Karbon Kimyası Organik Kimya ismini "organicus"tan almakta olup ifade ettiği anlam bizzat organlı sistemlerden esinlendirilmiştir. 1828 yılında Friedrich Wohler'in üre 'yi sentezlemesine kadar sadece canlı organizmaların organik molekülleri sentezleyebileceği düşünüldüğü göz önüne alınırsa bu isim aslında hiç de anlamsız gelmemektedir. Karbon Kimyası tanımı günümüzde organik kimya için çok yetersiz kalsa bile organik kimyanın temelinin karbon'a dayandığını ve karbon-karbon bağının en önemli

Bu konu 1924 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Çözeltilerin Özellikleri Ve Örnekler 1924 Reviews

    Konuyu değerlendir: Çözeltilerin Özellikleri Ve Örnekler

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1924 kez incelendi.

  1. #1
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Çözeltilerin Özellikleri Ve Örnekler

    Karbon Kimyası
    Organik Kimya ismini "organicus"tan almakta olup ifade ettiği anlam bizzat organlı sistemlerden esinlendirilmiştir. 1828 yılında Friedrich Wohler'in üre 'yi sentezlemesine kadar sadece canlı organizmaların organik molekülleri sentezleyebileceği düşünüldüğü göz önüne alınırsa bu isim aslında hiç de anlamsız gelmemektedir.

    Karbon Kimyası tanımı günümüzde organik kimya için çok yetersiz kalsa bile organik kimyanın temelinin karbon'a dayandığını ve karbon-karbon bağının en önemli yapıtaşı olduğunu göz önüne alırsak bu tanımın gayet yerinde olduğunu farkedebiliriz umarım.

    Organik Kimyanın çalışma alanı için "karbon içeren her kimyasal değişim" dersek hiç de büyük konuşmuş olmayız.

    Organik Kimyanın değerini ve kapsama alanını her geçen gün arttıracağını ise canlılarla (yaşayan organizmalarla) ilgili olduğundan ve onlar yaşadıkça -yine onlar için- hep yaşamak zorunda olduğundan anlayabiliriz.




    ORGANİK KİMYA



    Biyokimya; canlı organizmaların kimyasal yapısını ve hayatın devamı boyunca canlının içinde meydana gelen olayları konu olarak alan ve inceleyen bir bilim dalıdır.



    İlişkili olduğu bilim dalları:Kimya

    Organik kimya

    Fizyoloji

    Biyoloji

    Fizik ve benzeri bilim dalları.



    Organik kimya;karbon bileşiklerinin kimyasıdır.Ancak C içeren her madde organik olmayabilir.



    Gerek bitkisel gerekse hayvansal organizmaların yapı ve hayatlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan klorofil,vitamin,hormon,enzim,koenzim,protein,yağ asidi ve karbonhidrat gibi pek çok bileşik organik yapıdadır.



    Organizmadaki metabolik değişimler; anabolizma, katabolizma ,öğrenme, görme, solunum, üreme ve hatırlama gibi birçok fonksiyon organik kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşur.Kimyasal terapide kullanılan birçok ilaç ta organik yapıdadır.



    ORGANİK KİMYANIN TARİHÇESİ


    Jöns Berzelius(1779-1848) : ‘Organik’kelimesini ilk defa kullandı.

    Scheele : Üzümden = Tartarik asit

    Elmadan = Malik asit

    Limondan= Sitrik asit

    Sütten = Laktik asit

    İdrardan =Ürik asiti elde etti.

    Lavosier : Teraziyi kimyada ilk kez kullandı.

    Lavosier – Liebig : Elementer analiz dönemini başlattılar ve ampirik

    formül kavramını otaya koydulur.

    Frederich Wöhler (1828) : Amonyum siyanattan üreyi sentezledi.



