluğu’nu yeniden canlandırmaktı.
    c.Cemiyet, İstanbul, Bursa, Bandırma, Tekirdağ, Kırklareli yörelerindeki Rum azınlığı, örgütlemek, silahlandırmak, çeteler kurmak, Yunanistan yararına kamuoyu yaratmak, ilerleyen işgalci Yunanlılara yardımcı olmak ve Türk halkına karşı çete savaşını sürdürme faaliyetlerinde bulunmuştur. .
    d.Yunan Göçmenler Komisyonu, Rum okullarının izcilik kolları, Yunan Kızılhaç örgütü, bazı yabancı okullar ve Anadolu’daki Rum kiliseleri bu derneğin direktifleri ile çalışmışlardır.

    3-Rum Pontus Cemiyeti

    a)İlk defa 1904 yılında Merzifon Amerikan Koleji’nde gizli olarak kurulmuştu.
    b)Merkezi Samsun’dan Batum’a kadar geniş sahada Trabzon Rum İmparatorluğunu tekrar kurmak amacındadır.
    c)I.Dünya Savaşı sırasında Rusya’nın himayesinde gelişmiş, ateşkes sonrasında Yunanistan’ın güdümünde faaliyet göstermiştir.
    d)İstanbul ve Trabzon’da şubeleri vardır.
    e)Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmasında dolaylı rolleri vardır.
    NOT: Bu cemiyetlerin ortak amacı Yunan Megalo İdea’sını gerçekleştirmektir

    4-Kordos Cemiyeti

    a)Etnik-i Eterya’nın bir kolu olarak faaliyet göstermiştir.
    b)Doğu Karadeniz’e göçmen adı altında silahlı Pontus çeteleri göndermiştir.

    b-Ermeni Cemiyetleri



    1-Zaven Efendi, Hınçak (1887) ve Taşnak Sütyun (1840) Cemiyetleri :

    a)Bu cemiyetlerin ortak amacı Doğu Anadolu’daki Ermenilerin bağımsızlığını sağlamak, Ermenileri silahlandırmak ve Ermeni milliyetçiliğini yaymaktır.
    b)Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurmak amacı ile Ermeniler tarafından kurulmuştur.
    c)Merkezleri İstanbul Ermeni Patrikhanesi idi .
    d)Bu cemiyetlere bağlı Ermeni İntikam Alayları büyük katliamlara giriştiler.
    e)Ermenileri Fransızlar desteklemiştir.


    2-Ermeni İntikam Alayı

    a)Adana'da Fransızların yardımıyla kurdukları intikam alayı ile büyük katliamlara girişmişlerdir.


    c-Yahudi Cemiyetleri



    1-Alyans İsrailit ve Makkabi Cemiyeti

    a)Merkezleri İstanbul’dur. Ancak burada etkili olamadılar.
    b)İstanbul’daki Yahudi gençler tarafından kurulmuştur.
    c)Büyük İsrail Devleti’ni kurmayı amaçlamışlardır.
    d)Türklere karşı Rumlarla işbirliğine girdiler. Hahambaşı patrikle birlikte faaliyetlerde bulundu



    Azınlık Cemiyetlerinin Genel Özellikleri




    1)Mondros Antlaşmasıyla meydana gelen ortamdan yararlanarak kurulmaları.
    2)İtilaf Devletleri tarafından kurulmaları ve desteklenmeleri.
    3)Anadolu'nun işgalini kolaylaştırmaya yönelik olmaları.
    4)Türk topraklarını parçalayarak, Wilson ilkelerine göre milli devletlerini kurmak istemeleri.
    5)Milli birlik ve bütünlüğümüzü bozmaya yönelik olmaları.


    B.Milli Varlığa Düşman Cemiyetler (Türklerin Kurduğu Zararlı Cemiyetler)




    1-Kürt Teali Cemiyeti

    a)İngilizlerin yardımıyla Seyit Abdülkadir tarafından İstanbul’da kurulmuştur. Cemiyet, İngilizlerden destek ve yardım alıyordu.
    b)Wilson İlkeleri’nden yararlanarak Doğu Anadolu Bölgesinde bir Kürt Devleti kurmak amaçlanmıştır.
    c)Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile birleşmeyi reddetmiştir.

    2-İslam Teali Cemiyeti

    a)Merkezleri İstanbul’dur. Konya ve çevresinde de yoğun faaliyetlerde bulunmuşlardır.
    b)Ülkenin kurtuluşunu hilafet ve saltanatta görmüşlerdir.
    c)Ümmetçilik düşüncesini savunmuşlardır.
    d)Anadolu’daki Milli Mücadele’yi engellemek için İstanbul’daki bazı müderrisler tarafından kurulmuştur.

    3-Sulh ve Selamet-i Osmaniye Fırkası

    a)Merkezleri İstanbul’dur.
    b)İttihat ve Terakki karşıtlarından oluşmuştur.
    c)Padişaha bağlılığı savunmuşlardır.
    üVatanın kurtuluşunun, padişahın ve halifenin buyruklarına sıkı sıkıya uymakla mümkün olacağına inanan bir cemiyettir.
    d)Meşrutiyet ve demokrasi ilkelerine bağlı siyaset takip etmişlerdir.
    e)Hürriyet ve İtilaf Fırkası ile işbirliği yapmıştır.
    f)İngilizlerden maddi destek görmüştür.

    4-Hürriyet ve İtilaf Fırkası

    a)Merkezi İstanbul’dur.
    b)1911’de İttihat ve Terakki Partisi’ne karşı olanlar tarafından kurulmuştur.
    c)Anadolu’daki Kurtuluş Hareketini İttihatçılar ile işbirliği yapan maceracı bir hareket olarak değerlendirmişlerdir.
    d)Mondros’tan sonra Milli Mücadele’ye karşı iç ayaklanmalarda öncü olmuşlardır.
    e)İngilizlerle beraber hareket etmiştir.

    5-İngiliz Muhipleri (Sevenleri) Cemiyeti

    a)İngilizler tarafından Sait Molla isminde birine İstanbul’da kurdurulmuştur.
    b)İngiliz mandasını savunmuşlardır.
    c)Osmanlı Devleti (Vahdettin, Damat Ferit ve İçişleri Bakanı Ali Kemal üyeleri) tarafından desteklenmiştir
    d)Derneğin başkanı Fru (Frew) idi.
    e)Cemiyetin gizli amacı memleket içinde örgüt kurarak isyan ve ihtilaf çıkarmak, ulusal bilinci yok etmek ve yabancı müdahalesini kolaylaştırmaktır.
    üİngiliz gizli servisince yönlendirilen dernek, İngiltere’nin doğu siyasetini destekler. İngiltere ile Osmanlı saltanatı arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek amacıyla kuruldu. Çalışmaları Hürriyet ve İtilaf fırkasınca desteklendi. Asıl amacı, ulusal direniş girişimlerini yok etmektir.

    6-Wilson Prensipleri Cemiyeti

    a)Merkezi İstanbul’dur.
    b)Osmanlı Devleti’nin kurtuluşunun ancak İngilizlerin yardımı yerine ABD’nin mandası ile mümkün olabileceği savunulmuştur. Amerika'nın mandasına girerek kurtulmayı ve hızla uygarlaşmayı hedeflemekte idiler.
    c)Halide Edip (Adıvar), Ahmet Emin (Yalman) ve Refik Halid gibi şahsiyetler bu cemiyetin önemli isimleri arasındaydı.
    d)Sivas Kongresi'nde etkili olmuş, fakat susturulmuşlardır.
    e)Cemiyetin kurucularından bir kısmı Kurtuluş Savaşı’nda Milli Mücadelecilere katılmıştır.



    Milli Varlığa Düşman Cemiyetlerin Genel Özellikleri





    1)Saltanat ve Hilafetçi bir düşünceye sahip olmaları.
    2)Milliyetçiliğe karşı ümmetçi bir anlayışta olmaları.
    3)Ülkemizde çıkarları olan büyük devletler tarafından kurulmuş veya yönlendirilmiş olmaları
    4)Manda ve himayeye taraftar olmaları.
    5)Milli birlik ve bütünlüğü bozmaya yönelik olmaları.
    6)Osmanlı Hanedanını yaşatma ve devam ettirme gayretinde olmaları.



