Ağır Bir Romandı Hayat
Gıcırdadı hüzünle, kapandı demir kapı
Sanki ta temelden sallandı koca yapı
Bir çığlık duyuldu sokağın en başında
Kurudu kaldı kanlar, bir kaldırım taşında
Esrar kokusu geceleri, kaplayınca havayı
Tutmak ne mümkün artık, oktan çıkan o yayı
Kördüğümler atılır, ilmek ilmek hayata
Bedelsiz kalmaz asla, burda yapılan hata
Zihinler hep bulanır; gözler, kalpler kör
Sahtekar mertlik neymiş, gel de sen burda gör
Damarlardan çıkan kan, dolar da kadehlere
Haydi afiyet ola; sen de vur..! Şerefe!
Gizemli hayatlara ne romanlar yazılır
Geçmiş kanla çizilir, yarınlarsa kazınır
Gerilir hayatlar bir bir, sicim çamaşır ipine
Kalbi delinmiş Sado’nun; kim takarmış, kime ne?
Salih basar narayı, feryatlar kopar birden
Çığlıklar hep nafile; gayrı dönmez ki giden
Aynadaki hüzündür, yüzler bir bir yok olur
Kuşaktan çıkan bıçak geri kanla sokulur
Bu nasıl bir hikaye, ne ağır bir romandır
Aslolan yalnız hüzün, ne zaman ne mekandır