selamünaleyküm; Cenab-ı Hak buyuruyor : "Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir." (Nur suresi : 32) Evliliğe teşvik hususunda Peygamber Efendimiz buyuruyor : Ey gençler topluluğu! İçinizden kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin. Çünkü bu gözü, daha fazla sakındıran, ırzı korumaya yegane çardir. Kim bu evlenmeye güç

Bu konu 2047 kez görüntülendi 4 yorum aldı ...
mutlu evliligin sırları 2047 Reviews

    Konuyu değerlendir: mutlu evliligin sırları

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2047 kez incelendi.

  1. #1
    Enes_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.08.2008
    Mesajlar
    493
    Konular
    192
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    587
    @Enes_

    Standart mutlu evliligin sırları





    selamünaleyküm;




    Cenab-ı Hak buyuruyor : "Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir." (Nur suresi : 32) Evliliğe teşvik hususunda Peygamber Efendimiz buyuruyor :
    Ey gençler topluluğu! İçinizden kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin. Çünkü bu gözü, daha fazla sakındıran, ırzı korumaya yegane çardir. Kim bu evlenmeye güç yetiremezse oruç tutsun. Çünkü o kendisi için şehveti kesen bir çaredir.
    Evli kimsenin iki rekat namazı, bekarın sekseniki rekat namazından hayırlıdır.
    Evleniniz, çoğalınız. Çünkü ben kıyamet günü diğer ümmetler karşı, sizin çokluğunuz ile iftihar ederim.
    Allah kim iyi bir aile nasib ederse, ona dininin yarısını tamamlamaya yardım etmiştir.
    Doğuran siyah kadın, doğurmayan güzel neyaz tenli kadından daha iyidir.
    Kim ki gözünü yabancıdan çekmek, kendini namahremden korumak ve akrabalık hakkını gözetmek üzere evlenirse, Allahü Teala o erkeği o kadınla ve o kadını da o erkekle mesut eder.
    Evlenmeyi teşvik husunda büyüklerin sözleri :
    Abdullah b. Abbas (R.A.) "Kulun ibadeti ancak evlenmekle kemal bulur." (İhyau Ulumi'd Din)
    İbn Mesud (R.A.) "Allah'ın huzuruna bekar olarak varmamak için, ömrümden on gün kaldığını bilsem dahi, evlenmeyi tercih ederim."(İhyau Ulumi'd Din)


    peki mutlu bir evlilik için nelere dikkat etmeliyiz?


    öyle uzun uzun anlatmak yerine herkesin anlayabilecegi şekilde kısa olarak yazmaya çalışayım ALLAH'ın izni ile.ilk ve temel şart içimizde ALLAH aşkı olması gerekir çünkü ALLAH'ı sevmeyen-sevmeyi beceremeyen,hiç kimseyi sevemez-sevmeyi beceremez.benim şahsi tezim şudur;
    ALLAH'ı sevmeyen peygamber efendimiz(s.a.v)i de sevmez,efendimiz(s.a.v)i sevmeyen sahabeleride sevmez,sahabeleri sevmeyen alimleride sevmez,alimleri sevmeyen insanlarıda sevmez.isterseniz birde tersten yazalım.insanları sevmeyen alimleride sevmez,alimleri sevmeyen sahabeleride sevmez,sahabeleri sevmeyen efendimiz(s.a.v)i de sevmez,efendimiz(s.a.v)i sevmeyen ALLAH(c.c)ı da sevmez. burdan da anlaşılacağı gibi herşey ve her yol, ALLAH(c.c)ı sevmekten geçiyor.o'nu seveceksin ki onun yarattıklarınıda sevebilesin.sonsuz hamd olsun içimize bu sevgiyi yerleştirene......

    şimdi evlilik öncdsini ve eşlerde aranması gereken özellikleri yazmadan direk olarak evlilik sonrası eşlerin birbirlerine karşı davranışlarda dikkat etmesi gereken hususları yazalım. çünkü o başlı başına uzun ve geniş şekilde ele alınması gereken bir konu.ben kendi yaşamımdan yaptıklarımı ve eşimin hoşuna giden ve onun yaptıklarını ve benim hoşuma giden şeyleri yazayım sizlerde kendi yaptıklarınızı ve yapılmasını istediginiz hareketleri-davranışları yazarsanız hem biz eksik taraflarımızı görmüş oluruz ve eksiklerimizi tamamlarız hemde okuyan kardeşlerimiz de faydalanmış olurlar.