    Zararlı Cemiyetlerin Ortak Özellikleri




    1)Emperyalist devletlerin çıkarlarına hizmet etmişler,ülkenin işgalini kolaylaştırmışlardır.
    2)İç ayaklanmalara sebep olmuşlar,ulusal kurtuluşu bir süre engellemişlerdir.
    3)Kendi çıkarlarını millet çıkarlarından üstüm tutmuşlar,Türk milletinin öz gücüne ve bağımsız yaşama azmine inanmamışlardır.
    4)Mandacı olanlar,bağımsızlığın mandacılıkla sağlanacağı gibi bir görüşü savunmuşlardır.
    5)Ulusal bilinç ve birliği parçalamaya çalışmışlardır.
    6)Ulusal Egemenlik kavramına inanmamışlardır.
    @ Yararlı ve zararlı olmak üzere kurulan cemiyetlerin tamamı Mondros Ateşkes Anlaşmasının meydana getirdiği olumsuz şartlardan ortaya çıkmıştır. En önemli ortak özellikleri budur. Zararlı cemiyetler, işgallerin devam ettiği sürede faaliyet göstermişlerdir. Yararlı cemiyetler ise Sivas Kongresinde birlik altında toplanarak milli kurtuluş hareketinin sonuna kadar faaliyetlerde bulunmuştur.


    II)YARARLI (MİLLİ) CEMİYETLER

    Türk milleti, Mondros’tan sonra başlayan işgaller üzerine haklarını savunmaya başlamıştır. Osmanlı hükümetinin olaylara kayıtsız kalması milletin harekete geçmesine neden olmuştur.Türk yurdunun parçalanmasını önlemek için çeşitli bölgelerde milli amaca hizmet edecek nitelikte mahalli cemiyetler kurulmuştur . Bu cemiyetlere genel olarak Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri (Hakları Savunma Dernekleri) adı verilmiştir
    Kuruluş Nedenleri:
    1)İşgallere, işgalcilere ve zararlı cemiyetlere tepki,
    2)İşgaller karşısında padişah yönetiminin bir şeyler yapmayışı,
    3)Halkın kendisini bilinçli bir şekilde örgütlenerek koruma isteği.
    4)Milliyetçi bilincin gelişmiş olması.

    1-Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ( 7 Kasım 1918 )


    a)Trakya’nın Yunanlara verileceği endişesi ile Edirne’de kurulmuştur.
    b)Osmanlı Devleti parçalandığı takdirde Batı Trakya ile birleşerek, Trakya Cumhuriyeti’ni kurmayı amaçlamıştır. Zamanla Kuva-i Miliye hareketine dönüşecek olan silahlı mücadeleyi esas almıştır.
    c)Doğu Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini önlemek ve Mavri Mira’nın zararlı faaliyetlerini önlemek amaçlarındandır.
    d)Mondros’tan sonra kurulan ilk direniş cemiyetidir
    e)Lüleburgaz, Edirne kongrelerini düzenlemişlerdir. Edirne Kongresi’nde (9-13 Mayıs 1920) TBMM’ye bağlılık kararı almıştır.

    2-İzmir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye Cemiyeti (1 Aralık 1918)

    a)İzmir’de Nurettin Paşa tarafından kuruldu. Bu cemiyetin ilk adı “Müdafaa-i Vatan Heyeti”dir.
    b)İzmir’in Yunanlara verilmesini engellemek amacı ile kurulmuştur.
    c)Zamanla (Alaşehir Kongresinden sonra) İstanbul’da da etkinlik gösteren bu cemiyet , ulusal mücadeleye yardımcı gizli cemiyetlerle anlaşarak ,Anadolu’ya silah ve cephane kaçırılması işinde yardımcı olmuştur.
    d)Basın yolu ile sesini duyurmaya çalışmıştır.
    e)İttihatçı ve Bolşevik olmakla suçlanmışlar, düzenli bir cemiyet olamamışlardır.
    f)Cemiyet ismini İzmir’in işgal edileceği haberinin alınması üzerine “İzmir Reddi İlhak Cemiyeti” olarak değiştirmiştir.

    3-İzmir Redd-i İlhak Cemiyeti

    a)İzmir’in işgali üzerine kurulmuştur. İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti işgalden bir gün önce bu ismi almıştır.
    b)I.ve II. Balıkesir Kongresi ile Alaşehir Kongresi’ni düzenlemişlerdir.
    c)Yunan işgaline fiilen karşı koymuş bir cemiyettir
    d)Kuvay-i Milliye hareketinin başlamasını da sağlamıştır

    4-Kilikyalılar Cemiyeti (21 Aralık 1918)

    a)İstanbul’da Ali Fuat Paşa’nın gayretleri ile kurulmuştur.
    b)Adana ve çevresinin Ermenilere verilmesini engellemek ve Fransız işgalinden korumak için kurulmuştur.
    c)Bölgedeki ulusal güçleri birleştirmek içim 30 Mayıs 1920’de Pozantı Kongresi’ni düzenlemiştir.

    5-Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti (12 Şubat 1919)

    a)Merkezi Trabzon olmak üzere Trabzon ve çevresinde Pontus Rum Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur.
    b)Erzurum Kongresinden sonra Doğu Anadolu Cemiyetinin bir şubesi haline gelmiştir

    6-Trabzon Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti

    a)Trabzon ve çevresinde bağımsız bir Türk Devleti kurmak amacı ile kurulmuştur.
    b)İlk kurulduğunda padişaha bağlı iken daha sonra Milli Mücadele’ye katılmıştır.


    7-Doğu Anadolu (Şark Vilayetleri) Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti

    a)4 Aralık 1918’de İstanbul’da kuruldu.
    b)Merkezi İstanbul’da bulunan bu cemiyet daha sonra Erzurum ve Elazığ da şubeler açmıştır.
    c)Doğuda bağımsız bir Ermeni Devleti’nin kurulmasını engellemek için kurulmuştur. Ermenilerin Doğu Anadolu'da nüfus olarak çoğunlukta olmadığını açıklamıştır.
    d)Cemiyet Ermenilerle mücadele etmek, Doğu illerinde Türklerin Ermenilere sayıca üstün olduğu kadar tarih, kültür ve uygarlık yönüyle de üstün olduğunu kanıtlamak için Fransızca Le Pays, Türkçe Hâdisât ve Albayrak gazetelerini çıkarmıştır.
    e)Cemiyet şu kararları almıştır: Kesinlikle Doğu Anadolu’dan göç edilmeyecek. Doğu illeri bir saldırıya uğrarsa birleşilecek. Bilim, din ve ekonomi alanında teşkilatlanılacak.
    f)Doğu Anadolu'da Türk ve Müslüman nüfusun fazla olduğunu belirtmiş ve Doğu Anadolu'nun bütünlüğünün korunmasını savunmuştur.
    g)Erzurum Kongresi'ni düzenlemişlerdir.
    h)Mustafa Kemal, Sivas Kongresinde Ulusal Dernekleri bu cemiyet aracılığı ile birleştirmiştir.
    En etkili olan cemiyettir.

    8-Milli Kongre Cemiyeti (29 Kasım 1918)

    a)II. Meşrutiyet döneminde Türkçülük fikrini ve Türk milliyetçiliği hareketini Milli Eğitim vasıtalarıyla yaymak amacıyla kurulan “Milli Talim ve Terbiye Cemiyeti” üyeleri tarafından İstanbul’da kuruldu.
    b)Partiler üstü bir cemiyet olarak kurulan Milli Kongre Cemiyeti’nin amacı; Türkler hakkında dünyada yapılmış ve yapılmakta olan propagandalara yayın yoluyla karşı koymak ve Türk milletinin haklarını, tarihi vazifelerini, medeni vasıflarını belirtmekti.
    c)1919 yılında Milli Kongre Türkler hakkında tanınmış yazarların sözlerini, dünya kamuoyunda Türklerin durumu ve Ermenilerin Müslümanlara yaptıkları zulümler hakkında vesikalar ve Fransızca eserler yayımlayarak etkili olmuştur.
    d)Türk vatanının kurtuluşu için bütün kurum ve cemiyetlerin birleşmesi gerektiğini belirtiyordu. Çünkü Türk milleti, ancak bu birlik ve dayanışmayı sağladığında başarıya ulaşacaktı
    e)“Kuva-yı Milliye” deyimini ilk kullanan cemiyettir.

    9-Anadolu Kadınları Müfaaa-i Vatan Cemiyeti

    a)5 Kasım 1915’te Sivas’ta kuruldu.
    b)Vatanın bütünlük ve bağımsızlığı uğrunda bütün Anadolu’nun birliği çalışmak gayesiyle mitingler ve kongreler düzenlemiştir.
    c)Vatanın savunmasında kadınların da üzerine büyük görevler düştüğünü belirterek kadınların görevlerini yapmaya hazır olduklarını vurgulamışlardır.
    10- Gizli Karakol Cemiyeti
    a)İstanbul'dan Anadolu'ya silah ve Cephane kaçırılmasında önemli bir rol oynadı.



    Milli Cemiyetlerin Ortak Özellikleri




    1)Mondros Ateşkes Antlaşmasına ve işgallere bir tepki olarak ortaya çıkmışlardır.
    2)Azınlıkların taşkınlıklarına karşı kurulmuşlardır.
    3)Cemiyetlerin tabanını çoğunlukla eski İttihatçılar oluşturmuştur.
    4)Cemiyetlerde “Türklük” duygusu ön plandadır.
    5)Cemiyetler yalnız bulundukları bölgeleri kurtarmak için kurulmuş olup programları vatanın bütünlüğü özelliğini taşımazlar (Bölgesel amaçlarla kurulmuşlardır).
    6)Genellikle basın ve yayın yoluyla mücadele etmişlerdir. Ancak işgallerle birlikte silahlı mücadeleye başlamışlardır.
    Yayın yoluyla bulundukları bölgelerde, Türklerin çoğunlukta olduklarını dünya kamuoyuna duyurarak işgallerin haksızlığını savunmuşlardır.
    7)Kurtuluş Savaşı’nın örgütlenmesine katkıda bulunmuşlardır.
    8)Yeni bir Türk Devleti kurma amacı taşımazlar (Trakya Paşaeli Cemiyeti hariç).
    9)Düşmanı belli bir süre oyalamışlardır.
    10)Ulusal bilincin gelişmesine, yayılmasına, canlı tutulmasına kaynak olmuşlardır.
    11)Halkın savaşı maddi ve manevi yönden desteklemesine öncülük etmişlerdir.
    12)Bu cemiyetler kendiliklerinden oluşmuşlardır. Hükümet ya da her hangi bir organın katkısı yoktur.
    13)Birbirlerinden kopuk ve bağımsız hareket etmişlerdir. Milli Cemiyetler; Sivas Kongresi’nde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı ile birleştirilmiştir.
    14)Cemiyetler yöresel kongreler düzenleyerek siyasi ve silahlı mücadeleler yapmışlardır.
    15)Yararlı cemiyetlerin başlangıçtaki en büyük eksikliği merkezi bir otoriteden ve birlikten yoksun olmalarıdır. Erzurum Kongresinde giderilmeye başlayan bu eksiklik, Sivas Kongresinde bütün derneklerin bir çatı altında toplanmasıyla tamamen giderildi.
    16)Yararlı cemiyetler genellikle İstanbul ve çevresinde kurularak faaliyet göstermiştir. İstanbul’da kurulmalarının en önemli nedeni, devletin merkezi olmasından dolayı haberleşme ve ulaşımın kolay olmasıdır Ayrıca basın ve yayın merkezi olması da etkilidir
    Cemiyetlerin hemen hemen hepsinin kuruluşunda dayandıkları nokta Wilson İlkeleri’dir.

Giriş

Giriş