    (NH4)2SO4 + 2KCNO ®2NH4CNO + K2SO4

    amonyumsülfat potasyum siyanat amonyum siyanat

    NH2

    ısı |

    NH4CNO ® C=O

    |

    NH2



    Amonyum siyanat Üre



    ORGANİK BİLEŞİKLERLE İNORGANİK BİLEŞİKLER ARASINDAKİ FARKLAR



    Organik bileşikler genellikle yanıcıdır.İnorganik bileşikler yanıcı değildir.
    Organik bileşiklerin erime noktaları genellikle düşüktür.(300oC’nin altındadır.)İnorganik bileşiklerin ise genellikle yüksektir.
    Organik bileşikler genellikle suda çözünmezler,inorganiklerin çoğu suda çözünürler.
    Organik bileşiklerin çoğunun yapısı iyonik değildir,inorganikler ise iyonik yapıdadır.
    Organik bileşiklerde izomerizm büyük rol oynar.İnorganikler de izomerizm yoktur.
    Organik bileşiklerin oluşumunda katalizörlerin rolü büyüktür.Farklı katalizörler kullanılarak aynı maddelerden farklı bileşikler oluşturulabilir.
    Organik bileşiklerle yapılan reaksiyonlar fazla ısı ve zaman gerektiriler ,inorganik bileşiklerin reaksiyonları daha hızlıdır.
    Organik bileşiklerin dansitesi genellikle düşüktür.


    Organik bileşikler ile inorganik bileşikler arasındaki bu farklılıklar karbon atomunun periyodik cetveldeki yerinden kaynaklanır.



    Karbon atomunun elektron dağılımı:1s2 2s2 2p2 olduğuna göre 2p yörüngesinde iki tane elektron vardır.Karbon diğer atomlarla her zaman dört bağ yapar.



    HİBRİDLEŞME


    Karbon atomu 3 farklı hibridleşme yapar.



    · sp3 hibridleşmesi

    · sp2 hibridleşmesi

    · sp hibridleşmesi



    sp3 hibridleşmesi:Karbon atomu 4 H(hidrojen) atomunun etkisi altında kaldığında sp3 hibridleşmesi yapar.



    H

    ½

    H ¾C¾H

    ½

    H

    Metan molekülü(eşkanar dörtlü oluşturur)





    sp2 hibridleşmesi:Karbon atomu bir başka atoma iki bağla bağlanmış ise sp2 hibridleşmesi yapmıştır.

    Karbonun sp2 hibridleşmesi yaptığı bileşiklere örnekler:

    O

    ôô

    CH2 =CH2 H¾C¾H

    Etilen formaldehit



    Pi orbitali ve pi bağının özellikleri


    Pi orbitali iki lobludur ve bir düğüm içerir.
    Diğer orbitaller gibi en fazla ters spinli iki elektron alabilir.
    Karbon atomunun 2p orbitali sp2 orbitalinden daha yüksek enerjilidir.Bu nedenle pi bağları dış etkilere karşı sigma bağlarından daha duyarlıdır.
    Pi orbitalleri sigma orbitalleri gibi silindirik simetriye sahip değildir.
    Pi bağları çift bağlı atomları ve bu atomlara bağlı diğer atomları da sabit bir şekilde
    tutar.



    sp hibridleşmesi:Bir karbon atomu asetilende olduğu gibi (CHºCH)olduğu gibi yalnızca iki başka atoma bağlanmışsa sp hibridleşmesi yapmıştır.



    MAKROMOLEKÜLER YAPILARI BİRARADA TUTAN BAĞLAR



    İki atom veya atom grubu aralarındaki herhangi bir kuvvetle tutunuyor ve belirli uzaklıkta kalıyorsa bu kuvvete kimyasal bağ denir.



    A)MOLEKÜL İÇİ BAĞLAR



    1)İyonik bağlar

    2)Metalik bağlar

    3)Kovalent bağlar



    B)MOLEKÜLLER ARASI BAĞLAR



    1)Van Der Waals çekimleri

    2)Hidrojen bağları

    3)Hidrofobik etkileşimler



    MOLEKÜL İÇİ BAĞLAR



    İYONİK BAĞLAR:Elektropozitif elementlerle (düşük iyonlaşma enerjili),elektronegatif elementler (yüksek elektron ilgili) arasında oluşur.Örnek;NaI,NaF,NaBr,NaCI,KCI,KI,KBr,LiCI,LiF



    METALİK BAĞLAR: Metallerin iyonlaşma enerjileri çok küçük olduğundan , her bir metal atomu değerlik elektronlarını elektron bulutuna kolaylıkla verebilirler.Bu elektron bulutu ile pozitif metal iyonları arsındaki elektriksel çekime metalik bağ denir.


    KOVALENT BAĞLARElektronegatif atomlar arasında oluşur. Elektronların hem tanecik hem de dalga karakteri vardır.

    Kovalent bağ;iki atom çekirdeğini bir arada saran ve ters spinli iki elektron içeren bir ortak bağ orbitalidi.



    POLAR KOVALENT BAĞLAR:Bazen kovalent bağı oluşturan ortaklanmış elekronlar iki atom çekirdeği tarafından eşit çekilmezler.



    Bağın polarlığını etkileyen faktörler;atomların elektronegatiflikleri

    ( F>O>N>CI>Br>C>S>I>B)

    atomların polarlanabilme özellikleri

    atomların çapları



    Bir polar bağda elektron yoğunluğu dağılımı kısmi yüklerle belirtilir.d+ (kısmi pozitif) ve d-(kısmi negatif) şeklinde ifade edilir.





    d+ d- +¾®

    H¾CI ya da H¾CI şeklinde gösterilebilir.



    KOORDİNE KOVALENT BAĞLAR:

    Bir atomun iki elektron vererek oluşturduğu kovalent bağlara koordine kovalent bağ denir.En iyi örnek;kararlı bir molekül olan NH3’ün ortaklaşılmamış elektron çiftini,ortaklaşa kullanmak üzere hiç elektronu bulunmayan H+ iyonuna vermesi ve NH4+ iyonunu meydana getirmesidir.


    H H
    ½ ½ +
    H ¾N: + H+ ¾¾® H¾N ¾H
    ½ ½

    H H





    MOLEKÜLLER ARASI KUVVETLER



    A)VAN DER WAALS KUVVETLERİ:



    Beş türde olabilir.

    1)İyon-Dipol etkileşimi:NaF gibi iyonik bir katının H2O gibi polar bir çözücü içinde

    çözülmesi.

    2)İyon-Normal Molekül etkileşimi:İyon gibi yüklü bir tanecik soygaz atomu gibi yüksüz

    ve apolar bir moleküle yaklaştığında nötral atom veya molekülün elektron bulutunun

    şeklini değiştirir.Bu olaya etki ile elektriklenme denir.

    3)Dipol-Normal Molekül etkileşmesi:NaCI’ün CCI4 ‘te çözünmesi.

    4)London kuvvetleri(ani dipol-apolar molekül etkileşimi):apolar moleküller arasında

    oluşur.

    5)Dipol-dipol etkileşimiu,klorofom,aseton ve hidrojenflorür gibi polar çözücülerde

    polar bileşiklerin çözülmesidir.



    B)HİDROJEN BAĞLARI


    Elektronegatif atoma bağlı bir hidrojen atomu ile paylaşılmamış elektron çifti içeren bir başka elektronegatif atom arasındaki dipol-dipol etkileşimdir.H bağları genellikle F,O,N,CI ve S gibi elektronegatif atomlar arasında oluşur.



    Hidrojen bağları türleri:

    ½

    ¾O¾H------:N¾

    ½



    ½

    ¾O¾H------¾





    ½

    ¾N¾H------:N¾

    ½





    ½ ½

    ¾N¾H------¾

    ..



    Hidrojen bağının ayrışma enerjisi :5-10kcal/mol(30kj/mol)

    Kovalent “ “ “ :80-100kcal/mol(400kj/mol)

    Dipol-dipol “ “ “ :30kj/mol





    HİDROJEN BAĞININ ÖZELLİKLERİ



    · Hidrojen bağları bir bileşiğin kaynama noktasının yükselmesine neden olur.







    .. ..

    CH3CH2O:-------H¾O: CH3

    ½ ½ ½

    H CH2CH3 : O¾CH3

    Etanol ..

    Kn.78.5 dimetil eter

    Kn.-23.6

    Hidrojen bağları bileşiklerin suda çözünürlüğünü artırır.


    Büyük moleküllerin kendilerine özgü düzenli biçimlerinde tutulmalarını sağlar.Örneğin bitkisel ve hayvansal hücrelerin genetik materyali olan DNA molekülündeki baz çiftlerini hidrojen bağları bir arada tutar.Proteinlerin yapısındaki hidrojen bağları da molekülü düzenli bir şekilde tutar.


    İZOMERİZM



    Aynı molekül formülü ile gösterilebilen iki veya daha fazla sayıda olabilen bileşiklere izomerler denir.(konstitüsyonları aynı konfigurasyonları farklı bileşiklerdir.)Bu nedenle izomer bileşiklerin kimyasal özellikleri de farklıdır.İzomerlik;üçten daha fazla sayıda karbon içeren organik bileşikler için geçerlidir. Üç tip izomerlikten sözedilebilir.



    Zincir izomerliği:Molekül formülleri aynı,bağlanma düzenleri farklı bileşiklerdir.İki şekilde olabilir.
    · Zincir –dallanma izomerliği:



    Düz zincirli moleküllerin kaynama noktası daha yüksektir.Dallanma arttıkça kaynama noktası düşmektedir.(Düz zincirli moleküllerde Van Der Waals çekimleri daha etkindir.)



    · Zincir –halka izomerliği:C4H8 içeren çeşitli organik bileşikler:

    CH3

    ½

    CH2=CH-CH2-CH3 C=CH2 CH3-CH=CH-CH3 CH2¾CH2 CH2

    ½ ½ ½ ½ CH¾CH3

    1-büten CH3 CH2¾CH2 CH2



    izobütilen 2-büten siklobütan metil-siklopropan



    ***Tautomerlik:Birbirine dönüşebilen özel bir yapı izomeridir.Asidik alfa hidrojeni taşıyan karbonil bileşikleri tautomerler adıyla bilinen iki yapıda bulunabilirler.İki yapının birbirine göre farkı yalnızca çift bağın ve alfa (a) hidrojeninin yerinden kaynaklanır.Bunlar keto tautomer ve enol tautomer diye adlandırılır.Karbonil bileşiğinin bilinen karbonil yapısı aynı zamanda onun keto tautomeridir.

    .. ..

    ..O H .. O

    ½½ ½ ½

    ¾ C¾C¾ Û ¾C=C¾

    Fonksiyonel izomerlik:Atomların farklı dizilişleri farklı fonksiyonel grupların oluşmasına neden olur.
    Bazı eterlerle alkoller

    CH3-O-CH3 dimetileter ile C2H5OH etil alkol izomer(C2H6O)

    Bazı aldehitlerle ketonlar

    CH3-CH2-CHO propiyonaldehit ile CH3-CO-CH3 aseton(C3H6O)

    Bazı esterlerle karboksilik asitler

    CH3-COOCH3 metilasetat ile CH3-CH2-COOH propiyonikasit(C3H6O2) izomerlerdir.





    Steroizomerlik:Üç boyutlu izomerizmdir.İkiye ayrılır.
    · Geometrik izomerlik

    · Optik izomerlik



    Geometrik izomerlik:Çift bağ içeren bileşikler için geçerlidir.Cis-trans izomerizmi de denilebilir.Latincede cis(Z) aynı , trans(E)farklı anlamındadır.



    Cis-trans izomerlerin dipol momentleri farklıdır.

    Cis izomerlerin kaynama noktaları daha yüksektir.



    Optik izomerlik: Kendisinden veya çözeltisinden geçirilen polarize ışığın düzlemini çevirebilen bileşiklere optikçe aktif bileşikler denir.



    İlk defa Fransız bilgini Pastör ‘ün incelemeleri sayesinde tartarik asitin monosodyum tuzunun optikçe aktif olduğu anlaşıldı.Daha sonra Biot ,rasemik asitin tartarik asitle kimyasal açıdan aynı olduğunu ancak rasemik asitin optikçe inaktif olduğunu buldu.Pastör rasemik asitten iki farklı bileşik elde etti. Bu bileşiklerden birinin polarize ışığın düzlemini sağa diğerinin sola çevirdiğini ve bu iki bileşiğin eşit oranda karıştırılması ile elde edilen karışımın optikçe inaktif olan rasemik karışım olduğunu keşfetti.



    Ancak Pastör optikçe aktifliğin sebebini açıklayamadı.Hollanda’lı bir bilim adamı olan Vant Hoff bir bileşiğin optikçe aktif olabilmesi için molekülünde dört farklı grup taşıyan bir karbon atomunun olması gerektiğini açıkladı. Molekülünde dört farklı grup taşıyan karbon atomuna asimetrik karbon atomuna asimetrik karbon atomudenir.



    STEROİZOMER ÇEŞİTLERİ



    · Enantiyomerler:Birbirinin ayna hayali olan bileşiklerdir.Moleküllerin D ve L şekilleri birbirlerinin enantiyomerleridir.Enantiyomerlerin tüm fiziksel ve kimyasal özellikleri birbirinin aynıdır. Tek fark polarize ışığı çevirme yönleri zıttır.

    COOH COOH

    ½ ½

    H ¾C¾OH OH¾C¾H

    ½ ½

    CH3 CH3

    D-Laktik asit L-Laktik asit



    H¾C=O H¾C=O

    ½ ½

    H ¾C¾OH H ¾C¾OH

    ½ ½

    HO ¾C¾H HO ¾C¾H

    ½ ½

    H ¾C¾OH H ¾C¾OH

    ½ ½

    H¾C¾OH HO¾C¾H

    ½ ½

    CH2OH CH2OH

    D-Glukoz L-Glukoz



    · Diasteromerler:Birbirlerinin ayna hayali olmayan steroizomerlerdir.Molekülde birden fazla sayıda asimetrik karbon atomu vardır.Diasteromerlerin tüm fiziksel , kimyasal özellikleri ve polarize ışığı çevirme yönleri farklıdır.Eritrozlar ve triozlar diasteromerlerdir.



    C¾OH C¾OH

    ½ ½

    H¾C¾OH H¾C¾OH

    ½ ½

    H¾C¾OH H¾C¾OH

    ½ ½

    CH2OH CH2OH

    D-eritroz L-eritroz Diasteromerler

    Enantiyomerler

    C¾OH C¾OH

    ½ ½

    OH¾C¾H H¾C¾OH

    ½ ½

    H¾C¾OH OH¾C¾H

    ½ ½

    CH2OH CH2OH

    D-treoz L-treoz





    Enantiyomerler



    Epimerler:Bir çeşit diasteromerlerdir.Birden fazla asimetrik karbon atomu içeren moleküllerde sadece bir karbon atomuna bağlanan H ve OH gruplarının konfigürasyonları farklıdır.



    Anomerler:Karbonhidrat epimerlerinin özel bir formudur.Anomerik karbonda farklılık vardır.Anomerik karbon aldehitlerde 1.C ve ketonlarda 2.C ‘dur.Aldehitlerde 1.C’na bağlı

    -OH molekül düzlemine göre aşağıda ise a , -OH grubu yukarıda ise b formu oluşur.



    ORGANİK BİLEŞİKLERİN REAKSİYONLARI


    Organik bileşiklerde kovalan bağlar kırılmakta ve yeni kovalan bağlar oluşarak yeni bileşikler oluşmaktadır.Organik bileşikleri bu yönüyle iki gruba ayırabiliriz.





    1.Simetrik (homolog) parçalanma:



    AB®A.+B.



    HCI®H.+CI.



    2.Heterolitik parçalanma:





    A

    ½ _

    R1 ¾C¾R3 ¾¾® R1¾C¾R3 +A+

    ½ ½

    R2 R2
    Karbonyum(yük karbon atomu üzerinde)





    A

    ½ +

    R1¾C¾R3 ¾¾® R1¾C¾R3 + A-

    ½ ½

    R2 R2
    Karbokatyon(yük iyon üzerinde)



    En kararlı karbokatyon 3. dereceden karbokatyondur(.3.>2.>1.)





    Organik reaksiyonlar; moleküldeki değişiklere göre dört ana gruba ayrılabilir.



    1)Yer değiştirme (substitüsyon )raksiyonları:



    Etilbromürün etilalkole dönüştüğü reaksiyon;

    CH3CH2Br + OH- ¾¾® CH3CH2OH + Br-



    Nükleofiller: (-) yüklü iyonlar

    Nötr iyonlar

    Polar iyonlar(H2O,CH3OH,CH3NH2)







    Organizmada ; esterifikasyon ,peptid bağı oluşumu nükleofilik yer değiştirme reaksiyonlarındandır.


    Bazı gruplarda da elekron çifti noksandır.Böyle gruplara elektron seven anlamına gelen elektrofil denir.



    Doymuş hidrokarbonların büyük çoğunluğu ve aromatik bileşikler yer değiştirme reaksiyonları verirler.



    2)Katılma reaksiyonları bağlarının kırılması ile moleküle atom veya gruplar katılabilir.Katılma reaksiyonları doymuş hidrokarbonları doymamış hidrokarbonlardan ayırmada kullanılır.



    Markovnikov kuralı:1869 yılında Vladimis Markovnikov ;hidrojen halojenürlerün alkenlere katılırken (H+)’nin hidrojen sayısı fazla olan karbona bağlandığını buldu.

    Anti-Markovnikov kuralırtamda O2 yada peroksit varlığında birincil alkilbromürler oluşur.Bu durumda HBr katılması iyonik yerine serbest radikal mekanizması ile olur.Serbest radikallerin kararlılık sırası :3 >2 >1şeklindedir.



    Br radikalinin oluşumu:

    ROOR ¾® 2RO .

    RO. +HBr ¾®ROH +Br .

    Br

    Br radikalinin alkene katılması ½

    CH3CH=CH2 + Br . ¾®CH3CH2CH2



    Aromatik olmayan halkasal doymuş hidrokarbonlarda katılma reaksiyonu verirler.



    3)Çıkarma (eliminasyon) reaksiyonları:Moleküllerin doymamışlık dereceleri artar.



    CH3CH2CI + NaOH ¾® H2O + CI - + CH=CH

    Etilklorür Etilen



    4)Çevrilme reaksiyonları:Molekülün karbon iskeleti ; molekülde bulunan bir atom veya

    grubun molekül içnde bulunan bir başka atoma göç etmesiyle değişirse böyle reaksiyonlara çevrilme reaksiyonu denir.



    CH3 CH3 O CH3

    ½ ½ ½½ ½

    CH3 ¾ C¾C¾CH3 ¾¾® CH3¾C¾C¾CH3 +H2O

    ½ ½ ½

    OH OH CH3



    2,3 dihidroksidimetil bütan metil,izobütil keton



    Reaksiyona giren bileşiğin molekül formülü reaksiyon sonucu değişmezse çevrilme yerine çevrilmenin özel bir hali olan izomerizasyondan söz edilebilir.





    CH3¾CºC¾CH3¾¾® CH3¾CH2¾CºCH

    2-Butin 1-butin





    FONKSİYONEL GRUPLAR



    1)ALKOLLER:



    Genel formül:R-OH’dır.Hidroksil grubu bir aromatik halkaya bağlanmış ise

    Bileşik bir alkol değil ,fenoldür.



    Adlandırma:CH3OH CH3CH2CH2OH CH3CHCH3



    IUPAC: Metanol 1-propanol 2-propanol



    Birden fazla hidroksil grubu varsa;



    CH3CHCH2CH2OH CH3CH2CH2CHCHCH2OH

    ½ ½ ½

    OH OH CH2CH3

    1,3-butandiol 2,etil-1,3 hekzandiol

    Alkollerin sınıflandırılması:



    CH3OH CH3CH2OH (CH3)2CHOH (CH3)3COH

    Metil 1 . 2 . 3.



    CH3CH=CHCH2OH benzil ¾CHCH3

    ½

    bir allilik alkol OH

    bir benzilik alkol

    Elde edilişi:



    1)Karbonhidratların fermantasyonu sonucu;



    C6H12O6 ¾¾® CH3CH2OH

    Glukoz etanol



    2)Nükleofilik yer değiştirme reaksiyonkları sonucu;



    CH3CH2CH2Br + OH- ¾¾® CH3CH2CH2OH + Br-



    3)Karbonil bileşiklerinin indirgenmesi sonucu:

    O OH

    ½½ ½

    CH2CCH3¾¾®CH3CHCH3

    aseton 2-propanol



    4)Alkenlere su katılması sonucu:



    CH2=CH2 + H2O ¾¾® CH3CH2OH

    Etilen etanol



    5)Grignard tepkimeleri sonucuR-MgX)



    -Formaldehit ile tepkimeden birincil alkoller:

    O

    ½½ R-MgX

    HCH ¾¾® RCH2OH

    Metanal H2O,H+ 1. alkol





    - Diğer aldehitlerle tepkimelerinden 2. alkoller:

    R2-MgX

    R1CHO ¾¾® R1CHR2

    Aldehit H2O,H+ ½ 2. alkol

    OH

    - Ketonlarla tepkimesinden 3 alkoller :

    R

    R-MgX ½

    R1COR2 ¾¾® R1COH 3. alkol

    H2O,H+ ½

    R2

    2)ETERLER:



    Genel formül:R-O-R

    Adlandırma:

    IUPAC: CH3CH2OCH2CH3 CH3OCH2CH3

    dietil eter etil metil eter

    Birden fazla alkoksil (RO-) grubu varsa yada daha öncelikle bir işlevsel grup olduğu zaman bir alkoksi- öneki kullanılır.

    OH

    ½

    CH3CH2OCH2CH2CH2CHCH3 CH3OCH2CH2OCH3

    5-etoksi –2-pentanol 1,2 –dimetoksietan

    Elde edilişi:Birincil alkollerden elde edilebilirler.

    H2SO4 CH3CH2OH

    CH3CH2OH ¾¾® CH3CH2OSO3H ¾¾® CH3CH2OCH2CH3

    Etanol etilhidrojensülfat dietileter





    3)KARBONİL GRUBU İÇEREN BİLEŞİKLER



    · ALDEHİTLER:

    O

    ½½

    Genel formül:R¾C¾H şeklindedir.

    Adlandırma:

    O O

    ½½ ½½

    IUPAC : CH3CH CH3CHºCHCH

    Etanal 2-bütenal
    Elde edilişi:



    1)Birincil alkollerin yükseltgenmesiyle:

    CrO3

    RCH2OH ¾¾® RCHO

    piridin



    2)Asit klorürlerin indirgenmesi ile:

    O

    ½½ LiAIH(OC(CH3)3)3

    RCCI ¾¾¾¾¾¾® RCHO



    Katılma reaksiyonları:



    1)Su ile tepkimesi:



    O OH

    ½½ H2O,H+ ½

    R¾C¾H ¾¾¾® R¾C¾H

    tersinir tepkime ½

    OH



    Diol veya hidrat



    2)Alkol ile tepkimesi:





    O OH OR2

    ½½ R1OH,H+ ½ R2OH,H+ ½

    R¾C¾H ¾¾¾® R¾C¾H ¾¾¾®R¾C¾H

    tersinir tepkime ½ ½

    OR1 OR1



    Yarı asetal asetal





    3)Grignard bileşikleri ile indirgenme tepkimeleri:Alkolleri oluştururlar.(1.,2.,3.)



    · Formaldehit ile Grignard bileşikleri primer alkolleri oluşturur.



    · Diğer aldehitlerle Grignard bileşikleri sekonder alkolleri oluşturur.



    · Ketonlarla Grignard bileşikleri tersiyer alkolleri oluşturur.



    4)Yükseltgenme tepkimeleri


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Çözeltilerin Özellikleri Ve Örnekler

          Kategori: Kimya

          Konuyu Baslatan: -

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1924


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş