KALP Mİ AKIL MI?
Akıl beş duyumuzun kaydettiği bilgileri harmanlıyarak sonuca varır. Yorumlama işi akıla ait bir meleke olup, bilgi üreten fonksiyon kalbin işidir. Beyin beş duyumuzun bilgilerini kayd edip ekran görevi yapar, bir nevi yazılı olanları akıl vasıtasıyla aktarır. Sanıldığının aksine bilgiyi üreten akıl değil kalptir. Kalp göz ve kulak gibi duyu organlarımıza sürekli duygu salar.İşte bu salınmanın yansıması beyin üzerinde gerçekleşerek aklın yorumlamasıyla fiile dönüşür. Bazen duygulandığımızda gözyaşmıza sahip olamayız. Gözyaşı kalbin otoritesiyle salgılanır beyin mekanizmasında sahne alır adeta... Kendi aramızda konuşurken deriz ya; benim altıncı hissim kuvvetli. Altıncı his derken önsezimizin varlığına işaret ederiz. Önsezi bazen iç sıkıntı ya da neşe şekilde zuhur eder. İşte kalbe ait önemli bir unsuru ortaya koyuyuoruz ki onun adı da: önsezi gerçeğidir. Beyne yazılmamış duygular kalp karargahında üretilir. Kalp duygu seli ile aynı zamanda sevgi denilen iksiride gizliyor bağrında. Sevgi kalp tarafından salgılanarak beyinde yazıya dönüşerek dilimizle veya vücut dilimizle sevgimizi karşımızdaki varlığa ilan etmiş oluruz. Gönlümüzün dile gelmesi kalp sayesinde gerçekleşir. Demek ki direk olarak bilgi üreten merkez kalp, beyin bilgisayarında yorumlayan ise akıldır.
Dikkat edin Kur’an doğrudan akla hitap etmez hep kalbe seslenir.Çünkü vahyi ancak kalp anlar. Evrende herşey zıddı ile bilinir. Mukayese yaparak bilgi ediniriz. Allah’ın zıddı olmadığından, akıl Yaratanı kavramaktan acizdir, O’nu kalp hisseder ve ‘amenna saddak ‘der.. Ki Allahü Teala ; sanat şaheserim olan bu kalbe imza atım. O’nu imanla ve sevgiyle doldurmazsanız mühürlerim buyUruyor. Hatta Rabbül Alemin ; ben yere göğe sığmam Mü’min kulumun kalbine sığarım diyerek bu manaya işaret etmiştir.
alinti