    zamanım kısıtlı olduğu için haklarınızı helal edin yazıyı önceden yazıp toparlama gibi bir imkanım yok onun için şimdiden özür dilerim yazıda kopukluk olursa.mutlu bir evlilikte tabiki olmazsa olmazlardan biri ve en önemlisi her iki tarafında içinde ALLAH sevgisi ve ALLAH korkusu olması gerekir.attıkları adımın aldıkları nefesin ALLAH rızası için olması gerektiginin bilincinde olmaları gerekir.ALLAH rızası gözetilmeyen işler pek hayırlı olmaz çünkü.daha sonrasını kısa kısa maddeler halinde yazalım inşaALLAH

    - karşılıklı saygı ve sevgi olmalıdır.özellikle saygı çok önemlidir.saygının bittigi yerde sevgiden söz edilemez.hanımı kocasına karşı yeri geldigi zaman onu abisi gibi görerek yeri geldigi zaman babası gibi görerek gerekli saygıyı göstermelidir.koca ise aynı şekilde hanımına saygı göstermelidir.sürekli olarak kendisini hanımının yerine koymalı ve kendisine yapılmasını istemedigi hareketleri veya hitapları hanımına yapmamalıdır
    -eşinizin ailesi hakkında kesinlikle kötü sözler söylememelisiniz. düşünsenize biri sizin aileniz hakkında kötü sözler söylese yada onların yanlışlarını hatalarını sizin yüzünüze vursa......eşlerin aileleriyle olan ilişkilerinide yine eşler düzenler şöyle ki;ben hanımımın ailesini ancak hanımımın bana gösterdigi şekilde görebilirim ve benide ailesine tanıtacak sevdirecek olan yine hanımımdır.aynı şekilde kendi ailemede hanımımı sevdirecek olan ailemide hanımıma sevdirecek olan yine benim.ben hanımım hakkında sürekli olumlu sözler kullanır isem bir noktadan sonra ailemde aynı tepkiyi gösterecektir.yada hanımımın yanında aileme ne kadar saygı gösterirsem hanımımda aynı saygıyı hatta daha fazlasını gösterecektir.sizlerde hak vereceksinizdir ki mutlu ve huzurlu evliliklerde her iki tarafında ailesi rol oynamaktadır.


    -iş yerindeyken hiç olmazsa günde bir defa eşinizi aramanız ve eve gidilirken alınmasını istedigi bir şeyin olup olmadığını sormanız eşinizi çok mutlu edecektir.ve aklınızda kalsın işten dönerken hiç olmazsa bir kilo meyve onuda alamıyorsanız tek bir gül götürmeniz( bu tek bir gül türlü hediyelerinizden daha çok mutlu edebiliyor). belki bazılarımızın aklına her TÜRK erkegi gibi;haydi canım ben lıgth erkekmiyim ben taş fırını erkegiyim gül delikanlı adamı bozar gibi fikirler gelebilir.ama sizlere şunu hatırlatmakta yarar görüyorum.efendimiz(s.a.v) aynı zamanda güllerin sultanıdır.. malesef ki bizler sonradan gül'ün degerini kendi ellerimizle bitirmeye çalışıyoruz.çünkü asıl amacının dışında kullanılıyor malesef...


    -eşiniz bazen uykusuz olabilir yada özellikle sizin uyandırmanız için bekler,bu gibi durumlarda sabah namazına kendisini kaldırmanız onun hoşuna gidecektir.

    -hastalandığımız zaman annemizin-hanımımızın bizimle ilgilenmesi çok hoşumuza gider.o zaman hanımımız hastalandığı zamanda bizlerin ilgilenmesi gerekir.ramazan ayı boyunca hanımım rahatsız idi.sağlığı için oruç tutmasına izin vermedim ve bir ay boyunca oruçlu iken yemegi kendim hazırladım ve zorla yemek yedirttim.yedigi her lokma o kadar hoşuma gidiyordu ki anlatamam. eger ben bu kadar mutlu oluyorsam hanımım çok çok fazlasıyla mutlu olmuştur.

    -geleceginiz ile ilgili kararlarda mutlaka eşinizin fikrini sorun.bu kendisinin fikirlerini önemsediginizi dolayısıyla kendisinide önemsediginizi gösterir eşinize

    -bir noktada hanımlar için. çalışan bey'leriniz işten ne kadar geç gelirse gelsin elinizden geldigi kadar onu beklemeye çalışın.kapıyı ona sizin açmanız ve tebessüm etmeniz ona o günün tüm yorgunluğunu ve stresini unutturacaktır ve çok mutlu edecektir.bunu da kendimden biliyorum.bazen dolmuş bulamıyorum biraz gecikiyorum.o yorgunluk ve iş stresi ile eve geldigim zaman kapıyı hanımımın açması ve hoş geldin demesi o günkü tüm yorgunluğumu almaya yetiyor..

    -iş yerinizdeki olumsuzlukları eve yansıtmamaya gayret edin.(bir gün iş biraz zayıf geçti o sırada hanım aradı ve ona işin durumunu söyledim tabi üzüldü hemen aşkam eve gidince günün nasıl geçti diye sorduğum zaman;çok iyiydi ailece misafirlige gittik. o sıra içimden; desene tüm gün iyiydi taaa ki ben iş konusunu söyleyene kadar diye mırıldandım.artık ne zaman sorsa çok şükür iyi diyorum )

    -eşinizin sizi kıskanmasını güvensizlik olarak algılamayın.kıskançlık ayrıdır güven apayrıdır. seven kişi sevdigini gözünden dahi kıskanır.

    zamanım kısıtlı olduğu için şimdilik bu kadar yazayım fırsat buldukça yeni maddeler eklerim inşaALLAH.sizlerde sizi muıtlu eden yada mutlu edecek olan hareketleri yazarsanız hem biz eksiklerimizi görürüz hemde genç kardeşlerimiz kendi üzerlerine düşen payı almış olurlar.belkide ilk söylemem gereken şeyi bugün son olarak söyleyeyim.hanımlarımız bizlere ALLAH'ın birer emanetidir onlara o gözle bakacak olursak ve yaşantımızı hal ve hareketlerimizi dinimizin gerektirdigi gibi idame edersek hem biz mutlu oluruz hemde eşimiz. ve bu çevremizede dolayısıyla yansıyacaktır.ne güzel söylemiş mevlana hazretleri...." ya olduğun gibi görün,yada göründügün gibi ol" RABBİM cümlemize islamiyeti doya doya ve layıkiyle yaşamayı her anımızda nasip etsin inşaALLAH. selam ve duayla.....................




    yorumlarınızı daha çok şiyinin görmesi için ve bu konuda diger yorumlarıda okumanız açısından yazıyı ekledigim diger iki siteninde adresini eklemek istedim





    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]





    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]














    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: mutlu evliligin sırları

          Kategori: Atış Serbest

          Konuyu Baslatan: Enes_

          Cevaplar: 4

          Görüntüleme: 2047

    Konu Enes_ tarafından (14.10.2009 Saat 09:48 ) değiş;tirilmiş;tir.







    Bin sene de okusam ne biliyorsun diye sorsalar bana ?
    HADDİMİ BİLİRİM derim

    yaşamak için doğdum ölmek için yaşıyorum;gün gelecek yaşamak için ölecegim






  2. #2
    Enes_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.08.2008
    Mesajlar
    493
    Konular
    192
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    587
    @Enes_

    Standart




    selamünaleyküm;


    maddelere zamanımız el verdigi sürece devam edelim inşaALLAH.


    -hiç olmazsa haftada bir gün eşinizle bir yere yemek yemeye gidin ona gücünüz yetmiyorsa onunla birlikte gezin kısacası evden dışarı çıkın.

    -ailesi ile aranızda uçurumlar kurmayın ailesinin hatrını sorun.

    -eşinizin sevdigi bir şeyi birlikte yapmayı teklif edin. bu bazen bir program izlemek olabilir bazen bir şeyler okumak( biz genelde hafıza oyunları oynarız)

    -eşinize geçmiş ile ilgili sorular sormayın.zaten bilmeniz gerekenleri zamanı elince anlatacaktır



    -







    Bin sene de okusam ne biliyorsun diye sorsalar bana ?
    HADDİMİ BİLİRİM derim

    yaşamak için doğdum ölmek için yaşıyorum;gün gelecek yaşamak için ölecegim






  3. #3
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Bir Ayetin Evliliğe Dair Düşündürdükleri

    Âyet şöyle:

    “Hanımlarınız sizin için örtüdür, siz de onlar için bir örtüsünüz.” (Bakara, 187. âyet)

    Ne demektir örtü? Kur'ân'ın belâgatlı anlatımının parçası olan âyetin maddî örtüden bahsetmediğini hepimiz anlıyoruz muhakkak! Öyleyse bu kadar katiyetle altı çizilen örtü ne?

    Örtü deyince “Neyi örtmek?” sorusunu yöneltebiliriz ilk olarak. Meselâ, birbirimizin sırlarını örtmek olabilir mi? Bunu gerçekten yapabiliyor muyuz, yoksa tam tersi teşhir edici miyiz? Birbirimize olmamız gerektiği gibi aile hayatımıza da örtü olabiliyor muyuz? Vücudumuzun muhteşem bir mekanizmasının olmasına, ince milyonlarca sanat bulunmasına rağmen ten ile Rabbimizin onu örtüyor olması ile âyetteki örtü aynı şeyi düşündürmek için olamaz mı? Fertler teker teker zikredilirken, eşlerin her birinin aile hayatının mahremiyetini koruması noktasında o örtücülüğü yapması gerektiği mesajı çıkarılamaz mı? Acaba denildiği gibi, kol kırılıp yen içinde kalabiliyor mu?

    Başka bir ciheti de maddî olmadığını katiyetle anladığımız örtülecek bir şeylerin varolması, eksiklerin kapatılması, örtülmesi gerektiğini çağrıştıramaz mı bize? Her iki bireyin de tek tek zikredilmesi, her ikisinin de örtüye ihtiyaç duyması, iki tarafın da hatalarının olabileceğini, kimsenin mükemmel olmadığını, kişinin kendini kusursuz algılamaması gerektiğini belirterek, mükemmellik aramanın önüne geçip “İkinizin de örtülecek yanları var. Hiç kimse kusursuz değil. Eksiğini bil, eksik arama. Sen ört ki o da senin hatalarını örtsün” anlamında bir örtüdür belki de?

    Peki örtüyü bir zırh gibi de düşünemez miyiz? Maddî saldırıların önüne zırh olmamız gibi, zamanın, şeytanın, nefsin, toplum hayatının ruha saldırılarına karşı birbirimize bir koruyucu, bir kalkan, bir örtü olmakta kastediliyor olamaz mı?

    Kadına ve erkeğe ayrı ayrı örtü olma görevi yüklenmiyor mu âyette? “Birbirinize” yerine ayrı ayrı söylenmesiyle eşit görev dağıtılıp, örtme görevinde olduğu gibi eşit sorumluluğunun olduğu anlamını da çıkaramaz mıyız kendi payımıza?

    Evet bir âyetin benim kasır fehmime bile düşündürdükleri, bir satırın gördüğümüz, görmediğimiz onlarca anlamının olması ne muhteşem değil mi? Sadece tek bir satırla aslında aile hayatının en önemli problemleri olan, eşlerin hatayı hep karşı tarafta arayıp, kendini kusursuz görmesi; aile hayatının mahremiyetinin gereğince korunmaması ve eşler arasında çözülmesi gereken problemlerin dışarı sızdırılması, eşlerin iletişiminin zayıflamasıyla manevî destek vermemenin, korumamanın, yalnızlığın kişileri dışarı yöneltmesi ya da ruhsal yönden çökertmesi gibi daha göremediğimiz nice anlam, nice problem tespiti ve hepsine birden tek cümleyle sunulan çözüm:

    “Hanımlarınız sizin için örtüdür. Siz de onlar için bir örtüsünüz!”

    Şimdi Kur'ân'ın başta değindiğimiz yol gösterici yönüne bir daha dönelim ve rehbere ne kadar uyduğumuzu düşünerek, bildik bu âyet için ilmiyle amel edenlerden olup olmadığımızı sorarak kendimize, bir daha bir daha okuyalım âyeti ve tekrar tekrar sorgulayalım aile hayatımızı!
    alinti

  4. #4
    Enes_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.08.2008
    Mesajlar
    493
    Konular
    192
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    587
    @Enes_

    Standart



    selamünaleyküm;



    ALLAH razı olsun yorumunuz için leyla hanım. yazınıza istinaden; bizlerin bu gibi durumlarda kendimizi karşımızdakinin yerinede koymamız gerekiyor.acaba ben onun yerinde olsam ve o bana böyle davransa neler hissederdim? ve özellikle erkeklerin üzerinde uzunca düşünmesi gerken nokta,hanımları kendilerini büyütüp bu yaşa getiren ailelerini dahi geride bırakabiliyor eşleri için........










    Bin sene de okusam ne biliyorsun diye sorsalar bana ?
    HADDİMİ BİLİRİM derim

    yaşamak için doğdum ölmek için yaşıyorum;gün gelecek yaşamak için ölecegim






  5. #5
    Enes_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    16.08.2008
    Mesajlar
    493
    Konular
    192
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    587
    @Enes_

    Standart






    selamünaleyküm;


    birkaç madde de yapmamamız gerekenleri ekleyelim inşa




    bir evlilikte küçük çaptada olsa tartışmalar mutlaka olacaktır.burda önemli olan bu tartışmalarda eşinizin kalbini kırmamak ve tartışmada haklı-haksızı aramadan tartışmayı fazla büyütmeden bitirmektir.zaten eşler arasında saygı-sevgi varsa çok kısa bir süre içinde her ikiside birbirinden özür diler ve bu tartışmadan dahi kendilerini mutlu edecek şeyler çıkarırlar.


    her ne olursa olsun tartışmaları yatak odanıza taşımayın ve yatağa dargın girmeyin.yatakta eşinize sırtınızı dönerek uyumayın.ve özellikle bayanlar için bu çok önemlidir; ne kadar yorgunda olsanız eşiniz size birşey anlatırken uyuklamayın.....











    Bin sene de okusam ne biliyorsun diye sorsalar bana ?
    HADDİMİ BİLİRİM derim

    yaşamak için doğdum ölmek için yaşıyorum;gün gelecek yaşamak için ölecegim






Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş